23 Nisan 2024 - 14 Şevval 1445 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 119. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve teraknâ ‘aleyhimâ fî-l-âḣirîn(e)

Ve ikisine de, sonradan gelenler arasında iyi bir adsan verdik.

Sonradan gelenler arasında da ikisine (hayırlı ve şerefli bir ün) bıraktık.

Sonraki kuşaklar arasında, onlar için güzel bir ün ve güzel bir hatıra bıraktık.

Onun hayatından sonraki nesillerde, devam eden güzel gelenekler, övgülerle dolu hâtıralar bıraktık.

Sonra gelenler arasında onlar için (iyi bir ün) bıraktık.

Sonra gelenler arasında da ikisine (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.

Sonradan gelenler içinde onlara güzel bir yâd bıraktık.

Ve diğerleri içinde onlara (bir ün) bıraktık:

Sonra gelenler içinde onlara iyi bir ün bıraktık.

Sonrakiler arasında adlarını yaşattık

Ve geriden gelen herkesin zihninde o ikisine ilişkin (örnek) bir hatıra bıraktık:

119,120. Ândan sonra gelenlere Mûsâ ve Hârûn içün selâm bırakdık.

119,120. Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık.

Sonradan gelenler arasında onlara güzel birer ad bıraktık.

119-120. Ve onların hakkında, “Mûsâ ve Hârûn’a selâm olsun!” ifadesini sonradan gelen nesiller arasında devam ettirdik.

119, 120. Sonra gelenler içinde, Musa ve Harun'a selam olsun, diye (iyi bir nam) bıraktık.

O ikisinin tarihini sonrakiler için koruduk.

Sonrakiler içinde onlara iyi bir nam bıraktık:

Sonrakiler içinde de namlarına şunu bıraktık

Sonradan gelenler arasında onlara (Mûsâ ve Hârûn’a) güzel bir nam (hayırlı ve şerefli bir ün) bıraktık.

Gelecek nesiller arasında ona iyi bir ün bıraktık.

Sonra gelen (peygamberler ve ümmet) ler arasında da onlara (iyi bir nâm) bırakdık.

Sonraki (ümmet)ler içinde o ikisine de (iyi bir nâm) bıraktık.

O ikisinin mücadelesini sonradan gelen diğerlerine (örnek) bıraktık.

Ondan sonra gelenler arasında onların adını iyilikle andırdık.

Sonra gelenler arasında onlar hakkında iyi nam bıraktık.

Sonradan gelenler içinde her ikisine de iyi bir nam bıraktık.

Sonra gelenler arasında da ikisine (bir övgü) bıraktık.

Ve sonraki nesiller arasında kıyâmete kadar övgüyle anılmalarını sağlamıştık:

Sonradan Gelenler içinde ikisinin üzerine (iyi bir ün) bıraktık;

Her ikisini de dillere destan ettik.

Onlar adına sonrakilere iyi bir ün bıraktık.

Sonrakiler arasında o ikisine (iyi bir ün) bırakmıştık.

119, 120. Sonra gelen (nesil)ler arasında o ikisine, “Mûsa ve Hârûn’a selâm olsun!” diye (şerefli bir övgü) bıraktık.

ve sonraki kuşaklar arasında yaşayıp anılmalarını sağladık:

119-120. Biz onların ikisini de sonraki nesiller arasında “selam olsun Musa ve Harun’a” diye anılmasını sağladık. 27/59, 37/181

Nihayet geriden gelen herkesin zihninde o ikisine ilişkin (örnek) bir hatıra bıraktık:

Sonra gelenler arasında onlara da iyi bir nam bıraktık.

Ve ikisi üzerinden sonradan gelenler için (hatıra) bıraktık.

Ve sonrakiler arasında da onlar için güzel bir sena bıraktık.

Sonraki nesiller içinde onlara da iyi bir nam bıraktık.

Ve sonra gelenler arasında onlara (iyi bir ün) bıraktık.

Ümem-i müteahhire arasında zikr-i cemîllerini bırakdık.

Arkadan gelenlerce o ikisi, bu halleriyle anıldılar.

119,120. -Daha sonrakiler arasında onlar için:- Musa ve Harun'a selam! mirası bıraktık.

Ve arkadan gelenlerde onlara iyi bir nam bıraktık.

Sonradan gelenler içinde, her ikisini hatırlatan bir şey bıraktık.

daħı ķoduķ anlaruñ üzere śoñraġılarda.

Ve ikisinüñ adını ḫayr‐ıla añılur ḳılduḳ ṣoñraġı ümmetler arasında.

Sonradan gələnlər içərisində onların hər ikisi üçün (yaxşı ad, gözəl xatirə) qoyduq.

And We left for them, among the later folk (the salutation):

And We left (this blessing)(4111) for them among generations (to come) in later times:

4111 See above, 37:78-81 and n. 4083.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.