26 Nisan 2024 - 17 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kalem Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Eni-ġdû ‘alâ harśikum in kuntum sârimîn(e)

Mahsulünüzü kesip devşirecekseniz erkence koşun, gidin.

"Haydin, ekin(leri)nizi ve ürünlerinizi kesecek (devşirecek)seniz (bahçenizin) üzerine erkence ve acelece koşup yetişin" demişlerdi. (Onu ekin biçer gibi kesip bitirmek niyetiyle ve tüm yoksul kesimlerden ve muhtaç kimselerden kaçırmak gayretiyle bahçelerine gittiler, çünkü ondan kimseye bir şey bırakmak istemediklerinden son derece hırslı hareket ettiler.)

[Not: Ayette "Hars: Tarla" kelimesinin geçmesi, bahçelerin içerisinde tarlaların bulunduğunu belirtmek için olabilir.]

Mahsüllerinizi toplayacaksanız erkence koşup gidin.

“Kesecekseniz, toplayacaksanız eğer, tarlanıza, mahsulünüzün başına erken gidin.” dediler.

"Eğer devşirecekseniz erkenden ürününüze gidin" diye.

'Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın.'

“Haydin devşirecekseniz, ürününüzü toplamaya erken çıkın!”

Eğer meyve toplayacaksanız, sabah erkenden tarlanıza varın.

21,22. Sabahleyin birbirlerine şöyle seslendiler: “Eğer ürünlerinizi devşirecekseniz erkenden bostanlarınıza gidiniz!”

21,22. Sabahleyin: «Toplamak isterseniz, erkence gidin!» diyerek çağrıştılar

“Haydi! Hasat yapmak istiyorsanız, ürününüzü toplamaya erken çıkın!” diye sesleniyorlardı.

21,22,23,24. İrtesi sabah biri birilerinin kulağına: "Eğer hurmalarınızı toplamak istiyor iseniz sabah şafak söker iken bağçenize gidiniz" diyerek gidiyorlar idi. "Hiç olmaz ise bu gün bir tek fakir bağçemize girmesün" diyorlar idi.

21,22. Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.

21,22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.

“Eğer devşirecekseniz erkenden tarlanızın başına gidin!”

21, 22. (Beri tarafta ise) onlar, sabah olurken: Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye birbirlerine seslendiler.

"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın."

"Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.

Haydin kesecekseniz harsinize (kültürünüze) irkence koşun dediler

21-22. (O bahçe sahipleri, bahçelerinin ne hâle geldiğinden habersiz bir şekilde) sabah olunca birbirlerine, “Haydi, eğer mahsullerinizi toplayacaksanız erkenden gidin” diye seslendiler.

Eğer, ürününüzü toplayacaksanız, tarlanıza sabah erkenden gidin!

«Devşirecekseniz erkence mahsulünüzü (devşirmiye) çıkın» diye.

21,22. Nihâyet sabaha ulaşan kimseler iken: “Eğer (bahçenizi) devşirecek olanlarsanız, erkenden mahsûlünüzün başına gidin!” diye birbirlerine seslendiler.

Eğer ürünlerinizi toplayacaksanız erkence tarlalarınıza gidin.

"Eğer devşirecekseniz, erkenden ürünlerinizin yanına varın."

Meyve düşürecekseniz, haydi erken ekininize gidin [⁶].

[6] Yâni yoksullar duymadan erkenden meyveyi toplayalım.

“Haydi! Eğer ürünleri devşirecekseniz, ekinlerinize erkenden gidiniz.”

“Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkın çıkın.”

Ürünlerinizi devşirecekseniz, haydi erkenden tarlanızın başına gidin!”

-“Devşirecekseniz, tarlanıza / ekininize yarın erken gidin!”.

" ürün toplayacaksanız, hadi elinizi çabuk tutup bağa gelin " diyorlardı.

Haydi! Bahçemize erkenden giderek meyvelerimizi toplayalım dediler.

“Hasat etmek istiyorsanız, erkenden arazinize (bahçenize) gidin!”

21,22. Sabahleyin de birbirlerine: “Eğer ürününüzü devşirecekseniz erken davranın.” diye seslendiler

“Meyve toplamak istiyorsanız erkenden tarlanıza gidin!”

– Ürününüzü vakitlice toplamak istiyorsanız haydi bahçeye! 2/267

“Hasat yapmak istiyorsanız, erkenden arazinize gidin!”[⁵²⁴⁹]

[5249] Üslûp gereği kullanılan ikinci çoğul kipi, aslında birinci çoğula tekabül eder: “istiyorsak… gidelim.”

21,22. Onlarsa sabaha karşı uyandılar ve birbirine "devrişecekseniz - bahçeye- erkenden gidelim" diye seslendiler.

Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin diye.

«Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.»

21, 22. Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: “Haydi, mâdem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına! ”

Haydi devşirecekseniz erkenden ekininize gidin diye.

"Artık sabâh oldı, eğer meyve düşirecek iseniz irkenden gidelim" didiler.

Eğer devşirecekseniz ürünlerinizin başına erkenden varın!” dediler.

22,23. --Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler.

“Devşirecekseniz, erkenden ürününüzün başına geçin.”

"Hadi, eğer biçecekseniz ekininize erken gidin."

añlamazlar üzere eger olasız girçekler.”

ki: Gidüñüz ekinlerüñüze, eger siz keserseñüz.

Əgər (məhsul) yığacaqsınızsa, bağınıza tez gedin!”

Saying: Run unto your field if ye would pluck (the fruit).

"Go ye to your tilth (betimes) in the morning,(5609) if ye would gather the fruits."

5609 Awakening from sleep, they were not aware mat the garden had been destroyed by the storm overnight. They were in their own selfish dreams: by goi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.