Kâle lev enne lî bikum kuvveten ev âvî ilâ ruknin şedîd(in)
Lut, size karşı koyacak gücüm, kuvvetim olsaydı, yahut da kuvvetli bir aşiretim olsaydı da ona sığınsaydım dedi.
(Hz. Lut onlara) Dedi ki: "Ah keşke size yetecek gücüm kuvvetim olsaydı, veya sığınabileceğim sağlam ve sıkı taraftarlarım ve dayanaklarım bulunsaydı!" (Zira zalimlerin kötülüklerini önlemek için zahiri güç de gerekliydi.)
Lût, “Ah” dedi. “Size karşı koyabilecek bir gücüm olsaydı, ya da güçlü bir dayanağa sığınabilseydim” diye hayıflandı.
Lût:
“Keşke size karşı kullanabileceğim bir gücüm, güçlü bağlılarım mü'minler, kuvvetli bir aşiretim olsaydı veya karşı konulmaz bir orduya, bir devlete sırtımı dayasaydım, siz bana böyle davranamazdınız” dedi.
(Lut): "Keşke sizi savacak bir gücüm olsaydı yahut sağlam bir yere sığınabilseydim" dedi.
Dedi ki: 'Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim.'
Lût; “- Keşke size karşı bir kuvvetim olsa, yahut sağlam bir topluluğa dayansam!” dedi.
Lût: “Keşke benim size karşı koyacak bir kuvvetim olsaydı veya sağlam bir kaleye (ve kabileye) sığınabilseydim” dedi.
Lût, “Keşke benim size karşı koyacak bir gücüm olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim!” dedi.
Lût dedi ki: «Size gücüm yetseydi, ya bir sağlam yere dayansaydım !»
(Onların bu tavrı karşısında çaresiz kalan) Lût onlara dedi ki: “Ah, keşke size karşı (koyabilecek) bir gücüm olsaydı veya (şerrinizden korunabileceğim) çok sağlam bir kaleye sığınabilseydim.”
Lût "Âh size mukâvemet idecek kuvvetim ve yâhud erkân-ı muktedireden birinin yanında istinâdgâhım ola idi" didi.
"Keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam" dedi.
(Lût da:) “Keşke size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı, ya da sağlam bir desteğe dayanabilseydim” dedi.
Lût, “Keşke benim size karşı koyacak bir gücüm olsaydı veya güçlü bir desteğe dayanabilseydim!” dedi.
(Lût:) Keşke benim size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim! dedi.
(Lut:) "Keşke size gücüm yetseydi veya güçlü dostlara sahip olsaydım," dedi.
Lut dedi: "Ne olurdu size karşı bir kuvvetim olsaydı, ya da çok sarp bir yere sığınabilseydim."
Ne vardı, dedi: benim size karşı bir kuvvetim olsa idi; veya çok sarp bir kal'aya sığınabilse idim?
(Lût,) “Keşke size karşı koyacak gücüm, kuvvetim olsaydı veya (şerrinizden korunabileceğim) çok sağlam bir kaleye sığınabilseydim” dedi.
(Lût: «Ah), dedi, size (yetecek) bir kuvvetim olsaydı, yahud sarp bir kal'aya sığınabilseydim»!
(Lût:) “Keşke size karşı bir kuvvetim olsaydı, yâhut sağlam bir kaleye sığınabilseydim!” dedi.
(Onlara karşı çaresiz kalan Lût:) ‘’Keşke benim size karşı (koyabilecek) bir gücüm olsaydı veya güçlü bir dayanağa sığınabilseydim’’ dedi.
Lut “Keşke size engel olacak gücüm veyahut sizden kaçıp sığınacak sağlam bir yerim olsaydı” dedi.
Lut dedi: "Ah! Ne olurdu, size karşı koyabilecek gücüm olsaydı, yada sağlam bir yere arkamı dayıyabilseydim, yapacağımı ben bilirdim."
(Lût) dedi ki: “Keşke size karşı koyacak bir gücüm yahut da (sizden korunabileceğim) çok sağlam bir sığınak olsaydı!
“Keşke size karşı bir gücüm olsaydı veya (size karşı koymak için) güçlü bir dayanağa (topluluğa) katılsaydım” dedi.
Bu azgın topluluk karşısında tamamen çaresiz kalan Lut, “Ah, keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı, yâhut şerrinizden korunabileceğim sağlam bir kaleye sığınabilseydim!” dedi. Çünkü şehre sonradan yerleşen bir yabancı olduğu için, kendisini savunacak kabîle desteğinden yoksundu. İşte, Lut Peygamber’in üzüntüsü doruk noktasına ulaşmıştı ki:
-“Keşke size benim için bir kuvvet olsa veya sağlam bir kaleye sığınsam!” dedi.
Lût: " Keşke. Size karşı bir gücüm olsa, ya da daha sağlam bir kaleye sığınabilsem "
Lut: "Keşke sizin yapacaklarınızı engelleyecek bir gücüm olsaydı. Yahut sizin kötülüklerinizden kaçabilmek için çok sarp ve sıkı korunan bir kaleye sığınabilseydim!" dedi.
(Lut) “Keşke benim size karşı (koyacak) bir gücüm olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim!” demişti.
(Bunun üzerine Lût): “Keşke size karşı koyacak gücüm olsaydı ya da sağlam bir yere sığınabilseydim.”¹ dedi.
“N’olurdu, size karşı koyabilecek gücüm olsaydı!” diye hayıflandı, “ya da sırtımı dayayabileceğim bir dayanak!” ¹¹¹
Lut: Ah keşke size karşı koyabilecek bir gücüm ya da sağlam bir kaleye sığınabilme imkânım olsa, dedi. 12/110
(Lut): “Ah, keşke size karşı koyacak gücüm olsaydı; ya da sağlam bir kaleye sığınabilseydim!” dedi.
Bunun üzerine Lut "Ah, keşke sizi engelleyecek bir gücüm olsaydı, yahut (misafirlerimi korumak için) sarp bir kaleye sığınabilseydim" diyerek çaresizliğini dile getirince,
(Lût): "Keşke size karşı koyacak gücüm olsaydı, yahut da sığınacak kuvetli bir yerim olsaydı!" dedi.
Dedi ki: «Eğer benim için size karşı bir kuvvet olsa idi veya şiddetli bir kal'aya iltica edecek olsa idim.»
“Keşke” dedi, “size karşı yetecek bir gücüm olsaydı veya pek sağlam bir kaleye dayansaydım! ”
(Lut): "Keşke sizi savacak gücüm olsaydı, yahut da çok sarp bir kaleye sığınabilseydim!" dedi.
Lût: "Eğer bende size karşı bir kuvvet olsa veyâ kuvvetli bir 'aşîrete istinâdım bulunsa idi (sizi misâfirlerime ta'arruzdan men' iderdim)" didi.
“Keşke size karşı gücüm olsaydı, ya da sağlam bir sığınağa girebilseydim” dedi.
-Keşke size yetecek bir kuvvetim ya da sığınacak sağlam bir yerim olsaydı, dedi.
Lût “Keşke size yetecek gücüm olsaydı,” dedi. “Veya sağlam bir dayanağa sığınabilseydim!”
Dedi: "Ah, size karşı koyacak bir gücüm olsaydı yahut sağlam bir kaleye sığınabilseydim."
eyitti: “eger bayıķ benüm varmıssa size güç yā yir dutarmıssam ķavį yañada ķatı!”
Lūṭ eyitdi: Eger benüm sizi ḳaytarmaġa ḳuvvetüm olsa‐y‐dı yā bir muḥkemyire varup sizi ḳonuḳlarumdan ḳaytarurdum, didi.
(Lut) dedi: “Kaş sizə çatan bir gücüm-qüvvətim olaydı, yaxud möhkəm bir arxaya söykənəydim (alınmaz bir qalaya və ya güclü bir qəbiləyə pənah apara biləydim)!”
He said: Would that I had strength to resist you or had some strong support (among you)!
He said: "Would that I had power to suppress you or that I could betake myself to some powerful support."(1576)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |