Velekad erselnâ nûhan ilâ kavmihi innî lekum neżîrun mubîn(un)
Andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik de şüphe yok ki dedi, ben, size apaçık bir korkutucuyum.
Andolsun ki, Biz Nuh’u risaletle (görevlendirip) kavmine gönderdik. (Onlara:) “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım”;
Ve gerçek şu ki, Biz Nuh'u da benzer mesajlarla kavmine peygamber olarak gönderdik. O da kavmine şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Nûh'u kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasul olarak gönderdik.
“Ben size gönderilmiş, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım” dedi.
Andolsun Nuh'u kendi kavmine göndermiştik. "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) 'Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp-korkutucuyum.'
Gerçekten biz Nûh'u, şöyle desin diye, kavmine gönderdik: “- Haberiniz olsun, ben, size azabın sebeblerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir korkutucuyum;
Andolsun! Biz, Nuh’u onun kavmine bir elçi olarak gönderdik. (O:) “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Biz, Nuh'u da kendi ulusuna gönderdik, dedi ki: «Ben sizi açık kocunduranım
Andolsun, biz Nuh'u kavmine (nebi olarak) göndermiştik. Onlara şöyle demişti: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
25, 26. Nûh’ı kavmine gönderdiğimiz vakit "Ânlara ben teblîgâta me’mûrum Allâh’dan başkasına ’ibâdet itmeyiniz yevm-i elîmde korkarım ’azâb çekeceksiniz" didi.
25,26. And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum" dedi.
Andolsun, biz Nûh’u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: «Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Nuh'u halkına gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım,"
Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u da kavmine gönderdik, O, onlara şöyle dedi: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Celâlim hakkı için vaktıyle Nuhu kavmine gönderdik; şöyle diye ki haberiniz olsun ben size azâbın sebeblerini ve halâsın yolunu beyan eden bir nezîrim
Ant olsun ki! Biz, Nuh'u kendi halkına göndermiştik. “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım;”
25,26. Andolsun ki biz Nuhu kavmine (peygamber olarak) göndermişizdir. (O, öyle demişdi:) «Şübhesiz ki ben sizi Allahın azabından apaçık korkutanım. Allahdan başkasına ibâdet etmeyin. Hakıykat, ben sizi başınıza acıklı bir günün azabı (gelib çatması) ndan endîyşe ediyorum».
25,26. And olsun ki (biz), Nûh'u kavmine (peygamber olarak) gönderdik. (Onlaradedi ki:) “Şübhesiz ben, sizin için Allah'dan başkasına ibâdet etmeyesiniz diye(gönderilmiş) apaçık bir korkutucuyum. Doğrusu ben, sizin üzerinize (pek) elemli bir günün azâbından korkuyorum.”(2)
Nuh’u kavmine elçi olarak göndermiş ve oda kavmine “Ben sizin için bir uyarıcıyım.”
And olsun ki Biz Nuh’u ulusuna elçi olarak gönderdik. Nuh dedi: "İşte ben size apaçık bir uyarıcı olarak geldim,
* Biz Nuhu kavmine göndermiştik o, demişti: ben sizi Allah azabıyle apaşikâr veçhile bir korkutucuyum.
Hiç şüphesiz biz Nuh'u kendi kavmine gönderdik, “Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım (dedi).”
Gerçekten biz Nûh’u, içerisinde yaşadığı halkına ilâhî mesajı bildiren bir elçi olarakgöndermiştik. Nûh onlara, “Ey halkım!” demişti, “Gerçek şu ki, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım! Ve işte, açık ve net olarak sizleri uyarıyorum:”
And olsun, Nûh’u kavmine rasûl gönderdik:
-“Ben, sizin için açıkça bir uyarıcıyım”.
Tanrı elçisi olarak gönderdiğimiz Nûh ile halkı arasında şöyle bir tartışma olmuştu: Nûh: " Ben sizi Allah adına uyarmaya geldim.
Andolsun biz Nuh’u da kavmine gönderdik: "Ben sizin için kurtuluş yolunu açıkça gösteren uyarıcıyım!"
Yemin olsun ki Nuh’u elçi olarak kavmine göndermiştik de onlara “Şüphesiz ki ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
VE GERÇEK ŞU Kİ, Biz Nûh’u [da aynı mesajla] kavmine gönderdik: ⁴⁵ “Bilin ki, ben size açık, yalın bir uyarıyla geldim
Andolsun ki biz Nuh’u halkına elçi olarak göndermiştik. O da şöyle demişti: – Ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım. 71/1
DOĞRUSU, Nûh’u da mesajımızı kavmine taşımak için elçi olarak görevlendirmiştik. (Demişti ki:) “Bakın, ben size açık ve net bir uyarıyla geldim.
Ve and olsun ki, Nûh'u kavmine gönderdik, «Şüphe yok ki ben sizin için apaçık bir nezirim,» (diye).
25, 26. Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh'u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye: “Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim. ” [7, 59-64] {KM, Tekvin 6, 5; 8, 15}
Andolsun biz Nuh'u da kavmine gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Biz Nûh'ı kavmine irsâl iyledik. O: "Ben sizin içün âşikâr sûretde nezîrim"
Biz Nuh’u, kendi halkına elçi gönderdik; “Ben sizin için doğruları açıklayan bir uyarıcıyım” dedi.
25,26. -Nuh'u halkına göndermiştik:-Ben, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye size, açık bir uyarıcıyım. Ben, acı bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum.
Biz Nuh'u da kavmine gönderdik. O dedi ki: “Ben size apaçık bir uyarıcıyım.
Yemin olsun biz, Nûh'u da toplumuna resul olarak göndermiştik. "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım."
25-26. daħı bayıķ viribidük nūḥ’ı ķavmı “bayıķ ben size ķorķıdıcıvan bellü kim ŧapmañ illā Tañrı’ya. bayıķ ben ķorķarın üzerüñüze. 'aźābını aġrıdıcı günüñ.”
Taḥḳīḳ biz viribidük Nūḥı ḳavmine ki: Ben size bayıḳ ḳorḳudıcı, didi.
Həqiqətən, Biz Nuhu öz tayfasına peyğəmbər göndərdik. Nuh dedi: “Mən sizi (Allahın əzabı ilə) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!
And We sent Noah unto his folk (and he said): I am a plain warner unto you.
We sent Noah to his people (with a mission): "I have come to you with a Clear Warning:
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |