Vemâ te/tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû ‘anhâ mu’ridîn(e)
Ve onlara, Rablerinin delillerinden bir delil geldi mi ancak yüz çevirirler ondan.
Onlara, Rablerinin ayetlerinden (herhangi) bir ayet (hüküm ve emir) gelmeyegörsün, mutlaka ondan yüz çevirirlerdi.
Bunca ayet ve ibretlerden sonra, İslâm'ı kabul edip, teslim olacakları yerde, Rablerinin ayetlerinden herhangi biri ile karşılaştılar mı, hemen yüz çevirirler.
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet geldiği, Allah'ın birliği ve Rasulünü tasdiki ile ilgili bir mûcize gösterildiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler, tebliği engelleyen tedbirler alırlar.
Onlara ne zaman Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelse mutlaka ondan yüz çevirirler.
Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyi görsün, mutlaka ondan yüz çevirirler.
Kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet (mucize) gelse, muhakkak ondan yüz çeviregeldiler.
Ve Rablerinin herhangi bir ayeti onlara geldiğinde yine yüz çevirirler.
Çünkü Rabblerinin âyetlerinden kendilerine bir âyet gelince, ondan mutlaka yüz çevirmişlerdir.
Tanrı belgelerinden, bir belge gelmesin ki, yüz dönmüş olmayalar
Ne zaman kendilerine Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelse, ondan yüz çevirir (ve bunun yerine kendilerinin ve atalarının uydurduğu yolları izler)ler.
Rablerinin âyâtının kâffesine i’tirâz itdiler.
Zaten Rabbinin ayetlerinden herhangi biri kendilerine geldiğinde ondan hep yüz çeviregelmişlerdi.
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.
Onlara rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, illâ da ondan yüz çevirirler.
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.
Rab'lerinin ayetlerinden bir ayet kendilerine geldiğinde, ondan yüz çevirmeyi adet edinmişlerdi.
Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler.
Kendilerine rablarının âyetlerinden her hangi bir âyyet de gelse mutlaka ondan yüz çevire geldiler
Onlara ne zaman Rablerinin âyetlerinden bir âyet (veya bir mu‘cize) gelse mutlaka ondan yüz çevirirler.
Onlar, Rabb'lerinin ayetlerinden hangi ayet gelirse gelsin ondan yüz çevirenler oldular.
Onlara Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet gelmeye dursun, ille ondan yüz çeviricidirler.
Ve onlara ne zaman Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelse, mutlaka ondan yüz çevirici kimseler olmuşlardır.
Senin onlara Rabbinin mesajlarından bir mesaj getirdiğinde, hemen mesajlardan yüz çevirenlerden oldular.
yine onlara çalaplarının belgelerinden bir belge gelince onlar yüz çevirmesinler, olmaz.
Onlara Rablerinden hiçbir âyet ve hüccet gelmez ki onlar ondan yüz çevirmiş olmasınlar.
(Yine) Rabbinin ayetlerinden bir ayet gelmesin ki, onlar ondan yüz çevirmemiş olsun.
Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeye görsün, mutlaka ondan yüz çeviricidirler.
Onlara ne zaman Rab’lerinden bir mûcize, bir delil, bir kitap, bir mesaj; yani bir ayet gelse, mutlaka ondan yüz çevirir ve bunun yerine, kendilerinin ve atalarının uydurdukları yolları izlerler.
Onlara rabb’lerinin âyetlerinden bir âyet gelse, ondan ancak yüz çevirmekteydiler.
Ama insanlar her ne zaman kendilerine Allah tarafından böyle bir davet gelse hep burun kıvırıp terslemişlerdir.
Onlara Rabbinden bir ayet gelse hemen yüz çevirirler. Niçin yüz çeviriyorlar? Belki kendilerine gönderilen ayet onların hayrına olacak! Belki onlara lazım olan bir gerçeği hatırlatıyor!
Ve kendilerine Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldiğinde, mutlaka ondan yüz çevirmişlerdi.
ve onlara Rablerinden hiçbir mesaj ²⁵ ulaşmamıştır ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar.
Ve onlara Rablerinin bunu hatırlatan ayetlerinden bir ayet geldiğinde tek yaptıkları yüz çevirmek olmuştur. 39/71, 67/6...12
zira onlara Rablerinden ne zaman bir mesaj ulaşmışsa, her seferinde ondan yüz çevirmişlerdir.
Onlara; Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeye dursun, ille ondan yüz çevirirler.
Ve Onlara Rablerinden bir âyet gelmez ki illa ondan yüz çevirmiş olmasınlar.
Ve onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki, illâ ondan yüz çeviriciler olmuşlardır.
Ne zaman Rab'lerinin âyetlerinden bir âyet, gelse, yüz çevirirler. . .
Zaten, onlara Rabblerinin ayetlerinden hiçbir ayet gelmez ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar.
Onlara rablerinin âyetlerinden bir kelime gelmedikce illâ ondan i'râz ile yüz çevirdiler.
Onlara Rablerinin âyetlerinden hangisi gelse yüz çevirirler[*].
Ve onlara Rab'lerinin ayetlerinden bir ayet geldiği zaman ancak, ondan yüz çevirenler oldular.
Zaten Rablerinin âyetlerinden onlara gelmiş hiçbir âyet yoktur ki, yüz çevirmiş olmasınlar.
Çünkü Rablerinin ayetlerinden kendilerine bir ayet gelince, ondan mutlaka yüz çevirmişlerdir.
daħı gelmez anlara hįç nişān çalabı’ları nişānlarından illā oldılar andan yüz döndüriciler.
Daḫı ne vaḳt özlerine bir āyet gelse Tañrıları āyetlerinden, andan yüz ḳay‐tarurlar.
Onlara Rəbbinin ayələrindən elə birisi gəlməz ki, ondan üz çevirməsinlər!
Never came a token of the tokens of their Lord to them, but they did turn away from it!
Not a Sign comes to them from among the Signs(3993) of their Lord, but they turn away therefrom.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |