Keen lem yaġnev fîhâ(k) elâ inne śemûde keferû rabbehum(k) elâ bu’den liśemûd(e)
Sanki orada hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki hiç şüphe yok Semud, Rablerine karşı kafir oldu, bilin, uzaklık Semud'a.
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi (helak olmuşlardı). Haberiniz olsun; Semud (halkı) da gerçekten Rablerine (karşı nankörlük ve) inkâr etmişler (ve azıtmışlardı). Şunu bilin ki; (sonunda) Semud (halkına Allah’ın rahmetinden) uzaklık (verilmiş ve O’nun kahrına uğramışlardı).
Sanki daha önce orada hiç yaşamamışlar gibi. Dikkat edin! Rablerini tanımayıp gerçekleri örtbas ettiler de, bakın Semûdlular işte böyle yok olup gittiler.
Sanki, orada hiç yaşamamış, güzel gün görmemiş gibiydiler. Bakınız, Semûd kavmi Rablerini inkârda ısrar ettiler, ihsan ettiği nimetlere nankörlük ettiler. Semûd'un, Allah'ın rahmetinden, korumasından uzak kılınarak yok olup gitmesinden ibret alın.
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, Semud halkı Rabblerini inkar ettiler. Dikkat edin, Semud halkı uzak olsun.
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten Rablerine (karşı) inkâr etmişlerdi. Haberiniz olsun; Semud (halkına Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi.)
Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi, doğrusu Rablerine küfrettiler. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah'ın rahmetinden uzak düşmüş, helâk olmuştur.
Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi oldular. İşte Semud kavmi, Rablerini inkâr eden bir toplum oldular. İşte o Semud kavmi, kahrolsun!...
Sanki orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi biliniz ki Semûd kavmi Rabblerini inkâr ettiler ve iyi bilin ki Semûd kavmi defolup gittiler.
Sanki, orda değillermiş gibi oldular, iyi bilin, Semud küfretmiştir Tanrılarına, iyi bilin, Semud'un işi bataktır
Sanki daha önce orada hiç oturmamış (yuva kurup yaşamamış) gibi oldular. Haberiniz olsun ki, Semud (kavmi) gerçekten Rablerini inkâr etmişlerdi. Bak işte nasıl yok olup gittiler.
Sanki hiç hânelerinde oturmamış gibi mahv oldılar. Semûd rabbine karşu küfr itmişdi. Kavm-i Semûd Allâh’ın rahmetinden uzak olsun!
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semud milleti Rabbini inkar etmişti. Bilin ki, Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.*
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.
Sanki orada hiç oturmamışlardı. İşte böyle, Semûd kavmi rablerini inkâr etti. Vay Semûd’un haline!
Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak kılındı.
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Doğrusu Semud (halkı) Rab'lerine karşı geldi; Semud yok olup gitti.
Sanki orada güzel güzel yaşayıp durmamışlardı. Bak işte Semud, gerçekten de Rablerine küfretmişlerdi. Bak işte nasıl yok olup gittiler.
Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı, bak Semûd, hakıkaten rablarına küfrettiler bak def'oldu gitti Semûd
Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. İyi bilin ki, Semûd (kavmi) gerçekten Rablerine nankörlük ettiler. (Ve yine) bilin ki Semûd (kavmi, müstahak olduklarından dolayı, Allah’ın rahmetinden) uzak kılındı.
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki Semud halkı Rabb'lerine nankörlük ettiler. İyi bilin ki Semud halkı yok olup gitti.
Sanki orada (zâten) oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) hakıykaten Rablerine küfretdiler, gözünüzü açın ki Semuda (rahmet-i ilâhiyyeden) uzaklık (verilmişdir).
Sanki orada hiç oturmamışlardı! Dikkat edin! Şübhesiz Semûd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. (Ve yine) dikkat edin! (Peygamberlerine isyanları yüzünden Allah'ın rahmetinden uzaklaşan) Semûd (kavmi) helâk olsun!(2)
Sanki (daha önce) orada hiç yaşamamışlardı. Dikkat edin! Şüphesiz (o zalim ve azgın) Semûd kavmi Rablerini inkâr etmişlerdi. (Yine) dikkat edin! Semûd (kavmi doğru yoldan sapmaları nedeniyle Allah’ın rahmetinden) uzak kılınmıştı.
Çünkü Semud kavminin Rablerini inkâr etmiş olmaları onlara hiçbir faydası olmamış ve bu azap, yalnızca Semud’un (yeryüzünden) uzaklaştırılışı olmuştur.
Sanki dün orada oturanlar onlar değillerdi! Bilin ki Semut’lar çalaplarını tanımaz oldular. Bilin ki Semut’lar Allah’ın esirgeyiciliğinden uzak kalmışlardır.
Sanki orada hiç yokmuş gibi oldular. Haberiniz olsun ki Semud kavmi rahmet-i Bâri/ den uzak bir yerde kalmıştır.
Sanki orada hiç ikâmet etmemiş/safa sürmemiş gibiydiler. İyi biliniz ki Semûd (kavmi), Rablerini inkâr etmişti/ yok saymıştı. Yine iyi biliniz ki, kendileri de yok olup [bu’den] gitti!
Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. İyi bilin ki Semud topluluğu, Rabbini inkâr etmişti. Hey, (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun Semud'a!
Onlar değildi sanki, daha düne kadar yurtlarında şen, şakrak dolaşanlar!
Dikkat edin;işte Rab’lerini böyle inkâr etmişti Semudlular! Dikkat edin;işte böyle helâk olup gitti, azgın Semud kavmi!
Ve aradan yıllar geçti; zamanla inkârcılık, yeniden ortaya çıktı. İşte, insanlık tarihinin bir başka ibret verici sayfası:
Sanki orada yaşamadılar. Dikkat edin! Semûd, rabb’lerini inkâr ettiler. Dikkat edin! Semûd def’olup gitti.
Sanki orada hiç varlık sürmemiş gibi oldular. Evet, Semûd halkı Allah'ı inkar etmişti. Yazık oldu Semûd’a...
Onlar sanki dünyada hiçbir yaşam kurmamışlardı. Onların şatafatlı yaşamlarının yerini büyük bir sessizlik ve ıssızlık kapladı. İyi bilin ki Semud toplumu Rabbini inkâr etti. Onlar da inkârlarından dolayı yok olup gitti.
67,68. Haksızlık edenleri de o korkunç ses yakalamış ve sanki orada hiç oturmamışlar gibi yurtlarında diz üstü (hareketsiz) kalmışlardı. [*] Dikkat edin! Şüphesiz ki Semûd (kavmi) Rablerini inkâr etmişlerdi. Dikkat edin! Semûd kavmi (Allah’ın merhametinden) uzak kılınmıştı.
Sanki onlar orada, hiç yaşamamış gibi oldular.¹ Şunu iyi bilin ki; Semûd (kavmi) Rablerini inkâr etmişlerdi. İşte Semûd kavmi (de böylece) defolup gitti.
sanki (daha önce) orada hiç yaşamamışlar gibi. Bakın, işte Rablerini böyle yok saydı Semûdlular! Bakın, işte böyle yok olup gitti Semûd!
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, Rablerine nankörlük edenler bu Semud halkı idi. Ve iyi bilin ki Semud tarihten silindi gitti. 91/14
Sanki o beldede hiç oturmamışlardı (kendileri helak olduğu gibi oturdukları meskenler de harabe haline gelmişti) Haberiniz olsun ki, Semud kavmi Rablerini (vahdaniyetini) inkar ettiler.. bundan ötürü de (Rablerinin rahmetinden) yoksun kaldılar. (Ey Muhammed, onlara Lut kavminin başına gelenleri de anlat ki ibret alabilsinler)
Sanki orada hiç var ve varlık içinde olmamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Allah’ın rahmetinden uzaklaşmak Semud içindi.
Sanki orada hiç ikamet etmemişlerdi. Biliniz ki, şüphesiz Semûd, Rablerine kâfir olmuşlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd için bir uzaklık vardır.
67, 68. Zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler. Evet. . . inkâr etti Rabbini Semûd milleti. Evet, işte onun için defolup gitti Semûd milleti!
Orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi bilin ki Semud (kavmi), Rablerini inkar ettiler ve iyi bilin ki Semud (kavmi) def olup gittiler!
Ke-ennehu dün orada yaşamamışlardı. Âgâh olun ki: Semûd kavmi rablerine küfür itdiler. Helâk Semûd'a olsun.
Sanki orada bir varlıkları olmamıştı. Bilin ki Semûd (halkı), Rablerini görmezlikten geldiler. Bilin ki Semûd, def olup gittiler.
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semudlular,Rablerini yok saydılar. Bilin ki Semud, helak edildi.
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilmiş olun ki Semud kavmi Rablerine nankörlük etmişti. İbret alın ki, Semud kavmi işte böyle yok olup gitti.
Sanki hiç hayat sürmemişlerdi orada. Dikkat edin! Semûd kavmi, Rablerine nankörlük etmişti. Dikkat edin, Semûd geri dönmez olmuştur.
taman muķįm olmadılar gibi anuñ içinde. iy bayıķ ŝemūd ķabilesi kāfir oldılar çalabı’larına iy helāk olmaķ olsun ŝemūd’a!
Ṣanasın ki evlerinde hīç diri olmamışlar‐ıdı. Bilmiş oluñuz ki Semūd ḳavmikāfirler‐idi özlerini yaradan Tañrıya. Bilmiş oluñuz ki Semūd ḳavmiraḥmetden ıraḳ oldılar.
Sanki onlar heç yaşamamışdılar. Bilin ki, Səmud tayfası Rəbbini inkar etmişdi. Xəbəriniz olsun ki, Səmud tayfası (Allahın mərhəmətindən) kənar (uzaq) oldu!
As though they had not dwelt there. Lo! Thamud disbelieved in their Lord. A far removal for Thamud!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |