×

Hoşgeldiniz.

Kullanıcı

Şifre




Şifremi UnuttumKAYDOL
Ayarlar

 

Neml / 19

فَتَبَسَّمَ ضَاحِكاً مِنْ قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ اَوْزِعْن۪ٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْن۪ي بِرَحْمَتِكَ ف۪ي عِبَادِكَ الصَّالِح۪ينَ

Türkçe Transcript

Fetebesseme dâhiken min kavlihâ vekâle rabbi evzi’nî en eşkura ni’meteke-lletî en’amte ‘aleyye ve’alâ vâlideyye veen a’mele sâlihan terdâhu veedḣilnî birahmetike fî ‘ibâdike-ssâlihîn(e)

Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Süleyman, onun sözünü duyunca hafifçe güldü de Rabbim dedi, bana ve anamla babama verdiğin nimetlere şükretmemi ve razı olacağın iyi işlerde bulunmamı ilham et bana ve rahmetinle, beni temiz kullarının arasına kat.

Abdullah-Ahmet Akgül Meali

(Süleyman, karıncanın) Bu sözü üzerine tebessüm edip gülerek: "Rabbim, (hayvanların dilinden ve halinden anlamayı lütfettin ve daha nice faziletler verdin, öyle ise) hem bana, hem anne ve babama verdiğin bunca nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih amel(ler) işlemeyi (hayırlı ve yararlı işler görmemi) ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat" deyip (dua etmişti).

Abdullah Parlıyan Meali

Süleyman karıncanın bu sözüne neşeyle güldü ve “Ey Rabbim!” dedi. “İçimde öyle düşünceler uyandır ki, bana ve ana babama bahşettiğin nimetler için, sana hep şükreden biri olayım ve hep senin razı olacağın işler yapayım, rahmetine ve doğru dürüst olan kullarının arasına koy.”

Ahmet Tekin Meali

Süleyman onun sözlerine tebessüm ederek güldü: “Rabbim, bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hâlis niyet ve amaçlarla, hoşnut olacağın, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirmemi, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlamamı, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olmamı, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlememi gönlüme ilham et, gazabını davet eden şeylerden uzak tut. Rahmetinle beni dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi mü'minlerin, sâlih kullarının arasına kat.” dedi.

bk. el-Câmi’ li-Ahkâmi’l-Kur’ân, 13/176.

Ahmet Varol Meali

(Süleyman) onun bu sözüne gülümsedi ve dedi ki: "Ey Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmemi, senin hoşnut olacağın salih amel işlememi bana ilham et ve rahmetinle salih kullarının arasına kat."

Ali Bulaç Meali

(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: 'Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat.'

Ali Fikri Yavuz Meali

(Karıncaların konuştuğu sözü anlıyan Süleyman) karıncanın bu sözünden gülercesine tebessüm etti ve şöyle dedi: “- Ey Rabbim! Bana ilham et ki, hem bana, hem de ebeveynime ihsan buyurduğun nimetine şükredeyim; ve razı olacağın iyi bir amel yapayım. Beni de rahmetinle salih kullarının arasına (cennete) koy.”

Bahaeddin Sağlam Meali

Süleyman, onun sözüne gülerek tebessüm etti. Ve: “Ey Rabbim! Bana ve ana babama ettiğin nimetlere şükretmem ve razı olacağın işler yapabilmem için bana düzenli bir imkân ver. Ve rahmetinle, beni salih kulların içine kat.” dedi.

Bayraktar Bayraklı Meali

Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve şöyle dedi: “Rabbim! Bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkan ver ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven iyi kullarının arasına sok!”

Besim Atalay Meali (1965)

Karıncanın bu sözünden Süleyman gülümseyip, gülerek dedi ki: «Tanrım! Hem benim için, hem atamçin verdiğin nimetlere şükretmeyi —seni hoşnut kılarak— onat olarak iş görmeyi, bana kolaylat, beni rahmetinle onat kullarının arasına kat»

Cemal Külünkoğlu Meali

Süleyman, karıncanın sesini duyunca gülümseyerek dedi ki: “Ya Rabbi gerek bana ve gerekse ana babama bağışladığın nimetlere olanca gücümle şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmamı nasip eyle! Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat!”

Cemil Said (1924)

Süleymân karıncanın bu sözine tebessüm itdi. Didi ki: "Yâ rabbî müsâ’ade it de beni ve ecdâdımı müstağrak iylediğin lütuflardan dolayı sana şükür ideyim, seni râzı idecek a’mâl-i sâlihada bulunayım. Ashâb-ı hayra meşmûl rahmetinden beni de hisseyâb it"

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Süleyman, onun sözüne hafifçe güldü ve: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kullarının arasına koy" dedi.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!”

Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)

Onun bu sözünden dolayı Süleyman neşeyle gülümsedi ve “Ey rabbim!” dedi, “Gerek bana gerekse anne babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat!”

Diyanet Vakfı Meali

(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.

Edip Yüksel Meali

Onun sözüne gülerek, "Rabbim, senin bana ve ana babama bağışladığın nimetlerine şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli davranışlarda bulunmaya beni yönelt. Rahmetinle, beni erdemli kullarının arasına sok."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

(Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat."

Elmalılı Meali (Orijinal)

O da bunun sözünden gülercesine tebessüm etti de ya rabb! Dedi: beni nefsime zâbıt kıl ki bana ve valideynime in'am buyurduğun ni'metine şükredeyim ve razı olacağın iyi bir amel yapayım ve beni rahmetinle salih kulların miyanına idhal buyur

Emrah Demiryent Meali

(Süleymân karıncanın) bu sözü üzerine tebessüm ederek gülümsedi ve “Rabbim, (bana nice ilimler ve nimetler bahşettin,) hem bana hem anne ve babama verdiğin bunca nimete şükretmemi ve razı olacağın sâlih amel (ler) işlemeyi ilham et ve beni rahmetinle sâlih kulların arasına (cennete) koy” dedi.

Erhan Aktaş Meali

Bunun üzerine Süleymân onun sözüne gülümseyerek tebessüm etti. Ve “Ey Rabb'im! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında, şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve rahmetinle beni salih¹ kullarının arasına kat.” dedi.

1- Arı, saf, temiz, iyi, erdemli, dürüst.

Hasan Basri Çantay Meali

(Süleyman) onun bu sözünden gülercesine tebessüm etdi de: «Ey Rabbim, dedi, bana ve ana ve babama lûtfetdiğin ni'metine şükr etmemi ve (geri kalan ömrüm içinde) Senin raazî olacağın iyi (işler) yapmamı bana ilham et. Rahmetinle beni de (cennetde) saalih kullarının arasına sok».

Hayrat Neşriyat Meali

Bunun üzerine (Süleymân) onun sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti ve dedi ki: “Rabbim! Beni ve ana-babamı ni'metlendirdiğin ni'metine şükretmemi ve râzı olacağın sâlih ameller işlememi bana ilhâm eyle ve rahmetinle beni sâlih kullarının arasına kat!”

İlyas Yorulmaz Meali

Süleyman onun bu sözüne gülmüş ve “Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimetlerden dolayı sana şükretmem için imkân ver ve senin razı olacağın doğru ameller yapmamı bana nasip et. .Merhametinle doğru ve hayırlı işler yapan kullarının içine beni kat” dedi.

İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

"Allah’ım Sen benim gönlüme doğur da ben anama, babama ettiğin iyilikleri över, Senin dileğine uygun olan iyilikleri işler bir kimse olayım. Sen ki esirgeyicisin, beni iyi kulların arasına kat."

İsmail Hakkı İzmirli

Bunun üzerine Süleyman karıncanın sözünden tebessüm edip gülmeye başladı, dedi ki «— Yâ Rab! Bana, anama, babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmeyi, hoşnut olacağın iyi amel işlemeyi bana müyesser kıl [²]; beni öz rahmetinle salih kullarının katarına götür».

[2] Beni bu fiilden ayırma.

İsmail Yakıt

Süleyman onun bu sözüne tebessümle gülerek dedi ki: “Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, razı olacağın iyi ve yararlı bir işi [sâlih] yapmada beni muvaffak eyle ve beni rahmetinle iyi ve yararlı işler [sâlihât] yapan kullarının arasına dâhil et!”

Kadri Çelik Meali

(Süleyman) Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki: “Rabbim! Bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat.”

Mahmut Kısa Meali

Süleyman, karıncanın bu sözünü işitince Allah’ın kudret ve merhametini gözler önüne seren bu hayret verici manzara karşısında hayranlıkla gülümsedi ve Allah’ın kendisine verdiği bunca nîmetleri düşünerek “Ey Rabb’im!” diye yalvardı, “Gönlüme öyle duygular ilham et ki, bana ve ana babama bahşettiğin nîmetler için sana şükreden bir kul olayım ve dâimâ senin hoşnut olacağın güzel ve yararlı işler yapayım ve ey Rabb’im, sonsuz lütuf ve rahmetin sayesinde beni tertemiz kullarının arasına kat.”

Mahmut Özdemir Meali

Onun sözünden dolayı gülerek tebessüm etti; dedi ki: -“Rabbim! Beni kuşat ki; bana ve ana-babama verdiğin nimetine şükredeyim, razı olacağın salih bir amel işleyeyim. Beni rahmetinle Salih kullarının arasına kat!”.

Mehmet Çakır Meali

Süleyman uzaktan karıncanın bu lafına güldü ve şöyle dua etti: " Ya Rab bana ve aileme verdiğin bu nimetine teşekkür edebilmem için bana öyle imkanlar ver ki, senin razı olacağın yararlı işler yapabileyim. N'olur beni yararlı işler yapan kullarından eyle. "

Mehmet Çoban Meali

Süleyman onların bu halini görünce güldü. İçtenlikle Rabbine yönelerek; "Rabbim; bana, anama, babama lütfettiğin nimete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı kalbime ilham eyle! Rahmetinle beni iyi kulların arasına sok!” diye dua etti.

Mehmet Okuyan Meali

(Süleyman, karıncanın) sözünden dolayı neşeyle tebessüm etmiş ve şöyle demişti: “Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimet(ler)e şükretmemde ve razı olacağın iyi iş(ler) yapmamda beni başarılı kıl! Beni merhametinle iyi kullarının arasına kat!”

Mehmet Türk Meali

(Süleyman) onun bu sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti ve: “Ey Rabbim! Gerek bana, gerekse anne ve babama verdiğin nîmete şükretmemi ve beğeneceğin iyi işleri yapmamı bana nasip eyle ve beni rahmetinle inandığını yaşayan kulların arasına kat.” dedi.

Muhammed Esed Meali

[Süleyman temsildeki karıncanın] bu sözüne neşeyle güldü ve “Ey Rabbim!” dedi, “İçimde öyle düşünceler uyandır ki, bana ve ana-babama bahşettiğin nimetler için sana hep şükreden biri olayım; ¹⁷ ve hep Senin hoşnut olacağın dürüst ve erdemli işler yapıyor olayım; ve beni, rahmetinle, dürüst ve erdemli kulların arasına sok!”

17 Burada Hz. Süleyman, hiç şüphesiz, büyük bir ilahî lütuf olarak, tabiat hakkındaki kendi duygu ve düşüncelerine (karş. 38:31-33 ve ilgili notlar), Allah’ın bu zavallı, mütevazî yaratıklarına karşı duyduğu sevgi ve şefkate atıfta bulunmaktadır, ki “karınca kıssası”ndan çıkarılacak manevî-ahlakî ders de budur.

Mustafa Çavdar Meali

Süleyman, karıncanın bu sözüne gülümseyerek tebessüm edip şöyle dua etti: – Rabbim! Bana ve anama babama verdiğin nimetlerin hakkını vererek şükretmemi ve hep senin hoşnut olacağın işleri yapmaya beni muvaffak kıl ve beni rahmetinle iyi kulların arasına dâhil eyle! 7/10, 67/23

Mustafa İslamoğlu Meali

Komutu onun vermesinden dolayı (Süleyman) gülercesine tebessüm etti[³³⁰¹] ve “Rabbim!” dedi, “İç dünyamı öyle bir düzene sok ki, Senin bana ve ana-babama bahşettiğin nimetlere lâyıkıyla şükreden[³³⁰²] ve hep Senin hoşnut olacağın güzel işler yapan biri olayım; ve beni rahmetinle erdemli kullarının arasına kat!”[³³⁰³]

[3301] Bize göre, Hz. Süleyman’ın gülünç bulduğu şey (19) bir dişinin lider olmasıdır. Zaten bu yaklaşımı, Süleyman’ın bilmeyip de Hüdhüd’ün getirdiği haber (22-23) ve menkıbenin devamında Kraliçe Belkıs’ın oynadığı rol teyit etmektedir. [3302] Hz. Süleyman’ın ebeveynine verilen nimetler için de Allah’a şükretmek istemesi dikkat çekicidir. Bu: 1) Kendisini yetiştirip eğiten ailesinin kadrini bildiğine; 2) ağaç kovuğundan çıkmadığının farkında olduğuna; 3) evladın anne-babanın ameli oluşuna delâlet eder. [3303] Gerçek erdemin zımnî tarifi yapılmaktadır: Sorumluluğunu bilen kişi, isterse Sultan Süleyman olsun karıncayı dahi incitmez. Dünyayı yöneten güçlüdür, kendini yöneten kudretlidir. Kendisinden sonra başlayacak olan Anadolu ve Yunan uygarlıklarını temelden etkilemiş olan büyük bir iman medeniyetinin kudretli hükümdarı, Allah’ın şefkat ve merhametine sığınıyor. Güç ve iktidarın ayartıcı cazibesinden, iç dünyasını korumanın tek yolunun bu olduğunu öğretiyor.

Orhan Kuntman Meali

Karıncanın bu sözü üzerine, Süleyman tebessüm etti ve "Ey Rabbim; bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde ve hoşnud olacağın şeyi (peygamberlik görevimi) yapmakta beni muvaffak eyle ve rahmetinle beni sâlih kullarının arasına kat" diyerek dua ve niyazda bulundu.

(Evet; Süleyman a. s. tebessüm etti, o karıncanın sözlerinin kendisi için bir ibret teşkil ettiğini anladı!.. Ki, karıncaların dahi kavimlerini uyaran bir lideri vardı!.. O lider, diğerlerinin üzerine şefkat kanatlarını geriyor ve onları tehlikelerden koruyordu!... İşte peygamberlerin görevi de buydu. Peygamberler kavimlerini doğru yola davet etmekle kalmayacaklar onların üzerine şefkat kanatlarını gerecek onları düşmanları olan şeytanın ordularının ayakları altında zelil hale gelip ezilmekten kurtarmak için ellerinden geldiği kadar gayret göstermekten çekinmeyeceklerdir, onlar kavimlerinin baba ve anası durumunda idiler. Kendi ana-babaları nasıl onları büyütüp yetiştirdi iseler; onların da kavimlerini küfür karanlıklarından iman nuruna çıkarmaya çalışarak yetiştirmeleri gerekecektir)

Osman Fırat Meali

Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve beni razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ’’ dedi

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

(Hazreti Süleyman) Artık onun sözünden gülercesine tebessüm etti ve dedi ki: «Yarabbi! Bana ilham buyur, bana ve anama babama in'am buyurmuş olduğun nîmetine şükredeyim ve senin razı olacağın sâlih amelde bulunayım ve beni rahmetinle sâlihler olan kullarının zümresine idhal buyur.»

Suat Yıldırım Meali

Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek: “Ya Rabbî, dedi, beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim, Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dahil eyle! ”

Süleyman Ateş Meali

(Süleyman) Onun sözüne gülümseyerek dedi: "Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin ni'mete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına sok."

Süleyman Tevfik (1927)

Bunı işiden Süleymân tebessüm iderek güldi: ve "Yâ Rabbî! Beni muvaffak iyle ki kendime ve vâlideynime olan ni'metine şükür ideyim ve senin razı olacağın 'amel-i sâlihi işleyeyim. Ve beni rahmetinle sâlih kulların zümresine idhâl it" diye du'â itdi.

Süleymaniye Vakfı Meali

Karıncanın sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti. “Sahİbim, bana ve ana babama ettiğin iyilikten ötürü şükretme fırsatı ver. Senin razı olacağın iyi işler yapayım. İkramınla beni iyiler arasına kat.”

Şaban Piriş Meali

Süleyman, karıncanın bu sözüne gülerek tebessüm edip:-Rabbim! bana ve anama babama verdiğin nimetine şükretmemi ve hoşnut olacağın işi yapmamı bana kolay kıl, beni rahmetinle iyi kulların arasına kat.

Ümit Şimşek Meali

Bu söze gülümseyen Süleyman “Rabbim,” dedi. “Bana, anne ve babama lütfettiğin nimetlere şükretmeyi ve seni razı edecek güzel işler yapmayı bana ilham et. Ve beni, salih kullarınla birlikte rahmetine al.”

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."

Eski Anadolu Türkçesi

pes sırıttı gülici-y-iken sözinden daħı eyitti “iy çalabum! göñlüme bıraķġıl kim şükr eyleyem ni'met üñe ol kim ni'met virdüñ baña daħı anama atama daħı kim işleyem eyü iş kim ħoşnūd olasın aña. daħı givür beni raḥmetüñ ile ķullaruñ içinde śāliḥlar.”

Satır Altı Meal (1534)

Pes Süleymān güldi ol ḳarınca sözinden, daḫı eyitdi: İy Rabbī, benümgöñlüme bıraḳ senüñ ni‘metlerüñ şükrini ki baña virdüñ, atama ve anamavirdüñ. Daḫı sen begenecek ‘amel‐i ṣāliḥ işlemege tevfīḳ vir. Daḫı givür beniyā Rabbī senüñ raḥmetüñle ṣāliḥ ḳullaruñ içine.

Bunyadov-Memmedeliyev

(Süleyman qarışqanın) bu sözündən gülümsəyib dedi: “Ey Rəbbim! Mənə mənim özümə və ata-anama ehsan buyurduğun ne’mətə şükür etmək, Sənin razı qalacağın yaxşı iş görmək üçün ilham (qüvvət) ver! Və məni öz mərhəmətinə saleh bəndələrinin zümrəsinə daxil et!”

M. Pickthall (English)

And (Solomon) smiled, laughing at her speech, and said: My Lord, arouse me to be thankful for Thy favour wherewith Thou hast favoured me and my parents, and to do good that shall be pleasing unto Thee, and include me in (the number of) Thy righteous staves.

Yusuf Ali (English)

So he smiled, amused at her speech; and he said: "O my Lord! so order me that I may be grateful for Thy favours, which thou hast bestowed on me and(3259) on my parents, and that I may work the righteousness that will please Thee:(3260) And admit me, by Thy Grace, to the ranks of Thy righteous Servants."(3261)

3259 The counterpart to the position of the humble ant is the position of a great king like Solomon, He prays that his power and wisdom and other gifts may be used for righteousness and for the benefit of all around him. The ant being in his thoughts, we may suppose that he means particularly in his prayer that he may not even unwittingly tread on humble beings in his preoccupation with the great things of the world.

3260 The righteousness which pleases the world is often very different from the righteousness which pleases Allah. Solomon prays that he may always take Allah's Will as his standard, rather than the standards of men.

3261 In the Kingdom of Allah , righteousness is the badge of citizenship. And although there are great and noble grades (see n. 586 to 4:69), the base of that citizenship is the universal brotherhood of righteousness. The greatest in that Kingdom are glad and proud to pray for that essential badge.


Designed by ÖFK