7 Eylül 2024 - 3 Rebiü'l-Evvel 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûnus Suresi 66. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elâ inne li(A)llâhi men fî-ssemâvâti vemen fî-l-ard(i)(k) vemâ yettebi’u-lleżîne yed’ûne min dûni(A)llâhi şurakâ(e)(c) in yettebi’ûne illâ-zzanne ve-in hum illâ yaḣrusûn(e)

Bilin, haberdar olun ki Allah'ındır ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve ondan başka ona eş saydıkları şeylere tapanlar, onlara uymuyorlar, ancak kuru bir zanna uyuyorlar ve ancak yalan söylüyorlar.

Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim ve ne varsa, yerde kim ve ne varsa kesinlikle tümü Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar bile, (gerçekte) şirk koştukları varlıklara ve güçlere uymamaktadırlar. (Putlardan, tağutlardan ve süper Firavunlardan medet umanlar aslında boş hayallere kapılmaktadırlar.) Ve onlar sadece zanlarına ve kuruntularına tâbi olup saçmalamaktadırlar.

Unutmayın ki, göklerde ve yerde kim ve ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah'ın yanısıra başka putlara tapanlar böyle yapmakla neye uyuyorlar, onlar sadece zanna uyuyorlar; hayallerine kapılıp sadece saçmalıyorlar.

Unutmayın, göklerde ve yerde olan akıllı ve sorumlu varlıkların tamamı Allah'ın koyduğu düzenin içindedir. O halde, Allah'ı bırakıp da, kulları durumundakilerden, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a koştukları ortaklara tapanlar, yalvaranlar neyin ardına düşüyorlar? Onlar kesinlikle ilme, delile dayanmayan zanlarının ardına düşüyorlar. Onlar kesinlikle yalan-yanlış saçmalıyorlar.

İyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ındır. Allah'tan başkalarına tapınanlar da gerçekte ortak koştukları şeylere uymuyorlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.

Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah'ındır. Allah'tan başkasına tapanlar bile, şirk koştukları varlıklara ve güçlere (gerçekte) uymazlar. Onlar yalnızca bir zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminde bulunarak yalan söylemektedirler.'

Biliniz ki, göklerde (meleklerden) kim var, yerde (insan ve Cinlerden) kim varsa, hep Allah'ındır. Allah'dan başkasına tapanlar dahi, gerçekte Allah'a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Ancak zanna (zayıf bir ihtimale) tâbi oluyorlar ve yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

İşte bilin ki; göklerdeki ve yerdeki herkes, Allah’ındır. Allah’tan ayrı olarak onlara uyup dua ettikleri o putlar da (Allah’ın mülküdürler.) Onların (putlara tapmakta) zandan başka bir delilleri yoktur. Ve onlar ancak yalan söylüyorlar.

Biliniz ki, göklerde ve yerde kim varsa onların hepsi yalnız Allah'ındır. O halde Allah'tan başka ortaklara tapanlar neyin ardına düşüyorlar? Doğrusu onlar zandan başka bir şeyin ardına düşmüyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.

İyi bilin; göklerde, yerde bulunanların hepsi Allahın, Allahı bırakarak, eş koşmuş oldukları şeyleri çağıranlar neye uyarlar? Uymaktadır onlar yalnız sanıya, onlar ancak yalan dahi söylerler

İyi bilin ki, göklerde ve yerde her kim varsa (insanlar, cinler, melekler ve daha nice kimseler) hepsi Allah'a aittir. O halde Allah'a inanmakla beraber başkalarına yalvarıp yakaranlar (gerçekte) neye yalvarıyorlar? Gerçekte onlar, ancak zanna (kuruntuya/asılsız bilgiye) uyuyorlar ve sadece yalan söylüyorlar.

Semâvâtda ve arzda her ne var ise Allâh’ındır. Allâh’a şirk koşanlar bâtıl zanda bulunuyorlar ve yalan söylüyorlar.

İyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ındır. Allah'ı bırakıp ortak koşanlar sadece zanna uyanlardır. Onlar ancak tahminde bulunuyorlar.

Bilesiniz ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar (gerçekte) Allah’a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Şüphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan söylüyorlar.

Bilesiniz ki göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır. Allah’ı bırakıp da O’na ortak koştukları sözde tanrılara tapanlar neyin peşinden gidiyorlar? Onlar yalnızca kuruntularının peşinden gidiyorlar ve sadece yalan söylüyorlar.

İyi bilin ki, göklerde ve yerde ne varsa yalnız Allah’ındır. (O halde) Allah’tan başka ortaklara tapanlar neyin ardına düşüyorlar! Doğrusu onlar, zandan başka bir şeyin ardına düşmüyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.

Göklerde ve yerde ne varsa ALLAH'ındır. ALLAH'tan başkalarına yalvaranlar aslında koştukları ortakları izlememektedirler. Onlar sadece tahmin yürütüyorlar ve sadece saçmalıyorlar.

Açın gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'ındır. Allah'dan başkasına tapanlar dahi, Allah'a ortak koştuklarına uymuş olmuyorlar, ancak zanna uymuş oluyorlar. Ve yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

Uyan: Göklerde kim var, Yerde kim varsa hep Allahındır, Allahdan başkasına tapanlar dahi, şeriklerin tebaası olmazlar, ancak zanne teba'ıyyet ederler ve ancak kendi mızraklarıyle ölçer yalan söylerler

İyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah’ın (yarattığı varlıklar) dır. Allah’ı ilâh edinmekle birlikte, başka varlıkları da ilâh edinenler, (tapmış oldukları putlara ilâhlık vasfı atfetmekle, aslında) Allah’a şirk koştukları varlıklara değil, ancak kendi zanlarının ardına düşmüş oluyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.

İyi bilin ki göklerde ve yerde kim varsa Allah'ındır. Oysaki Allah'ın yanı sıra başkasına tabi olanlar neye tâbi oluyorlar? Onlar, ancak zanna tabi olmuş oluyorlar. Ve onlar ancak saçmalıyorlar.

Haberiniz olsun ki göklerde kim var, yerde kim varsa (hepsi) şübhesiz Allahındır. Allahdan başkasına tapanlar dahi (hakıykatde) Allaha katdıkları ortaklara tâbi olmuyorlar. Onlar (kuru) zandan başkasına uymuyorlar ve onlar ancak yalandan başkasını söylemiyorlar.

Dikkat edin! Göklerde kim var, yerde kim varsa şübhesiz Allah'ındır. Allah'dan başkasına yalvarıp duranlar (hakikatte Allah'a şirk) koştukları ortaklara uymuyorlar (çünki o putların bunlardan haberleri bile yoktur); (onlar) ancak zanna tâbi' oluyorlar. Ve onlar, sâdece yalan söylüyorlar.(2)

(2)“(Hiçbir) şerîke (ortağa) bir mahâl (yer), bir makam, bir imkân-ı zâtî yoktur (mümkün değildir) ve şerîkin vücûdu (varlığı) hakkında ne bir delil v... Devamı..

Dikkat edin! Göklerde ve yeryüzünde kim (ve ne) varsa hepsi (ister istemez) şüphesiz Allah’ındır. Oysa Allah’ın yanı sıra başkasına yalvarıp yakaranlar (dua edip medet umanlar) bile, şirk koştukları varlıklara (ve güçlere gerçekte) uymazlar. Onlar (böyle yapmakla) ancak bir zanna (kuruntuya/asılsız bilgiye) uyuyorlar ve onlar ancak yalan uydurup duruyorlar.

Zaten Göklerde ve yerle olanlar Allah’a ait değimli? O halde, Allah’dan başka ortak koştuklarına çağrı (dua) yapanlar, neye tabi oluyorlar? Ancak onlar zanna (kesin doğru olmayan şeylere) tabi oluyorlar. Sadece yalan söylüyorlar.

Bilin ki gerçekten yerlerde ne varsa, göklerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah’ı bırakıp da eş koşanlar eş koştuklarına uymuyorlar, ancak kendi kuruntularına uyuyorlar. Böylece ancak yalan söylüyorlar.

Haberiniz olsun ki göklerde ve yerde ne varsa hep Allah/ındır. Allah/tan başkasına ibadet edenler şeriklere tâbi olmazlar. [²] Onlar ancak zanna tâbi olurlar. Onlar yalan düzenlerden [³] başka bir şey değillerdir.

[2] Hakikatte şeriklere tâbi olmazlar. Ancak şerik zannetlikleri şeye tâbi olurlar. «Allah'tan başkasına ibadet edenler neye şeriklere tâbi oluyorlar»... Devamı..

İyi biliniz ki, göklerde kim varsa ve yerde kim²⁸ varsa hepsi Allah’ındır. Allah’ı bırakıp da ortakları çağıranlar/ yalvaranlar (gerçekte) o ortaklara tabi olmuyorlar. Onlar zandan başkasına tabi olmazlar ve ancak tahmine dayanırlar [yahrusûn].

28 Kur’an genel olarak “göklerde ve yerde ne varsa ..” ifadesini kullanır ancak burada “göklerde ve yerde kim varsa…” ifadesini kullanmaktadır. Allah’... Devamı..

İyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi sadece Allah'ındır. (O halde) Allah'tan başka ortaklara yakaranlar, neyin ardına düşüyorlar? Doğrusu onlar, zandan başka bir şeyin ardına düşmüyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.

İyi bilin ki, göklerde ve yerde her kim varsa, insanlar, melekler, cinler... hepsi Allah’ın kulu olan âciz yaratıklardır.İşte bu yüzden, Allah’tan başkasına yalvarıp yakaran o inkârcılar, her ne kadar onlara ibâdet ediyor gibi görünüyorlarsa da, aslında bu ortakkoştukları sahte ilâhların izinden gitmiyorlar! Gerçekte onlar, sadece kendi arzularının, tutkularının ve zanlarının peşinden gidiyorlar ve aksini iddia ederken de, sadece yalan söylüyorlar! Peki bu câhiller, gözlerinin önünde sürekli tekrarlanan şu mûcizeleri de mi görmüyorlar?

Dikkat edin! Yer’deki kimseler ve Gökler’deki kimseler, Allah’ındır. Allah’ı bırakıp ortaklara yalvaranlar / tapanlar sadece Zann’a tâbi’ oluyorlar. Onlar ancak desteksiz atıyorlar.

Şunu iyi bilin ki, yer gök bütün akıllı varlıklar da Allah'a hizmet için vardır. Hattâ şu zavallıların Allah diye el açıp yalvardıkları tanrılar bile. Bu zavallılar, sadece varsayımlar ve tahminler doğrultusunda hareket ederler...

İyi bilin ki göklerde yerde kim varsa hepsi Allah’ındır. Allah’tan başkasının yasalarına uyarak tapanlar dahi gerçekten onlara uymuyorlar. Onlar sadece kendi kuruntularının, kendi çıkarlarının peşinden gidiyorlar. Yasalarıyla bize hükmedenlere uyduk demek onların bahaneleriydi. Onlara yasalarıyla hükmedenler kaç kişiler ki? İsteseydiler yasalarıyla kendilerine hükmedenlerin dünyalarını başlarına geçirirlerdi. Ama inkâr eden zalimlerin yasalarına uymak onların işine geliyordu. Onun için onlar gerçeğe değil ancak kendi zanlarına uyuyorlar. Üstelik onlar insanların yalan yanlış çıkardığı yasaları, Allah’ın yasasından üstün görüyorlardı. Bilsinler ki inkâr edenler söyledikleriyle yaptıklarıyla sadece saçmalıyorlar. Hesap günü gelince kimin yasalarının üstün olduğunu görecekler!

Dikkat edin! Göklerde ve yerde kim varsa (hepsi) yalnızca Allah’a aittir. [*] Allah’ın peşi sıra ortaklara yalvaranlar neyin peşine düşüyorlar! Onlar, zandan başka bir şeye uymuyorlar ve onlar yalandan başka bir şey de söylemiyorlar. [*]

Yüce Allah’ın dışında, O’nun peşi sıra müşriklerin tapındığı varlıkların kendilerinin müstakil varlıklar olmadıkları, dolayısıyla onlara ait özel herh... Devamı..

Şunu iyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa tamamı Allah’a aittir. Allah’tan başkasına tapanlar, aslında Allah’a ortak koştukları ortaklarının ardına değil (ancak) zanlarının ardına düşüyorlar¹ ve böylece de yalan söylemekten başka bir şey yapmıyorlar.

1 (وَمَا يَتَّبِعُ)’ya “neyin peşine düşüyorlar?” anlamı da verilebilir.

UNUTMAYIN Kİ, göklerde ve yerde kim varsa hepsi ister istemez Allah’a aittir; hal böyleyken, peki, Allah dışında tanrısal nitelikler yakıştırılan varlıklara ⁸⁷ yalvarıp yakaran kimseler (böyle yapmakla) neye uyuyorlar? Sadece zanna uyuyorlar; yalnızca tahmine dayanıyorlar.

87 Lafzen, “ortaklara”, yani Allah’a yakıştırılan ortaklara (bkz. 6. sure, 15. not.) Bu ayetin başında iki kere geçen men (“her kim”) zamiri, müşrikle... Devamı..

İyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah’ındır. Allah ile aralarına koyduklarına dua ederek şirk koşanlar yalnızca zanna uyuyorlar ve onlar sadece sürü güdüsüyle hareket ediyorlar. 2/166- 167, 16/86- 87, 28/62...64, 33/66...68

UNUTMAYIN ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah’a aittir. Dahası Allah’tan başkasına ilâhî nitelik yakıştırarak yalvarıp yakaran kimseler, acaba neyin peşine takılmış oluyorlar? Onlar safi zannın peşine takılıyorlar; başka değil, yalnızca hurafe ve spekülatif bilgiye dayanıyorlar.[¹⁶⁴⁸]

[1648] Zımnen: Allah’tan başkasına her tanrılık yakıştırma teşebbüsü aslında gizli bir kendini putlaştırmadır. Zira bu bir tanrı atamadır. Atayan atan... Devamı..

(Ey insanlar) Haberiniz olsun ki, göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi kuşkusuz Allah’ındır. Allah'tan başkasına tapanlar dahi (gerçekte) ortak koştukları nesnelere değil ancak kuru bir zanna tabi oluyorlar. (Onlar putlarına ortak -ilah- diye ad veriyorlarsa da bu, kendilerinin kuru zannından başka bir şey değildir) Onlar yalandan başka birşey söylemiyorlar.

(Sırf kendi arzu ve isteklerine uyarak yaratılmışları Yaratan yaparlar, kulu ilah farz eder saçma sapan şeyler uydurup dururlar. Hasılı ortakları yala... Devamı..

Bilesiniz ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar (gerçekte) Allah’a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Şüphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece saçmalıyorlar.

Agâh olunuz ki, göklerde kim var ise ve yerde kim var ise şüphe yok ki, Allah Teâlâ'nındır. Allah Teâlâ'dan başkasına tapanlar da şeriklere tebaiyyet etmiş olmazlar. Onlar zandan başkasına tebaiyyet etmiyorlar ve onlar yalan söyler kimselerden başka değildirler.

İyi bilesiniz ki göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ın kuludur, O'nun hükmü altındadır. Allah'tan başka birtakım şeriklere ibadet edenler de gerçekte o putlarına tâbi olmazlar. Onlar sadece birtakım zanlara uymakta ve sırf kafadan atmaktadırlar.

İyi bilki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ındır. Allah'tan başkasına yalvaranlar (gerçekte koştukları) ortaklara uymuyorlar, onlar sadece zanna uyuyorlar, (hayallerine kapılıyorlar) ve onlar sadece saçmalıyorlar.

Âyette ÂÇ (mâ) soru edâtı da olabilir. Bu takdirde mânâ şöyledir: "Allah'tan başka birtakım ortaklara yalvaranlar, neye yalvarıyorlar?"

Âgâh olun ki: Göklerde ve yerde olan her şey Allâh Te'âlâ'nındır. Allâh'dan gayrı putlara 'ibâdet idenler ancak bir zanna teb'iyet iderler. Ve onlar bâtıla giderler.

Bilin ki göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi Allah’ındır. Allah’tan başkasına yalvaranların kendilerini kaptırdıkları, ortaklar değillerdir. Onlar sadece kuruntularına (zanna) kapılmışlardır. Onlar sadece atarlar.

İyi bilin ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ındır. Allah'ı bırakıp da ortak koştuklarına dua edenler yalnızca zanna uyanlardır. Onlar sadece tahminde bulunuyorlar.

Bilmiş olun ki, göklerde kim var, yerde kim varsa Allah'ındır. Allah'tan başkalarına dua edenler, o şeriklere uymuş olmuyorlar. Onlar sadece bir kuruntunun peşine takılıyor ve ancak yalan uydurup duruyorlar.

Gözünüzü açın! Göklerde kim var yerde kim varsa Allah'ındır! Allah'ın yanında başka şeylere yalvaranlar, ortak koştuklarına uymuyorlar/Allah'ın yanında ortaklara yalvaranlar neyin ardı sıra gidiyorlar? Onlar sadece sanıya uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.

iy bayıķ Tañrı’nuñdur ol kim göklerdedür daħı ol kim yirdedür. daħı uymaz anlar kim oķırlar yā ŧaparlar Tañrı’dan ayruķ ortaķlar uymazlar illā śanuya daħı degül an- lar illā yalan söylerler.

Bilmiş oluñuz ki Tañrınuñdur her ne kim göklerde var‐ısa ve her ne kimyirlerde var‐ısa. Daḫı uymañuz ol kişilere ki du‘ā iderler Tañrı Ta‘ālādan özge şerīklere. Uymazlar illā gümāna. Daḫı anlar yalan söylerler.

Bilin ki, göylərdə və yerdə kim (nə) varsa (mələklər, cinlər, insanlar – bütün canlılar, bütün məxluqat) hamısı Allahındır (Allahın quludur). Allahdan başqasına tapınanlar həqiqətdə Allaha qoşduqları şəriklərə tabe olmazlar (çünki əslində heç kəs Allaha şərik olmağa layiq deyildir və ola bilməz). Onlar ancaq zənnə uyar və yalandan başqa bir şey deməzlər.

Lo! is it not unto Allah that belongeth whosoever is in the heavens and whosoever is in the earth? Those who follow aught instead of Allah follow not (His) partners. They follow only a conjecture. and they do but guess.

Behold! verily to Allah belong all creatures, in the heavens and on earth. What do they follow who worship as His "partners" other than Allah. They follow nothing but fancy, and they do nothing but lie.(1453)

1453 All creatures are subject to Allah. If, therefore, any false worship is set up, the false gods-so called "partners"-are merely creatures of imagi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.