14 Şubat 2025 - 16 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûnus Suresi 46. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-immâ nuriyenneke ba’da-lleżî na’iduhum ev neteveffeyenneke fe-ileynâ merci’uhum śümma(A)llâhu şehîdun ‘alâ mâ yef’alûn(e)

Onlara vaadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de onların dönüp gelecekleri yer, bizim tapımızdır, seni öldürsek ve sana göstermesek de; sonra da Allah, yaptıklarına tanıktır onların.

(Ey Resulüm, ya) Onlara (Allah’a kavuşmaya inanmayanlara) va’ad ettiğimiz (azabın) bir kısmını Sana (dünyada iken) gösteririz (ve Seni zafere eriştiririz), veya Senin hayatına son veririz (de onların acı akıbetini görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri Bizedir, (hem) sonra (kaldı ki) Allah (onların her) işlediklerine şahittir.

Ve bu söylediklerimiz doğrultusunda, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere hazırladığımız şeylerden bazılarını, sana ya bu dünyada gösteririz, ya da ceza gerçekleşmeden önce, senin ruhunu almış oluruz. Ama bil ki, onların dönüşü er geç bizedir ve Allah onların bütün edip eylediklerine şahittir.

Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden senin ruhunu alarak ölümünü gerçekleştirsek de neticede, hesap vermek üzere, bizim huzurumuza getirilecekler. Sonunda, onların alenî-gizli bütün davranışlarını şâhit olarak Allah ortaya getirecektir.

Onlara vaadettiklerimizin bir kısmını sana göstersek ya da senin (bundan önce) dünya hayatını sona erdirsek sonuçta onların dönüşü bizedir. Sonra Allah onların yaptıklarına şahittir.

Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri bizedir, sonra Allah işlediklerine şahiddir.

Kâfirlere vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek, yahut onlara azab edişten önce seni (ahirete) alsak da, sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra Allah, onların yapacakları şeylere de şâhiddir.

Şayet onlara vaatettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek veya seni vefat ettirsek, şüphesiz onların son varacakları yer, bizim katımızdır. Ayrıca Allah, onların yaptıklarını görendir.

Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir.

Sanki, gündüzün bir saat kalmışlar gibi, Allah onları topladığı gün, birbirini tanırlar, Allaha kavuşmayı yalanlayanlar ziyandadırlar, doğru yolu bulamazlar

(Ey Resul!) Onlara hazırladığımız (azap ve cezan)ın bir kısmını sana (dünyada) göstersek ya da (göstermeden) seni vefat ettirsek bile (sonuçta) onların dönüşleri ancak bize olacaktır. Muhakkak ki Allah onların yaptıklarına şahittir.

Ânlara ta’yîn itdiğimiz cezâların bir kısmını gerek sana gösterelim ve gerek seni daha evvel vefât itdirelim hepsi Allâh’a rücû’ idecekdir. Allâh ânların a’mâline şâhid olacakdır.

Onlara, söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya dünyada sana gösteririz, veya senin ruhunu alırız da nasıl olsa onların dönüşü Bizedir; (ahirette görürsün) Allah onların yaptıklarına şahiddir.

Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.

Onlara bildirdiğimiz cezanın bir kısmını ya sana gösteririz veya (görmeden) seni vefat ettiririz; ama sonuçta dönüşleri bizedir; sonra Allah onların neler yaptığına da şahittir.

Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.

Onlara söz verdiklerimizin bir kısmını sana göstersek de veya canını alsak da, onların son dönüş yeri bizedir. Sonra ALLAH onların yaptıkları her şeye de tanıktır.

Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onların dönüşü bize olacak. Sonra onların ne yapacaklarına Allah şahit olacaktır.

Onlara va'dettiğimizin ba'zısını sana behemehal göstersek de veya seni tamamen alsak da her iki takdirde onların nihayet dönümü bizedir, sonra Allah ne yapacaklarına da şahiddir

Eğer onları tehdit ettiğimizin (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) göstersek de, (göstermeden) seni vefat ettirirsek de nihâyetinde onların dönüşü (hesap vermek üzere) bizim (manevi) huzurumuzadır, (hesaptan) sonra Allah, (dünya hayatında iken) yaptıklarına karşılık onları cezalandıracaktır.

Onlara yaptığımız uyarının¹ bir kısmını sana göstersek de göstermeden vefat ettirsek de onların dönüşü Bizedir. Allah, onların ne yaptıklarına tanıktır.

1- Görecekleri cezanın.

Onlara vad' (kendilerini tehdîd) etdiğimiz (akıbet) in bir kısmını eğer sana göstersek de, yahud seni (dünyâdan tamamen) alsak da nihayet onların dönüşü ancak bizedir. Yine Allah, kendilerinin ne yapacaklarına şâhiddir.

Eğer onlara va'd ettiğimiz (azâb)ın bir kısmını sana (onları dünyada helâk ederek)göstersek veya seni (daha önce) vefât ettirsek de onların dönüşü bizedir; sonra Allah, onlar ne yaparlarsa hakkıyla şâhiddir.

Ve onlara vaad ettiğimizin bir kısmını (dünyada iken) sana göstersek de göstermeden seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Ve Allah, onların ne yapacaklarına da şahittir. *

(*) Putperest Araplar’ın İslâm’ın gücü karşısında toptan yenilgiye uğrayacaklarını müjdeleyen âyette, Hz. Peygamber’e daha hayatta iken gösterileceği ... Devamı..

Bizim onlara vaat ettiklerimizi belki sana gösteririz veyahut da seni öldürürüz (de sen onlara verdiğimiz cezaları görmeyebilirsin). Onların dönüşleri bizedir. Sonra Allah yaptıklarının tümüne şahittir.

Onlara sözünü ettiğimiz azabın bir kısmını sana gösteririz, ya da bundan önce senin canını alırız, ne de olsa onların dönüşleri Bize olacaktır. Sonra da Allah bütün işlediklerine tanıktır.

Ya onlara vaadettiğimiz azabın bazısını sana gösteririz veya senin ruhunu alırız [⁵]. Onların dönüşleri yalnız bizedir. Sonra Allah yaptıklarına hakkıyle şahit olur.

[5] Sana göstermeden evvel. Artık cezaları âhirete kalır.

(Ey Peygamber!) İster onlara vaat ettiğimiz azabı sana gösterelim ister seni (daha önce) vefat ettirelim (hiç fark etmez). Çünkü dönüşleri Biz’edir. Zaten [summe] Allah onların yaptıklarına da şahittir.

Onlara söz verdiğimizin (azabın) bir kısmını sana (dünyada) göstersek de veya (göstermeden) seni vefat ettirsek de (sonuçta) onların dönüşü bizedir. Allah onların yaptıklarına şahittir.

Onları tehdit ettiğimiz azap ve felâketlerinbir kısmını daha dünyadayken gerçekleştirerek, özlemini çektiğin mutlu ve aydınlık günlerisana hemen göstersek de, çetin bir mücâdelenin ardından seni vefât ettirerek mükâfâtını âhirete ertelesek de,o zâlimler açısından değişen hiçbir şey olmayacak; sonuçta azaptan kurtulamayacaklar. Çünkü hepsi, dönüp dolaşıp eninde sonunda bizim huzurumuza gelecekler. Evet, siz ölüp gitseniz bile, onların yapıp ettiklerine bizzat Allah şâhitlik etmektedir. Şu da var ki, yeterli uyarı yapılmadan hiç kimseye ceza verilmez. Bunun için:

Onlara vaad ettiklerimizin bir kısmını sana göstersek de, seni vefat ettirsek de, onların dönüşü sadece bizedir. Yine, ne yapıyorlarsa, Allah şahiddir.

Resulüm biz, onlara tattıracağımız birkaç acıyı, henüz ölmeden sana göstereceğiz. Zaten bize döndüklerinde, yaptıklarına bizzat Allah tanıklık edecektir.

İnkâr edenlerin başına gelecek olan azabın bir kısmını sana dünyadayken göstersek veya seni vefat ettirerek dünyadan aldıktan sonra onları cezalandırsak ne çıkar? Bu seni ilgilendirmez ki, her insanın dünya hayatından sonraki dönüşü Allah’adır. Rabbin onların yaptıkları her şeye şahittir. Onun için onların davranışlarını kendine dert edinme! Sen kendi işine bak!

Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz ya da seni vefat ettiririz. [*] Dönüşleri sadece bizedir. Sonra Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.

Benzer mesajlar: Ra‘d 13:40; Mü’min 40:77.

(Ey Muhammed!) Onlara vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek veya göstermeden senin rûhunu alsak ne fark eder. Zâten onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah, onların yaptıklarını görüp durmaktadır.

Ve (bu söylediklerimiz doğrultusunda) onlara [hakkı inkar edenlere] hazırladığımız şeylerden ⁶⁶ bazılarını sana ya [bu dünyada] gösteririz ya da [ceza gerçekleşmeden önce] senin canını alırız; [ama bil ki,] onların dönüşü er geç Bizedir; ve Allah, onların bütün edip-eylediklerine tanıktır. ⁶⁷

66 Lafzen, “onlara vaad ettiklerimizden ...” ya da “onları korkuttuğumuz şeylerden ...” yani, hakkı bile bile inkara kalkışmanın tabii sonucu olarak b... Devamı..

Onlara vaat ettiğimiz azabın bir kısmını sen bu dünyadayken sana göstersek; ya da onların cezasını vermeden seni vefat ettirsek, nasıl olsa onların önünde sonunda dönüşü bizedir. Sonra da Allah, onların bütün yaptıklarına zaten şahittir. 13/40, 40/77, 6/19, 4/166, 17/96, 48/28

Ve sana, onlara vaad ettiklerimizden bir kısmının gerçekleştiğini ya (bu dünyada) gösteririz, ya da (onu göstermeden) senin canını alırız.[¹⁶²³] Nasıl olsa en sonunda dönüşleri Bizedir; dahası, Allah onların yaptığı her şeye şahittir.

[1623] Her elçi dünyada Allah’ın elçisi, âhirette ilâhî mahkemenin şahididir (4:41-42). Zımnen: Allah’ın hesap vermekten kaçanlara hesap sorma zaman, ... Devamı..

(Ey Muhammed) Ya onları tehdit ettiğimiz azabın bir kısmını sana dünyada iken gösteririz. (Sen zafere ulaşırsın, onlar da perişan olurlar.) Yok eğer (sana göstermeden) seni vefat ettirsek de, (sen onların ahiretteki feci hallerini elbette göreceksin) Çünkü sonunda onları dönüşü bizedir. Allah onların (dünyada iken) neler yapmış olduğuna elbette şahittir! (Ona göre hak ettikleri cezayı muhakkak verecektir)

Onları tehdit ettiğimiz bazılarını sana göstersek veya (göstermeden) seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra da Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.

Onlara vaadettiğimiz şeyin bazısını sana göstersek de veya (henüz göstermeden) senin ruhunu kabzetsek de herhalde onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah Teâlâ onların ne yapacakları üzerine şahittir.

Onlara vaad ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek, yahut seni vefat ettirsek, nasıl olsa sonunda onlar bize döneceklerdir. Elbette Allah, kendilerinin ne yapacaklarına şahittir.

Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz. Ya da (bundan önce) seni vefat ettiririz (farketmez). Nasıl olsa dönüşleri bizedir. Sonra Allah onların yaptıklarına da şahiddir.

Onlara va'd iylediğimiz şeylerden ('azâbdan) ba'zılarını yâ sana gösteririz ve yâhud seni (bunı dünyâda görmezden) vefât itdiririz. Onların nihâyet gelecekleri biziz. Sonra Allâh onların yapdıkları şeylere şehâdet ider.

Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını sana göstersek de seni vefat ettirsek dedönüşleri bize olacaktır. Üstelik yaptıkları her şeyin şahidi Allah’tır.

-Onlara vaat ettiğimizin bir kısmını sana ya gösteririz; ya da seni vefat ettiririz. Nasıl olsa onların dönüşü bizedir. Sonra Allah, onların yaptıklarına zaten şahittir.

Onlara vaad ettiğimiz şeyin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, yine onların dönüşleri Bizedir ve Allah onların işleyip durdukları şeyin şahididir.

Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir.

daħı eger gösterevüz saña bir nicesini anuñ kim va'de eylerüz anlara yā öldürevüz seni pes bizdin yañadur dönecek yirleri. andan Tañrı ŧanuķdur anuñ üzere kim işlerler.

Eger saña göstersevüz nicesini anlara ‘aẕāb eylegen nesnenüñ, yā seni ḳabżeylesevüz göstermeden burun, pes anlaruñ dönmegi bizedür. Andan ṣoñraTañrı Ta‘ālā ṭanuḳdur anlar işlegen ‘ameller üstine.

(Ya Rəsulum! Kafirlərə) və’d etdiyimiz əzabın bir qismini sənə (dünyada) göstərsək də, yaxud (ondan əvvəl) səni axirətə qovuşdursaq (canını alsaq) da, bil ki, onların axır dönüşü Bizədir. Allah onların nə etdiklərinə şahiddir!

Whether We let thee (O Muhammad) behold something of that which We promise them or (whether We) cause thee to die, still unto Us is their return, and Allah, moreover, is Witness over what they do.

Whether We show thee (realised in thy life-time) some part of what We promise them,- or We take thy soul (to Our Mercy) (Before that),- in any case, to Us is their return: ultimately Allah is witness,(1438) to all that they do.

1438 The Prophet is assured that the end of evil is evil, just as the end of good is good. Whether this result is made plain before his very eyes in h... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.