4 Ekim 2024 - 30 Rebiü'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûnus Suresi 48. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veyekûlûne metâ hâżâ-lva’du in kuntum sâdikîn(e)

Ve derler ki: Gerçekseniz bu vait ne zaman yerine gelecek

(İnkârcılar ve münafıklar hep) Derler ki: "Eğer doğru sözlüyseniz, bu belirttiğiniz süre (va’ad) ne zamanmış?" (Allah’tan zafer ve galibiyet beklemek boş bir hayaldir.)

Buna rağmen yine de, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeye çalışanlar, “Kıyametle alakalı söz, ne zaman gerçekleşecek? Eğer doğru sözlü kimselerseniz, buna cevap verin ey inananlar!” diye sorup duruyorlar.

Onlar:
“Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit, bu nihaî yargı ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.

bk. Kur’an-ı Kerim, 42/18.

"Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad edilen şey ne zaman gelecek?" diyorlar.

Derler ki: 'Eğer doğru sözlüyseniz, bu belirttiğiniz süre (va'd) ne zamanmış?'

Kâfirler, alay yollu şöyle derler: “Eğer sadık kimselerseniz, bu azabın veya kıyametin vâdi ne zaman?”

Derler: “Eğer doğru iseniz, bu haşir vaadi ne zaman olacaktır?

Diyorlar ki: “Doğru iseniz bu vaad ne zaman?”

Her ümmete bir peygamber verildi, peygamberleri onlara geldiğinde, araları adaletle hükmolundu, zulüm de olunmazlar

Onlar: “Eğer dediğiniz doğru ise, peki bu vaat (edilen azap) ne zaman (gerçekleşecek)?” diyorlar.

"Tehdîd idildiğimiz mücâzâtlar ne vakit icrâ olunacak sâdık iseniz söyleyiniz" diyorlar.

"Bu iddiada samimi iseniz, bu azabın gerçekleşmesi ne zamandır? söyle" derler.

“Eğer doğru söyleyenler iseniz, (söyleyin) bu tehdit ne zaman (gerçekleşecek)?” diyorlar.

“Şayet dedikleriniz doğruysa ne zaman gerçekleşecek şu tehdit?” diyorlar.

Doğru iseniz bu vaad (azap) ne zamandır? diyorlar.

"Bu söz ne zaman gerçekleşecek," diyorlar.

Onlar, "Eğer doğru söylüyorsanız bu vaad ne zaman yerine gelecek?" diyorlar.

Ne zaman bu va'd? Sadıksanız diyorlar

(Resûlüm, o kâfirler alay ederek,) “Eğer doğru sözlü iseniz bu vadedilen şey (azap bize) ne zaman gelecek?” diyorlar.

“Eğer doğru söylüyorsanız, yaptığınız bu uyarı ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.

«Eğer (İddianızda) doğrucu iseniz bu va'd (ve tehdîdin tehakkuku) ne zaman? (Söyleyin)» derler.

“Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen azab) ne zaman?” diyorlar.

Bir de: ‘’Eğer (söylediklerinizde) doğru iseniz, bu vaad (kıyamet) ne zaman?’’ diyorlar.

(Elçilere) “Eğer doğru sözlülerden iseniz, bize vaat ettikleriniz ne zaman başımıza gelecek” derler.

Derler ki: "Eğer siz doğru sözlü kimselerseniz, hani o sözünü ettiğiniz gün?"

Onlar «— Sözünüzde gerçek iseniz bu vaadettiğiniz kıyamet [⁷] ne zaman olacaktır?» derler.

[7] Veya azap.

Onlar, “Eğer doğru söyleyenlerden iseniz söyleyiniz bu vaat/tehdit ne zaman gerçekleşir?” derler.

“Eğer doğru sözlüler iseniz, bu sözünüz (azap vaadiniz) ne zaman” derler.

“Eğer cennet, cehennem, kıyâmet, âhiret... hakkında dedikleriniz doğru ise, savurduğunuz bu tehditler ne zaman gerçekleşecek?diyerek sizinle alay ediyorlar.

-“Eğer sadık / doğru söyleyen iseniz, bu vaad ne zamandır?” diyorlar.

Resulüm! Habire: " Allah aşkına bu acı olay ne zaman? " diye soruyorlar.

Onlar sürekli inkâr ederek; "Doğru iseniz söyleyip durduğunuz azap ne zaman?" diyorlar.

“Doğruysanız o vaat (Son Saat) ne zamanmış!” derler. [*]

Benzer mesajlar: Enbiyâ 21:38; Neml 27:71; Secde 32:28; Sebe’ 34:29; Yâsîn 36:48; Zâriyât 51:12; Mülk 67:25; Kıyâmet 75:6.

(Kâfirler bir de): “Eğer doğru söylüyorsanız (şu tehdit edip durduğunuz) azap ne zaman gerçekleşecek.”¹ diyorlar.

1 Kâfirlerin bu sözleri azaba gerçekten inandıklarından değil, bilakis azabı inkârlarından dolayıdır. Aynı âyet için Bk. (Enbiyâ: 38, Neml:71, Sebe’: ... Devamı..

Buna rağmen yine de [hakkı inkar edenler:] “[kıyamet ve (nihaî) yargı hakkındaki] bu söz ne zaman gerçekleşecek? Eğer doğru sözlü kimselerseniz [buna cevap verin, ey siz inananlar]!” diye sorup duruyorlar.

Bir de kalkıp onlar; “Eğer iddianızda doğru iseniz şu vaat edilen şey ne zaman gerçekleşecek?” diye soruyorlar. 6/67, 38/88, 39/39, 67/29

Buna rağmen bir de kalkıp “Bu tehdit ne zaman gerçekleşecekmiş? Eğer doğru söylüyorsanız (cevap verin de görelim)!” diyorlar.[¹⁶²⁴]

[1624] Bu ve ardından gelen âyetlerin kıyamet ve âhirete atıf yaptığı 52. âyetten anlaşılmakta.

Size, "Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bizi tehdit ettiğiniz o azap ne zaman?" (Başımıza inecek söyleyin bakalım) derler.

"Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu bize olan tehdit ne zaman? diyorlar.

Ve derler ki: «Eğer siz sâdık kimseler iseniz bu vaad ne zamandır?»

Onlar: “Eğer dediğiniz doğru ise, peki bu vaadin ne zaman gerçekleşeceğini söyleyin! ” derler. [42, 18]

Doğru iseniz bu bizi tehdid(ettiğiniz) azab ne zaman? diyorlar.

Kâfirler (istihzâ iderek) "Ey Mü'minler! Eğer söziniz doğrı ise o va'd itdiğiniz kıyâmet veyâ 'azâb ne vakit gelecek?" dirler.

Derler ki “Eğer söylediğiniz doğruysa, o tehdit ne zaman gerçekleşecek?”

-Doğru söylüyorsanız bu vaat ne zaman gerçekleşecektir?' derler.

Bir de diyorlar ki: Doğru söylüyorsanız, bu vaad ne zaman gerçekleşecek?

Diyorlar ki: "Doğru sözlülerseniz bu vaat ne zaman?"

daħı eydürler “ķaçandur uşbu va'de eger olasız girçekler?”

Eydürler: Ne vaḳt bu va‘de eger siz girçek iseñüz?

(Kafirlər: ) “Əgər doğru danışırsınızsa, (bir xəbər verin görək) bu və’d etdiyiniz qiyamət (və ya əzab) nə vaxt olacaq?” – deyə soruşarlar.

And they say: When will this promise be fulfilled, if ye are truthful?

They say: "When will this promise come to pass,- if ye speak the truth?"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.