Yâ ibrâhîmu a’rid ‘an hâżâ(s) innehu kad câe emru rabbik(e)(s) ve-innehum âtîhim ‘ażâbun ġayru merdûd(in)
Ey İbrahim dediler, vazgeç bundan, şüphe yok ki Rabbinin emri gelip çatmıştır ve şüphe yok ki onlar reddine imkan olmayan bir belaya uğrayacaklar.
(Melekler dediler ki:) "Ey İbrahim, bundan (sapkın Lut kavmine acımaktan) vazgeç. Çünkü gerçek şu ki, Rabbinin (onları cezalandırma) emri kesinleşmiş (ve vakit erişmiştir) ve gerçekten onlara geri çevrilmeyecek bir azap gelmiştir."
Melekler dediler ki, “Ey İbrahim! Bu tartışmadan vazgeç, çünkü Lût kavmine, Rabbinin azap emri gelmiştir ve onlara geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir.”
Melekler:
“Ey İbrâhim, bu tartışmadan vazgeç. Kesinlikle Rabbinin planı icra edilecektir. Onlara geri çevrilmesi mümkün olmayan bir azap mutlaka geliyor.” dediler.
"Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Doğrusu Rabbinin emri gelmiştir. Onlara geri çevrilmeyecek bir azap gelmektedir."
'Ey İbrahim, bundan vazgeç. Çünkü gerçek şu ki, Rabbinin emri gelmiştir ve gerçekten onlara geri çevrilmeyecek bir azab gelmiştir.'
Melekler: -Ey İbrahîm! Bu mücadeleden vazgeç; çünkü Rabbinin emri geldi. Muhakkak surette onlara, geri çevrilmesi imkânsız bir azab gelecektir.” dediler.
(Melekler:) “Ey İbrahim! Sen bundan vazgeç. Şüphesiz Rabbinin azap emri gelmiştir. Ve şüphesiz geri çevrilmeyecek bir azap onlara gelecektir.
“Ey İbrâhim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, geri çevrilemeyecek bir azap kesinlikle gelecektir!”
Ey İbrahim ! Çekin ondan, Tanrının buyrumu gelip çatmıştır, itilmez bir azap, yaklaşıyor onlara
(Elçilerimiz) ona dediler ki: “Ey İbrahim! Bu tartışma işinden (ısrarından) vazgeç; çünkü (Lût kavmi için) Rabbinin (azap) emri gelmiştir. Ve onların başlarına geri çevrilmesi mümkün olmayan bir azap kaçınılmaz olmuştur.”
"Yâ İbrâhîm artık bundan bahs itme rabbinin emri kat’îdir. Ânlar ’azâba dûçâr olacaklardır bu lâyetegayyerdir." dinildi.
Elçilerimiz, "Ey İbrahim! Bundan vazgeç, doğrusu Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, şüphesiz, geri çevrilemeyecek bir azab gelmektedir" dediler.
Elçilerimiz, “Ey İbrahim bundan vazgeç! Çünkü Rabbinin emri kesin olarak gelmiştir. Şüphesiz onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir” dediler.
“İbrâhim, bundan vazgeç; çünkü rabbinin emri gelmiştir. Onlara, geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir” dediler.
(Melekler dediler ki): Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin (azap) emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir!
"Bundan vazgeç İbrahim. Rabbinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkum olmuşlardır."
Melekler: "Ey İbrahim! Bu konuda bizimle tartışmaktan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri kesin olarak geldi ve onlara geri çevrilmesi mümkün olmayan bir azap gelecektir.
Ya İbrâhim, bundan vazgeç, çünkü rabbının emri geldi ve her halde onlara reddi gayri kabil bir azâb gelecektir
(Melekler dediler ki:) “Ey İbrâhîm, bundan (soru sormaktan) vazgeç. Doğrusu Rabbinin (kesinleşmiş olan azap) emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir.”
Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabb'inin takdiri kesindir. Onlara gelecek azap engellenemez.
«Ey İbrâhîm, (dediler), bundan (bu mücâdeleden) vaz geç. Zîrâ hakıykat şudur: Rabbinin emri gelmişdir. Onlara muhakkak reddolunamıyacak bir azâb gelib çatıcıdır»,
(Melekler dediler ki:) “Ey İbrâhîm! Bundan vazgeç! Şu muhakkak ki, gerçekten Rabbinin emri gelmiştir. Çünki onlara aslâ geri çevrilmez bir azab gelecektir.”
(Melek elçiler:) "Ey İbrahim, bundan (bu yakarıdan) vazgeç!" dediler, (Lut kavmi iğrenç ilişkilerde bulunmaya ısrar ettiklerinden ötürü onlar hakkında)"Rabbinin hükmü bir kere gelmiş bulunuyor: Artık onlara geri çevrilmez bir azap vaki olacak!"
Melekler “Ey İbrahim! Bu mücadeleden vazgeç, Lut kavmini helak emri, senin Rabbindendir. Artık, kesinlikle geri çevrilemeyecek bir azap onlara gelecektir” dediler.
Dediler: "Ey İbrahim! Sen bu işten vazgeç. Çünkü senin çalabının buyruğu erişti artık. Çünkü onlara geri çevrilmesi de elde olunmıyan bir azap gelecektir."
Elçilerimiz «— İbrahim! Bundan vaz geç. Çünkü Allah/ın fermanı gelmiştir, onlara gelecek azap asla geri dönmeyecek» dediler.
(Onlar) “Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Andolsun Rabbinin kesin emri gelmiştir. Onlara mutlaka geri çevrilmez bir azap gelmektedir!” (dediler).
Elçilerimiz, “Ey İbrahim! Bundan vazgeç, doğrusu Rabbinin emri gelmiştir. Şüphesiz onlara artık geri çevrilemeyecek bir azap gelmiştir” dediler.
Melekler, “Ey İbrahim!” dediler, “Bu konuda bizimle tartışmaktan vazgeç! Çünkü Lut kavminin helâk edileceğine dâir Rabb’inin kesin emri gelmiştir; dolayısıyla, geri çevrilmesi mümkün olmayan bir azâbın onları yakalaması artık kaçınılmaz olmuştur!”
Bu sözler üzerine İbrahim, gerçekleri anladı ve Rabb’inin hükmüne boyun eğdi.
Gelelim, kıssanın geri kalan kısmına:
-“Ey İbrahim! Bundan vazgeç! Şu bir gerçektir ki; kesinlikle senin rabbinin emri geldi. Onlara, geri çevrilmeyecek bir azap yaklaşıp gelmektedir”.
Ziyaretçiler: " A İbrahim bırak onları. Rabbin fermanı çıktı bile. Artık onlara verilen cezadan geri dönüş yok " diye kestirip attılar…
Elçilerimiz; "Ey İbrahim! Bizimle tartışmaktan vazgeç! Boşuna uğraşma! Zira Rabbinin emri geldi. Onlara verilen ceza geri çevrilmez. Bu ceza o toplumun hak ettiği bir cezadır! Rabbin onlara düşünüp öğüt almaları için yeterli zamanı verdi. Ancak onlar düşünüp öğüt alacakları yerde inkârlarını, sapıklıklarını, azgınlıklarını artırdılar. Rabbinin uyarılarına aldırış etmediler. Rabbinden gelenlere karşı sürekli yalan uydurarak Allah’a iftira ettiler. Andolsun! Rabbin onlara zulüm etmedi. Yaptıklarının cezasını veriyor. Sen de biliyorsun! Rabbin adalet sahibidir. Rabbin hiç bir zaman zulüm etmez!"
(Melekler) şöyle demişlerdi: “Ey İbrahim! Bundan vazgeç! Çünkü Rabbinin (azap) emri elbette gelmiştir. Şüphesiz ki onlara geri döndürülemez bir azap gelecektir!”
(Melekler İbrahim’e): “Ey İbrahim! Bu (mücadele)den vazgeç, çünkü gerçekten, Rabbinin (helâk) emri kesinleşmiştir ve onlara asla geri çevrilmeyecek bir azap¹ gelecektir.” dediler.
[Elçiler:] “Ey İbrahim, vazgeç bu yakarıdan!” dediler, “Rabbinin hükmü bir kere gelmiş bulunuyor: artık onlara geri çevrilmez bir azap vaki olacak!”
Melekler: - Ey İbrahim, bundan vazgeç. Şüphesiz Rabbinin cezalandırma talimatı gelmiştir, onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelmiştir, dediler. 15/63
(Elçilerimiz): “Ey İbrahim, bundan vazgeç! İşte Rabbinin kesin talimatı gelmiştir: artık onların başına, geri dönüşü olmayan bir ceza gelmektedir!” dedi.
(Melekler bunun üzerine) "Ey İbrahim, bundan (Rabbine baş vurmaktan) vazgeç, zira Rabbinin emri gelmiştir, onların başlarına, artık geri çevrilmesi imkanı olmayan çetin azap muhakkak inecektir" dediler.
(Melekler): "Ey İbrahim bundan( onlara gelecek azab için bizimle tartışmaktan) vazgeç! Kesinlikle Rabbinin emri artık gelmiştir. Ve Kesinlikle onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir" dediler.
«Ey İbrahim! Bu mücadeleden vazgeç. Şüphe yok ki, artık Rabbin emri gelmiştir. Ve muhakkak ki, onlara reddedilmemiş olan bir azap gelivermektedir.»
“İbrâhim! Vazgeç sen bu işten. İşte Rabbinin helâk emri gelip çattı ve hiç şüphe yok ki onlara, geri çeviremeyecekleri bir azap geliyor. ”
(Melekler): "Ey İbrahim, dediler, bundan vazgeç (boşuna uğraşma). Zira Rabbinin emri gelmiştir. Mutlaka onlara, geri çevrilmez azab gelecektir!"
Rasûllerimiz: "Yâ İbrahîm! Bundan vaz geç. Rabbinin emri ve hükmi geldi. Reddi gayrı kâbil olan 'azâb onlara gelecekdir." didiler.
Dediler ki “İbrahim! Vazgeç bu işten. Rabbinin emri çıktı bir kere. Onlara engellenemez bir azap gelecektir.”
-Ey İbrahim, bundan vazgeç. Şüphesiz Rabbinin emri gelmiştir. Ve onlara kesinlikle geri çevrilemeyecek bir azap gelmektedir, dediler.
“Vazgeç bu işten, ey İbrahim,” dediler. “Artık Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, geri çevrilemeyecek bir azap ulaşmak üzere.”
"Ey İbrahim! Bu halinden vazgeç. Rabbinin emri gelmiştir. Geri çevrilemez bir azap onların enselerine binecektir."
“iy ibrāhįm! dön uşbundan. bayıķ geldi çalabuñ buyruġı daħı bayıķ anlar gelicidür anlara 'aźāb döndürinilmemiş.”
Eyitdük: İy İbrāhīm, geç bu şefā‘at eylemekden. Taḥḳīḳ geldi anlara seniyaradan Tañrınuñ ‘aẕābı. Daḫı anlara gelüpdür dönmeyecek ‘aẕāb.
(Mələklər dedilər: ) “Ey İbrahim! Bundan (bu mübahisədən) əl çək, Rəbbinin əmri artıq gəlmişdir. Onlara mütləq qarşısıalınmaz bir əzab gələcəkdir.
(It was said) O Abraham! Forsake this! Lo! thy Lord's commandment hath gone forth, and lo! there cometh unto them a doom which cannot be repelled.
O Abraham! Seek not this. The decree of thy Lord hath gone forth: for them there cometh a penalty that cannot be turned back!(1573)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |