Bakiyyetu(A)llâhi ḣayrun lekum in kuntum mu/minîn(e)(c) vemâ enâ ‘aleykum bihafîz(in)
İnanmışsanız Allah'ın bıraktığı kar, daha hayırlıdır size ve ben de size bir bekçi değilim.
(Hz. Şuayb) "Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, Allah’ın (size kâr olarak bakiye) bıraktığı (helâl işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. (Eğer sözlerimi tutmazsanız) Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici (muhafız) değilim."
Eğer inanan insanlar iseniz, Allah'ın helalinden bıraktığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Bütün bu sınırları kendiniz gözetin, ben sizin üzerinize bir bekçi değilim.”
Eğer mü'minler iseniz Allah'ın bıraktıkları sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinize bir koruyucu değilim."
'Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinizde bir gözetleyici değilim.'
Eğer müminseniz, Allah'ın halâl olarak bırakıldığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ben de sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.”
“Eğer inanıyorsanız, Allah’ın size bıraktığı (helal) mal, sizin için daha hayırlıdır. Ben sizi (Allah’ın azabından) koruyacak da değilim.”
“Eğer mümin iseniz, Allah'ın bıraktığı sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bekçi değilim.”
Eğer inanmışsanız, Allahın bıraktığı sizinçin hayırlıdır, ben sizi koruyamam»
“Eğer mü'minseniz, Allah'ın (helalinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. (Ben sizi sadece uyarıyorum, emirlere uymanız konusunda) ben, sizin başınızda bekçi değilim.”
"Eğer mü’min iseniz Allâh’ın size virdiği cüz’î ni’met size daha hayırlıdır. Ben sizin muhâfızınız değilim" didi.
"İnanıyorsanız, Allah'ın geri bıraktığı helal kar sizin için daha hayırlıdır. Ben size bekçi değilim."
“Eğer inanan kimselerseniz Allah’ın bıraktığı helâl kazanç sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin başınızda bir bekçi değilim.”
Eğer müminseniz Allah’ın bıraktığı (meşrû) kazanç sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.”
Eğer mümin iseniz Allah'ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
"İnanıyorsanız, ALLAH'ın (helal) bıraktığı, sizin için daha iyidir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim."
Eğer mümin iseniz, Allah'ın helâlinden size ihsan ettiği kâr sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber ben sizin üzerinize gözcü değilim."
Allahın halâlinden bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır, eğer mü'min iseniz, mamaafih ben sizin üzerinizde gözcü değilim
Eğer inanıyorsanız, (bilin ki, dürüst alışveriş sonucunda,) Allah’ın size bıraktığı helâl kazanç sizin için çok daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde bir muhafız/bekçi değilim (benim vazifem sadece tebliğdir)!” dedi.
«Eğer mü'min kimseler iseniz Allah'ın (halâlınden) bırakdığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. (Bununla beraber) ben sizin üzerinizde bir bekçi de değilim».
“Eğer mü'min kimseler iseniz, Allah'ın bıraktığı (meşrû' olan kâr) sizin içinhayırlıdır. Ben de sizin üzerinize (her fesâdınıza mâni' olacak) muhâfız değilim. (Vazîfem ancak tebliğdir!)”
(Şuayb) ‘’Eğer inananlar iseniz, (alışverişlerinizde hile yapmadan) Allah’ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben de sizin üzerinize (yaptığınız kötülüklere mâni’ olacak) bir muhafız değilim. (Vazifem ancak tebliğdir!)”
“Eğer Allah’a inanıyorsanız Allah’ın sizin için hak olarak bıraktığı daha iyidir. Ben sizin üzerinizde denetleyici de değilim” dedi.
Eğer sizler inanan kimseler iseniz, Allah’ın size bıraktığı kadarı sizin için yeydir. Yoksa ben sizin gözeticiniz olamam."
«— Ben sizi azaptan koruyacak değilim».
“Eğer inanan kimseler iseniz Allah’ın (helalinden) kazandırdığı kâr [bakiyet]³³ sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin başınızda bir bekçi değilim!”
“İman etmişseniz Allah'ın baki kıldığı sizin için daha hayırlıdır. Sonra ben, sizin üzerinizde bir koruyucu da değilim.”
Eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, dürüst alışveriş sonucunda Allah’ınsize bıraktığı helâl kazanç sizin için çok daha hayırlıdır. İşte ben sizi uyardım. Öğütlerimi tutmadığınız takdirde, sorumluluğuna da katlanacaksınız. Zira ben, sizin başınızda bekçi değilim.
“Mümin iseniz, Allah’ın bıraktığı / bakıyye sizin için en hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde korucu (koruma görevlisi) değilim”.
Allah'ın belirlediği kâr payı, sizin için daha hayırlıdır. İnanıyorsanız tabi. Ben sizin başınızda hep bekçi olamam. "
"Eğer inanan insanlarsanız Allah’ın helalinden verdiği şeyler sizin için daha iyidir. Ben sizlere gördüklerimi hatırlatarak öğüt veriyorum. Benim öğütlerim sizin için hayırlıdır. Ancak sizler yaptıklarınıza devam ederseniz sizi engelleyecek gücüm yoktur. Sizi zorla hakka adalete sokacak da değilim. Üstelik ben sizin yaptıklarınızdan sorumlu da değilim. Herkes kendi yaptıklarından sorumludur. Unutmayın ki ben sizin üzerinize bekçi değilim. Sizin her birinizin ne yaptığını takip edemem!"
Müminseniz Allah’ın (helalinden) bıraktığı (kâr) sizin için hayırlı olandır. Ben üzerinize asla bekçi değilim.”
Eğer [O’na] inanıyorsanız, Allah’ın bıraktığı şey ¹¹⁹ sizin için en hayırlısıdır! (Bütün bu sınırları kendiniz gözetin,) ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim”.
Eğer mümin olursanız Allah’ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin koruyucunuz değilim. 6/104, 39/41
Allah’ın size bıraktığı getiri sizin için daha hayırlıdır; tabii ki eğer O’na inanıyorsanız? Zira ben sizin başınıza dikilmiş bir muhafız değilim!”
Eğer mümin kimseler iseniz Allah’ın (helalinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. (Helal olmayan bir maldan hayr beklenemez) Ben elbette sizin üzerinize bir bekçi değilim!" (Ben sizi bu gibi kötülüklerden zorla alıkoyacak değilim, kimlerin Rabbiniz tarafından yasaklanmış olan fiilleri yaptığını da bilemem, ben ancak sizi uyarıyorum) dedi.
Eğer mü’mim kimselerseniz Allah’ın bıraktığı (helâl kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinize de bekçi değilim.
«Eğer siz imân etmiş kimseler iseniz Allah'ın geri bıraktığı sizin için hayırlıdır ve ben sizin üzerinize bir muhafız değilim.»
Eğer mümin iseniz, Allah'ın helâlinden bıraktığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ben sadece sizin iyiliğinizi düşünerek öğüt veriyorum, yoksa sizin üzerinizde bir bekçi değilim. ” [5, 100]
Eğer inanan insanlar iseniz, Allah'ın bıraktığı (kar), sizin için daha hayırlıdır. Fakat ben sizin üzerinize bekçi değilim!
"Eğer mü'minler iseniz, Allâh'ın size bırakdığı kazanç daha hayırlıdır. Ve ben sizi 'azâbdan hıfz idemem" didi.
Eğer inanıyorsanız, sizin için hayırlı olan, Allah’ın size bıraktığı kadarıdır. Ben üzerinizde bir bekçi değilim.”
Eğer mümin olursanız Allah'ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin bekçiniz değilim.
“Eğer inanmış kimselerseniz, Allah'ın size bıraktığı kâr daha hayırlıdır. Ben ise sizin başınızda bekçi değilim.”
"Eğer inananlar iseniz, Allah'ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim."
“girü ķalmış Tañrı’nuñ yigrekdür size eger olasız mü’minler. daħı degülin ben üzerüñüze śaķlayıcı.”
Tañrı Ta‘ālā size ḥalāl eylegen nesne ḫayrludur size ḥarāmdan, egermü’minler‐iseñüz. Daḫı ben sizi ṣaḳlayıcı degül‐men, didi.
Əgər mö’minsinizsə, (bilin ki, ölçüdə və çəkidə düz olandan sonra) Allahın (halal olaraq) verdiyi mənfəət (dünyada və axirətdə) sizin üçün daha xeyirlidir. Mən də sizə nəzarətçi deyiləm!”
That which Allah leaveth with you is better for you if ye are believers; and I am not a keeper over you.
"That which is left you by Allah is best for you,(1585) if ye (but) believed! but I am not set over you to keep watch!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |