19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kâf Suresi 19. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve câet sekratu-lmevti bilhakk(i)(s) żâlike mâ kunte minhu tehîd(u)

Ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelip çattı mı buydu işte denir, senin kaçıp durduğun.

(Bir gün kesinlikle) O ölüm sekerat ve sersemliğinin gelmesi haktır ve (insana) "İşte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman haliniz nasıl olacaktır?)

Ölüm baygınlığı gerçek olarak gelip çattı mı, ona işte bu senin kaçıp durduğun şeydir denilir.

Kurulu ilâhî düzenin gereği, varlığında şüphe olmayan hak ilâh Allah'ın icraatıyla ölüm sarhoşluğu gerçekleştiği zaman:
“İşte ey insan, bu senin öteden beri kaçtığın şeydir.”denir.

Bir de ölüm sarhoşluğu gerçek olarak gelmiştir. "İşte bu kendisinden kaçtığın şeydir."

O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) 'İşte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir' (denildiği zaman da).

Bir de ölüm sarhoşluğu (can çekişme) gerçek olarak gelmiştir. (Ey insanoğlu!) işte bu, senin kaçıp durduğun şey!...

Ve hak ile (o insanın) ölüm sekeratı başlar. İşte (ey insan!) kaçıp kurtulmak istediğin şey budur.

Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelecek, “İşte ey insan! Bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir” denecek.

Gerçekten ölümün devşirmesi gelince: «İşte budur kendisinden kaçmış olduğun

(Bir gün) ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona: “İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir” (denir).

“Ölüm sarhoşluğu” ifadesi, ölümün bir nevi genel anestezi gibi bir anlık bir geçiş olduğunu ortaya koymaktadır. Yani ölüm dünya hayatından ahiret âlem... Devamı..

Sekerât-ı mevt geldiği vakit "İşte te’hîrine çalışdığın ölüm" dinilecekdir.

Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir, ey insan, işte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir.

Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, “İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir” denir.

Bu durumda iken ölüm sarhoşluğu kaçınılamaz bir gerçek olarak çöküverir. (Ona şöyle denir:) “İşte bu, senin kendisinden kaçıp durduğun şeydir!”

Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.

Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.

Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, "Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir." denir.

Ve ölüm sekeratı hakk ile geldikte: işte diye: o senin kaçıp durduğun

(Yeniden diriltilmeyi inkâr eden kâfire) sekerât-ı mevt (ölüm baygınlığı) bir hakikat olarak gelir de ona, “İşte bu, senin öteden beri kaçıp kurtulmak istediğin (hoşlanmadığın) şeydir!” diye, hitap edilir.

Ölümün sarhoşluğu kaçınılmaz bir gerçek olarak gelince, “İşte senin kaçtığın şey budur!”

(Bir gün bakarsın ki) ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelmiş. «İşte bu, senin kaçıb durduğun şey» (denilmiş) dir.

Ve ölüm sarhoşluğu hak olarak gelmiştir. (O vakit ona:) “(Ey insan!) İşte bu, kendisinden kaçıp durduğun şeydir!” (denilir.)

Mutlak olan ölüm sarhoşluğu geldiğinde, gözcü “İşte kendisinden kaçtığın ölüm budur.”

Allah’ın buyruğu ile ölüm onu sarsmıya başalayınca ona denilecek: "İşte senin kaçındığın bu!"

Ona ölümün şiddeti doğru olarak gelince [²] ona «— İşte bu, öteden beri nefret edip kaçtığın şeydir» denir.

[2] Yâni hak olan ölüm gelince; veya cezayı, hakikat hali yâni saadet ve şekaveti meydana çıkarınca —veya Allah'ın vaadi gibi vâki olunca— hakkın emri... Devamı..

Ölüm anının sarhoşluğu gerçekten gelir de (ona), “İşte bu senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir” (denir).

Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir. (Ey insan!) İşte bu senin öteden beri korkup uzaklaştığın şeydir.

Ve bu durum, hayat boyu böyle sürüp gider. Sonunda, ilâhî hikmet veadâlet gereğince, ölüm sarhoşluğu tüm gerçekliğiyle gelip çatar: “İşte, ey insan, bir ömür boyu kaçıp durduğun kaçınılmaz gerçek budur!” denilir.
Daha sonra, kapkaranlık bir kâbuslar âlemi... Ve bir gün, telaşla yerinden fırlar:

Ölüm’ün baygınlığı Hakk ile geldi: -“Bu, kaçıyor olduğun şeydir”.

Ey insan! habire kaçmaya çalıştığın ölüm sakraması, bir gün bütün çıplaklığı ile karşına geçip dikilecek:

İnsana ölüm gerçeği gelir. Şaşkınlık içindedir. Sanki sarhoş gibi yalpalamaya başlar. Aklı muhakemesi yerinden oynar. Korkusundan bütün dengelerini yitirir. Ona "İşte bu senin öteden beri kaçıp durduğun kıyametin!" denilir.

Ölüm sarhoşluğu gerçeği getirir; (insana) “İşte bu, senin kaçtığın şeydir!” (denir).

Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelince, (insana): “İşte bu, senin kendisinden hep kaçıp durduğun şeydir!” denilir.

Ve [sonra,] ölüm kâbusu, kendisiyle beraber [asıl] gerçeği de ¹³ ortaya koyacaktır -işte bu, [ey insan,] senin her zaman kaçtığın şeydir!-

13 Yani, insanın kendi kişiliği ile ilgili gerçekleri kavramasını.

Ölüm anının sarhoşluğu insanı ölümün acı gerçeği ile yüz yüze getirince ona denir ki: -İşte bu senin köşe bucak kaçtığın şey! 33/13...16, 62/6.8

Derken ölüm kâbusu tüm gerçekliğiyle çıkagelir; (ki) işte bu (ey insan), senin köşe bucak kaçtığın şeydir!

Ölüm baygınlığı geldiğinde ona: "İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir!" (Bir türlü inanmak istemediğin ahiret hayatının başlangıcıdır) diye nida olunur. (Kıyamete dek kabrinde durur)

Ve ölüm sarhoşluğu bir hak olarak geldi. İşte bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir.

Ve ölümün şiddeti bihakkın gelince: «İşte bu, kendisinden kaçınır olduğun şey» (denilecektir).

Vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana “İşte” denir, “senin en çok nefret edip kaçtığın şey! ”

Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir.

Emr-i Hak ile ölüm bî-hoşlığı geldiği vakit melekler ona: "İşte nefret idüb kaçdığın mevt budur" dirler.

Ölüm sarhoşluğu, o gerçeği (ölümü) getirir; işte kaçıp durduğun şey!

Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, ona denir ki:-İşte senin kaçıp durduğun şey!

Derken ölüm sarhoşluğu gerçekten geliverir. İşte buydu kaçıp durduğun şey!

Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.

daħı geldi ķatılıġı uś giderici ölümüñ ḥaķįķat-ıla. “şol oldur kim olduñ-ıdı andan döneridüñ” ya'nį ķaçar-ıduñ.

Daḫı geldi ölüm esrüklügi ḥaḳḳ‐ıla. Eyidile aña: Budur evvelki, sen andanḳaçarduñ.

Ölüm (ölüm bihuşluğu), həqiqətən, gələcəkdir. (Ey insan!) Bu sənin qorxub qaçdığın (cürbəcür vasitələrlə canını qurtarmaq istədiyin) şeydir!

And the agony of death cometh in truth. (And it is said unto him): This is that which thou wast wont to shun.

And the stupor of death(4955) will bring Truth (before his eyes): "This was the thing which thou wast trying to escape!"

4955 What is stupor or unconsciousness to this probationary life will be the opening of the eyes to the spiritual world: for Death is the Gateway betw... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.