3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûnus Suresi 30. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Hunâlike teblû kullu nefsin mâ eslefet(c) veruddû ila(A)llâhi mevlâhumu alhakk(i)(s) vedalle ‘anhum mâ kânû yefterûn(e)

Herkes, evvelce yaptığını bulur, cezasını çeker orada ve hepsi de gerçek mevlalarının tapısına döndürülmüştür ve iftira ettikleri şeyler de gözlerinden kaybolmuş, helak olup gitmiştir.

İşte orada, her nefis (iyi veya kötü herkes) önceden yaptıklarının karşılığını bulacaktır ve onlar Hakk (asıl-gerçek) Mevlâ’ları olan Allah’a döndürülmüş olacaklardır. Yalan yere uydurdukları (tağutları, canlı ve cansız tabuları) da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaktır.

O an ve işte orada herkes, geçmişte yapıp ettiğiyle sorgulanacak, herkes Allah'a, O yüceler yücesi gerçek sahibine döndürülecek, onların boş hayalleri, uydurmakta oldukları şeyler, ortadan kaybolup kendilerini, yüzüstü bırakacaktır.

Orada herkes, geçmişte yaptıklarını karşısında bulur, amel defterinde teker teker okur. Gerçek Mevlâları, koruyucuları, emrinde oldukları otorite olan Allah'ın huzuruna götürülürler. Uydurmaya devam ettikleri bütün evham ve hayaller, yanlarından kaybolup gitmiştir.

bk. Kur’an-ı Kerim, 17/13-14; 75/13; 86/9.

İşte orada her can önceden işlemiş olduğunun hesabını verir. Hepsi gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülmüş, uydurdukları şeyler ise yanlarından kaybolmuştur.

İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl-gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaklar.

Orada herkes, geçmişte yaptığı iyi ve kötü şeylerin imtihanını verecektir. Artık hepsi hak mevlâları Allah'a döndürülmüşlerdir ve müşriklerin Allah'a eş uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolmuş gitmiş bulunacaktır.

İşte orada herkes, dünyada daha önce yaptıklarını ortaya döker. Gerçek sahipleri olan Allah’ın huzuruna vardırılırlar. Ve iftira ettikleri şeyler, onlardan kaybolup gider.

İşte orada herkes, geçmişte yaptıklarını karşısında bulur. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülürler ve uydurdukları şeyler, kendilerinden kaybolup gider.

Önce neler yaptığını, herkes bilir orada, gerçekten onların, mevlaları bulunan Allah'a döndürülürler, iftiraları onlardan uzaklaşmıştır»

İşte orada herkes önceden yapmış olduklarını karşısında bulur. (Bütün insanlar ve cinler) gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülür ve yakıştırdıkları düzmece ilahlar yanlarından kayboluverir. 

Bkz. 17/13-14, 75/13, 86/9İnsan, dünyada yaşadıklarının filmini önünde hazır bulur ve bu filmi en ince ayrıntısına kadar seyredecektir. Günümüzde insa... Devamı..

Her nefis yapdığının mukâbilini görir, hepsi Allâh’a rücû’ idecekdir hakikî rableri odur. Diğer îcâd itdikleri ma’bûdlar hep gâib olacakdır.

İşte orada herkes dünyada yapmış olduğuyla imtihan verir ve gerçek Mevlaları olan Allah'a döndürülür. Uydurdukları putlar da ortadan kaybolmuştur.*

Orada herkes daha önce yaptığı şeyleri yoklayacak (ve kendi akıbetini öğrenecek), hepsi de gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülecekler ve (ilâh diye) uydurdukları şeyler (onları yüzüstü bırakıp) kendilerinden kaybolup gidecektir.

İşte o gün her şahıs, dünyada yaptığının karşılığını görecek, gerçek mevlâları olan Allah’ın huzuruna götürülecekler ve uydurup yakıştırdıkları putlar da onları yüzüstü bırakıp kaybolacaklardır.

Orada herkes geçmişte yaptıklarının ne olduğunu anlar. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler (bâtıl tanrıları) da onları terkedip kaybolmuştur.

İşte orada her can, geçmişte yapmış olduğunu bulur. Gerçek Mevlaları olan ALLAH'a döndürülürler. Uydurdukları (ortaklar) ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolur.

Müminler sadece Tanrı'yı mevla (efendi/koruyucu) edinir. Bak 2:286.

İşte burada herkes geçmişte yaptığını bulacak. Ve gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. İftira edip uydurdukları şeyler de kendilerinden büsbütün uzaklaşıp gidecek.

İşte burada her nefis, geçmişte yaptığını deneyecek, hepsi hak mevlâları Allaha reddolunmuş ve uydurdukları şeyler kendilerinden gaib olmuş gitmiş bulunacaktır.

İşte orada her nefis önceden (dünya hayatında iken) işlemiş olduğunun hesabını verir. Hepsi gerçek mevlâları olan Allah’ (ın manevi huzurun) a döndürülmüş, (ilâh diye) uydurdukları şeyler (putlar) ise yanlarından kaybolmuştur.

İşte orada, herkes ne yapmışsa onu bulur. Gerçek mevlaları¹ olan Allah'a döndürülmüş olarak. Uydurdukları şeyler ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolurlar.

1- Yakın olan, yardım eden, koruyan, yol gösteren. Mevla yalnızca Allah\tır. Allah\tan başkasına Mevla, Mevlâna demek şirktir. Veli sözcüğünün eş anla... Devamı..

Orada herkes evvelden ne gönderdiyse onun imtihaanını verecek. (Artık) hepsi hakıykî mevlâları olan Allaha (Allahın cezasına) döndürülmüşlerdir. (Kendi hayâllerinden) Uydurmakda oldukları şeyler (baatıl Tanrılar) da onlardan ayrılıb ve gaaib olub gitmişdir.

İşte orada herkes geçmişte yaptıklarını deneye(rek, neticenin ne olduğunu iyice anlaya)cak! Artık hak Mevlâları olan Allah'a döndürülmüşlerdir ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.

İşte orada (o an) herkes, geçmişte yapıp ettiğiyle sorgulanacak, hepsi de (yaptklarından dolayı hesaba çekilmek üzere) gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülecekler. Oysa (onların boş hayalleri), uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gider. *

(*) İnsan, dünyada yaşadıklarının filmini önünde hazır bulur ve bu filmi en ince ayrıntısına kadar seyredecektir. Günümüzde insanın yaşadıklarının All... Devamı..

Her nefis geçmişte yaptıkları ile imtihan olmuştur. Sonra gerçekte sığınıp döndürülecekleri yer Allah’ın huzurudur. O’nun huzurunda (hesap günü), uydurdukları ortaklar onlardan uzaklaşıp kayboldular.

Orada herkes daha önce ne işlemişse onunla sınanacaktır. Herkes gerçek gözeticisi olan Allah’a döndürülecektir. Uydurdukları tapacaklar da onlardan uzaklaşmışlardır.

Bundan sonra orada herkes önceden gönderdiği ameli bulur. Hak olan mevlâları Allah canibine götürülür, İftira ettikleri mâbutları ise onlardan kaybolup giderler.

İşte orada her can geçmişte/dünyada yaptıklarını göz önüne getirir [teblû] ve gerçek sahipleri [Mevlâhum] olan Allah’a döndürülürler. Uydurdukları şeyler de kendilerini terk edip gider.

İşte orada herkes dünyada yapmış olduğuyla imtihan verir ve gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülür. Uydurdukları (putlar) da ortadan kaybolmuş olur.

İşte o zaman, herkes geçmişte yaptıklarının hesabını verecek ve bütün insanlar ve cinler, gerçek sahipleri ve efendileri olan Allah’ın huzuruna getirilecekler; gerek “Bunlar bize Allah katında şefaat edecek!” diye uydurdukları sahte ilâhları, gerekse din adına uydurdukları bâtıl inançları, onları yüzüstü bırakarak ortadan kaybolup gitmiş olacak ve acı gerçekle baş başa kalacaklar.

İşte orada her bir nefis, geçmişte yaptığı şeylerden başı belâya girer. Gerçek mevlâları Allah’a bırakıldılar. Uyduruyor oldukları şeyler onlardan saptı gitti.

Tam bu sırada herkes geçmişini süzer. Daha sonra hepsi gerçek sahipleri Allah'a sevk edilirler. Artık ortada uyduruk tanrı falan kalmamıştır.

Hesap günü herkes geçmişte yaptıklarının ne olduğunu anlar. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler de onları terk edip kaybolmuştur.

Orada herkes geçmişte yaptıklarını karşısında bulacaktır. (Artık) onlar gerçek sahipleri [*] olan Allah’a döndürülmüş (olacaklar)dır. Uydurmakta oldukları şeyler (putlar) da onlardan kaybolup gitmiş (olacak)tır.

Benzer mesajlar: En‘âm 6:62; Yûnus 10:32; Kehf 18:44; Hacc 22:6, 62; Mü’minûn 23:116; Nûr 24:25; Lokmân 31:30.

İşte (âhirette) herkes, dünyada yapmış olduğuyla hesaba çekilir ve gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülür. (Dünyada) uydurdukları şeyler¹ de kendilerini terk eder.

1 Şefâatçilerimiz diye uydurdukları ilâhlar, uyduruk fikirler, sistem ve kurumlar…

O an ve işte orada herkes geçmişte yapıp-ettiğiyle sorgulanacak; herkes Allah’a, O yüceler yücesi gerçek sahibine döndürülecek; ⁴⁸ onların boş hayalleri kendilerini yüzüstü bırakacaktır.

48 Yani, Allah’ın birliğini, biricikliğini ve sınırsız kudret ve yüceliğini kavrayıp tasdik etmek idrakine; yani, bu gerçeği fark edip anlayabilecek b... Devamı..

Ve işte orada ve o anda herkes dünyadayken yaptıklarının muhasebesini yapacak ve gerçek Mevlaları/koruyucuları olan Allah’ın huzuruna çıkarılmış olacaklar ve uydurdukları o sahte mevlaları kendilerini yüzüstü bırakacaklar. 6/62, 12/40, 22/78

İşte o an ve orada herkes geride bıraktıklarından sınav verir, (yaptıklarının sonucunu görür);[¹⁶¹⁰] en nihayet Allah’a, o yüceler yücesi gerçek sahiplerine döndürülürler[¹⁶¹¹] ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilâhlar kendilerini yüzüstü bırakır.[¹⁶¹²]

[1610] “Sınav” anlamı verdiğimiz teblû, “karnesini okur” anlamına gelen tetlû olarak da okunmuştur. [1611] İnsanların kendi amellerinin sonuçları h... Devamı..

İşte o gün toplanma yerinde herkes dünyada yapmış olduğu (iyi kötü) her amelini karşısında bulur. Artık o müşrikler, gerçek mevlâları olan Allah’ın huzuruna döndürülmüş olacak ve uydurdukları nesneler (batıl ilahlar) da, kendilerini terk edip gitmiş olacaktır. (Ve onlar o zaman acı gerçek ile başbaşa kalacaklardır.. onların bu uyarılardan ibret alıp imana gelmeleri gerekmez mi?)

Her nefis orada geçenle denendi ve (işlemiş oldukları her şey) gerçek mevlaları olan Allah’a döndürüldü ve o (Allah’a atfen) uydurdukları şeyler de kendilerinden sapıp kayboldu.

Orada her nefis, evvelce yapmış olduğundan haberdar olacaktır. Ve hak mevlâları olan Teâlâ'ya reddedilmiş bulunacaklardır. İftira eder oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiş bulunacaktır.

İşte orada her kişi, dünyada iken yaptıklarının kaç para ettiğini görür. Hepsi, gerçek efendileri olan Allah'ın huzuruna götürülür ve uydurdukları putlar ortalıkta görünmez olur. [86, 9; 75, 13; 17, 13-14]

İşte orada her can, geçmişte yaptıklarını dener (yaptıklarının yararını ve zararını görür). Gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülürler ve uydurdukları şeyler, kendilerinden kaybolup gider.

Orada (yevm-i kıyâmetde) herkes kendinden evvel gönderdiği şeyi bulur. Doğrı ve hak olanlar mevlâlarına red ve sevk olunurlar ve onlardan (müşriklerden) iftirâ iyledikleri şeyler (putlar) gâib olurlar.

Kim ne yapmışsa orada ortaya çıkacaktır. Hepsi de kendilerine gerçek anlamda yakın olan Allah’ın huzuruna getirilmiş olur ve uydurdukları bütün ortaklar onlardan uzaklaşır.

İşte orada herkes dünyada yaptığı şeyin gerçek mahiyetini kavrar. Ve gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülürler. Ve uydurdukları düzmeceler onlardan kaybolup gider.

Orada her nefis, daha önce yapmış olduğu şeyin sınavını verir. Hepsi de gerçek mevlâları olan Allah'ın huzuruna çıkarılırlar. Uydurdukları şeyler ise onları bırakıp gitmiştir.

İşte orada, her benlik önceden gönderdiği şeyi kendisi deneyecektir. Hepsi gerçek Mevlâ'ları olan Allah'a döndürülmüş, iftira aracı yaptıkları şeyler kendilerini koyup gitmiştir.

şunda śınaya her nefs anı kim ilerü viribidi. daħı döndürinildiler Tañrı yaña çalabı’ları girçek. daħı azdı anlardan ol kim oldılar. yalan baġlarlar.

Ol vaḳtda her nefs ‘ameli cezāsın görür ki dünyāda işlemiş‐idi. Daḫı döne‐ler Tañrı Ta‘ālā ḥażretine ki ḥaḳ ḥvāceleridür. Daḫı azdı özlerinden yalan söy‐ledükleri nesneler.

Orada hər kəs əvvəlcə gördüyü iş barəsində xəbər (hesabat) verəcək və həqiqi ixtiyar sahibi olan Allahın hüzuruna qaytarılacaqdır. (Müşriklərin) uydurub düzəltdikləri bütlər isə onlardan (uzaqlaşıb) qeyb olacaqlar.

There doth every soul experience that which it did aforetime, and they are returned unto Allah, their rightful Lord, and that which they used to invent hath failed them.

There will every soul prove (the fruits of) the deeds it sent before(1420): they will be brought back to Allah their rightful Lord, and their invented falsehoods will leave them in the lurch.(1421)

1420 Cf. 2:95, where the verb used is qaddama. The verb aslafa, used here, is nearly synonymous. 1421 Instead of their false ideas helping them, they ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.