Vemâ kâne linefsin en tu/mine illâ bi-iżni(A)llâh(i)(c) veyec’alu-rricse ‘alâ-lleżîne lâ ya’kilûn(e)
Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. Düşünüp akıl etmeyenlere de azap eder.
(Hayır!) Allah’ın izni olmadan (gerçeği araştırıp Hakka teslim olmadan) hiç kimse iman edemez. O (Allah), akıllarını kullanmayan (ve nefsi hevâlarına uyan)ları (imandan ve İslam’dan mahrum ve) murdar kılıp (bırakır).
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimse iman etmez; Allah, azabı ve rezilliği, akıllarını kullanamayanlara musallat eder.
Allah'ın iradesiyle bilgilendirme gerçekleşmeden hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Allahın vahiyle, melekle, kitapla, peygamberle iradi bilgilendirmesine rağmen akıllarını kullanmayan, gelişmeyen, iman edip cehaletten kurtulmayan fertlerin ve toplumların boynuna Allah kirli, pis, cahil, kâfir ve ceza mahkûmu yaftası asar.
Allah dilemedikçe hiç kimse iman edemez. O, iğrenç azabı akıl erdiremeyenlerin üzerlerine gönderir.
Allah'ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme (imkanı) yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.
Allah'ın izni olmadıkça, hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Bir de Allah, akıllarını iyi kullanmıyanlara azab verir.
Hiç kimse Allah’ın izni olmadan inanamaz. Allan manevi azabı, o akıl etmeyen insanların üzerine kılar.
Allah'ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar kılar.
Allah tarafından izin olmadan, kimse inan edemez, anlamayan kimseleri o azaba uğratır
Allah'ın izin vermedikçe (elbette ki) hiç kimse iman etmez. (Ama inanmak iradesi insanın elindedir. Allah) pisliği (huzursuzluğu, kokuşmuşluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.
Allâh’ın izni olmaksızın bir insân nasıl mü’min olur? Bunı anlamıyanlara Allâh te’âlâ ’azâb ider.
Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. O, aklını kullanmayanlara kötü bir azab verir.
Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir.
Allah’ın izni olmadıkça hiç kimsenin inanması mümkün değildir. O, akıllarını kullanmayanları inkâr bataklığında bırakır.
Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar.
Hiç bir kişi ALLAH'ın izni olmadan inanamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder.
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler.
Allâhın izni olmadıkça hiç bir nefs için iyman edebilmek yoktur ve akıllarını husni isti'mal etmiyenleri o pislik içinde bırakır
*Allah’ın izni (irâdesi/yaratması) olmaksızın (elbette ki) hiç kimsenin îmân etmesi mümkün değildir. O (Allah), azabı, aklını kullanmayan (ısrarla/inatla hakkı inkâr eden îmânsız) lara gönderir.
Allah'ın bilgisi¹ dışında hiç kimsenin iman etmesi mümkün değildir.² Ve aklını kullanmayanları rics³ ile karşı karşıya bırakır.
Allahın izni olmadan hiç bir kimsenin îman etmesi mümkün değildir. O, akılları iyi kullanmazlara murdarlık (azâb) verir.
Hâlbuki Allah'ın izni olmadan hiçbir kimsenin îmân etmesi mümkün değildir.(2)(Fakat O, irâdesini îmâna sarf eden kullarını hidâyete muvaffak kılar.) Azâbı ise, akıllarını kullanmayan (îmânsız)lara verir.
Ve Allah’ın izni (kullarına verdiği akıl, irade ve iman etme imkânı) olmasaydı, hiçbir kimsenin (gerçekten) iman etmesi de mümkün olmazdı. Ve ricsi (huzursuzluğu, cehaleti, zilleti, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine bırakır. *
Herhangi bir nefsin (kişinin) Allah dilemedikçe iman etmesi yoktur[14]. Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır.
Allah’ın uygunu olmadıkça kimse inanç getiremez. Allah azabı aklını kullanamıyanlara gönderir.
Allah’ın izni olmaksızın hiçbir nefis/kimse inanmaz⁴¹. O, aklını kullanmayanların üzerine pislik/belâ [rics] yağdırır.⁴²
Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse iman edemez. O, aklını kullanmayanların üzerine bir pislik karar kılar.
Sen ne kadar çırpınsan da, Allah izin vermedikçe hiç kimse iman etmez. Ve şu halleriyle, Allah buna izin vermeyecektir. Çünkü O, akıllarını kullanmayan böyle önyargılı ve kötü niyetli insanların kalpleri üzerine, hakîkati görme yetisini kirletip örten, vicdan ve kabiliyetini körelten, akıllarını kullanma özelliklerini yok eden mânevî pislikler yağdırır! Bu ilâhî kanun gereğince, hakîkate yönelmeyen insanların iman etmeleri mümkün değildir.
Bir kimse için Allah’ın izniyle olmadan inanmak mümkün / olası değildir. Akletmez olanlara Rezillik veriyor.
Allah'ın izni olmadan, kimse imana gelmez. Allah, kafasını çalıştırmayanları pis işlere bulaştırır.
Unutma ki Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. Rabbin inanmanın kurallarını önceden bildirmiştir. İnsanlar kendi akıllarıyla, kendi iradeleriyle inkârı veya imanı seçerler. Hiç bir varlık, hiç bir kimse, insanın inanmasına veya inanmamasına hükmedemez. İnsanlar çeşitli nedenlerle birtakım insanların inanmalarını isteseler bile, bu isteme ancak temenniden ibarettir. Sen sevdiklerini iman etmeye zorlasan ne çıkar? İnandım der, ama inanmamıştır. İman eden kişiyi inkâra zorlasalar ne çıkar? İnkâr ettim der, ama inkâr etmemiştir. Rabbin hiç kimseyi zorla söyletilenlerden sorumlu tutmaz. İnsanlar insanların kalbini değiştiremez. Sadece Rabbin insanların kalbindekini değiştirmeye kadirdir. Ancak Rabbin hiçbir insanın kalbini, kendisi istemedikçe değiştirmez. Rabbinin adaleti budur. Rabbin ister ki; kalbiyle inananla, kalbiyle inanmayan ayrılsın! Hiçbir baskı yapılmasın! Çünkü Rabbin insanları özgür iradeleriyle seçtiklerinden, özgür iradeleriyle yaptıklarından sorumlu tutar. Değilse zorla iyilik yaptırılanla, zorla kötülük yaptırılan arasında hiçbir fark yoktur. Zorla yaptırılan şeyler insanlara ait değildir. Kim insanları zorlayarak inkâra sürüklerse katımızdaki cezası çetindir. Kim de iyilik yapmaya zorlandığı için iyilik yapmışsa karşılığını alamaz. Çünkü Rabbin isteyerek, gönülden yapılan şeyleri mükâfatlandırır.
Allah’ın izni olmadan kimse inanamaz. [*] Akıllarını kullanmayanlara pislik verir (yağdırır). [*]
Hiçbir kimsenin Allah’ın izni olmaksızın îman etmesi mümkün değildir¹. Ve (Allah dilerse akıllarını kullanarak) îman etmeyen kimseleri pislik (şirk/küfür/azap) içerisinde bırakıverir.
hem de, hiç kimsenin, Allah’ın izni olmadıkça ¹²³ asla imana erişemeyeceği ve aklını kullanmayanlara alçaltıcı, bayağılaştırıcı [inançsız]lığı musallat edenin O olduğu (gerçeği) ortadayken? ¹²⁴
Allah’ın izni (akıl ve irade vermesi) olmasaydı hiç kimse iman edemezdi. Zira O, aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır. 21/10, 25/44, 67/10
Hem Allah’ın (akıl ve irade vermek sûretiyle gerçekleşen) izni olmasaydı, hiçbir insan imana eremezdi! Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkûm eder![¹⁶⁷⁴]
Allah’ın izni olmadan hiç kimsenin iman etmesi mümkün değildir. O, murdarlığı (azabı) ancak aklını (ve hür iradesini iyi yollarda) kullanmayanların üzerine yükler! (Böylece onları hidayetinden yoksun bırakır)
Allâh’ın izni olmadan hiç kimse iman edemez. Ve (Allâh) ricsi/iğrençliği akıllarını kullanmayanların üzerine bırakır.
Hiçbir şahıs için Allah Teâlâ'nın izni olmaksızın imân etmek kabil değildir. Ve murdarlığı âkilâne düşünmez kimselerin üzerine kılar.
Allah'ın izni olmadıkça hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. (O, akıl ve iradelerini iman tarafına kullananlara iman nasib eder). Fakat akıllarını çalıştırmayanlara ise şeytanı musallat eder, o pislikte bırakır. [11, 118-119; 13, 31; 88, 21-22; 28, 56]
Allah'ın izni olmadan hiç kimse inanmaz ve (Allah) pisliği (huzursuzluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine kor.
Allâh'ın izni olmadıkca bir nefs îmân idemez. Allâh Te'âlâ mundar 'azâbını, ta'akkul itmeyenler üzerine havâle ider.
Allah’ın onayı olmadan kimse inanıp güvenmiş (mümin) sayılmaz. Allah, aklını kullanmayanların üstünde inançsızlık pisliği oluşturur.
Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. O, aklını kullanmayanlara kötü bir azap verir. Ve pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine koyar.
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
daħı olmadı hįç nefs kim įmān getüre illā Tañrı destūrıyıla. daħı ķılur 'azābı anlaruñ üzere kim añlamazlar.
Daḫı īmān getürmek yoḳdur bir nefse illā Tañrı Ta‘ālā buyruġı bile. Daḫıḳılur Tañrı Ta‘ālā rüsvāylıġı ol kişiler üstine ki fikr eylemezler delīl‐lerde.
Heç kəs Allahın izni olmadan iman gətirə bilməz (buna görə də əbəs yerə özünü yorma). Allah (Özünün öyüd-nəsihətlərini, hökmlərini) anlamayanları əzaba (kəsafətə) düçar edər.
It is not for any soul to believe save by the permission of Allah. He hath set uncleanness upon those who have no sense.
No soul can believe, except by the will of Allah,(1481) and He will place Doubt(1482) (or obscurity) on those who will not understand.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |