24 Ocak 2025 - 24 Receb 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûnus Suresi 59. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul eraeytum mâ enzela(A)llâhu lekum min rizkin fece’altum minhu harâmen vehalâlen kul (Â)llâhu eżine lekum(s) em ‘ala(A)llâhi tefterûn(e)

De ki: Allah'ın, size verdiği rızıklardan bir kısmını haram, bir kısmını helal saymanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı izin verdi size, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?

De ki: "Görüşünüz nedir, söyler misiniz? Allah’ın sizin için indirip (yararlandığınız), sizin de (kendi kafanızdan) bir kısmını haram ve helâl kıldığınız rızık(lar)dan (dolayı sorgulanacağınızdan) haberiniz var mı?" De ki: "(İslamiyet ve ahiret hakkında cahilce konuşmayı) Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı etmektesiniz?"

De ki: Baksanıza, Allah size rızık olarak ne indirdiyse, tuttunuz onun bir kısmını haram, bir kısmını da helal yaptınız. De ki: Allah mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah'a mı iftira ediyorsunuz?

“Allah'ın size verdiği rızkın, mahsulün ve hayvanların bir kısmını haram, bir kısmını helâl saymanıza ne dersiniz?” de.
“Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?” de.

De ki: "Allah'ın size rızık olarak verdiklerinin kimisini helal kimisini haram kılmanız hakkında ne diyorsunuz?" De ki: "Allah mı size izin verdi yoksa siz Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?"

De ki: 'Allah'ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?' De ki: 'Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?'

(Ey Rasûlüm), müşriklere de ki: “-Allah sizin için rızık olarak hangi şeyleri indirdi de, siz ondan bir haram ve bir halâl yaptınız, bana haber verin. “ De ki: “- Size Allah mı izin verdi (de böyle yaptınız), yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?

De ki: “Gördünüz mü? Allah size rızık indirmiştir. Siz ise o rızkı kendinize göre helal ve haram saydınız.” De ki: “Allah mı size böyle izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?

De ki: “Ne oldu size de, Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram bir de helâl yaptınız?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”[197]

[197] Dinde helal ve haram kılma yetkisi hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VIII, 558-560.

Diyesin ki «Söyleyiniz, Allahın sizlere verdiği azıktan kimini helâl, kimini de haram kıldınız?», diyesin ki: «Allahtan mı izin aldınız? Yoksa Allaha mı iftiradasız?»

(Allah adına helal-haram uydurarak değer yargılarını yozlaştıranlara) de ki: “Allah'ın size bahşettiği fakat sizin bir kısmını helâl, bir kısmını haram saydığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bu hususta Allah mı size izin verdi, yoksa (yalan uydurarak) Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”

Bu ayet, Allah tarafından Kur’an’da yasak olarak ifade edilmemesine rağmen insanların birtakım mülahazalarla bazı nimetleri kendilerine yasaklanmasını... Devamı..

Müşriklere di ki: "Size Allâh’ın inzâl iylediği erzâkdan ba’zılarını harâm ba’zılarını helâl yapdınız, söyleyiniz bunı Allâh mı emr itdi. Yoksa siz Allâh’a mı iftirâ itdiniz?"

De ki: "Allah'ın size indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görmüyor musunuz?" De ki: "Size Allah mı izin verdi, yoksa Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?"

De ki: “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”

De ki: “Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir kısmını helâl bir kısmını haram saymanıza ne demeli?” De ki: “Buna Allah mı izin verdi yoksa Allah adına hüküm mü uyduruyorsunuz?”

De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?

De ki, "ALLAH'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki, "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH'a iftira mı ediyorsunuz?"

59-60 Tanrı'nın yasaklamadığını yasaklayıp onu Tanrı'ya yakıştırmak şirktir. Kuran'a göre bunu yapan din adamları ve onları izleyenler Tanrı'nın başdü... Devamı..

De ki, "Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi, siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl yaptınız". De ki, "Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"

De ki baksanıza a: Allah sizin için rızk olarak neler indirdi de siz ondan bir haram, bir halâl yaptınız, size, de: Allah mı izin verdi? Yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz?

De ki: “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinin bir kısmını (kendi kafanıza göre) helâl ya da harâm kılmanız hakkında ne diyorsunuz?” De ki: “(Harâmı helâl, helâli de harâm yapma hususunda) Allah mı size izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”

De ki: “Allah'ın size rızık olarak indirdiklerinin bir kısmını helal, bir kısmını haram yaptığınızı görmüyor musunuz?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”¹

1- Din adamları sınıfı (alimler, fakihler, müçtehitler, imamlar, hocalar) Allah haram etmediği halde dinde o kadar çok haram ürettiler ki İslam dini m... Devamı..

De ki: «Allahın size indirib de (kendi kendinize) ondan (kimini) haram, (kimini) halâl yapdığınız rızıkdan ne haber? Söyleyin bana?» De ki: «Allah mı size izin verdi de (öyle yapdınız), yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz?»

De ki: “Söyleyin bakalım! Allah size rızık olarak neleri indirdi de (siz) ondan (bir kısmını) helâl ve (bir kısmını) haram kıldınız?” De ki: “Allah mı size (böyle) izin verdi, yoksa Allah'a iftirâ mı ediyorsunuz?”

(Allah adına helal-haram uydurarak değer yargılarını yozlaştıranlara) de ki: “Allah’ın size bahşettiği fakat sizin bir kısmını (akıllarınızca) helal, bir kısmını haram saydığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: (Bu hususta) Allah mı size izin verdi, yoksa (yalan uydurarak) Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” *

(*) Bu ayet, Allah tarafından Kur’an’da yasak olarak ifade edilmemesine rağmen insanların birtakım mülahazalarla bazı nimetleri kendilerine yasaklanma... Devamı..

Allah’ın sizin için indirdiği rızıkları görüyor musunuz? Bu rızıkları kendinize göre haramlar ve helaller yaptınız. Deki “Böyle yapmanıza Allah mı izin verdi, yoksa Allah adına yalan mı uyduruyorsunuz?

De ki: "Söyleyin bana, Allah’ın size gönderip de sizin kimini haram kimini helal saydığınız azıklar için ne diyorsunuz?" De ki: "Böyle yapmayı Allah mı uygun gördü, yoksa bunu Allah’ın üstüne mi atıyorsunuz?"

De ki: Allah/ın size gönderdiği rızk hakkında ne diyeceksiniz? Siz ki onun bir kısmını haram, bir kısmını helâl [⁴] kıldınız. De ki Allah bu hususta size izin mi verdi, yoksa Allah/a iftira mı ediyorsunuz?

[4] Behîre ile Sâibe'yi haram, Meyte'yi helâl kılmışlardı.

(Ehl-i kitaba) De ki: “Allah’ın sizin için indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir kısmını da helal yaptığınızı görmüyor musunuz?” Söyle onlara, “Allah mı size izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı atıyorsunuz?”²³

23 Krş. Mâide, 5/103; 6/139

De ki: “Baksanıza, Allah sizin için rızk olarak neler indirdi de siz bir kısmını haram, bir kısmını da helal kıldınız.” “Size” de, “Allah mı izin verdi? Yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”

Ve yine, iyi-kötü, haram-helâl, güzel-çirkin, doğru-eğri gibi değer yargılarını hoyratça tahrif edip yozlaştıran toplumlara seslenerek de ki: “Allah’ın size bahşettiği, fakat sizin —hiçbir makul gerekçeye dayanmadan— bir kısmını helâl, bir kısmını haram saydığınız nîmetleri hiç düşündünüz mü?”
Onları düşünmeye dâvet ettikten sonra, de ki: “Haramı helâl, helâli haram yapma konusunda size Allah mı izin verdi, yoksa Allah’ın adını kullanarak yalan mı söylüyorsunuz?”

De ki:
“Gördünüz mü, Allah sizin için rızıktan ne indirdi de ondan haram ve halâl yaptınız?”. De ki:
“Size Allah mı izin verdi; yoksa Allah’a mı iftira ediyorsunuz?”.

Acaba siz, Allah'ın verdiği gıda maddelerinin bir kısmını neden haram ya da neden helâl ettiğinizi bana açıklayabilir misiniz? Size bu konuda Allah mı izin verdi? Yoksa uydurup Allah'ın üstüne mi atıyorsunuz ? "

"Allah’ın size verdiği rızıktan bir kısmı helâl bir kısmı haramdır. Hükmü veren Rabbinizdir. Allah’ın size verdiği rızıklar için kendi kafanıza göre şu helaldir, şu haramdır diyemezsiniz. Helal haram hükümleri koymak Allah’a aittir. İnsanların helal haram hükmü koyma hakkı yoktur. Çünkü rızıkların sahibi Rabbinizdir. Yoksa siz, Allah bize helal haram hükmü koyma hakkı verdi mi diyorsunuz? Siz böyle diyerek Allah’a iftira mı ediyorsunuz? Bilin ki Rabbiniz hiç kimseye helal haram hükmü koyma hakkı vermemiştir."

De ki: “Allah’ın size indirdiği rızıktan (bir kısmını) helâl, (bir kısmını da) haram kıldığınızı gördünüz mü?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” [*]

Benzer mesajlar: Mâide 5:87; En‘âm 6:143-146; Nahl 16:116-117; Tahrîm 66:1; Hâkka 69:44-47.

(Ve onlara): “Allah’ın size indirdiği rızıklardan bir kısmını haram, bir kısmını da helâl¹ kıldığınızın farkında mısınız, yoksa bu hususta size Allah mı izin verdi veya siz, Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” de.²

1 Allah adına -Peygamberler hariç- hiç kimse helal ve haram koyma hakkına sahip değildir. Bk. (Haşr: 7) “(Ey îman edenler!) Peygamber size ne getirdiy... Devamı..

De ki: “Hiç Allah’ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyler üzerinde düşündünüz mü? O rızıklar ki, bir kısmını yasaklıyor, bir kısmını da meşru görüyorsunuz”. ⁸¹ De ki: “[Böyle yapmanız konusunda] size Allah mı izin verdi; yoksa (düpedüz) kendi tahminlerinizi mi Allah’a yakıştırıyorsunuz?”

81 Lafzen, “ve buna rağmen onun bir kısmını harâm, bir kısmını da helâl saydınız”. Rızık olarak nitelendirilebilecek her şeyi Allah “sizin için indird... Devamı..

De ki: – Görmüyor musunuz Allah’ın size rızık olarak ikram ettiği yiyecekleri keyfinize göre bir kısmını helal bir kısmını haram kılıyorsunuz. Deki Allah mı buna izin verdi, yoksa uydurarak Allah’a iftira mı ediyorsunuz? 3/94, 4/50, 7/28, 42/21

Sor (onlara): “Ya Allah’ın sizin yararlanmanız için ikram ettiği, sizin de (keyfî olarak) bir kısmını haram bir kısmını helâl saydığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?”[¹⁶³⁷] De ki: “Size (bunu) Allah mı bildirdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”[¹⁶³⁸]

[1637] İcat edilmiş sahte haramlar ile ilgili bir not için bkz: 5:87-88; ayrıca bkz: 6:145, not 126. [1638] Kur’an haram alanının keyfî olarak geni... Devamı..

(Ey Muhammed) De ki: Bana haber verin, Allah'ın size indirdiği rızıktan (kendi keyfinize göre nasıl oldu da) kimini helal, kimini de haram yaptınız? De ki: Bunu yapmanız için Allah mı size izin verdi? Yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz? (böyle bir suç işlemekten korkmuyor musunuz?)

De ki: "Gördünüz mü, Allâh’ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını harâm ve bir kısmını helâl yaptınız." De ki: "Allah mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah’a iftirâ mı ediyorsunuz?"

De ki: «Bana haber veriniz! Allah Teâlâ sizin için rızktan neler indirdi ve siz ondan bir haram bir de helâl kıldınız.» De ki: «Allah Teâlâ mı size izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?»

De ki: “Peki, Allah'ın size ihsan ettiği rızıklardan, bir kısmını helâl, bir kısmını haram yapmanıza ne dersiniz? ”De ki: “Allah mı sizin böyle yapmanıza izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz? ”

De ki: "Gördünüz mü, Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını haram ve bir kısmını helal yaptınız." De ki: "Allah mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"

Onlara (kâfirlere) di ki: "Ne yapdığınızı göriyor mısınız? Allâh'ın size indirdiği rızkı helâl ve harâm kıldınız." Di ki: "Buna Allâh mı izin virdi? Yâhud O'na iftirâ mı idiyorsunuz?"

De ki “Allah’ın size indirdiği her bir rızkı düşündünüz mü? Siz onu helal, haram diye sınıflandırıyorsunuz.” De ki “Bunu size Allah mı bildirdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”

De ki:-Allah'ın size indirdiğinin bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görüyor musunuz? De ki: -Size Allah mı izin verdi; yoksa Allah hakkında yalan mı uyduruyorsunuz?

De ki: Bakın, Allah size ne rızıklar indiriyor; sonra siz onların kimini haram, kimini helâl sayıyorsunuz. De ki: Size bunun için Allah mı izin verdi; yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?

De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"

eyit “ ħaber virüñ anı kim indürdi Tañrı sizüñ içün rūzį pes eyledüñüz andan ḥarām daħı ḥelāl” eyit: “Tañrı mı destūr virdi size yā Tañrı’ya yalan baġlarsız?”

Eyit yā Muḥammed: Ḫaber virüñüz ol rızḳdan ki indürdi size Tañrı Ta‘ālā anı, pes anı nicesi ḥarām ḳılduñuz ve niçesi ḥalāl ḳılduñuz. Eyit: Tañrı Ta‘ālā[mı]destūr virdi size, ya Tañrı Ta‘ālā üstine yalan mı söylersiz?

De: “Allahın sizə ruzi olaraq (göydən) nə endirdiyini gördünüzmü ki, onun bir qismini haram, bir qismini isə halal etdiniz?” De: “(Bunu deməyə) Allah Özü sizə izin verdi, yoxsa Allaha iftira yaxırsınız?”

Say: Have ye considered what provision Allah hath sent down for you, how ye have made of it lawful and unlawful? Say: Hath Allah permitted you, or do ye invent a lie concerning Allah?

Say: "See ye what things(1447) Allah hath sent down to you for sustenance? Yet ye hold forbidden some things thereof and (some things) lawful." Say: "Hath Allah indeed permitted you, or do ye invent (things) to attribute to Allah."

1447 "Sustenance" is to be taken in both the literal and the metaphorical sense. In the literal sense, what fine and varied things Allah has provided ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.