×

Hoşgeldiniz.

Kullanıcı

Şifre




Şifremi UnuttumKAYDOL
Ayarlar

 

Bakara / 29

هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَ لَكُمْ مَا فِي الْاَرْضِ جَم۪يعاً ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍۜ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ۟

Türkçe Transcript

Huve-lleżî ḣaleka lekum mâ fi-l-ardi cemî’an śümme-stevâ ile-ssemâ-i fesevvâhunne seb’a semâvât(in)(c) vehuve bikulli şey-in ‘alîm(un)

Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Öyle bir Allah'tır ki yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı, sonra iradesini yücelere yöneltti de gökleri nizam ve intizam üzere yedi kat olarak yarattı. O, her şeyi bilir.

38. Ahd-i Atıyk, Tekvin, 1. 26 ve devamı, 2-3. Bu kitapta aynen Kur’ân'daki gibi Âdem Peygamber yaratılır, yalnız cennete değil de doğu tarafında Aden'de kurulan bir bahçede konaklar. Her şeyden yiyip içmesine izin verilir, yalnız hayrı, şerri bilmek ağacından yememesi emrolunur ve yediğin gün ölürsün denir. Tanrı, Hz. Âdem'e bütün hayvanların adlarını koydurur. Yalnız olduğunu görüp ona bir uyku verir, eğe kemiklerinin birini alıp ondan Havva'yı yaratır. İkisi de çırçıplaktır, fakat utanmayı bilmezler. Kur’an'daki Şeytan yerine Ahd-i Atıyk'te hayvanların en zekisi olan yılan geçer. Yılan, bu ağaçtan yerseniz gözleriniz açılır, hayrı şerri tanır, Tanrılar gibi olursunuz diyerek önce Havva'yı kandırır, ağacın meyvesinden yedirir, sonra Adem de yer. Çıplak olduklarını anlarlar, utanıp incir ağacının yaprağıyla edep yerlerini örterler. Tanrı, yılana, sen karnının üstünde sürüneceksin, insanoğlu, topuğuyla başını ezecek der. Kadına, sen de doğururken zahmet çekeceksin der. Adem'e de rızkını güçlükle kazan deyip her üçünü de bahçeden çıkarır. Ahd-i Atıyk'te meleklerin Adem'e secde etmesi yoktur. Ahd-i Atıyk'teki hikayelerin çoğu, halk rivayetlerine girmiştir.

Abdullah-Ahmet Akgül Meali

(Ey insanlar, düşünün!) Sizin için yerde olanların (ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere, canlı ve cansız varlıkların) tümünü yaratan O’dur. Sonra (üstün sanat ve hikmetiyle) göğe istiva edip (kudretiyle kuşatıverip) de onları yedi (tabaka) gökler olarak düzenleyen de O’dur. Ve O, her şeyi (bütün detayları ve donanımıyla) Bilendir.

Abdullah Parlıyan Meali

Dünya üzerinde ne varsa sizin için yaratan, sonra tüm gökyüzünü iradesi altına alarak onları yedi gök şeklinde düzenleyen Allah'dır; Ve yalnızca işte bu Allah'tır herşeyi tam bilen.

Ahmet Tekin Meali

O, yeryüzündeki varlıkların ve imkânların hepsini sizin için yaratandır. Sonra göğe yönelerek çekimini tesis eden, dengesini sağlayan, hükümranlığını kuran, gökleri yaratılış amacına uygun yedi gök olarak düzenleyendir. Her şey, O'nun ilmi, planı, iradesi dahilinde gerçekleşmektedir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 41/9-12.

Ahmet Varol Meali

Yeryüzünde bulunanların tümünü sizin için yaratan O'dur. Bunları yarattıktan sonra göğe yönelerek onları da yedi gök halinde düzenledi. O her şeyi bilmektedir.

Ali Bulaç Meali

Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir.

Ali Fikri Yavuz Meali

O, o yaratıcıdır ki, yerde ne varsa (faydalanıp ibret alasınız diye) hepsini sizin için yarattı. Sonra semayı (yaratmayı) kasdetti de onları (semaları), yedi gök halinde nizama koydu. O her şeyi hakkıyla bilendir.

Bahaeddin Sağlam Meali

O Allah’tır ki, yeryüzündeki herzeyi sizin için yarattı. Sonra göğe yöneldi. Onları yedi kat olarak düzenledi. O, her şeyi en iyi bilendir.

Bayraktar Bayraklı Meali

Allah, yerde olanların hepsini sizin için yarattı, sonra iradesini göğe yöneltip onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi bilendir.

Besim Atalay Meali (1965)

Yeryüzünde ne varsa, sizin için yaratan o, sonra göğü dileyerek, yedi katlı yapan o, o her şeyi bilicidir

Cemal Külünkoğlu Meali

O (Allah) ki yeryüzünde bulunan bütün varlıkları sizin için yarattı (ve emrinize verdi). Sonra da plan ve tasarımını göklere uygulayıp onları yedi gök şeklinde düzenledi. O, (her şeyi) hakkıyla bilendir. 

Bkz. 41/12, 65/12, 67/3, 71/15-16Kur’an’daki “yedi gök” ifadesiyle ilgili kesin bir şey söylemek doğru olmaz. Zira vahyin geliş amacı; insanlığın manevi düzeyini yükseltmek ve böylelikle onun tekâmül etmesini sağlamaktır. Bu tip konularda dile getirilenler ancak ihtimal düzeyinde kalabilecek birkaç teoridir.
Başka bir perspektiften bakarak hitap muhatap ilişkisi çerçevesinde değerlendirildiğinde ayet daha kolay anlaşılacaktır. Zira muhatapların kültüründe yedi, aynı zamanda çok fazla anlamında da kullanılırdı. Ayette ifade edilen yedi yer, yedi gök gibi kullanımları da bu şekilde düşündüğümüzde Rabbimizin büyüklüğünü ifade etmek anlamında yani “sizin bildiğiniz bilmediğiniz, yerlerin ve göklerin Rabbi sadece Allah’tır.” demek istenilmektedir.
Kur’an’da yedi yerde doğrudan ve iki yerde dolaylı olarak “yedi gök” ten söz edilmiş olup (Bakara, 2/29; İsra, 17/44; Müminun, 23/86; Fussilet,141/2; Talak, 65/12; Mülk, 67/3; Nuh, 71/15) sadece bir yerde “yedi yer” den (Talak 65/12) bahsedilmiştir.

Cemil Said (1924)

Yeryüzündeki her şeyi Allâh sizin içün halk itmişdir. Sonra yedi kat semâvât yaratmışdır, Allâh her şeyi bilür.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Yerde olanların hepsini; sizin için yaratan O'dur. Sonra, göğe doğru yönelerek yedi gök olarak onları düzenlemiştir. O her şeyi bilir.*

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.

Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)

Yeryüzünde ne varsa tamamını sizin için yaratan, sonra göğe yönelerek onları, yedi gök olarak tamamlayıp düzene koyan O’dur ve O, her şeyi hakkıyla bilmektedir.

Diyanet Vakfı Meali

O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi gök olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.

Edip Yüksel Meali

Yeryüzünde herşeyi sizin için yaratan O'dur. Sonra göğe yönelip onu yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi Bilir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi bilir.

Elmalılı Meali (Orijinal)

o, o hâlikdir ki yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra Semaya inayet buyurdu da onları yedi sema halinde nizamına koydu o her şey'i bilir bir alîmdir

Emrah Demiryent Meali

Sizin için, yeryüzünde bulunan her şeyi yaratmayı takdir eden de semâya hükmederek, onu yedi kat gök olarak yaratıp düzenleyen de O’dur. O her şeyi hakkıyla bilendir.

Erhan Aktaş Meali

O ki yeryüzündekilerin tamamını sizin için yarattı. Sonra O, göğe istivâ¹ etti; onları yedi gök halinde düzenledi. O, Her Şeyi Bilen'dir.

1- Gökyüzüne egemen oldu, onu düzenledi.

Hasan Basri Çantay Meali

Yerde ne varsa hepsini sizin (fâideniz) için yaratan, sonra (irâdesi) göğe yönelib de onları yedi gök haalinde tesviye (ve tanzîm) eden (sapasağlam yapan) Odur ve O her şey'i hakkıyle bilendir.

Hayrat Neşriyat Meali

Yerde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra göğü (yaratmayı) kasdedip onları yedi (kat) semâ olarak tanzîm eden O'dur.(4) Ve O, herşeyi hakkıyla bilendir.

(4)Yedi kat semâ için, bakınız; (Lem‘alar, 12. Lem‘a, 67; İşârâtü’l-İ‘câz, 239)

İlyas Yorulmaz Meali

O, yeryüzünde olanların tümünü sizin için yaratan sonra gökyüzüne yönelip, gökleri yedi gök haline getiren de O dur. O her şeyi en iyi bilendir.

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

O Allah ki yeryüzünde ne varsa hep sizin için yarattı. Sonra gökyüzüne doğruldu. Onu da yedi kat gök olarak düzenledi. Allah her nesneyi bilicidir.

İsmail Hakkı İzmirli

Yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra semaya teveccüh buyurup yedi göğü sapa sağlam yapan O/dur. O her şeyi hakkıyle bilir [⁵].

[5] Bütün halkın idrak edemeyeceği bütün serair ve hafayayi bilir, ilmi bütün malûmata şamildir.

İsmail Yakıt

Yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için var etti. Ayrıca¹⁷, iradesini dünya göğüne [semâ] yöneltip onu yedi gök olarak düzenledi. O her şeyi en iyi bilendir [Alîm].

17 Arapçada yaygın bir kullanım olarak “sonra” anlamına gelen “summe” edatının “ayrıca, dahası da, daha da gibi anlamları da” vardır. Bu ayette “ayrıca,” anlamı tercih edilmiştir.

Kadri Çelik Meali

Yerde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra da göğe doğru yönelerek onları yedi gök halinde düzenleyen O'dur. O, her şeyi bilendir.

Mahmut Kısa Meali

O Allah ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı; sonra emir ve irâdesini göklere yöneltti ve onları iç içe yedi tabakadan oluşan yedi kat gök şeklinde mükemmel bir ölçüyledüzenledi. Hiç kuşkusuz O, her şeyi en iyi bilendir.
Yeryüzünün yaşamaya elverişli kılınmasından sonra, insanlığın yaratılışına gelince:

Mahmut Özdemir Meali

O’dur ki Yer’deki şeyleri topluca sizin için yarattı, sonra Göğe istivâ etti / düzen verdi; derken onları yedi gök olarak düzenledi. O her şeyi bilendir.

Mehmet Çakır Meali

Allah, yeryüzündeki her şeyi sizin için yarattı. sonra semaya dönüp onu yedi gök halinde dengeledi. Allah, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir.

Mehmet Çoban Meali

Allah yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip gökyüzünü yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.

Mehmet Okuyan Meali

O, yerde ne varsa hepsini sizin için yaratmıştır. Sonra göğe yönelmiş, onu yedi kat [*] olarak (yaratıp) düzenlemiştir. O her şeyi bilendir. [*]

Göklerin “yedi kat” oluşuyla ilgili bkz. Bakara 2:29; İsrâ 17:44; Mü’minûn 23:86; Fussilet 41:12; Talâk 65:12; Mülk 67:3; Nûh 71:15. Bununla birlikte “yedi yol” (Mü’minûn 23:17) ve “yedi güçlü yapı” (Nebe’ 78:12) ifadeleri de bulunmaktadır. ,Bu ayet Fussilet 41:9-12. ayetlerle okunmalıdır.

Mehmet Türk Meali

Yeryüzünde bulunan bütün varlıkları sizin için yaratan, sonra da göklere yönelip, onları yedi gök olarak düzenleyen, hep O (Allah)’tır ve O, her şeyi çok iyi bilendir.

Muhammed Esed Meali

Ve dünya üzerinde ne varsa sizin için yaratan, plan ve tasarımını göklere uygulayıp onları yedi gök ²⁰ şeklinde düzenleyen O’dur; ve yalnızca O’dur her şeyin tam bilgisine sahip olan.

20 Semâ terimi, başka bir şey üzerine çadır gibi serilmiş herhangi bir şey için kullanılır. Bu nedenle, yer üzerinde kubbe gibi yükselen ve onun adeta çatısını oluşturan görülebilir göklere “semâ” adı verilir. Ve terimin Kur’an’daki asıl anlamı da budur. Daha geniş anlamda ise “kozmik sistem” çağrışımına sahiptir. “Yedi gök” ibaresine gelince, Arapça kullanımında -diğer Semitik dillerde de olduğu gibi- “yedi”nin çoğu kez “birkaç/birçok” kelimesiyle eşanlamlı olduğu unutulmamalıdır (bkz. Lisân’ul-‘Arab). Tıpkı, “yetmiş” veya “yediyüz”ün de, genellikle, “çok” yahut “pek çok” anlamına geldiği gibi (Tâcu’l-‘Arûs). “Her semâ, kendi altında bulunana nisbetle bir semâ’dır” (Râğıb) şeklindeki dilbilimsel tanım ile birlikte ele alındığında, “yedi gök” ifadesinin, kozmik sistemlerin çokluğunun bir işareti olduğu daha iyi anlaşılır. Bu cümlenin başındaki sümme’yi neden “ve” diye çevirdiğimin izahı için bkz. sure 7, not 43’ün ilk kısmı.

Mustafa Çavdar Meali

O, Allah ki yeryüzündeki her şeyi sizin için yaratmış sonra gökyüzüne yönelip yedi kat gök olarak düzenlemiştir. Zira o her şeyi bilendir. 2/21, 67/3

Mustafa İslamoğlu Meali

Yeryüzündekilerin tümünü sizin için yaratan, sonra göğe yönelerek onu yedi gök olarak düzenleyen O’dur:[⁵⁰] Nihayet her şeyin bilgisine sahip olan da O’dur.

[50] “Yedi gök” bilinen ve bilinmeyen birbirinden farklı tüm kozmik sistemleri kapsayan bir ifade. Yedi rakamı çeşitlilikten ve çok katmanlılıktan kinayedir (Krş: 15:44, not 34). Yedi gök “yer” ile birlikte anıldığında “bütün bir kâinat” anlamına gelir.

Orhan Kuntman Meali

O, yeryüzünde ne varsa -hepsini-sizin için yarattı! (sizleri halife kıldı; diğer yaratıklarından farklı olarak- yaptığmız şeylerden sizleri sorumlu tuttu) Sonra (yaratma kudretini, iradesini) gökyüzüne yöneltti; onu yedi gök (ruhani yükselme durakları) olarak tanzim etti! (sizin Rabbinizin emir ve yasaklarına uyarak o duraklardan geçerek halifelik şerefini korumanızı diledi) O, herşeyi hakkıyle bilendir!

Osman Fırat Meali

O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

O öyle bir Hâlık-i Kerîm' dir ki yeryüzünde ne var ise hepsini sizin için yarattı. Sonra da semaya teveccüh edip onları yedi sema olarak tasfiye buyurdu, O her şeyi bihakkın bilicidir.

Suat Yıldırım Meali

O'dur ki yeryüzünde bulunan her şeyi sizin için yarattı. Sonra iradesi yukarıya yönelip orayı da yedi gök halinde sağlamca nizama koydu. O her şeyi hakkıyla bilir. [41, 9-12] {KM, Tesniye 10, 14; I Krallar 8, 27}

Yeryüzünde mevcut her şeyden insanlar için bir faydalanma yönü vardır. Bu faydalanma şekli bazısında müsbet, bazısında menfi bir durumdadır. Hepsinin faydalı olması, her birinin, her şekilde ve herkes için faydalı olması demek olmaz. Bir kısmında zararlı olma durumu da vardır. Haram kılınan şeyler ile başkalarına ait kazanılmış şahsî mallar dışında dünyadaki her şey mübahtır. Buna Fıkıh ilminde ibahe-i asliyye denir ki, dayandığı başlıca naslardan biri bu âyet-i kerimedir. “Canlar, ırz ve namusun dışında, varlıkta aslolan, mübah olmadır. Özel bir haram delili bulunmadıkça, mübah ile amel olunur,” şeklindeki fıkıh kaidesi bu âyetten alınmıştır. Yalnız akıllara kalsaydı kimi hep mübah der, kimi hep haram der, kimi de şaşırır kalırdı. Nitekim vahiy aydınlığından uzak yerlerde böyle olmuş ve olmaktadır. Burada şuna dikkat etmek gerekir ki bu serbestlik, insanların tümüne eşit olarak yapılmış, insanlar insan için yaratılmamış ve birbirlerine mübah kılınmamıştır. Bunun için insanların canları, ırzları birbirlerine mübah değildir. Hatta bir insan kendi canını, ırzını bile dilediği gibi kullanmaya izinli değildir. İnsanlar, kendileri için değil Allah’a kulluk için yaratılmışlardır. Yedi gök: Müfessirlerin çoğuna göre dünyanın üstünde bütün yıldızların süslediği maddî âlemin hepsi bir gök olup, yedi semanın birincisidir. Ve bunun ötesinde bundan başka altı sema daha vardır. “Biz yere yakın semayı yıldızlarla süsledik.” [37,6] âyeti de bu mânada açıktır.

Süleyman Ateş Meali

O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı; sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi. O, herşeyi bilir.

Süleyman Tevfik (1927)

O, yeryüzinde her ne var ise cümlesini sizin içün yaratdı, sonra göklerin yaradılmasına geçerek onları da yedi semâ olmak üzere en ufak bir kusur ve noksansız yapdı Allâh her şeyi kemâliyle ve tamâmiyle bilir [¹]

[1] Ba'zıları bu iki âyet-i kerîme ile bütün insânlara, ba'zıları yalnız mü'minlere ve ba'zıları da Yahûd'a hitâb buyurılıyor dimişlerdir. Bütün insânlara hitâb oldığı kavli doğrı ve kuvvetlidir.

Süleymaniye Vakfı Meali

Yerin içinde olan her şeyi sizin için yaratan O’dur. Sonra göğe yönelmiş ve onları yedi gök olarak düzenlemiştir. [*] Her şeyi bilen O’dur.

[*] Dünya, iki günde yaratıldı; gıda ölçülerinin tamamlanması için süre dört güne çıkarıldı. Son iki günde de gökler yaratıldı (Bkz. Fussilet 41/9-12). Tabiata canlılık veren Güneş ışınları (duhâ) ortaya çıkıp gece ile gündüz oluşunca da yeryüzü bitkilerle donatıldı. (Naziât 79/27-33)Kur'ân'a göre gün, bize göre bin yıl (Secde 32/5), elli bin yıl (Meâric 70/4) olabileceği için buradaki gün, evre anlamındadır.

Şaban Piriş Meali

Yeryüzündeki her şeyi sizin için yaratan sonra gökyüzüne yönelip yedi kat gök olarak düzenleyen ve her şeyi bilen O'dur.

Ümit Şimşek Meali

Yerde ne varsa hepsini sizin için O yarattı; bir de semâya yönelip onu yedi gök(17) halinde düzenledi. O herşeyi hakkıyla bilendir.

(17) “Yedi” sözcüğünün kesin bir rakamı ifade edip etmediği konusunda ihtilâf edilmiştir. Çünkü yedi, yedi yüz gibi deyimler, çokluk ifade etmek üzere de kullanılmaktadır. Rakam olarak alınacak olursa, semâ’dan dünya semâsının kastedilmesi halinde atmosfer tabakaları, uzayın kastedilmesi halinde de gezegenlerden başlayan ve Güneş Sistemine, Samanyoluna, galaksi kümelerine ve daha ötelerine uzanan çeşitli tabakalar anlaşılabilir. Her ne olursa olsun, âyet, bizim hayal sınırlarımızı bile aşan bir yaratılış alanından söz etmekte, bunu Allah’ın herşeyi kuşatan ilmine bağlamakta, Onun sınırsız ilmi ve kudretiyle yarattığı nimetlerin odak noktasında da insanı göstererek, bizim üzerimizdeki İlâhî lütufların büyüklüğünü hatırlatmaktadır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde düzenledi. O Alîm'dir, her şeyi çok iyi bilir.

Eski Anadolu Türkçesi

ol oldur kim yarattı sizüñ içün anı kim yirdedür dükelin. andan ķaśd eyledi gök yaña pes ŧoġru eyledi yidi gökleri. daħı ol her neseneyi bilicidür.

Satır Altı Meal (1534)

Ol Tañrı Ta‘ālā yaratdı sizüñ‐çün yir yüzinde olan nesneleri, ḳamusını.Andan ṣoñra gökleri yaratmaġa başladı. Pes yaratdı anları, yidi ḳat gökleri. OlTañrı her nesneyi bilicidür.

Bunyadov-Memmedeliyev

Yer üzündə nə varsa, hamısını sizin üçün yaradan, sonra səmaya üz tutaraq onu yeddi qat göy halında düzəldib nizama salan Odur (Allahdır)! O, hər şeyi biləndir!

M. Pickthall (English)

He it is Who created for you all that is in the earth. Then turned He to the heaven, and fashioned it as seven heavens. And He is Knower of all things.

Yusuf Ali (English)

It is He Who hath created for you all things that are on earth; Moreover His design comprehended the heavens, for He gave order and perfection to the seven firmaments; and of all things He hath perfect knowledge.


Designed by ÖFK