18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 19. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ ehle-lkitâbi kad câekum rasûlunâ yubeyyinu lekum ‘alâ fetratin mine-rrusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin velâ neżîr(in)(s) fekad câekum beşîrun veneżîr(un)(k) va(A)llâhu ‘alâ kulli şey-in kadîr(un)

Ey kitap ehli, bize ne bir müjdeci geldi, ne bir korkutucu dememeniz için peygamberlerin arasının kesildiği bir devirde size, her şeyi açıklayan Peygamberimiz geldi. İşte size şüphesiz olarak bir müjdeci, bir kokutucu geldi ve Allah'ın, her şeye gücü yeter.

Ey Kitap Ehli! Resullerin arasının kesildiği süreçte (peygamber gelmediği fetret döneminde) size elçimiz ve davetçimiz olan (Hz. Muhammed SAV) geldi (ve gerçekleri) bildirdi ki; "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gönderilmedi" diye (özür beyan etmeyesiniz). Böylece müjdeci de, uyarıcı da artık gelmiştir (hiçbir bahaneniz geçerli değildir). Allah her şeye güç yetirendir.

Ey kendisine kitap ulaşanlar! Hiçbir peygamberin gelmediği uzun bir aradan sonra size gerçekleri açıklayan bu elçimiz gönderildi ki; “Bize ne bir müjdeci, ne de uyarıcı gelmedi” demenize meydan vermemek için, size bir müjdeci ve uyarıcı geldi. Allah dilediğini yapmaya güç yetirendir.

Ey geçmiş kitapları sahiplenenler, Rasullerden sonraki fetret devrini, insanlığın peygambersiz kaldığı devri takiben hak dini açıkça anlatan Rasulümüz tebliğ göreviyle size de geldi. Kıyamet gününde:
“Bize rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgini müjdeleyici ve sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan, uyarıcı gelmedi" şeklinde itiraz edemeyesiniz diye size de geldi. İşte size müjdeci ve uyarıcı gelmiştir. Allah'ın her şeye gücü kudreti yeter.

Ey kitap ehli! "Bize herhangi bir müjdeleyici veya korkutucu gelmedi" demeyesiniz diye peygamberlerin arasının kesildiği bir dönemde size (doğruyu) açıklayan peygamberimiz geldi. İşte size müjdeleyici ve korkutucu geldi. Allah her şeye güç yetirendir.

Ey Kitap Ehli, elçilerin arası kesildiği dönemde: 'Bize müjdeci de, bir uyarıcı da gelmedi' demenize (fırsat kalmasın) diye size apaçık anlatan elçimiz geldi. Böylece müjdeci de, uyarıcı da gelmiştir artık. Allah her şeye güç yetirendir.

Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir boşluk zamanında size İslâm dinini açıklayan Peygamberimiz (Hz. Muhammed Aleyhisselâm) gelmiştir. Tâ ki, bize, müjdeleyici ve korkutucu bir elçi gelmedi, demiyesiniz. Gerçekten size, cennet müjdecisi ve cehennem habercisi gelmiştir. Allah, her şeye kadirdir.

Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arasının kesildiği bir dönemde, kesin olarak elçimiz size geldi, (ayetlerimizi) size açıklıyor ki, demeyesiniz: “Bize uyarıcı ve müjdeleyici gelmedi.” İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Muhakkak Allah, her şeye gücü yetendir.

Ey Ehli kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada size peygamberimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki, kıyamette “Bize bir müjdeci ve uyarıcı gelmedi” demeyesiniz. İşte, size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye gücü yetendir.

Ey kitaplı olanlar! Peygamberlerin arası uzadığı bir zamanda «Müjdeleyici, bizi kocundurucu gelmemiştir» dememenizçin, size açıklayan, müjdeleyen, kocunduran peygamberimiz geldi, Allahın her şeye gücü yetişir

Ey kitap ehli! Resullerin arası kesildiği bir sırada, “Bize müjdeleyici ve uyarıcı bir resûl gelmedi” demeyesiniz diye, işte size hakikatleri beyan eden, müjdeleyici ve uyarıcı resulümüz gelmiştir. Allah her şeye kâdirdir.

Hz. İsa’dan yaklaşık altı asır geçtikten sonra Hz. Muhammed resûl olarak görevlendirildi. Bu iki peygamber arasındaki zamana “Fetret devri”, bu dönemd... Devamı..

Ey Ehl-i Kitâb! Bizim rasûlümüz size peygamberler bulunmadığı hengâmda ahkâm-ı İslâm’ı bildirecekdir. "Allâh’ın va’adlerini ve tehdîdlerini bize bildirecek rasûl gelmiyor" diyemiyeceksiniz işte rasûl içinizdedir, Allâh her şeye kâdirdir.

Ey Kitap ehli! Peygamberlerin arası kesildiğinde, "Bize müjdeci ve uyarıcı gelmedi" dersiniz diye, size açıkça anlatacak peygamberimiz geldi. Şüphesiz O, size müjdeci ve uyarıcı olarak gelmiştir. Allah her şeye Kadir'dir.*

Ey kitap ehli! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada, “Bize ne müjdeleyici bir peygamber geldi, ne de bir uyarıcı” demeyesiniz diye, işte size (hakikatı) açıklayan elçimiz (Muhammed) geldi. (Evet,) size bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Ey Ehl-i kitap! “Bize ne bir müjdeleyici ne de bir uyarıcı geldi” demeyesiniz diye peygamberlerin arası kesildiği bir dönemde size gerçekleri açıklamak üzere elçimiz gelmişti. İşte size müjdeleyici de uyarıcı da geldi. Allah her şeye kādirdir.

Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki (kıyamette): «Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi» demiyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir.

Kitap halkı! Elçiler arasındaki bir boşluk döneminden sonra size elçimiz gelmiş bulunuyor ve size gerçekleri anlatıyor ki "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi," demeyesiniz. ALLAH her şeye Gücü Yetendir.

Ey kitap ehli! Peygamberlerin arasının kesildiği bir sırada size Resulümüz geldi, gerçekleri açıklıyor ki, (yarın kıyamet gününde): "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyiniz. İşte müjdeleyici ve uyarıcı geldi. Allah, her şeye kadirdir.

Ey Ehli kitab! Peygamberlerin arası kesildiği, bilinemez hale geldiği bir fetret zamanında bakınız size Resulümüz geldi, tatlı ve acı hakıkatleri size beyan ediyor, bize ne beşaretle sevindirecek bir müjdeci, ne ıhtar ile kocunduracak bir inzarcı gelmedi demeyeseniz, işte size hem beşîr, hem nezîr bir Peygamber geldi, ve Allah her şey'e kadîrdir

Ey ehl-i kitap! (Hesap gününde bahane öne sürerek,) “Bize herhangi bir müjdeleyici veya uyarıcı gelmedi” demeyesiniz diye peygamberlerin arasının kesildiği bir dönemde size (hükümlerimizi) açıklayan peygamberimiz geldi. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı geldi. Allah her şeye kâdirdir.

Ey Kitap Ehli! Resûllerin arasının kesildiği bir dönemde size gerçekleri açıklayan resûlümüz geldi. “Bize herhangi bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi.” demeyesiniz diye, müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Allah, Her Şeye Gücü Yeten'dir.

Ey ehl-i kitâb, peygamberlerin arası kesildiği zamanda size (hakıykatleri) apaçık söyleyip duran elçimiz (Muhammed) gelmişdir. Tâki «Bize ne bir rahmet müjdecisi, ne de bir azâb habercisi gelmedi» demenize (meydan kalmasın), İşte size rahmet müjdecisi de, azab habercisi de geldi artık. Allah, her şey'e hakkıyle kaadirdir.

Ey ehl-i kitab! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada (fetret devrinden sonra)şübhesiz size Resû lü müz (Muhammed) geldi, (dînin hükümlerini) size açık lıyor; tâ ki(hesab gününde): “Bize ne bir müj deleyici, ne de bir korkutucu geldi!” demeyesiniz! İşte gerçekten size bir müjdeleyici ve (aynı zamanda) bir korkutucu gelmiştir.
Ve Allah, herşe ye hakkıyla gücü yetendir.

Ey kitap ehli! Elçilerin gönderilmesinin bir müddet arasının kesilmesinden sonra, “Bize ne bir müjdeci ve nede bir uyarıcı gelmedi” demeyesiniz diye, (Rabbinizin ayetlerini) açıklayan bir elçi, size bir müjdeci ve uyarıcı olarak geldi. Allah her şeyi planlayan ve bir ölçüye göre yapandır.

Ey Kitap’lılar! Peygamberlerin ardı arkası kesildiği bir sırada işte size gerçeği açıkça anlatan elçimiz geldi, "bize müjdeleyici, öğütleyici gelmedi" demiyesiniz diye. İşte size müjdeleyici, uyarıcı olan geldi. Allah’ın gücü her nesneye yeticidir.

Ey ehl-i Kitap! Peygamberlerin ardı arası kesildiği bir zamanda «müjdeleyen, Allah azabıyle korkudan hiçbir peygamber gelmedi» dememeniz için [⁴] size dinin ahkâmını beyan eden Peygamberimiz gelmiştir. İşte size müjdeleyen, Allah azabıyle korkutan peygamber gelmiştir [⁵]. Allah her şeye hakkıyle kaadirdir.

[4] Böyle itizar ve bahane etmemek için.[5] Artık ne özrünüz kalır!

Ey Kitap ehli! Elçilerin gönderilmediği/ara verildiği bir süreden [fetret]¹⁰ ötürü, (yarın) “Bize ne bir müjdeci ne de bir uyarıcı geldi” demeyesiniz diye, size (hakikati) açıkça anlatan elçimiz geldi.¹¹ Şüphesiz o, size bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gelmiştir. Zira Allah her bir şeye gücü yetendir.

10 Hz. Peygamber, “Benimle İsa arasında başka peygamber yoktur” demiştir. (Buharî, Enbiyâ, 48). Gerçekten Hz. İsa ile Peygamberimiz arasında 600 yıl g... Devamı..

Ey kitab ehli! Peygamberlerin arası kesildiğinde (fetret döneminde), “Bize müjdeci ve korkutup uyarıcı gelmedi” demeyesiniz diye, size açıkça anlatacak peygamberimiz geldi. Şüphesiz O, size müjdeci ve uyarıcı olarak gelmiştir. Allah her şeye kadirdir.

Ey Tevrat’a ve İncil’e bağlı olduklarını iddia eden Kitap Ehli! Hiçbir Peygamberin gönderilmediği ve ilâhî vahyin bozulup unutulmaya yüz tuttuğu uzun bir aradan sonra, işte size hakîkati açık ve net olarak bildiren Elçimiz Muhammed geldi ki, yarın mahşer gününde hesaba çekilirken:
“Bize herhangi bir müjdeci veya uyarıcı gelmemişti, önceki kitaplar ise zaten bozulmuştu, bu yüzden hakîkati bilemezdik!” demeyesiniz. Artık böyle bir mâzeretiniz kalmadı. İşte, size ilâhî nimetleri muştulayan bir müjdeleyici, hak ve hakikati tüm açıklığıyla ortaya koyan bir uyarıcı gelmiş bulunuyor!
O hâlde, hakikatin sesine kulak vermeli ve şu anlamsız inâdı bırakarak Son Elçiye ve Kur’an’a iman etmelisiniz. Aksi hâlde, bir zamanlar sizi insanlığın önderleri yaparak yücelten Allah, inkârınızdan dolayı sizi zillet ve perişanlığa mahkûm edecektir. Zira Allah, dilediği her şeyi yapmaya kadirdir.
Bakın, geçmişte yaşananlar bu güne nasıl ışık tutuyor:

Ey Kitap ehli!
’Bize hiçbir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi’ dersiniz diye size açıklamak üzere, Rasûller’den hiçbiri gönderilmemiş fetret dönemde bizim rasûlümüz geldi.
Gerçekten size müjdeleyici ve uyarıcı geldi.
Allah her şeye güç yetirendir.

Ey ehlikitap! işte elçimiz karşınızda. Artık o, uzun süren bir elçi boşluğundan sonra: " bizi hiç uyarıp eden olmadı " şeklinde olası savlarınıza karşı sizleri aydınlatacak. Artık güç kaynağınız ve uyarıcınız gelmiştir. Allah, her şeye kadirdir

“Ey kitap ehli! Resullerin arası kesildiği sırada bize müjdeleyici ve uyarıcı Resul gelmedi demeyesiniz diye, size gerçekleri açıklayan elçimizi gönderdik. Peki! Allah’a ve elçilerine inandığınızı söylediğiniz halde niçin son gönderdiğimiz elçiye inanmıyorsunuz? Bilin ki Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. İstediği zaman istediği toplumdan gerçekleri açıklamak üzere elçilerini seçer ve gönderir.”

Ey kitap ehli! (Kıyamet günü) “Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi.” dersiniz diye elçilerin arası kesildiği [*] sırada (gerçekleri) açıklamakta olan Elçimiz size geldi. Size elbette bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye gücü yetendir.

[Fetret] kelimesi “kesinti, ara” demektir. Burada da peygamberliğin bir süre kesintiye uğraması demektir.

Ey kitap ehli olan (Yahûdî ve Hıristiyanlar!): Peygambersiz geçen bir ara dönemin arkasından (yarın kıyamette): “Bize bir müjdeci ve bir uyarıcı (Peygamber) gelmedi.” demeyesiniz diye işte size gerçekleri açıklayan Peygamberimiz (Muhammed) geldi. Böylece size de müjdeleyici ve uyarıcı gelmiş oldu. Allah’ın gücü, kesinlikle her şeye yeter.

Ey Kitâb-ı Mukaddes’in izleyicileri! Hiçbir peygamberin gelmediği uzun bir aradan sonra, size [hakikati] bildiren bu Elçimiz gönderildi ki “Bize ne bir müjdeci, ne de uyarıcı gelmedi” demeyesiniz: işte size bir müjdeci ve uyarıcı geldi, çünkü Allah dilediğini yapmaya kâdirdir.

Ey kitap ehli! Elçilerin arası kesildi, bize müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi diye bir mazerete sığınmamanız için işte size gerçekleri beyan eden elçimiz yani uyarıcı ve müjdeci bir elçi gelmiştir. Zira Allah, her şeye bir ölçü koyandır. 6/156-157, 35/42, 39/71

Ey önceki vahyin mensupları! “Bize ne müjdeleyen ne uyaran biri asla gelmedi” dersiniz diye, rasulsüz geçen uzun bir fetretin ardından[⁹¹⁰] (hakikati) açıklamak üzere elçimiz size geldi; evet, size bir müjdeci ve uyarıcı geldi işte; elbet Allah’ın gücü her şeye yeter.

[910] Bu döneme “fetret dönemi”, bu dönemde yaşayanlara da “fetret ehli” denilir. Bu husus Nahl sûresinin 36. âyeti ve En’âm sûresinin 19. âyeti ışığı... Devamı..

Ey kitap ehli, -peygamberlerin arası, kesildiği bir dönemde- size, gerçekleri açıklayan Peygamberimiz (Muhammed s.a.s) geldi ki siz (ahirette sızlanarak) "Bize (tefrikaya düştüğümüz, fetret içinde kaldığımız devrede) ne bir müjdeci ne de uyarıcı gelmedi" diye özür dilemeye hak kazanamayasınız. İşte size müjdeci ve uyarıcı geldi. (O halde, onun kadrini biliniz, açıklamalarına kulak verip itaat ediniz ki bu sayede kurtuluşa erebilesiniz) Allah herşeye kadirdir.

(Bu uyarılara rağmen kitap ehlinin tümünden, bu gerçeği kabul etmeleri beklenemez. Çünkü İsrailoğulları, o kadar mucizesine şahit oldukları Musa (a.s.... Devamı..

Ey Kitap ehli, elçilerin arasının kesildiği sırada size Elçimiz geldi, size gerçekleri açıklıyor ki, (yarın kıyamette); "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı geldi. Allâh, herşeye kadirdir.

Ey ehl-i kitab! Peygamberlerin arası kesilmiş olduğu bir zamanda size apaçık beyanda bulunur olarak resûlümüz geldi. Tâ ki, «Bize ne müjdeleyici ve ne de azab ile korkutucu gelmedi,» demeyesiniz. İşte size müjdeleyici ve korkutucu geldi. Ve Allah Teâlâ her şeye tamamıyla kâdirdir.

Ey Ehl-i kitap! Resullerin gelmesinin kesintiye uğradığı bir sırada, ileride “bize ne müjdeleyen ne de uyaran hiçbir Peygamber gelmedi” demeyesiniz diye size, müjdeleyici ve uyarıcı Elçimiz, her şeyi beyan etmek üzere geldi. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.

Hz. Muhammed (a.s.)’dan önce altı yüzyıl boyunca Peygamber gelmemişti. En yakın olan Hz. Îsâ altı yüz yıl kadar önce yaşamıştı.

Ey Kitap ehli, elçilerin arasının kesildiği sırada size Elçimiz geldi, size gerçekleri açıklıyor ki, (yarın kıyamette); "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı geldi. Allah, herşeyi yapabilendir.

Ey Ehl-i Kitâb! "Bize sevâb ile müjde idici ve 'ikâb ile korkudıcı gelmedi" dimemeniz içün zamânın rasûllerden fetreti (boşlığı) esnâsında size rasûlümüzi gönderdik. İşte size beşîr ve nezîr geldi. (Artık ma'zerete mahal kalmadı.) Allâh her şeye kâdirdir.

Ey Ehl-i Kitap[*], elçilere ara verildikten sonra, size her şeyi açıkça ortaya koyan Elçimiz geldi. “Bize müjdeci ve uyarıcı biri gelmedi” diyebilirdiniz ama işte müjdeci ve uyarıcı geldi. Her şeye bir ölçü koyan Allah’tır.

[*] Kitaplarında uzman olan kişiler

-Ey Kitap ehli! Peygamberlerin gelmediği dönemde “Bize, müjdeci ve uyarıcı gelmedi.” demeyesiniz diye, size gerçekleri açıkça anlatan Peygamberimiz geldi. O, müjdeci ve uyarıcı olarak gelmiştir. Allah'ın her şeye gücü yeter.

Ey Kitap Ehli! Peygamberlerin arasının kesildiği bir fetret döneminde size hakkı açıklayan elçimiz geldi—tâ ki “Bize ne müjdeleyen, ne de uyaran birisi gelmedi” demeyesiniz. İşte size müjdeleyen de, uyaran da gelmiştir. Allah'ın ise herşeye gücü yeter.

Ey Ehlikitap! Resullerin arası kesildiği bir sırada resulümüz size geldi; ayan-beyan açıklamalarda bulunuyor. "Bize ne müjdeci geldi ne uyarıcı" demeyesiniz. İşte müjdeci de geldi size, uyarıcı da. Allah her şeye kadirdir.

iy kitāb ehli! bayıķ geldi size yalavacumuz; bellü eyler sizüñ içün kesilmek üzere yalavaçlardan kim eyitmeyesiz “gelmedi bize hįç hįç muştılayıcı daħı' ķorķıdıcı.” bayıķ geldi size muştılayıcı daħı ķorķıdıcı. daħı Tañrı her nesene üzere güci yiter.

İy kitāb ehli, taḥḳīḳ size geldi bizüm peyġamberümüz beyān eyler size, peyġamberler kesildügi zamānda, ḥattā ki eyitmeyesiz gelmedi bize muştıla‐yıcı cenneti, ne daḫı ḳorḳıdıcı cehennemden. Taḥḳīḳ geldi size muştılayıcıve ḳorḳıdıcı. Daḫı Tañrı Ta‘ālā barça nesneye ḳādirdür.

Ey kitab əhli! Peyğəmbərlərin ardı-arası kəsildiyi bir dövrdə: “Bizə nə bir (Cənnətlə) müjdə verən, nə də bir (cəhənnəm əzabı ilə) qorxudan kimsə gəldi”, - deməməyiniz üçün sizə Peyğəmbərimiz (Muhəmməd) gəldi. Artıq sizə müjdə verən və qorxudan (xəbərdarlıq edən) şəxs gəlmişdir. Allah hər şeyə qadirdir!

O people of the Scripture! Now hath Our messenger come unto you to make things plain after an interval (of cessation) of the messengers, lest ye should say: There came not unto us a messenger of cheer nor any warner. Now hath a messenger of cheer and a warner come unto you. Allah is Able to do all things.

O People of the Book! Now hath come unto you, making (things) clear unto you, Our Messenger, after the break(720) in (the series of) our messengers, lest ye should say: "There came unto us no bringer of glad tidings and no warner (from evil)": But now hath come unto you a bringer of glad tidings and a warner (from evil). And Allah hath power over all things.

720 The six hundred years (in round figures) between Christ and Muhammad were truly the dark ages of the world. Religion was corrupted; the standard o... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.