23 Mart 2025 - 23 Ramazan 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hûd Suresi 44. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekîle yâ ardu-ble’î mâeki veyâ semâu akli’î veġîda-lmâu vekudiye-l-emru vestevet ‘alâ-lcûdiy(yi)(s) vekîle bu’den lilkavmi-zzâlimîn(e)

Ve dendi ki: Ey yeryüzü, em suyunu ve ey gök kes yağmurunu ve su emildi ve iş yapıldıbitti ve oturdu Cudi'ye gemi ve uzaklık denildi, zulmeden topluluğa.

Cudi tepesi, Ararat dağının bir tepesidir.

Ve (ardından) "Ey yer (artık) suyunu yut, ve ey gök sen de (suyunu) tut!" denildi... (Bu İlahi emir üzerine) Su(lar) çekildi, (zalimlerin)(leri) bitirildi… (Böylece gemi de) Cudi (Dağı) üzerine oturup yerleşti… Ve zalimler topluluğu için de: "(Hayırdan ve huzurdan) Uzak kalsınlar, kahrolsunlar!" denildi…

Ve derken “Ey yeryüzü suyunu yut” denildi. “Ey gök yağmurunu durdur.” Ve böylece sular çekildi, Allah'ın hükmü yerine geldi, gemi Cûdî dağına oturdu. Ve yaratılış gayesi dışına çıkan bu toplum için, “Rahmetten uzak olsun” denildi.

Nihayet:
“Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.” denildi. Sular çekildi. Plan icra edildi. Gemiler Cûdî (münbit hilal) böldesindeki tepelerde karaya oturdu. Tufanda boğulanlar için:
“İnkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ile, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, suikastler tertip eden zâlim bir kavim rahmetten ve korumadan uzak olsun, canı Cehennem'e” denildi.

"Ey yer, suyunu çek ve ey gök sen de tut!" denildi. Böylece su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cudi'nin üzerine oturdu ve: "Zalimler topluluğu yok olsun" denildi.

Denildi ki: 'Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.' Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı)üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: 'Uzak olsunlar' denildi.

Allah'ın emri olarak: “Ey arz, suyunu yut ve ey gök! Yağmuru tut.” denildi. Su çekildi ve iş bitirildi. Gemide CÛDİ dağı üzerinde kararlaştı ve : “-Zâlimler helâk olsun.” denildi.

Ve: “Ey arz, suyunu yut! Ey gök, suyunu kes!” denildi. Su azaldı, iş bitti, gemi yüksek bir dağa oturdu. Ve “kahrolsun zalimler!” denildi.

“Ey yeryüzü! Suyunu içeri çek ve ey gök, sen de suyunu tut” denildi. Su çekildi, iş de böylece bitirildi. Gemi ise Cûdî'ye oturdu. “Haksızlık yapan toplum yok olsun” denildi.

Denildi ki: «Ey yeryüzü! Sen suyunu yutasın, ey gökyüzü ! Sen de yağmurunu tutasın!»; sular durdu, iş de bitti; gemi Cudi üzerine oturdu, zulüm eyliyen ulus için denildi ki: «Yok olun !»

Bir süre sonra yere: “Ey yer, suyunu yut” ve göğe: “Ey gök, yağmurunu tut” denildi. Bunun üzerine sular çekildi, Allah'ın emri gerçekleşti ve gemi Cudi'ye oturdu. Bu sırada: “Kahrolsun zalimler topluluğu!” diye bir ses duyuldu.

Nuh tufanı, öyle söylendiği gibi bütün bir yeryüzünü ihtiva eden bir tufan değil, Hz. Nuh'un davetine muhatap olanları kapsayan bölgesel bir tufandır.... Devamı..

"Ey arz suları bel’ it! Ey semâ suyunu tut!" dinildi. Sular azaldı. Emir icrâ olundı. Sefîne cebel-i Cûdî’de durdı. "Zâlim kavim helâk olsun" dinildi.

Yere, "Suyunu çek!", göğe, "Ey gök sen de tut!" denildi. Su çekildi, iş de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan millet Allah'ın rahmetinden uzak olsun" denildi.

“Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.

(Sonra) “Ey toprak suyunu yut! Ey gök sen de tut!” denildi. Su çekildi; hüküm yerini buldu; gemi Cûdî’nin üzerine oturdu; “Zalimlerin topunun canı cehenneme!” denildi.

(Nihayet)  «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu)  tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de)  Cûdî (dağının)  üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.

Ve denildi ki: "Ey toprak suyunu yut, ey gök sen de tut." Su yatıştı, karar yerine getirildi, Cudi (Judea) üzerine oturdu ve "Zalimler uzak olsunlar!," dendi.

Allah tarafından denildi ki: "Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de suyunu kes! Ve sular çekildi. Emir yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi dağı üzerine oturdu. O zalim kavme böylece dünyadan uzak olun denildi.

bir de denildi: ey Arz! Yut suyunu ve ey Semâ! Açıl, su çekildi iş bitirildi ve gemi, Cudî üzerinde durdu, o zalim kavme def'olun denilmişti

Ve buyurduk ki: “Ey yer! (Artık) suyunu yut ve ey gök! Sen de (suyunu) tut!” (Bu ilâhî emir üzerine) su (lar) çekildi, (böylece kâfirlerin) iş (leri) bitirildi Gemi de Cudi (dağı) üzerine oturup yerleşti. Ve zâlimler topluluğu yok olsun (Allah’ın rahmetinden uzak olsun)!” buyuruldu.

“Ey yer, suyunu çek ve ey gök, suyunu kes.” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cudi'ye oturdu. “Zalimler topluluğu Allah'ın rahmetinden uzak olsun.” denildi.¹

1- Nuh tufanı, bölgesel bir tufandır. Nuh\un davetine muhatap olanları kapsamaktadır. Bütün bir yeryüzünde olduğu düşüncesi Tevrat\tan kaynaklanmaktad... Devamı..

(Taraf-ı ilâhîden) denildi ki: «Ey arz suyunu yut, ey gök sen de tut». Su kesildi, iş olub bitirildi, (gemi de) Cûdî (dağının) üzerinde durdu. O zaalimler güruhuna «Uzak olsunlar» denildi.

Nihâyet (vakti geldiğinde): “Ey yer! Suyunu yut! Ve ey gök! (Sen de yağmurunu) tut!” denildi. Su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cûdî (dağının) üzerine oturdu(2) ve: “(Allah'ın rahmetinden uzak olan) zâlimler topluluğu helâk olsun!” denildi.

(2)“Nasıl, bir harb-i umûmîde bir kumandan zaferden sonra, ateş eden bir ordusuna: ‘Ateş kes!’ ve hücûm eden diğer bir ordusuna: ‘Dur!’ der, emreder. ... Devamı..

Ve (ardından arz’a has bir iletişimle) denildi ki: "Ey yer (ey toprak), suyunu yut! Ve ey gök, (ey bulutlar) suyunu tut (açıl)!" Ve sular çekildi ve hüküm infaz edildi, sonunda gemi Cudi’ye (Cudi mevkiinde bulunan bir tepeye) yerleşti. Ve o zulmeden (baskı ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri engelleyen, her türlü kötülük ve haksızlık yapan, şirk ve inkârda ısrar eden) topluluk (böylece) yok olup gitti!” denildi. *

(*) Nuh tufanı, bölgesel bir tufandır. Nuh’un davetine muhatap olanları kapsamaktadır. Bütün bir yerkürede olduğu düşüncesi muharref Tevrat’tan kaynak... Devamı..

Sonra “Ey arz suyunu em (yut), Ey gök suyunu tut (yağma)” denildi. Sular kesildi ve böylece Allah’ın hükmü yerine geldi, gemi Cudi (dağı seviyesine çıktı) üzerine oturdu. Böylece, “Haksızlık yapan toplum (inananlardan) uzak olsun” denildi.

Buyruldu: "Ey yeryüzü! Suyunu çek! Ey gökyüzü sen de yağmurunu kes!" Sular kesildi. Allah’ın buyruğu yerine geldi. Gemi de Cudi dağı üzerinde durdu. O kıyıcılar takımı için de "Allah’ın esirgeyiciliğinden uzak olsunlar." Buyruldu.

Yer! Suyunu yut, gök! Sen de tut [⁶]. Denildi, su kesildi. İş [⁷] bitti. Gemi de Cudi dağı üzerinde durdu. «Zalim olan kâfirler rahmetten uzak olsun» denildi.

[6] Kemali, kudreti temsildir.[7] Boğulmak işi.

Buyuruldu: “Ey yer! Suyunu yut ve ey gök! Sen de tut.” Su azaldı ve iş bitirildi/emir yerine geldi. Gemi Cudî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu [kavm] uzak/yok olsun” denildi.

Denildi ki: “Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.” Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve “Zalimler (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun” denildi.

Bütün kâfirler helâk edildikten sonra, yere ve göğe, “Ey yer, sularını geri yut veey gök, yağmurlarını artık durdur!” diye emredildi. Böylece sular çekildi, iş bitirildi. Nûh’un gemisi, Cizre yakınlarındaki Cûdîdağının üzerinde karaya oturdu. Ve ilâhî fermânı ilân etmek üzere denildi ki:
“Helâki hak eden bu zâlim topluluk İlahi rahmetten uzak olsun!”

-“Ey Yer! Suyunu yut! Ey Gök! Sen tut!” denildi. Su çekildi; İş bitirildi; Gemi Cûdiyy’e / Dağ’a oturdu.
“Defolsun, Zâlim Kavim!” denildi.

Sonunda: " Ey topraklar! Yut sularını, ey sema kes artık " dendi. Sular çekildi. Görev tamamlandı. " haksızlık edenlerin canı cehenneme! " diye sesler yükselirken, gemi de Cûdî'ye oturdu.

"Ey arz suyunu yut! Ey gök suyunu tut!" denildi. Su azaldı, iş bitirildi. Gemi bereketi bol olan bir bölgede karaya oturdu. "Haksızlık yapan toplum yok olsun!" denildi.

“Ey yer, suyunu yut (çek)! Ey gök, (suyunu) tut (dindir)!” denmiş, su çekilmiş, iş bitirilmişti. (Gemi) Cûdî (dağı)nın üzerine yerleşmişti. O zalimler topluluğuna “(Merhametten) uzak olun!” denmişti.

(Allah tarafından): “Ey yer! Suyunu yut ve ey gök! Sen de yağmuru kes.” denildi. Su çekildi (böylece Nûh toplumunun) helâk işi tamamlandı. (Gemi de) Cûdi¹ üstünde durdu ve: “O zâlimler topluluğu (böylece) defolup gitti!” denildi.

1 Cûdî: Engince bir dağ veya cins isim olarak, normal “dağ” demektir. Cudi’nin yeri hakkında o kadar çok rivayetler vardır ki, bunları bir araya getir... Devamı..

Ve derken, “Ey yer, suyunu yut!” denildi; “Ey gök, [yağmurunu] durdur!” Ve böylece sular çekildi, [Allah’ın] hükmü yerine geldi, gemi Cûdî Dağı’na oturdu. ⁶⁶ Ve böylece, zulmeden bu halk için “uzak olsunlar!” sözü söylenmiş oldu.

66 Eski Süryanice’de Kardû olarak bilinen bu dağ, Van Gölü bölgesinde, bugünkü Suriye’nin el-Cezîre eyaletinin merkezi olan İbni Ömer Cezîresi adındak... Devamı..

Bir süre sonra “Ey gökyüzü yağmuru tut, ey yeryüzü suyunu çek!” diye emredildi. Sular çekildi ve hüküm gerçekleşti ve gemi Cudi’de karaya oturdu ve şöyle denildi: – Kahrolsun zalimler topluluğu! 63/4

Nihayet denildi ki: “Ey yer, suyunu yut! Ve ey gök, suyunu tut!” Ve sular çekildi ve hüküm infaz edildi, sonunda gemi Cûdî[¹⁷³⁷] üzerine oturdu. Ve kendilerine kıyan toplum için; “Olmaz olsunlar!”[¹⁷³⁸] denildi.

[1737] Zeyd b. Amr’ın şiirinde “dağ, tepe” anlamına cins isim olarak andığı cûdî “yüksek tepe” anlamına gelir. Bir yorumda, bunun her dağa verilebilen... Devamı..

(Sonunda) "Ey yer suyunu yut" ve "Ey gök suyunu tut" denildi, sular çekildi ve ilahi emir tamamlanmış oldu ve gemi Cudi (dağının) üzerine oturdu, "Zalimler topluluğu Allah’ın rahmetinden uzak olsun" diye nida olundu.

Ve denildi ki: ’’Ey yer, suyunu yut ve ey gök(sen de) tut!’’ Su çekildi, (Allah’ın) emri icra edildi. (Gemi) Cudi’ye oturdu. Ve denildi ki: "Zalim topluluk yok olsun!"

Ve denildi ki: «Ey yer! Suyunu yut ve ey gök açıl.» Ve su kesildi ve iş icra edilmiş oldu. Gemi de Cûdi dağının üzerine yerleşti. Ve, «Zalimler olan kavim için uzaklık olsun!» denildi.

Kâfirler boğulduktan sonra yerle göğe: “Ey yer suyunu yut ve sen ey gök suyunu tut! ” diye emir buyuruldu. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cudi üzerinde yerleşti ve “Kahrolsun o zalimler! ” denildi. {KM, Tekvin 8, 4}

Cudi, Türkiye’nin güneydoğusunda Şırnak civarında 2000 m. yüksekliğinde bir dağdır. Tevrat, Ararat dağına yerleştiğini bildirir (Tekvin, 8,4). Hz. Nuh... Devamı..

Ey yer, suyunu yut ve ey gök tut! denildi. Su azaldı, iş bitirildi. (Gemi) Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan kavim yok olsun!" denildi.

Ey Arz! Suyunu yut, Ey Semâ! suyunu tut dinildi. sular eksildi. Hüküm ve kazâ-yı Bârî cârî oldığından (helâki mukarrer olanlar helâk olduklarından) sefîne "Cûdi" dağı üzerinde durdı. Zâlim olan kavim helâk olsun dinildi.

“Ey yer! Suyunu yut! Ey gök sen de açıl!” dendi. Sular çekildi, iş tamamlandı, gemi Cudi’nin üstüne oturdu ve şöyle dendi: “Yanlışlar içindeki o topluluk olmaz olsun.”[*]

-Ey yeryüzü suyunu yut, ey gök tut denildi. Su çekildi, emir gerçekleşti, gemi Cudi'ye oturdu. Ve şöyle denildi:-Kahrolsun Zalim toplum!

Ve denildi ki: “Ey yer, suyunu yut; ey gök, suyunu tut.” Su çekildi, iş bitirildi, gemi Cûdî'ye oturdu. Ve “Zalimler güruhu yok olsun” denildi.

Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekildi. İş bitirilmişti. Gemi, Cûdi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!"

daħı eyidildi “iy yir yut śuyuñı daħı iy gök girü dur! daħı eksinildi śu daħı tamām olındı iş. daħı dölendi cūdi ŧaġı üzere [114b] daħı eyidildi “helāklıķ olsun ķavma kim žālimlerdür!

Daḫı eyidildi yire: Yā yir yud ṣuyuñı; daḫı yā gök açıl, yaġmuruñı dut. Ṣukesildi, Allāhuñ buyruġı yirine geldi. Daḫı Nūḥ gemisi Cūdī ṭaġı üstindedurdı. Daḫı eyidildi: Helāklik, raḥmetinden ıraḳlıḳ olsun ẓālim ḳavmlere.

(Allahdan bir əmr olaraq: ) “Ey yer! Suyunu ud! Ey göy! (Yağışını) saxla (açıl)!” – deyildi. Su çəkildi. İş bitdi (Nuha iman gətirməyənlərin məhv edilməsi barədə Allahın əmri yerinə yetdi). Gəmi Cudi dağı üzərində oturdu və: “Zalımlar məhv (Allahın mərhəmətindən uzaq) olsun!” – deyildi.

And it was said: O earth! Swallow thy water and, O sky! be cleared of clouds! And the water was made to subside. And the commandment was fulfilled. And it (the ship) came to rest upon (the mount) Al-Judi and it was said: A far removal for wrongdoing folk!

Then the word went forth:(1538) "O earth! swallow up thy water, and O sky! Withhold (thy rain)!" and the water abated, and the matter was ended. The Ark rested on Mount(1539) Judi, and the word went forth: "Away with those who do wrong!"

1538 A wonderful passage. The whole picture is painted in just a few words. The chain of material facts are linked together, not only in their relatio... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.