İnne-lleżîne lâ yercûne likâenâ veradû bilhayâti-ddunyâ vatmeennû bihâ velleżîne hum ‘an âyâtinâ ġâfilûn(e)
Şüphe yok ki bize kavuşacaklarını ummayanlar ve dünya yaşayışına razı olup yürekleri onunla yatışanlar ve delillerimizden gaflet edenler.
Gerçekten (dirilmeyi inkâr edip, hesap vermek üzere) Bize kavuşmayı ummayanlar, (ahiretten gafil olduklarından dolayı) dünya hayatına (geçici servet, şöhret ve lezzet ortamına) razı olmuşlardır ve bununla tatmin olup rahatlamışlardır ki, onlar ayetlerimizden (Yüce Yaratan’ın varlığını gösteren delillerden ve Kur’ani hükümlerden) gafil olanlardır.
Öldükten sonra dirilip bize kavuşmayı beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve ayetlerimizi umursamayanlara gelince,
Bizim huzurumuzda hesaba çekilmeyi, mükâfatı ummayanların, cezalandırılma endişesi duymayanların, dünya hayatına razı olanların, onda huzur bulanların, âyetlerimizden, birliğimizi ve kudretimizi gösteren delillerden gafil, habersiz olanların varacakları yer cehennemdir.
Bize kavuşmayı ummayan, dünya hayatına razı olan, ona gönüllerini kaptıranlar ve bizim ayetlerimizden gafil olanlar var ya;
Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar ve bununla tatmin olanlar ve bizim ayetlerimizden habersiz olanlar;
Öldükten sonra huzurumuzda hesap vereceklerini ummayıp da, dünya hayatına razı ve onunla emniyet içinde olanlar, bir de (eşsiz bir ilâh olduğumuzu isbat eden bunca) delillerimizden gafil bulunanlar...
7, 8. Onlar ki Bizimle karşılaşmayı ummazlar, dünya hayatı ile razı olup onunla yetiniyorlar. Ve onlar ki ayetlerimizden habersizdirler; işte kazandıklarından dolayı sığınakları Cehennem(ateş)dir.
Bize kavuşmayı umut etmeyenler, dünya dirliğiyle hoşnut olanlar, onunla dinlenenler, bizim âyetlerimizden habersiz bulunanlardır
7-8. (Öldükten sonra) huzurumuza çıkacaklarını hiç hesaba katmayanlar, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve ayetlerimizden habersiz olanlar var ya; işte bunların kendi yaptıkları yüzünden varacakları yer cehennemdir.
7, 8. Bize rücû’ itmemeği ümîd idenlerin, dünyâ hayâtına kendilerini i’timâd ile teslîm iyleyenlerin, bizin âyâtımızdan tegâfül idenlerin mekânları ateş olacakdır. ’Amellerinin netîcesi budur.
7,8. Bizimle karşılaşmayı ummayan ve dünya hayatından hoşnut olup ona bağlananların ve ayetlerimizden habersiz bulunanların, işte bunların kazandıklarına karşılık varacakları yer cehennemdir.
7,8. Şüphesiz bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayatına razı olup onunla yetinerek tatmin olan kimseler ile âyetlerimizden gafil olanlar var ya; işte onların kazanmakta oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer ateştir.
7-8. Bize kavuşma ümidi taşımayanlar, dünya hayatıyla yetinip onunla mutlu ve huzurlu olanlar, kanıtlarımıza aldırış etmeyenler var ya, hak ettikleri için onların yeri ateştir.
7, 8. Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve âyetlerimizden gafil olanlar yok mu, işte onların, kazanmakta oldukları (günahlar) yüzünden varacakları yer, ateştir!
Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatını sevip ona bağlananlar ve ayetlerimizden gafil olanlar...
Bize kavuşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olup onunla tatmin bulanlar ve bizim âyetlerimizden gafil olanlar da vardır muhakkak.
Onlar ki bizim likamızı arzu (veya ümid) etmezler ve Dünya hayat ile razı olub onunla mutmainn olmuşlardır ve onlar ki bizim âyetlerimizden gafildirler
7-8. (Âhirette) bize (manevi huzurumuza) kavuşmayı ummayan, dünya hayatına razı olan, ona gönüllerini kaptıranlar ve bizim âyetlerimizden gafil olanlar var ya, işte bunların kazandıklarına karşılık olarak varacakları yer, cehennemdir.
Bizimle karşılaşacaklarını ummayanlar ve dünya hayatından hoşnut olup onunla tatmin olanlar ve ayetlerimizi görmezden gelenler…
7,8. (Öldükden sonra dirilib) bize kavuşacağını ummayan, (âhirete inanmayarak sâdece) dünyâ hayaatına raazî olan ve onunla sükûn (ve istirahat) e dalan kimselerle (varlığımıza, birliğimize ve kemâl-i kudretimize delâlet eden) bunca âyetlerimizden gaafil olanlar (yok mu?) işte onların, irtikâb etmekde oldukları (şirk ve mâ'siyetler) yüzünden varacakları yer, ateşdir.
7,8. Şübhesiz ki bize kavuşmayı beklemeyenler, dünya hayâtına râzı olup onunla tatmîn olanlar ve âyetlerimizden gafil olanlar var ya, işte onların kazanmakta oldukları(günahlar) sebebiyle varacakları yer ateştir.
7-8. Şüphesiz (dirilmeyi inkâr edip hesap vermek üzere) bize kavuşacağını ummayan (ahiret gününe inanmayan) ve dünya hayatına (geçici servet, şöhret ve şehvetlere) razı olup onunla yetinerek tatmin olan kimseler ile ayetlerimizden gafil olanlar var ya, işte yapmakta oldukları o bütün (kötü) şeylerden dolayı onların varacağı yer ateştir.
Bize dönmeyi (yeniden dirilmeyi) kabul etmeyen ve dünya hayatına razı olup ta, onunla kendini tatmin edenler var ya! Gönderdiğimiz ayetler hakkında ve onların içeriğinden habersiz olanlar, böyle kimselerdir.
Gerçekten o kimseler ki Bize kavuşacaklarının ummazlar, dünya yaşayışına kanarlar, bununla dölenirler, işte onlar Bizim belgelerimizden dalgıda olanlardır,
Bizimle buluşmayı/huzurumuza çıkmayı ummayanlara, dünya hayatından hoşnut olup onunla tatmin olanlara ve ayetlerimizden gafil olanlara gelince;
Şüphesiz bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatından hoşnut olup ona bağlananlar ve ayetlerimizden habersiz bulunanlar (var ya!).
Mahşer günü huzurumuza çıkacaklarını hiç hesaba katmayan, şu gelip geçici dünya hayatını âhirete tercih ederek nihâî mutluluk ve huzuru onda arayan ve böylece, Kur’an’dan yüz çevirerek ayetlerimizden ilgiyi koparanlar var ya;
Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, Dünya Hayatı’na razı olmuş ve onunla tatmin olmuş kimseler ve bizim âyetlerimizden gâfil olanlar;
Bize hesap vereceklerine inanmayanlar, her türlü huzur ve mutluluğu dünyada arayanlar, sözlerimizi duymazdan gelenler,
Ancak bize kavuşmayı ummayan, hesabımıza aldırmayanlar, dünya hayatına razı olup, dünya hayatıyla yetinenler, ayetlerimizle anlattığımız gerçeklere karşı duyarsız olurlar.
Beri yandan, er geç Bizim karşımıza çıkacaklarına inanmayıp ¹² kendilerini bu dünya hayatıyla hoşnut kılmaya çalışanlara, onun ötesini gözetmeyenlere ¹³ ve (böylece) Bizim ayetlerimizi umursamayanlara gelince:
Bizimle karşılaşmayı hesaba katmayan ve geçici dünya hayatından memnun olup onunla tatmin olanlar ve ayetlerimizden gafil/duyarsız olanlar var ya. 7/51, 32/14, 45/34- 35, 14/2- 3, 17/18- 19, 42/20, 7/146
Şu da bir gerçek ki; Bizim (rahmetimize) kavuşma umudu/arzusu olmayanlar[¹⁵⁷⁵] ve dünya hayatıyla kendilerini tatmin edenler,[¹⁵⁷⁶] üstelik (bir de) ayetlerimizden gafil olanlar var ya;
(Bunun aksine) Bize kavuşacağını ummayan, (ahirete inanmayarak sadece) dünya hayatına razı olup onunla (dünya zevk ve sefası ile) tatmin olanlar ve ayetlerimizi umursamayanlar da vardır.
7-8. Şüphesiz bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayatına razı olup onunla yetinerek tatmin olan kimseler ile âyetlerimizden gafil olanlar var ya; işte onların kazanmakta oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer ateştir.
O kimseler ki, Bize kavuşacaklarını ümit etmezler ve dünya hayatına razı olmuşlar ve onunla mutmain bulunmuşlardır ve o kimseler ki onlar Bizim âyetlerimizden gâfillerdir.
7, 8. Onlar ki âhirette bize kavuşmayı ummaz ve sadece dünya hayatına razı olup onunla tatmin bulur ve onlar ki Bizim tek İlah olduğumuzun delillerinden ve gönderdiğimiz Kur'ân âyetlerinden gaflet etmeyi sürdürür, işte bunların, irtikâb ettikleri şirk ve isyan sebebiyle varacakları yer cehennemdir.
Bizimle buluşmayı ummayan, dünya hayatına razı olup onunla rahat edenler ve bizim ayetlerimizden gaflet edenler...
Bize mülâkî olacaklarını ümîd iylemeyen (âhirete inanmayan) ve hayât-ı dünyâ ile râzı ve mutma'în olanlarla âyetlerimizden gâfil olanların,
Bizimle karşılaşmayı beklemeyen ve dünya hayatından hoşlanan, onunla tatmin olanlar, bir de ayetlerimize aldırmayanlar var ya...
Bizimle karşılaşmayı ummayan ve geçici hayata razı olup onunla tatmin olanlar, işte onlar ayetlerimizden gafildirler.
Bize kavuşmayı ummayan, dünya hayatına razı olup onunla tatmin olan ve âyetlerimizden habersiz davrananlara gelince:
Şu bir gerçek ki, bize kavuşmayı ummayanlar, iğreti hayatla tatmin bulup onunla rahatlayanlar ve ayetlerimizden uzaklaşıp gaflete dalanlar,
bayıķ anlar kim ümid ŧutmazlar bizi görmekliklerini daħı ħoşnūd oldılar yaķın dirliġe daħı dölendiler aña daħı anlar kim anlardur āyetlerümüzden ġāfillerdür.
Taḥḳīḳ ol kişiler ki ḳorḳmazlar bizüm ḥażretümüze durmaḳdan ḳıyāmetde verāżī oldılar dünyā dirligine, daḫı sākin oldılar anuñ leẕẕetlerine ve ol kişilerki bizüm āyetlerümüzden ġāfillerdür.
Bizimlə qarşılaşacaqlarına (qiyamət günü dirilib hüzurumuzda duracaqlarına, cəzamıza yetişəcəklərinə) ümid etməyənlərin, (axirətdən vaz keçərək) dünyanı bəyənib ona bel bağlayanların və ayələrimizdən qafil olanların -
Lo! those who expect not the meeting with Us but desire the life of the world and feel secure therein, and those who are neglectful of Our revelations,
Those who rest not their hope on their meeting with Us, but are pleased and satisfied with the life of the present, and those who heed not Our Signs,-(1395)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |