Ḣâlidîne fîhâ mâ dâmeti-ssemâvâtu vel-ardu illâ mâ şâe rabbuk(e)(c) inne rabbeke fa’’âlun limâ yurîd(u)
Rabbinin dilediğinden başka hepsi de orada ebedi kalır göklerle yeryüzü durdukça; şüphe yok ki Rabbin, dilediğini dilediği gibi yapar.
Onlar, Rabbinin dilemesi dışında, gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. Çünkü Rabbin, gerçekten dilediğini yapandır.
Ve Rabbin aksini dilemedikçe, gökler ve yer durduğu müddetçe orada kalacaklardır. Çünkü Rabbin her istediğini yapandır.
Rabbinin diledikleri dışında onlar, gökler ve yer durdukça orada sürekli kalıcıdırlar. Şüphesiz Rabbin dilediğini yapandır.
Onlar, Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. Çünkü Rabbin, gerçekten dilediğini yapandır.
(Ahiretin) gökleri ve yeri durdukça, onlar, cehennem'de ebedî olarak kalıcıdırlar, Ancak Rabbinin dilediği başka (dilediğinin azabını başka bir azaba çevirir, veya azab çeken müminleri selâmete çıkarır, cennete kor.) Çünkü Rabbin, dilediğini, hemen noksansız yapar.
Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer kaldıkça orada devam edecekler. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır.
Rabbinin dilediği hariç, onlar gökler ve yer durdukça o ateşte süreli kalacaklardır. Çünkü Rabbin, istediğini hakkı ile yapandır.
Tanrın dilediğince, göklerle yer durdukça, orda sonsuz kalırlar, senin Tanrın, istediği şeyi yapar
106-107. Mutsuz olanlar (dünyadayken yaptıklarından ötürü) ateşte (yaşayacak) ve orada ah çekip inleyeceklerdir. Rabbin aksini dilemedikçe, gökler ve yer yerinde durduğu sürece onlar orada kalacaklardır. Şüphesiz Rabbin dilediğini istediği gibi yapandır.
Semâvât ve arz durdukca orada kalacaklar meğer ki rabbin başka dürlü istesün çünki rabbin istediğini yapar.
Rabbinin dilemesi bir yana, gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardır. Rabbin, şüphesiz, her istediğini yapar.
Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır.
Rabbinin dilediği hariç, onlar gökler ve yer durdukça o ateşte ebedî kalacaklardır. Rabbin gerçekten istediğini yapar.
Rabbinin dilediği hariç, (onlar) gökler ve yer durdukça o ateşte ebedî kalacaklardır. Çünkü Rabbin, istediğini hakkıyla yapandır.
Gökler ve yer durduğu sürece orada kalıcıdırlar; ancak Rabbin dilerse başka. Rabbin, dilediğini Yapandır
Onlar orada gökler ve yer durdukça duracaklar. Ancak Rabb'inin diledikleri başka. Çünkü Rabbin dilediğini yapandır.
Onlar, orada Semavât ve Arz durdukça muhalled olacaklar ancak rabbının dilediği müddet başka, çünkü rabbın «dilediğini yapan»dır
106-107. Şakî olanlar ateştedirler. Onlar orada her nefeste acıdan inleyip feryat ederler. (Âhiret âlemine ait) gökler ve yer durdukça, onlar cehennemde ebedî olarak kalacaklar. (Ancak) Rabbinin dilediği müstesnâ (cehennem azabına müstahak olmuş günahkâr mü’minler, cehennemde ebedî kalmaz, günahkâr mü’minler cezalarını çektikten sonra cennete girecektir) Şüphesiz Rabbin, dilediğini yapandır.
Rabb'in, aksini dilemedikçe¹, gökler ve yer durdukça², orada sürekli kalacaklardır. Kuşkusuz Rabb'in, dilediğini yapandır.
Gökler ve yer durdukça orada ebedî kalıcıdırlar. Rabbinin dilediği (müddet) başka. Çünkü Rabbin ne dilerse hakkıyle onu yapandır.
Gökler ve yer durdukça(2) orada ebedî olarak kalıcıdırlar; ancak Rabbinin dilediği müstesnâ.(3) Çünki Rabbin, ne dilerse hakkıyla yapandır.
Onlar (dünyada yaptıkları kötülüklerden ötürü mutsuz olanlar), gökler ve yer (o günün evreni) devam ettikçe orada kalırlar. Ancak (ateşe girenlerden muvehhid olsun inkârcı olsun) Rabbinin (oradan onları çıkarmayı veya cehennem azabına son vermeyi) dilediği (vakit) hariç. Şüphe yok ki senin Rabbin dilediği (her) şeyi yapandır. *
Rabbinin dilediği süre gökler ve yer var oldukça, onlarda ateşin içinde sürekli kalacaklar. Senin Rabbin dilediğini yapandır
Yerler, gökler durdukça onlar da orada kalacaklardır. Meğer ki senin çalabın başka türlü dileye. Çünkü senin çalabın her ne dilerse onu yapıcıdır.
Orada göklerin ve yerin devamı müddetince [³] daim kalırlar. Meğer ki Rabbinin dilediği olsun [⁴]. Çünkü Rabbin bu hususta dilediğini yapar.
Onlar, yer ve gök durdukça orada sürekli kalırlar.³⁷ Ancak Rabbinin dilemesi hariç. Muhakkak ki Rabbin dilediği her şeyi yapar.
Elbette Rabbin dilemesi dışında gökler ve yer durdukça, onda temelli kalıcılardır. Rabbin şüphesiz her istediğini yapar.
Hem de, âhiret âlemindeki gökler ve yer durduğu sürece, ebediyen o ateşin içinde kalacaklar; ancak Rabb’inin dilemesi hariç! Şüphesiz Rabb’in, sonsuz bilgisi, hikmeti ve kudretiyle dilediği hükmü verir, dilediğini dilediği şekilde yapar.
Yer ve Gökler devam ettikçe, senin rabbinin dilediği dışında, orada sürekli kalacaklardır. Senin rabbin, ne isterse mutlaka yapandır.
Onlar, gökler ve yer durduğu sürece orada kalacaklardır. [2] Yani Rabb'in aksini istemediği sürece. Çünkü senin Rabbin istediğini mutlaka yapacaktır.
Rabbinin dilediğinden başka herkes gökler ve yer durdukça ateşte ebedî kalacaklardır. Çünkü Rabbin istediğini hakkıyla yapandır. Rabbinin dilediğinin önüne kimse geçemez. Bu nedenle Rabbinin cehennemle cezalandırdığı kimseyi cehennemden kimse şefaat ederek kurtaramaz. Hiçbir yaratılmışın böyle bir hakkı yoktur. Resuller, âlimler, erenler, evliyalar ve uydurulan ilahlar şefaat edemezler. Onlara böyle bir hak verilmemiştir. Rabbin inkâr edenleri cehennem azabından kurtararak inananlara haksızlık etmez. Onlar nasıl böyle düşünebiliyorlar?
Rabbinin dilemesi hariç, gökler ve yer durdukça [*] orada [ebedî] kalacaklardır. Şüphesiz ki Rabbin istediğini yapandır. [*]
Onlar, Rabbinin dilemesi dışında¹ gökler ve yer devam ettiği müddetçe,² orada sürekli kalacaklardır. Şüphesiz Rabbin dilediği her şeyi yapar.
(Ve) Rabbin aksini dilemedikçe, gökler ve yer yerinde durduğu sürece orada kalacaklar: ¹³⁴ çünkü, dilediğini yapan (Allah’)tır, senin Rabbin.
Rabbin aksini dilemezse, gökler ve yer durdukça onlar orada kalacaklar. Şüphesiz senin Rabbin, dilediğini yapandır. 23/99...118, 43/74...78
Rabbin aksini tercih etmedikçe, gökler ve yer orada durduğu sürece onlar da orada kalmayı sürdürecekler:[¹⁸⁰²] Unutma ki senin Rabbin tercih ettiği her şeyi yaratabilen tek öznedir.
-Rabbinin diledikleri dışında- gökler ve yer durdukça onlar orada sonsuza dek kalacaklardır, çünkü Rabbin dilediğini yapandır. (Dilerse cehennemin bir tabakasından alır başka bir tabakasını koyar, dilerse cehennemden alır cennetine sokar)
Gökler ve yer durdukça orada sürekli kalacaklardır. Meğer rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin, istediğini yapandır.
(Onlar) Orada gökler ve yer devam ettikçe ebedî surette duruculardır. Rabbinin dilediği müddet müstesna. Şüphe yok ki, senin Rabbin dilediğini bihakkın işleyicidir.
Senin Rabbinin dilemesi hariç, gökler ve yer durdukça, orada ebedî kalacaklardır. Çünkü Rabbin dilediğini yapar. [6, 128; 14, 48]
Gökler ve yer durdukça orada sürekli kalacaklardır. Meğer Rabbin, çıkmalarını dilemiş olsun. Çünkü Rabbin, istediğini yapandır.
Orada onlardan, rabbinin dilediğinden başkası, gökler ve yer dâim oldukca ve ebedî kalırlar. Tahkîk rabbin dilediğini işleyicidir.
Rabbinin dilemesi dışında, gökler ve yer durdukça onlar da ateşte daimidirler. Şüphesiz Rabbin, dilediğini yapandır.
Gökler ve yer durdukça onlar da orada sürekli kalırlar—Rabbinin dilemesi müstesna. Şüphesiz ki Rabbin dilediğini yapar.
Rabbinin dilemesi hariç, gökler ve yer durdukça onlar orada hep kalacaklardır. Rabbin, dilediğini öyle bir yerine getirir ki!...
ebed ķalıcılarken anuñ içinde mādām kim oldı gökler daħı yir illā ol kim diledi çalabuñ. bayıķ çalabun işleyicidür anı kim diler.
Ebedī ḳalurlar anda, durduġınca gökler‐ile yirler illā Tañrı Ta‘ālā diledügikimseler. Seni yaradan Tañrı diledügi nesneyi işleyicidür.
Rəbbinin istədiyi (tövhid və iman əhli) istisna olmaqla, onlar orada əbədi–göylər və yer durduqca qalacaqlar. Həqiqətən, Rəbbin istədiyini edəndir. (Günahkar mö’minlər kafirlərdən fərqli olaraq bir müddət Cəhənnəmdə qalıb günahları təmizlənəndən sonra Allahın iznilə Cənnətə daxil ediləcəklər).
Abiding there so long as the heavens and the earth endure save for that which thy Lord willeth. Lo! thy Lord is Doer of what He will.
They will dwell therein(1608) for all the time that the heavens and the earth endure, except as thy Lord willeth: for thy Lord is the (sure) accomplisher of what He planneth.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |