Veyâ kavmi-’melû ‘alâ mekânetikum innî ‘âmil(un)(s) sevfe ta’lemûne men ye/tîhi ‘ażâbun yuḣzîhi vemen huve kâżib(un)(s) vertekibû innî me’akum rakîb(un)
Ey kavmim, elinizden ne geliyorsa yapın, ben de yapmadayım elimden geleni. Kime, aşağılatıcı azap gelecek ve kim yalancıdır, yakında bilir, anlarsınız; gözetip durun, ben de gözlüyorum.
"Ey kavmim, (artık) yapabileceğiniz her şeyi yapın (hiç çekinmeyin). Şüphesiz ben de (var gücümle) çalışacağım, (yapmam gerekenleri elbette yerine getireceğim. Sonunda) aşağılatıcı azap kime gelecektir ve asıl yalancı kimdir, yakında bileceksiniz. (Haydi) Siz de gözetleyip durun, (çünkü) ben de sizinle birlikte gözetleyip beklemekteyim."
“Bunun içindir ki, ey kavmim! Artık bana karşı, gücünüz neye yetiyorsa onu yapın. Çünkü ben, Allah yolunda çalışmamı sürdüreceğim, zamanı gelince alçaltıcı, rüsvay edici bir azabın aramızdan kimin payına düşeceğini ve aramızdan kimin yalancı olduğunu öğreneceksiniz! Gözleyin öyleyse olacak olanı; ve bilin ki, ben de sizinle birlikte gözlüyorum.”
“Ey kavmim, terketmediğiniz hayat tarzınızı, iktidarınızı yaşamaya devam edin, bütün imkânlarınızla elinizden geleni yapın. Ben de bilinçli olarak görevimi, yapmaya devam edeceğim. O rezil rüsvay edecek azâbın, kime geleceğini, yalancının kim olduğunu yakında bilip anlayacaksınız. Siz asıl, davranışlarınızın nasıl bir sonla biteceğine bakın! Ben de sizinle beraber o günü gözlüyorum.” dedi.
Ey kavmim! İmkanınızın elverdiğini yapın; ben de yapıyorum. Kime kendisini aşağılatıcı azabın geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz. Gözetleyin; ben de sizinle birlikte gözetliyorum."
'Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın; şüphesiz, ben de yapacağım. Kime aşağılatıcı azab gelecek ve yalancı kimdir, yakında bileceksiniz. Siz gözetleyip durun, ben de sizinle birlikte gözetleyeceğim.'
Ey kavmim! Bütün imkânlarınızla yapacağınızı yapın. Ben de vazifemi yapacağım. Yakında, kendisini perişan edecek azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu bileceksiniz. O azabı gözetleyin, ben de sizinle beraber gözetliyorum.”
“Ey kavmim! Siz kendi yerinizde çalışın, ben de çalışıyorum. Alçaltıcı azabın kime geleceğini, kimin yalancı olduğunu pek yakında bileceksiniz. Gözetin, ben de sizinle beraber gözetiyorum.”
“Ey kavmim! Bulunduğunuz yerde elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyiniz! Ben de sizinle beraber beklemekteyim.”
Ey ulusum! Yapın elinizden geleni, ben dahi yapacağım, horlayıcı azap kimleri tutacağın, kimin yalancılığın, yakında anlarsınız, gözleyin hele, gözlerim ben sizinle»
“Ey kavmim! (Madem direnmekte kararlısınız, o zaman) elinizden geleni yapın. Doğrusu ben de (vazifemi) yapacağım. Alçaltıcı azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu (o zaman)n göreceksiniz. Artık (başınıza gelecek olan azabı) gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlüyorum!”
"Ey kavmim! İstediğinizi yapınız. Ben de bana düşeni yapacağım. Kimin ’azâba dûçâr olacağını ve kimin yalancı oldığını anlayacaksınız. Vaktini bekleyiniz, ben de sizinle bekliyorum."
"Ey Milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlüyorum."
“Ey Kavmim! Elinizden geleni yapın. Şüphesiz ben de (elimden geleni) yapacağım. Rezil edici azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz. Gözleyin. Şüphesiz ben de sizinle beraber gözlüyorum.”
Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kimin başına aşağılayıcı bir azap geleceğini ve (böylece) yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyin! Ben de sizinle beraber beklemekteyim” dedi.
Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyin! Ben de sizinle beraber beklemekteyim.»
"Halkım, elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Alçaltıcı azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu ileride bileceksiniz. Umutla bekleyin, ben de sizinle birlikte umutla bekliyorum."
"Ey kavmim! Var gücünüzle yapacağınız ne varsa yapın! Ben de görevimi yapmaya devam edeceğim. Perişan edecek azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu ilerde anlayacaksınız. Bekleyiniz, ben de sizinle beraber bekleyeceğim."
Ve ey kavmim! Bütün kuvvetinizle yapacağınızı yapın, ben vazifemi yapıyorum ileride bileceksiniz: kimmiş o kendine rüsvay edecek azâb gelecek? Ve kimmiş yalancı? Gözetin, ben de sizinle beraber gözetiyorum
Ey kavmim! (İslâm’ı kabul etmiyor ve küfrünüzde ısrar ediyorsunuz, madem öyle, haydi bana karşı olan düşmanlığınızda) *elinizden geleni yapın. Hiç şüphesiz ki, ben de (Rabbimin bana vermiş olduğu tebliğ vazifemi) yapacağım. Rezil edici azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz. Bekleyin! Ben de sizinle beraber beklemekteyim.”
“Ey halkım! Elinizden geleni yapın. Doğrusu ben de yapacağım. Yakında bileceksiniz, alçaltıcı azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu. Gözetleyin, doğrusu ben de sizinle birlikte gözetliyorum.
«Ey kavmim, elinizden geleni yapın. Ben de (vazîfemi) yapıcıyım: Yakında bileceksiniz ki kendisini rüsvay edecek azâb kime gelecekdir ve o yalancı kimdir? (O azabı) gözetleyin, ben de sizinle beraber (onu) gözetleyiciyim».
“Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; şübhesiz ben de (yılmadan vazîfemi)yapıcıyım! Kendisini rezîl edecek azâbın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu ileride bileceksiniz! Bekleyin, doğrusu ben de sizinle berâber (onu) bekleyiciyim!”
Ve ey halkım, artık (bana karşı) gücünüz neye yetiyorsa onu yapın; Doğrusu ben de (vazifemi) yapacağım. Rezil edici azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu öğreneceksiniz. Artık (gelecek olan azabı) gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlüyorum!”
“Ey kavmim! Bulunduğunuz yerde ki tüm imkânlarınızı kullanarak dilediğinizi yapın, bende doğru bildiklerimi yapacağım. Azabın kendisine geldiği kimseyi nasıl alçalttığını ve yalancının kim olduğunu öğreneceksiniz. Şimdi, siz bekleyip görün, bende bekleyip göreceğim” dedi.
Yine, ey ulusum! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Alçaltıcı azap kime gelecekmiş, yalancı kimmiş yakında öğrenirsiniz. Artık siz bu azabı gözleyip durun. Ben de sizinle birlikte gözleyiciyim."
«— Ey kavmim! Elinizden geleni yapın, ben de yapacağım. Kendisini rüsvay edecek bir azabın kime geleceğini, kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz, artık azabı gözetin. Ben de sizin ile beraber azabınızı gözetmekteyim.
“Ey kavmim! Durumunuzun gerektirdiğini yapınız. Muhakkak ben de yapıyorum. Kime azabın gelip kendisini rezil edeceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz! Gözleyin bakalım, ben de sizinle birlikte gözlüyorum [rakîb]!”
“Ey Kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Gözetleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözetleyiciyim.”
“Ey halkım! Madem Allah’a isyân etmekte kararlısınız, o zaman haydi, hakîkati susturmak için elinizden geleni yapın bakalım! Fakat hiç kuşkunuz olmasın ki, ben de onu duyurmak için elimden geleni yapacağım! Ve yakında göreceksiniz, o alçaltıcı azap kimin başına geliyormuş ve kimmiş asıl yalan söyleyen! Artık başınıza gelecekleri bekleyin; ben de sizinle birlikte bekliyorum!”
-“Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Rezil eden azap kime gelecek ve kim gerçekten yalancı, ilerde bileceksiniz. Gözetleyin; ben de sizinle birlikte gözetlemekteyim”.
Ey millet! Elinizden geleni geri koymayın. Çünkü ben görevimi yapıyorum. Ama, insanı kahreden acıların kime isabet edeceğini, kimin yalancı olduğunu yakında göreceksiniz. Bekleyin, çünkü sizinle beraber ben de beklemedeyim. "
"Ey kavmim! Sizler yapacaklarınızı yapın! Ben de yapacağımı yapıyorum! Bundan böyle ben de yapacaklarımı yapacağım! Yakında kime azabın gelip rezil olacağını, kimin yalancı olduğunu bileceksiniz! Geleceği bekleyin! Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim! Sonucu hep birlikte göreceğiz!"
Ey kavmim! Bulunduğunuz yerde (elinizden geleni) yapın! Şüphesiz ki ben de (görevimi) yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu ileride öğreneceksiniz! Gözetleyin! Şüphesiz ki ben de sizinle birlikte gözetlemekteyim!” [*]
(Ve devamla): “Ey kavmim! Siz ne yaparsanız yapın; kesinlikle, ben de (görevimi) yapacağım. Pek yakında, rezil edici azabın kime geleceğini ve esas yalancının kim olduğunu anlayacaksınız. Siz bekleye durun, ben de sizinle birlikte bekleyeceğim.” (dedi.)
“Bunun içindir ki, ey kavmim, artık [bana karşı] gücünüz neye yetiyorsa onu yapın; çünkü, bilin ki, ben [Allah yolunda] eyleme devam edeceğim: zamanı gelince, alçaltıcı, rüsvay edici bir azabın [aramızdan] kimin payına düşeceğini ve [aramızdan] kimin yalancı olduğunu öğreneceksiniz! Gözleyin öyleyse, [olacak olanı]; ve bilin ki, ben de sizinle birlikte gözlüyorum!”
Ey halkım, siz kendinize yakışanı yapın ben de (bana yakışanı) yapacağım. Zamanı geldiğinde rezil edici azabın kime geleceğini ve yalancının kim olduğunu öğreneceksiniz. Bekleyip görün bakalım ben de sizinle beraber bekliyorum, dedi. 6/158, 15/96, 20/135, 67/29
“Ve ey kavmim! Siz kendinize yakışanı yapınız; şunu iyi biliniz ki ben de (kendime yakışanı) yapmaktayım. Zamanı gelince, alçaltıcı cezaya kimin çarptırılacağını ve yalancının kim olduğunu öğreneceksiniz. Siz de gözetleyin, unutmayın ki ben sizinle birlikte zaten gözetlemekteyim.”
Ey kavmim, (beni tehdit mi ediyorsunuz) bütün gücünüzle dilediğinizi yapın. Şüphe yok ki, ben de (görevimi) yapacağım. (Rabbime güvenip dayanarak halkı irşada devam edeceğim) Kendisini rüsvay edecek azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında göreceksiniz; (akibetinizi) gözetleyin, muhakkak ki ben de sizinle beraber gözleyeceğim" dedi. (Onlardan umudunu kesti)
Ey kavmim, olduğunuz yerde (yapacağınızı) yapın, ben de yapıyorum. Yakında kime azâbın gelip kendisini rezil edeceğini ve kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Gözetin, ben de sizinle beraber gözetmekteyim!
«Ve ey kavmim! Bütün kuvvetinizle dilediğinizi yapınız. Şüphe yok ki, ben de yapıcıyım. Yakında bilirsiniz ki, kendisini rüsvay edecek azap kime gelecek ve yalancı olan kim imiş? Ve gözetiniz, muhakkak ki, ben de sizinle beraber gözeticiyim.»
Ey milletim! Siz vargücünüzle elinizden geleni yapın, ben de vazifemi yapıyorum. Zelil ve perişan eden azabın kime geleceğini ve asıl yalancının kim olduğunu yakında bilip öğreneceksiniz. Gelecek azabı gözleyip bekleyin, ben de gözlüyorum! ”
Ey kavmim, olduğunuz yerde (yaptığınızı) yapın, ben de yapıyorum. Yakında kime azabın gelip kendisini rezil edeceğini ve kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Gözetin, ben de sizinle beraber gözetmekteyim!
"Ey Kavmim! Siz istediğiniz gibi hareket idin, ben de istediğim gibi hareket iderim. Rezîl ve rüsvây idecek 'azâbın kime geldiğini, kimin yalancı oldığını yakında görir ve bilirsiniz. Siz muntazır olun ve ben de sizinle berâber intizârdayım."
“Ey halkım! Kendinize uygun olanı yapın. Ben de yapacağım. Alçaltıcı azap kime gelecekmiş, yalancı kimmiş, yakında öğrenirsiniz. Gözetleyin; sizinle birlikte ben de gözetlemekteyim.”
-Ey halkım, elinizden geleni yapın, ben de yapacağım. Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Bekleyin, doğrusu ben de sizinle bekliyorum.
“Ey kavmim, elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Rezil eden bir azabın kime geleceğini de, yalancının kim olduğunu da yakında görürsünüz. Siz o günü gözleyedurun; sizinle beraber ben de gözlüyorum.”
"Ey toplumum! Elinizden geleni yapın, ben görevimi yapıyorum. Yakında bileceksiniz rezil edici bir azabın kime geleceğini, yalancının kim olduğunu! Gözetleyin, ben de sizinle beraber gözetliyorum."
“daħı iy ķavmum! işleñ yirlülenmekligüñüz üzere bayıķ ben işleyiciven. śoñra bilesiz anı kim gele aña 'aźāb ħor eyleye anı daħı kim ol yalancıdur. daħı göz dutuñ bayıķ ben sizüñ-ile göz dutıcıvan.”
İy ḳavmüm, didi. ‘Amel eyleñüz menzillerüñüze göre, ben daḫı ‘amel eyle‐rin. Siz göreceksiz kime geldügin rüsvāy idici ‘aẕāb. Daḫı yalancı kimdürgöreceksiz. Ṣaḳlaşuñuz, ben daḫı sizüñle ṣaḳlaşur‐men, didi.
Ey qövmüm! Əlinizdən gələni edin. Mən də etdiyimi edəcəyəm. Rüsvayedici əzabın kimə gələcəyini və kimin yalançı olduğunu biləcəksiniz. (Əzabı) gözləyin. Doğrusu, mən də sizinlə birlikdə gözləyirəm!”
And, O my people! Act according to your power, lo, I (too) am acting. Ye will soon know on whom there cometh a doom that will abase him, and who it is that lieth. And watch! Lo! I am watcher with you.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |