7 Kasım 2024 - 5 Cemaziye'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûnus Suresi 61. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ tekûnu fî şe/nin vemâ tetlû minhu min kur-ânin velâ ta’melûne min ‘amelin illâ kunnâ ‘aleykum şuhûden iż tufîdûne fîh(i)(c) vemâ ya’zubu ‘an rabbike min miśkâli żerratin fî-l-ardi velâ fî-ssemâ-i velâ asġara min żâlike velâ ekbera illâ fî kitâbin mubîn(un)

Hiçbir işe girişmezsin, onun vahyettiği Kur'an'dan hiçbir ayet okumazsın ve siz hiçbir iş işlemezsiniz ki o işe koyulduğunuz zaman biz, sizi görmeyelim, tanık olmayalım ve yeryüzünde ve gökte zerre miktarı bir şey bile yoktur ki Rabbinden gizli kalsın; bundan daha da küçük, daha da büyük hiçbir şey yoktur ki apaçık kitapta tespit edilmiş olmasın.

(Ey Nebim!) Senin içinde bulunduğun herhangi bir durumda (olsun), bir konu hakkında Kur’an’dan herhangi bir şey okuduğunda (olsun, velhasıl) sizin işlediğiniz herhangi bir iş ve meşguliyet yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde (gözetleyen ve kaydettiren) şahitler (olarak) durmuş olmayalım. Yerde ve gökte (ezelden ebede) zerre ağırlığınca (her atom parçacığına kadar) hiçbir şey Rabbinden saklı kalmaz. Bunun daha küçücüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kader programında) kayıtlı olmasın. (Her şey tayin, taksim ve tanzim edilmiştir.)

Ve sen ey peygamber! Hangi şartlarda olursan ol, bu ilâhî kitaptan okunacak hangi konuyu, dile getirirsen getir ve siz ey insanlar! Hangi işi yaparsanız yapın, unutmayın ki devamlı biz üzerinize gözlemci bulunuyoruz. Çünkü ne yerde, ne gökte tartıya gelmeyecek kadar küçük şeyler bile, senin Rabbinin bilgisinden dışarıya çıkamaz; ne bundan daha küçüğü, ne de büyüğü yok ki, O'nun apaçık kitabı olan Levhi Mahfuz'da, yani Allah'ın yanındaki sahifede bulunmasın.

Davet, tebliğ, teşri', ibadet ve dünya düzeni kurma gibi hangi hayırlı hal içinde olursan ol; okunması ibadet olan, bütün ilâhî kitaplardaki dînî-ilmî esasları içeren, Allah tarafından sana indirilen Kur'andan ne okursan oku, neyi hayata geçirirsen geçir ya Muhammed; siz ey insanlar şuurlu ve maksatlı hangi ameli işlerseniz işleyin, unutmayın ki, siz o işlere dalıp giderken, biz sizin üzerinizde şahidiz, muhasebe kayıtlarını tutuyoruz. Ne yerde, ne de gökte, zerre kadar bir şey bile Rabbinden gizli kalmaz. Zerreden daha küçük ve ondan daha büyük her şey doğruları, hakkı ortaya koyan, kâinatın kayıt sicilinde, kanunlar ve ilkeler kitabında, bilgi işlem merkezinde, Levh-i Mahfuz'da yazılıdır.

bk. Kur’an-ı Kerim, 2/44; 6/59; 11/6; 26/217-218.

Ne durumda olursan ol, onun hakkında Kur'an'dan ne okursan oku ve siz ne yaparsanız yapın girişimde bulunduğunuzda biz sizin üzerinize şahidiz. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden gizli değildir. Bundan küçük olsun büyük olsun ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.

Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur'an'dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiç bir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın.

(Ey Rasûlüm), sen herhangi bir işde bulunsan, Kur'an'dan her ne okusan, sen ve ümmetin herhangi bir amel yapsanız, siz ona dalıp dururken, muhakkak biz üzerinizde şâhid bulunuruz. Ne yerde, ne gökte zerre ağırlığınca hiç bir şey Rabbinizden gizli kalmaz; ne bundan daha küçük, ne de daha büyük... Ancak bunların hepsi LEVH-İ MAHFUZ'da yazılıdır.

Ey Muhammed! Ne işte olursan ol, Kitaptan ne okursan oku; ey insanlar, içinde dalarak ne iş yaparsanız yapın, şüphesiz Biz sizin üzerinize şahidiz. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığında hiçbir şey Rabbinden kaybolmaz. O zerreden ne küçük, ne büyük hiçbir şey yok ki, Kitab-ı Mübin’de (ana rehberde) olmasın. [Mademki hiçbir şey Allah’ın şuhudundan ve murakabesinden kaybolmuyor, demek haşir ve kıyamet haktır.]

Ne zaman sen bir iş yapsan, ne zaman Kur'ân'dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre miktarı bir şey Rabbinden gizli kalabilir! Bundan daha küçüğü de daha büyüğü de apaçık bir kitapta kayıtlıdır.

Herhangi bir nesne yapacak olsan, bunun için Kur'andan bir şey okuman, ya da bir işe dalarsanız, size tanığım, yerde, gökte zerre ağırlığında bir şey Tanrıdan gizli kalmaz, bundan daha küçük, daha büyük her şey açık kitaptadır

(Ey Resul!) Sen her ne yaparsan yap, Kur'an'dan hangi parçayı okursan oku (ve siz ey insanlar), hangi işi gerçekleştirirseniz gerçekleştirin işinize daldığınız andan itibaren biz üzerinizde gözlemci bulunuyoruz. Ne yerde ve ne de gökte bulunan zerre ağırlığınca bir şey Rabbinizden saklı kalmaz. Gerek bundan daha küçüğü ve gerekse daha büyüğü mutlaka apaçık bir kitapta, (Allah'ın) Bilgi İşlem Merkezinde kayıtlıdır.

Bkz. 6/59, 11/6, 26/217-218

Yâ Muhammed! Biz hâzır ve nâzır olmaksızın hiç bir hareketde bulunamazsın, Kur’ân’dan bir harf tilâvet idemezsin. Arzda ve semâvâtda bir zerrelik ağırlığı bile Allâh’ın nazarından kaçamaz kitâb-ı mübînde yazılı olmayan küçük büyük hiç bir zerre yokdur.

Ne iş yaparsan yap ve sizler ona dair Kuran'dan ne okursanız okuyun; ne yaparsanız yapın; yaptıklarınıza daldığınız anda, mutlaka Biz sizi görürüz. Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü veya daha büyüğü şüphesiz apaçık bir Kitap'dadır.

(Ey Muhammed!) Sen hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kur’an’dan ne okursan oku ve (ey insanlar, sizler de) hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca, (hatta) bu zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinden uzak (ve gizli) olmaz; hepsi muhakkak apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da yazılı)dır.

Ne zaman sen bir faaliyet göstersen, Kur’an’dan bir bölüm okusan ve siz ne zaman bir iş yapsanız, o işe koyulduğunuzda muhakkak ki biz üzerinizde gözetleyici oluruz. Ne yerde ne de gökte, zerre miktarı bir şey bile rabbinin bilgisi dışında kalmaz; bundan daha küçük veya daha büyük ne varsa istisnasız apaçık bir kitapta yazılıdır.

Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur’an’dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın.

 Bu âyet-i kerimede Allah Teâlâ’nın ilminden hiçbir şeyin gizli kalmayacağı, dolayısıyla insanların bütün yaptıklarını bildiği ifade edilmekte, itaatk... Devamı..

Ne durumda bulunursanız bulunun, Kuran'dan ne okursanız okuyun, hangi işi yaparsanız yapın, siz onlarla uğraşırken biz mutlaka size tanık oluruz. Göklerde ve yerde bulunan bir atom ağırlığı bile Rabbinin kontrolünün dışına çıkamaz. Atomdan da küçük olsun büyük olsun, her şey apaçık bir kitapta kayıtlıdır.

Hangi işi yaparsan yap, Kur'ân'dan ne okursan oku, ne işte çalışırsan çalış, unutmayın ki, siz ona dalıp gitmişken, biz sizin üzerinizde şahidiz. Ne yerde, ne de gökte zerre kadar hiç bir şey Rabbinin gözünden kaçmaz. Ne zerreden daha küçük, ne de ondan daha büyük! Ancak bunların hepsi apaçık bir kitaptadır.

Her hangi bir şeinde bulunsan, Kur'andan her ne okusan ve her hangi bir amel yapsanız, siz ona dalıb coşarken mutlak biz üzerinizde şahid bulunuruz, rabbından ne Yerde ne Gökte zerre miskali ve ondan ne daha küçük ne daha büyük hiç bir şey kaçmaz hepsi bir kitabı mübîndedir

(Resûlüm!) Sen hangi işte bulunursan bulun, (tarafımızdan, kalbine yerleştirilen) Kur’ân’dan ne okursan oku ve (siz, ey insanlar, sizler de) hangi şeyi yaparsanız yapın, siz o yaptığınız işe daldığınız zaman, biz o yaptıklarınıza şahidiz. İster yerde, ister gökte, zerre ağırlığınca, hatta zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinizden gizli kalmaz, hepsi muhakkak apaçık bir kitapta (levh-i mahfûzda yazılı) dır.

Ne durumda olursanız olun ve Kur'an'dan onun hakkında ne okursanız okuyun; hangi işle uğraşıyorsanız uğraşın unutmayın ki Biz mutlaka yaptıklarınıza tanığız. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabb'inizden gizli kalamaz. Ne bundan daha küçüğü ne de daha büyüğü yoktur ki, hepsi apaçık bir Kitap'ta olmasın.

Sen her hangi bir işde bulunmaya dur, onun hakkında Kur'andan bir şey okumayadur ve sizler de hiç bir iş işlemeye durun ki onun içine daldığınız vakit biz başınızda şâhidizdir. Ne yerde, ne gökde zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü de haaric olmamak üzere (hepsi) muhakkak apaçık bir kitabda (yazılı) dır.

(Ey Resûlüm!) Her ne hâlde bulunsan, o Kur'ân'dan her ne okusan ve (ey insanlar) her ne iş yapsanız, ona daldığınız zaman mutlaka (biz) üzerinizde şâhidizdir. Ne yerde, ne de gökte zerre kadar bir şey Rabbinden gizli kalır; ne bundan daha küçük, ne de daha büyük (hiçbir şey) yoktur ki, apaçık bir kitabda (Levh-i Mahfûz'da) bulunmasın!(2)

(2)“Nasıl, küçük küçük cüzdanlar (nüfus kütüğü gibi), büyük bir kütüğün vücûdunu (varlığını) ihsâs eder (hissettirir) ve küçük küçük senedler, bir def... Devamı..

(Ey Resulüm!) Ne durumda bulunursan bulun, Kur’an’dan ne okursan oku (ne anlatırsan anlat) ve (ey insanlar,) hangi işi yaparsanız yapın, siz onlarla uğraşırken biz mutlaka sizin üzerinizde gözlemci olarak bulunuyoruz. Ne yeryüzünde, ne de göklerde (uzayda) bulunan zerre (atom) ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden gizli kalmaz. Bundan (atomdan) daha küçük olanı da (elektron, proton, nötron ve atomaltı parçacıklar gibi) ve daha büyük olanı da, istisnasız hepsi, kesinlikle (her şeyi) açıklayan bir kitapta (kâinatın kayıt sicilinde yazılı)dır.*

(*) Yüce Allah: a) tevhidle ilgili olmayan bazı ayetlerde kendisi için (BİZ) zamirini kullanmakla kudret, azamet ve yüceliğini ifade etmektedir. b) Ay... Devamı..

Hangi durumda olursanız olun, Kur’an’dan ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın, bunları yapmaya çalıştığınız her şeyde sizin şahitleriniz biziz. Rabbinizden, göklerde ve yerde olan en küçük bir zerre dahi kaçmaz, hatta ondan daha küçük veya daha büyükleri bile açık bir kitapta kayıtlıdır.

Hangi işe girişirseniz girişin, bu iş üzerine Kur’an’dan ne okursanız okuyun, hangi işi yaparsanız yapın, siz ona dalıp gittiğiniz sırada Biz ona tanık olmıyalım olmaz .Yerlerde, göklerde bir çimge ağırlığında bir nesne bile senin çalabından gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü de bundan daha büyüğü de, apaçık kütükde bulunmasın olmaz.

Hiçbir işte bulunmazsın, bu işin için Kur/an/dan hiçbir şey okumazsın [⁶], sizler de [⁷] hiçbir iş işlemezsiniz ki o işe daldığınız esnada içinizde biz hazır bulunmayalım. Ne yerde, ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Allah/tan gizli kalmaz. O/ndan daha küçük veya daha büyük bir şey yoktur ki açık Kitap/ta [⁸] bulunmasın.

[6] Veya Allah tarafından nazil olan Kur'an'da hiçbir âyet okumazsın.[7] Ümmet de dahil olduğu halde.[8] Levh'i Mahfuz'da.

(Ey Peygamber!) Sen hangi işte bulunursan bulun, Kur’an’dan ne okursan oku ve (siz ey insanlar!) hangi şeyi yaparsanız yapınız, siz ona daldığınız vakit Biz size mutlaka şahidiz. Yerde ve gökte zerre miktarı hiçbir şey Rabbinden gizli değildir. Hatta zerreden daha küçük veya daha büyük olsun mutlaka hepsi apaçık bir Kitap’tadır²⁴.

24 Her şeyin mevcut olduğu Kitap, Allah’ın sınırsız ve sonsuz ilmini ifade eden Levh-i Mahfuz adı verilen Kitap’tır. Krş. En’âm, 6/59

Hangi işte olursan ol, Allah'tan Kur'an namına ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın; yaptıklarınıza daldığınız an, biz mutlaka üstünüzde şahitlerizdir. Yerde ve gökte hiç bir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü de daha büyüğü de şüphesiz apaçık bir kitaptadır.

Hangi işle meşgul olursan ol, Kur’an’dan hangi bölümü okursan oku;
Ve siz ey insanlar, ne iş yapıyor olursanız olun,
Yani, nerede, ne zaman ve hangi şartlarda olursanız olun,
Şunu hiç aklınızdan çıkarmayın ki, siz bu işlere dalıp giderken Biz mutlaka sizin söz, niyet ve eylemlerinize birebir şâhitlik ediyoruz.
Kısacası, yerin derinliklerinde olsun, uçsuz bucaksız göklerde olsun, zerre ağırlığınca küçük ve önemsiz bile olsa, hiçbir şey Rabb’inin bilgisinden kaçmaz; hattâ ne bundan küçük ve ne de büyük hiçbir şey yoktur ki, varlıkla ilgili yasaların, yazgıların belirlendiği apaçık bir Kitapta kaydedilmiş olmasın. O hâlde ey inkârcılar, yaptığınız zulmün yanınıza kâr kalacağını zannetmeyin ve siz ey Müslümanlar, umudunuzu yitirmeden, yılgınlığa kapılmadan yolunuza devam edin!

Ne durumda olursan ol, bundan kur’ân’dan ne okursanız okuyun, ne amel işlerseniz işleyin, ona daldığınız anda biz size şahidiz. Ne Gökler’de, ne Yer’de zerre ağırlığında hiçbir şey, ister bundan daha küçük, isterse daha büyük olsun, -hepsi ancak açıkça bir kitaptadır- hiçbiri senin rabbinden kaçmaz.

Resulüm! Sen hangi konumda olursan ol, Kuran’dan ne okursan oku, yani siz iş olarak ne yaparsanız yapın, biz, bütün girişimlerinizi, anında görüntüleriz. Yer yüzündeki ufacık zerreden, fezada yüzen irili ufaklı nice gök maddesine kadar hiçbir şey Allah’tan bağımsız hareket edemez. Hepsinin hareketi önceden bellidir.

İş yaparken, Kur’an okurken, yaptığınız şeylere şahit oluruz. Yeryüzünde gökyüzünde bulunan hiçbir şey Rabbinin bilgisi dışına çıkmaz. Yaratılan varlıklar hakkındaki bütün bilgiler, varlıkların yasası olarak katımızdaki kitapta yazılıdır. Her şeyin kaydı mutlaka yapılır. Hiç kimse yaptığını inkâr edemez. Hiç kimse ben öyle değil böyle yaptım diyemez.

Her ne işte bulunsan, o işle ilgili Kur’an’dan her ne [tilâvet] edersen (okuyup aktarsan) [*] ve siz her ne iş yapıyorsanız o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidiz. Yerde de gökte de zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. [*] Bundan daha küçük ve daha büyük (hiçbir şey) yoktur ki apaçık bir kitapta (ilahi kanunda) bulunmasın.

Kur’an’da [tilâvet] ifadesi vahyin tebliğ edilmesi, vahyin herhangi bir konunun gündeme getirilmesi, izinin sürülmesi, takip edilmesi anlamlarına gelm... Devamı..

Ve (Ey Muhammed!) Sen ne iş yaparsan yap, Kur’ân’dan ne okursan oku ve (ey insanlar!) siz de ne yaparsanız yapın, o işe başlar başlamaz Biz, sizi görürüz. Ve Rabbinden yerde de gökte de zerre ağırlığınca hiç bir şey gizli kalmaz, hatta ondan daha küçük ve daha büyük ne var ne yok hepsi, apaçık kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılıdır.¹

1 (كِتَابٌ مُبِينٌ) levh-i mahfuz yani “Allah’ın bilgisindeki her şeyin yazılı olduğu kitap” demektir. Kur’an da oradan indirilmiştir. Bk. (En’am: 59,... Devamı..

VE [SEN, ey Peygamber] hangi koşullarda olursan ol, bu [ilahî kitaptan] okunacak hangi konuyu ⁸² dile getirirsen getir ve [siz ey insanlar] hangi işi yaparsanız yapın, [unutmayın ki] siz bu işlere giriştiğiniz an[dan itibaren] Biz üzerinizde gözlemci bulunuyoruz: ⁸³ çünkü ne yerde, ne de gökte tartıya gelmeyecek kadar küçük şeyler bile senin Rabbinin bilgisinden kaçamaz; ne bundan daha da küçüğü, ne de bundan büyüğü yoktur ki [O’nun] apaçık takdirinde kaydedilmiş olmasın.

82 Yahut: “O’ndan hangi meseleyi (discourse: kur’ân) okursan oku”.83 Lafzen, “tanıklar bulunuyoruz”; öznenin yüceltme vurgusu için çoğul kullanılmasıy... Devamı..

Hangi koşullarda bulunursan bulun ve Kuran’dan hangi konuyu gündeme taşırsan taşı biz sizin Allah rızası için yaptığınız eylemlere mutlaka şahidiz. Zira ne yeryüzünde ne de gökyüzünde zerre kadar bir şey Rabbinden gizli kalamaz. İster ondan daha küçüğü veya büyüğü olsun hepsi apaçık kitapta kayıtlıdır. 18/49, 24/64, 54/52- 53

VE SEN (ey Nebî); hangi konumda bulunursan bulun, Kur’an’dan hangi mesajı gündeme getirirsen getir; sizler de hangi işe girişirseniz girişin, her an (ve) mekânda[¹⁶³⁹] Biz sizin üzerinizde tarife sığmaz bir şahidiz.[¹⁶⁴⁰] Nitekim ne yerde ne de gökte zerre miktarı bir şey bile Rabbinin bilgisinden saklı kalamaz.[¹⁶⁴¹] Ne bunun daha küçüğü ne de büyüğü yoktur ki, hepsi apaçık bir fermanda kayıtlı olmasın.[¹⁶⁴²]

[1639] İz zarfı zamana, fî ise mekâna delâlet ettiği için. [1640] Belirsizlik çeviriye “tarife sığmaz” olarak yansımıştır. Özne saygı ve yüceltme a... Devamı..

(Ey Muhammed) Ne işte bulunsan, Kur'an’dan ne okusan ve (Ey Muhammed ümmeti) siz ne zaman bir iş yaparsanız -onunla meşgul olduğunuz anda- mutlaka biz sizlerin üzerinde şahitlik ederiz. (Bütün amellerinizi görür ve tesbit ederiz) Ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca bir şey, Rabbinden (ilminden) gizli kalamaz, bundan daha küçüğü ve daha büyüğü hariç olmamak üzere hepsi muhakkak apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) yazılıdır. (Herkesin bu uyarılarından ibret alıp, yarın ceza gününde kendisini azaba sürükleyecek kötü amellerden sakınması gerekir.)

Ne işte bulunsan, Kur’ân’dan ne anlatırsan ve siz ne iş yapıp içine daldığınızda üzerinizde biz şâhidiz (her yaptığınızı görürüz). Ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca bir şey, Rabbinin bilgisinden kaçmaz. Ne bundan küçüğü, ne de büyük hiçbir şey yoktur ki, hepsi apaçık bir Kitapta olmasın.

Ve sen bir işte bulunmazsın ve ondan, Kur'an'dan bir şey okumazsın ve sizler de amelden bir şey yapmazsınız ki, illâ Biz sizin üzerinize o işe daldığınız zaman şahitleriz. Ve Rabbinden ne yerde ve ne de gökte zerre miskali bir şey gaib bulunmaz ve ondan ne daha küçük ve ne de daha büyük bir şey yoktur ki, illâ apaçık olan bir kitapta (yazılıdır).

Herhangi bir işte bulunsan, onun hakkında Kur'ân'dan herhangi bir şey okusan, Sen ve ümmetinin fertleri her ne iş yapsanız, siz o işe dalıp coştuğunuzda, mutlaka Biz her yaptığınızı görürüz. Yerde olsun, gökte olsun, zerre ağırlığınca bir varlık bile Rabbinin ilminden kaçamaz. Ne bundan küçük, ne bundan büyük hiçbir şey yoktur ki, hepsi apaçık bir kitapta olmasın. [2, 44; 6, 59; 11, 6; 26, 217-218] {KM, Matta 10, 30}

Ne işte bulunsan, Kur'an'dan ne okusan ve siz ne iş yapsanız mutlaka biz, içine daldığınız an üzerinizde şahidiz (her yaptığınızı görürüz). Ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca bir şey, Rabbin(in bilgisin)den kaçmaz. Ne bundan küçük, ne de büyük hiçbir şey yoktur ki, hepsi apaçık bir Kitapta olmasın.

Allah'ın bilgisi her şeyi içine almıştır. O'nun bilgisi dışında kalan hiçbir şey yoktur. Her olay, ancak O'nun bilgisi ve izniyle olur.

Yâ Muhammed! Sen bir işde olmazsın, Kur'ân'dan bir şey tilâvet itmezsin, a'mâlden bir 'amel işlemezsin ve yâhud ona 'azim itmezsin illâ biz sizin üzerinize şâhid ve göriciyiz. Yerde ve gökde bir zerre kadar, ondan daha küçük veyâ daha büyük hiç bir şey rabbinden gizli kalmaz. Cümlesi kitâb-ı mübîn'de (Levh-i mahfûz'da) yazılıdır.

Herhangi bir durumdayken, Kur’ân’dan bir şey okuyorken ya da sizler bir iş yapıyorken, ona dalıp gittiğinizde mutlaka size şahit oluruz. Yerde ve gökte zerre ağırlığında bir şey bile Rabbinden gizli kalmaz. Bunların küçüğü de büyüğü de mutlaka açık bir defterdedir.

Ne durumda olursan ol, Kur'an'dan ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın; yaptıklarınıza daldığınız anda kesinlikle biz sizin üzerinizde şahit olmuşuzdur. Yerde ve gökte zerre kadar bir şey; bundan küçüğü de büyüğü de Rabbinden gizli değildir, apaçık bir kitaptadır.

Sen hangi işte olsan, o işe dair Kur'ân'dan ne okuyacak olsan, yahut siz ne iş yapsanız, siz ona dalıp gittiğinizde Biz size şahidizdir. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca birşey bile Rabbinden gizli kalmaz. Bundan küçük olsun, büyük olsun, ne varsa hepsi apaçık bir kitapta yazılmıştır.(10)

(10) 34:3’ün açıklamasına bakınız.

Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir kitaptadır.

daħı olmayasın iş içinde daħı oķımayasın andan ķur’ān’ı daħı işlemeyesiz hįç iş illā kim olduķ üzerüñüze ḥāżırlar ol vaķt kim girürsiz anuñ içine. daħı gizlü ķalmaz çalabundan [108b] hįç ķarınca aġırı yirde ne daħı gökde ne daħı giçirek şundan ne daħı uluraķ illā kitāb içindedür bellü.

Bir iş işlemeseñ daḫı oḳumasañ bir nesne Ḳur’āndan, daḫı bir ‘amel işleme‐señ illā biz sizüñ üstüñüze raḳīb‐biz ol vaḳtda ki işlemek istersiz anı. Daḫıġāyib olmaz Allāh ‘ilminden ẕerre aġırınca nesne yirlerde ne daḫı gökler‐de. Andan kiçisi olsa daḫı, andan ulu olsa daḫı ol kitāb içindedür, levḥ‐imaḥfūẓdur.

(Ya Peyğəmbərim!) Sən nə iş görsən, Qur’andan nə oxusan, (ümmətinlə birlikdə) nə iş görsəniz, onlara daldığınız (onları etdiyiniz) zaman Biz sizə şahid olarıq. Yerdə və göydə zərrə qədər bir şey sənin Rəbbindən gizli qalmaz. Ondan daha böyük, daha kiçik elə bir şey də yoxdur ki, açıq-aydın kitabda (lövhi-məhfuzda) olmasın!

And thou (Muhammad) art not occupied with any business and thou recitest not a lecture from this (Scripture), and ye ( mankind) perform no act, but We are Witness of you when ye are engaged therein. And not an atom's weight in the earth or in the sky escapeth your Lord, nor what is less than that or greater than that, but it is (written) in a clear Book.

In whatever business thou mayest be, and whatever portion thou mayest be reciting from the Qur´an,- and whatever deed ye (mankind) may be doing,- We are witnesses thereof when ye are deeply engrossed therein. Nor is hidden from thy Lord (so much as) the weight of an atom on the earth or in heaven. And not the least and not the greatest of these things but are recorded in a clear Record.(1450)

1450 There is nothing that men can do but Allah is a witness to it. We may be deeply engrossed in some particular thing and for the time being be quit... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.