Kâlû eci/tenâ lina’buda(A)llâhe vahdehu veneżera mâ kâne ya’budu âbâunâ(s) fe/tinâ bimâ ta’idunâ in kunte mine-ssâdikîn(e)
Dediler ki: Sen bize tek Allah'a kulluk etmemizi ve atalarımızın taptıklarını bırakmamızı sağlamak için mi geldin? Doğru söyleyenlerdensen tehdit ettiğin şeyi meydana getir bakalım.
(Kâfirler) Dediler ki: "Sen bize sadece bir tek Allah’a kulluk yapmamız ve atalarımızın tapmakta olduklarını (geleneksel tutumlarını) bırakmamız için mi geldin? Eğer gerçekten doğru isen, haydi bize va’ad ettiğin şeyi (tehdidi ve acı akıbeti) getir bakalım."
Onlar şöyle cevap verdiler: “Ya! Demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi bize geldin? Eğer doğru sözlü biri isen, tehdit ettiğin azabı getir de görelim.”
Onlar:
“Sen bize, tek Allah'ı ilâh tanımamız, candan müslümanlar olarak Allah'a teslim olmamız, saygıyla Allah'a kulluk ve ibadet etmemiz, tek O'nun şeriatına bağlanmamız, O'na boyun eğmemiz, atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer söylediklerinin arkasında isen, söylediklerinde doğru isen, bizi tehdit ettiğin o azâbı getir." dediler.
Onlar: "Sen bize, babalarımızın taptığı şeyleri bırakmamız ve yalnız Allah'a kulluk etmemiz için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen bize, tehdit ettiğin şeyi getir" dediler.
Dediler ki: 'Sen bize yalnızca Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer gerçekten doğru isen, bize vadettiğin şeyi getir, bakalım.'
Hûd'a kavminin kâfirleri şöyle dediler: “- Sen, bize yalnız Allah'a ibadet ve itaat etmemiz, bir de babalarımızın tapındıkları putları terk etmemiz için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi korkutup durduğun azabı başımıza getir bakalım.”
Onlar: “Bize, yalnız Allah’a kulluk etmemiz, babalarımızın taptıklarını bırakmamız için mi geldin? İşte eğer doğrulardan isen, haydi bizi tehdit ettiğin azaba uğrat.” dediler.
Dediler ki: “Sen bize, tek Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, bizi tehdit ettiğin azabı bize getir.”
Dediler ki: «Bir tek Allaha tapmamızçin mi, atalarımızın taptıklarını bırakmamızçin mi, bize geldiniz? Eğer gerçeklerdensen, söz verdiğin şeyi getir bize»
(Soydaşları ona:) “Sen bize tek Allah'a kulluk edelim, atalarımızın taptıkları ilâhları bırakalım diye mi geldin? Eğer söylediklerin doğru ise ilerde uğrayacağımızı söylediğin azabı şimdi başımıza getir de görelim (bakalım) dediler.”
Âna "Sen bizi Allâh’a tapdırmak ve babalarımızın putlarını terk itdirmek içün mi geldin eğer sâdık isen tehdîdlerini îkâ’ itdir" didiler.
"Bize yalnız Allah'a kulluk etmemizi, babalarımızın taptıklarını bırakmamızı söylemek için mi geldin? Doğru sözlülerden isen haydi bizi tehdit ettiğin azaba uğrat" dediler.
Onlar, “Sen bize tek Allah’a ibadet edelim, atalarımızın ibadet edegeldiklerini bırakalım diye mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı bize getir” dediler.
Dediler ki: “Sen bize tek Allah’a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, bizi tehdit ettiğini (azabı) getir bize!”
Dediler ki: Sen bize tek Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, bizi tehdit ettiğini (azabı) bize getir.
Dediler ki: "Sadece ALLAH'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını terkedelim diye mi bize geldin? Doğru sözlü isen bizi kendisiyle tehdit ettiğin şeyi getir bakalım."
Dediler ki: "Ya, demek sen tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi (bize) geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir!"
Ya, dediler: sen bize yalnız Allaha tapalım atalarımızın tapa geldiklerini bırakalım diyemi geldin, eğer sadıklardan isen haydi bizi tehdid edib durduğun o azâbı başımıza getir görelim
Onlar, “Sen bize, babalarımızın taptığı şeyleri bırakmamız (ı) ve sadece Allah’a kulluk etmemiz (i söylemek) için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen (haydi,) bizi tehdit ettiğin şeyi (azabı) getir!” dediler.
“Sen, bize, tek olan Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamız için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin şeyi getir!” dediler.
Dediler: «Sen bize yalınız Allaha kulluk etmemiz, atalarımızın tapmakda olduklarını bırakmamız için mi geldin? O halde doğruculardan isen bizi tehdid etmekde olduğun şey'i (azabı) getir bize».
Dediler ki: “(Sen) bize, 'Bir olan Allah'a ibâdet edelim ve atalarımızın tapageldiklerini bırakalım' diye mi geldin? Eğer (iddiânda) doğru kimselerden isen, haydi bizi (kendisiyle) tehdîd etmekte olduğun (azâb)ı bize getir!”
Dediler ki “Atalarımızın taptıklarını bırakıp ta, yalnızca Allah’a kulluk edelim diye mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, bize vaat ettiklerini başımıza getir.”
Dediler: "Sen bizi bir tek Allah’a taptırmak, atalarımızın taptıklarından alıkoymak için mi geldin? Eğer sen doğru sözlü kimse isen başımıza getireceğini getir bakalım."
Onlar dediler ki «— Sen bize bir tek Tanrıya tapıp babalarımızın taptıklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer gerçek diyenlerden isen bize tehdit ettiğini getir bakalım.
Onlar da dediler ki: “Demek sen bize, bir tek Allah’a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi geldin? Eğer sen doğru söyleyenlerden isen, haydi bize vaat ettiğin (azabı) getir bakalım!”
“Bize yalnız Allah'a ibadet etmemizi ve de babalarımızın taptıklarını bırakmamızı söylemek için mi geldin? Eğer gerçekten doğru sözlülerden isen, bize vaat ettiğin şeyi getir” dediler.
Onlar bu güzel çağrıya karşılık, şöyle dediler: “Ya, demek sen bize, bir tek Allah’a kulluk edelim de, atalarımızın tapmakta olduğu ve bize her istediğimizi yapma imkânı sağlayan, üstelik can sıkıcı emirlerle keyfimizi bozmayan; gerektiğinde kendileri adına hükümler uydurup halkı çıkarlarımız doğrultusunda yönlendirebileceğimiz tanrıları bırakalım diye geldin, öyle mi?Bir de kalkmış, öğütlerini dinlemediğimiz takdirde dünya ve âhirette cezaya çarptırılacağımızı söylüyorsun. Eğer sözünün arkasındaysan, bize savurduğun tehditleri gerçekleştir de görelim!”
-“Atalarımızın kulluk ediyor olduklarını bırakmamız ve bir tek Allah’a kulluk etmemiz için bize geldin, öyle mi?
Sadıklar’dan / Özü-Sözü Doğrular’dan isen, vaad ettiğin şeyleri bize getir!” dediler.
Halkı: " Sen şimdi bir tek Tanrı’ya kulluk edelim diye mi bize geldin? atalarımızın hizmet ettiği putları bırakalım mı şimdi? Açık olalım. sen bizi ne ile korkutacaksın, onu söyle! "
Dediler ki: “Sen sadece Allah’ın yasalarına uymamızı istiyorsun? Bizim atalarımızdan gelen yasaları terk etmemizi istiyorsun? Hâlbuki bizler atalarımıza bağlı bir topluluğuz. Andolsun ki bizler atalarımıza hainlik yapıp Allah’ın yasalarına uymayız. Böyle bir sapıklığın içinde bulunmayız. Biz bildiğimiz yoldan şaşmayacağız. İşte Allah’ın yasalarını inkâr ediyor, kendi atalarımızın yasalarına uyuyoruz. Eğer doğrulardan isen tehdit ettiğin azabı bize getir.”
(Kavmi ise) “Sen bize tek Allah’a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Doğru söyleyenlerdensen bize vadettiğini bize getir!” demişti. [*]
(Onlar da): “Demek sen bize, tek Allah’a kulluk etmemizi ve atalarımızın taptıkları şeyleri bırakmamızı (söylemek) için mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan (haydi) bize vâdet-tiğini (azabı) getir de (görelim.)” dediler.
Şöyle cevap verdiler: “Bir tek Allah’a kulluk edelim de atalarımızın kulluk edegeldiği bütün öteki tanrıları bırakalım diye mi geldin bize? Eğer doğru sözlü biriysen, haydi getir (de görelim) bizi tehdit edip durduğun azabı!”
- Ve onlar: Sen bize bir tek Allah’a kulluk etmemizi dolayısıyla atalarımızın kulluk ettiği şeyleri terk etmemizi söylemek için mi geldin? Öyleyse bize vaat ettiğin o azabı getir eğer doğru sözlü isen, dediler. 17/11, 22/47, 27/46, 67/25
Onlar dediler ki: “Sen bize bir tek Allah’a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapa geldiği şeyleri bırakmamız için mi geldin? Tamam, eğer sözünün arkasındaysan haydi getir bizi tehdit edip durduğun azabı!”
Onlar ise: "(Ey Hud) Sen bize, sırf Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın da tapmış oldukları putları bırakmamız için (bizi korkutmaya) nu geldin? Eğer doğru sözlü kimselerden isen bize tehdit ettiğin o azabı getir! (de görelim)" dediler.
Onlar, "Sen bize bir tek Allah’a kulluk edelim, atalarımızın kulluk edegeldiklerini bırakalım diye mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı bize getir" dediler.
Dediler ki: «Sen bize geldin mi ki, yalnız bir tanrıya tapalım ve babalarımızın tapar olduklarını terkeyleyelim! Haydi, eğer sen doğru sözlü kimselerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir bakalım.»
“Yâ! ” dediler “Sen bize yalnız Allah'a ibadet edelim, atalarımızın taptıklarını ise bırakalım diye mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi, bizi tehdit edip durduğun o felaketi başımıza getir de görelim! ”
Dediler ki; "Ya, demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi bize geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdidettiğin(o azab)ı bize getir!"
Kavmi: "Yalnız Allâh'a 'ibâdet itmemizi ve babalarımızın 'ibâdet iylediklerini terk iylememizi söylemek içün mi bize geldin? Eğer sözünde sâdık isen bizi korkutdığın 'azâbı getir" didiler.
Dediler ki “Sen bize, atalarımızın kul oldukları şeyleri bırakıp bir tek Allah’a kul olalım diye mi geldin? Eğer doğru sözlü biriysen bizi tehdit ettiğin şeyi getir bakalım.”
-Bir tek ilaha kulluk etmemiz ve atalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamız için mi bize geldin? Bizi tehdit ettiğin azabı haydi başımıza getir. Doğru söyleyenlerden isen! dediler.
Onlar “Yoksa sen atalarımızın taptıklarını bırakıp da yalnız Allah'a kulluk edelim diye mi bize geldin?” dediler. “Eğer doğru söylüyorsan, bize vaad ettiğin azabı getir de görelim.”
Dediler ki: "Sen, yalnız Allah'a ibadet edelim de atalarımızın kulluk etmekte olduklarını terk edelim diye mi bize geldin? Eğer doğru sözlü isen hadi bizi tehdit ettiğini bize getir."
eyittiler “geldüñ mi bize tā ŧapavuz Tañrı’ya yalıñuz iken daħı ķoyavuz anı kim oldı ŧapar atalarumuz? pes getür bize anı kim va'de virürseñ bize eger olasañ girçeklerden.”
Eyitdi: Geldi mi‐sen bize ki biz ṭapavuz Tañrı Ta‘ālāya yaluñuz, daḫı ḳoyavuzanı kim ṭapardı atalarumuz? Pes getür bize sen va‘de eylegen ‘aẕābı, egersen girçeklerden‐iseñ.
(Hud tayfasının kafirləri) dedilər: “Sən bizə yalnız Allaha ibadət etməyimiz və atalarımızın tapındıqları bütlərdən əl çəkməyimiz üçünmü gəldin? Əgər doğru danışanlardansansa, bizi qorxutduğun (bizi təhdid etdiyin əzabı) bir gətir görək!”
They said: Hast come unto us that we should serve Allah alone, and forsake what our fathers worshipped? Then bring upon us that wherewith thou threatenest us if thou art of the truth.
They said: "Comest thou to us, that we may worship Allah alone, and give up the cult of our fathers? bring us what thou threatenest us with, if so be that thou tellest the truth!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |