18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fetih Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Liyudḣile-lmu/minîne velmu/minâti cennâtin tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ ve yukeffira ‘anhum seyyi-âtihim(c) ve kâne żâlike ‘inda(A)llâhi fevzen ‘azîmâ(n)

Erkek ve kadın, inananları, ebedi olarak kalacakları cennetlere soksun ve kötülüklerini örtsün diye ve bu da, Allah katında pek büyük bir kutluluktur, murada eriştir.

(Her şeye gücü yeten, göklerdeki ve yerdeki ordularıyla işlerini yürüten Cenab-ı Hakkın ayrıca cihadı emretmesi; bu hizmet ve gayretleri sebebiyle) Mü’min erkek ve kadınları, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan ve içinde ebedi kalacakları cennetlere sokması ve onların günahlarını örtüp bağışlaması içindir. İşte Allah katında gerçek kurtuluş ve büyük mutluluk budur (ve sonsuz huzura bu sayede erişilir).

Ve Allah'ın mü'min erkek ve kadınları, içinden ırmaklar akan cennetlere sokması, günah ve kusurlarını örtmesi içindir. Bu Allah katında gerçekten büyük bir kurtuluştur.

Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, içinde ebedî yaşayacakları, altlarından ırmaklar akan Cennet konaklarına koymak için, onların kusurlarını silip bağışlamak için, bu fethi ihsan etti. Allah katında bu büyük bir mutluluktur.

(Bütün bunlar) mü'min erkeklerle, mü'min kadınları içinde sonsuza kadar kalmaları üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokması ve onların kötülüklerini örtmesi içindir. Bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

(Bütün bunlar,) Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere sokması ve kötülüklerini örtüp-bağışlaması içindir. İşte bu, Allah katında 'büyük kurtuluş ve mutluluk'tur.

(Müminlerin kalblerine, Allah'ın huzur indirmesi), erkek ve kadın bütün müminleri, ebedî olarak içlerinde kalmak üzere, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koymak ve günahlarını onlardan örtmek içindir. İşte bu, Allah katında en büyük bir zaferdir.

(Allah bu tertibi yaptı ki:) Mümin ve mümineleri, altlarında nehirler akan ebedî kalacakları Cennetlere koysun ve günahlarını gidersin. Allah katında en büyük kazanç budur. (Mal ve ganimet değildir.)

Bu, inanmış erkekleri ve inanmış kadınları, içinde süreli olarak kalacakları, içinde ırmaklar akan cennetlere sokması ve onların kötülüklerini gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluştur.

Erkek, dişi inanmış olanları, sonsuz kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere girdirir, suçlarını bağışlar, bu, Allahın katında büyük bir onunçtur

(Bütün bu lütuflar Allah'ın,) mü'min erkeklerle mü'min kadınları, içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere yerleştirmesi ve onların kötülüklerini örtüp bağışlaması içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

Kadın ve erkek mü’minleri nehirler ile sulanmış cennet bağçelerine idhâl idecek ve orada ilelebed ikāmet itdirecek ve seyyiâtlarını kâmilen ’afv iyleyecekdir ki bu Allâh’ın izhâr iylediği ’azîm bir sa’âdetdir.

İnanan erkek ve kadınları, içinde temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar, onların kötülüklerini örter. Allah katında büyük kurtuluş işte budur.

Bütün bunlar Allah’ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.

Böyle yapmıştır ki, mümin erkekleri ve mümin kadınları, orada devamlı kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koysun ve onların kötü fiillerinin üstünü örtsün. Bu Allah katında (onlar için) büyük bir kazançtır.

(Bütün bu lütuflar) mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

Ve inanan erkeklerle inanan kadınları, içinden ırmaklar akan cennetlere ebedi kalmak üzere soksun ve onların günahlarını örtsün. Elbette bu, ALLAH'ın katında büyük bir başarıdır.

Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

Öyle ya Allahındır bütün o Göklerin ve Yerin orduları ve Allah, bir alîm, hakîm bulunuyor

(Allah bu cihadı sizlere emretti ki) mü’min erkeklerle mü’min kadınları, içinde ebedî kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere yerleştirmesi ve onların günahlarını örtüp bağışlaması içindir. İşte, (sizin için) Allah nezdinde, en büyük kurtuluş ve başarı budur.

Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, içinde sürekli kalmak üzere, içinden nehirler akan Cennetlere koymak ve kötülüklerini örtmek içindir. İşte Allah'ın yanında büyük kurtuluş budur.

(Bütün bu lûtuflar) erkek mü'minlerle kadın mü'minleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere —içlerinde ebedî ve sermedî olarak — sokmak, onların günâhlarını yarlığamak içindir. İşte bu, Allah indinde (sizin) en büyük kurtuluş (unuz) ve seâdet (iniz) dir.

Tâ ki mü'min erkeklerle mü'min kadınları, içinde ebedî olarak kalıcılar olmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koysun ve onların kötülüklerini kendilerinden örtsün! İşte bu, Allah katındaki büyük bir kurtuluştur!

Böylece inanan erkeklerle inanan kadınları altlarından ırmakların aktığı cennetlere koysun ve onların yapmış olduğu kötü amellerini örtüp kaldırsın ki, bu da Allah’ın yanında büyük bir kurtuluş demektir.

Bütün bunlar erkek, kadın inananları içinden ırmaklar akan cennetlere sokmak, onları hep orada bırakmak, onların kötülüklerini örtmek içindir. İşte Allah katında en büyük başarı budur.

Ta ki mü/min erkek ve mü/min kadınları ağaçları altından ırmaklar akar uçmaklara, devamlı kalmak üzere soksun, fenalıklarını örtsün. İşte bu, Allah yanında büyük bir fevz ve necattır [⁵].

[5] Son dereceye varmış bir devlettir.

Bütün bunlar; Allah’ın, inanan erkeklerle inanan kadınları, içinde sürekli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması ve onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu Allah katında çok büyük bir kurtuluştur.

(Bütün bunlar,) Mümin erkekleri ve mümin kadınları, içinde temelli kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetlere sokması ve onların kötülüklerini örtüp bağışlaması içindir. İşte bu, Allah katında büyük kurtuluştur.

Allah dileseydi, meleklerden ordular gönderip zâlimleri helâk edebilirdi. Fakat bu şerefli görevi müminlere verdi ve yeryüzünde adâleti egemen kılmak için mücâdele etmelerini emretti ki, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günahlarını bağışlasın ve onları, içerisinde ırmaklar çağıldayan sonsuz cennet bahçelerine yerleştirsin. İşte, Allah katında en büyük kurtuluş, en büyük başarı budur!

Erkek Müminler’i ve kadın Müminler’i, içinde sürekli kalacakları, altından Irmaklar akan cennetlere girdirsin!
Onların kötülüklerini örtsün!
Bu, Allah katında çok büyük bir başarı / kurtuluş oldu.

Allah, bu sözleşmeyi onaylayan bay-bayan müminleri içinde suların şarladığı cennetinde sonsuza kadar ağırlayacaktır. Hem de tüm günahlarını silerek. Allah’a göre bu, muhteşem bir zaferdir.

Bütün bunlar inanan erkek ve kadınları; Allah’ın içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu Allah katında büyük bir başarıdır.

(Allah) mümin erkeklerle mümin kadınları, içlerinde [ebedî] kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirecek ve onların günahlarını örtecektir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.

(İşte bunlar Allah’ın) inanan erkekleri ve inanan kadınları, zemîninden ırmaklar akan ve içerisinde ebedî kalacakları cennetlere koyması ve onların günâhlarını örtmesi içindir. İşte Allah katındaki en büyük kurtuluş, budur.

ve Allah, mümin erkek ve kadınları, mesken olarak, içinden ırmakların geçtiği bahçelere kabul etsin ve [geçmişte işledikleri kötü] fiilleri silsin: bu, Allah katında gerçekten büyük bir kurtuluştur.

Bütün bu ikramlar, Allah’ın mümin erkek ve mümin kadınları, tabanından ırmakların çağladığı cennetlere yerleştirmesi ve kötülüklerini örtmesi içindir. Allah katındaki en büyük kurtuluş işte budur. 4/124, 16/97

Böyle yapmıştır ki, mü’min erkek ve mü’min kadınları zemininden ırmaklar akan cennetlere alsın da, orada yerleşip kalsınlar; ve onların günahlarının üstünü çizsin: ve zaten bu Allah katında büyük bir başarıdır.

(Evet, savaşı gerekli kılmıştır ki, Rablerinin emir ve yasaklarına itaatkâr olan) Mümin erkeklerle mümin kadınları -içinde sonsuza dek kalacakları, ağaçlarının altından ırmaklar akan- cennetlere koysun ve onların günahlarını bağışlasın, işte Allah katında en büyük kurtuluş budur.

Ki iman eden erkekleri ve iman eden kadınları, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere soksun, onların kötülüklerini de örtsün. İşte bu, Allâh katında büyük bir başarıdır.

Tâ ki, mü'min olan erkekleri ve imânlı olan kadınları altlarından ırmaklar akar cennetlere, içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere girdirsin ve onlardan günahlarını setr buyursun ve bu ise Allah indinde pek büyük bir necât olmuştur.

Bu da, Allah'ın mümin erkekleri ve mümin kadınları içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirmesi, onların günahlarını bağışlaması içindir. Bu, Allah katında büyük bir nailiyettir, büyük bir başarıdır. [3, 185]

Kur’ân’da genel ifadeler, kadınları da kapsamına alır. Fakat burada özellikle onların mükâfatları vurgulanmıştır. Zira onlar beylerini, çocuklarını, k... Devamı..

(Allah işini böyle hikmetle çevirir, mü'minlerin gönüllerine huzur verir, onlara görünmez askerleriyle yardım eder) Ki inanan erkekleri ve inanan kadınları, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere soksun, onların kötülüklerini de örtsün. Gerçekten bu, Allah katında büyük bir başarıdır.

Erkek ve kadın mü'minleri ağaçları altından nehirler akan cennetlere, orada muhalled kalmak üzere idhâl itmek ve onların seyyiâtını 'afv iylemek içün o sekîneyi ilkâ iyledi. Bu, Allâh Te'âlâ 'indinde pek yük bir fevz ve salâhdır.

Bunları, mümin kadınlarla mümin erkeklerin kabahatlerini örtmek ve onları, sonsuza dek kalmak üzere içinden ırmaklar akan bahçelere sokmak için yapmıştır. Allah katında büyük başarı budur.

Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, alt kısmından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere girdirsin ve onların kötülüklerini örtsün... İşte bu, Allah katında en büyük kurtuluş ve mutluluktur.

Böylece Allah mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların günahlarını örter ve onları, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir. Bu ise Allah katında pek büyük bir bahtiyarlıktır.

İnanmış erkekleri ve inanmış kadınları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması içindir bu. Sürekli kalıcıdırlar orada. Ve onların çirkin davranışlarını örtüp gizlemesi içindir. İşte bu, Allah katında çok büyük bir kurtuluş ve eriştir.

tā givürş mü’minleri daħı mü’mine 'avratları uçmaķlara kim aķar altından ırmaķlar ebed ķalıcılarken anuñ içinde daħı yarlıġaya anlara yavuz işlerini anlaruñ. daħı oldı şol Tañrı ķatında žafer bulmaķ ulu.

Givürmek‐içün mü’minleri ve mü’mine ‘avratları uçmaḳlara ki aḳaraġaçları altından ırmaḳlar. Ebedī ḳalurlar anda. Daḫı Tañrı Ta‘ālā günāhla‐rın gidermeg‐içün. Ol Tañrı Ta‘ālā ḳatında ulu sa‘ādete yitişmekdür.

(Cihad əmri ona görədir ki) Allah mö’min kişiləri və qadınları əbədi qalacaqları, (ağacları) altından çaylar axan cənnətlərə daxil etsin və onların günahlarının üstünü örtsün. Bu, Allah dərgahında böyük qurtuluşdur (uğurdur)!

That He may bring the believing men and the believing women into Gardens underneath which rivers flow, wherein they will abide, and may remit from them their evil deeds. That, in the sight of Allah, is the supreme triumph

That He may admit(4872) the men and women who believe, to Gardens beneath which rivers flow, to dwell therein for aye, and remove their ills from them;- and that is, in the sight of Allah, the highest achievement (for man),-

4872 This clause is coordinated to the previous clause, "That they may add Faith to their Faith". The intervening words, "For to Allah . . . and Wisdo... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.