25 Nisan 2024 - 16 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Secde Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Felâ ta’lemu nefsun mâ uḣfiye lehum min kurrati a’yunin cezâen bimâ kânû ya’melûn(e)

Hiç kimsecik bilmez onlar için gözleri aydınlatacak ne gizli şeyler var; yaptıklarına karşılık.

Artık (iman ve itaat ehli) hiçbir kimse, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı (ve mutluluk kaynağı) olacak nelerin (hangi sayısız nimetlerin) saklandığını (şimdiden ve görmeden) bilemez. (Ancak cennette karşılaşacaktır.)

Böyle davranan mü'minlere gelince, yaptıklarından dolayı mükafat olarak, öteki dünyada onlara şimdiye kadar gizli kalan, göz aydınlığı olarak, onlar için nelerin saklanıp bekletildiğini hiç kimse bilip hayal edemez.

Hiç kimse, kendileri için saklanan göz aydını olacak, mutlu edecek nimetlerin ne olduğunu bilmez. Bunlar işlemeye devam ettikleri, devamlı bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı, cârî-kalıcı amellerin mükâfatıdır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/22; 10/26.

Yaptıklarına karşılık olarak onlar için, gözler aydınlatıcı ne (nimet)lerin saklandığını hiç kimse bilemez.

Artık hiç bir nefis, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez.

Artık (dünyada) işledikleri salih amellere mükâfat olarak kendileri için, göz aydınlığından ne hazırlanıb saklandığını kimse bilmez.

İşte böyleleri için, yaptıklarına karşılık olarak nasıl bir mutluluk saklandığını kimse bilemez.

Yaptıklarına karşılık olarak onlar için, gözleri aydınlatıcı ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.

Yaptıkları işe ödül olarak onlar için saklanmış bulunan gözaydınlığın kimse bilemez

Yaptıklarına karşılık, onlar için (ahirette) nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez.

Bu ayet, cennet nimetlerinin sınırsızlığını ve güzelliğini anlatmaktadır. Hiç kimse kendisi için hazırlanan nimetlerin mahiyetini ve güzelliğini bilem... Devamı..

İnsan a’mâlinin mükâfâtı olarak kendisine dîdeleri rûşen idecek ne kadar gizli sa’âdetler mev’ûd oldığını bilmez.

Yaptıklarına karşılık onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez.

Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.

Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse ¬bilemez.

Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.  

 Allah’ın sevgili kullarına hazırlamış olduğu cennet nimetlerinin dünya ölçüleri içinde tarif edilemezliği, bu âyette çok özlü bir şekilde belirtilmiş... Devamı..

Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerini ne kadar büyük bir neşe ve mutluluk beklediğini hiç kimse bilemez.

Şimdi hiç kimse kendileri için, yaptıklarına karşılık gözler aydınlığı olacak şeylerden neler gizlenmiş olduğunu bilemez.

Şimdi kimse bilemez onlar için gizlenmiş olan gözler sürurunu yaptıkları amellere mükâfat için

(O mü’minlerin, dünyada) yaptıklarına karşılık olarak, onlar için (âhirette) gözlerini aydın edecek hangi nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilemez.

Hiç kimse, yaptıkları iyi şeylerin karşılığı olarak, kendisini ne tür bir mutluluğun beklediğini bilmez.

Artık onlar için, yapmakda olduklarına bir mükâfat olarak, gözlerin aydın olacağı (nimetlerden) kendilerine neler gizlenmiş bulunduğunu kimse bilmez.

Artık, yapmakta olduklarına bir karşılık olarak onlar için göz aydınlığı olacak olan(ni'metler)den nelerin saklandığını kimse bilmez.(2)

(2)Muğîre bin Şu‘be şöyle demiştir: Peygamber (asm)’ı minberde şöyle derken işittim: “Mûsâ (as)Rabbine: ‘Yâ Rab! Cennete girecek olanlardan, derecesi ... Devamı..

Hiçbir nefis, yaptıklarının karşılığında, kendilerinden gizlenen mutlu olacakları karşılıkların neler olduğunu bilemez.

Onların işlediklerine karşılık olarak saklı tutulan göz kamaştırıcı iyilikleri kimse bilemez.

Hiçbir kimse, onların işlediklerine mükâfat olmak üzere saklanmış olan göz aydınlığını bilemez [⁶].

[6] Nice nimetler, saadetler, kendilerini sevindiren müjdeler saklı kalmıştır.

Onların yaptıklarına karşılık olarak, kendileri için saklı tutulan göz aydınlığı şeyleri hiçbir kimse bilemez.

Artık hiç bir nefis, yapmakta olduklarına karşılık olmak üzere, kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin saklandığını bilmez.

Yaptıkları iyilikler karşılığında, kendileri için hazırlanıp cennette gizlenmiş olan mutluluk ve sevinç kaynağı nîmetlerin neler olduğunu hiç kimse hayal bile edemez!

Bir nefis bilmez; işliyor olduklarına karşılık olmak üzere göz aydınlığından onlar için neler saklandı?

Hiç kimse, iyiliklerine mukabil, kendisi için saklanan göz aydınlığını, ne zaman görüp sevineceğini tahmin edemez...

Hiç kimse yaptıkları güzel işlere karşılık verilecek mükâfatın ne olduğunu bilemez.

Yaptıklarına karşılık olarak, [*]onlar için ne göz aydınlıklarının gizlendiğini kimse bilemez.

Burada dikkat çekilen husus, verilecek ödüllerin dünyada yapılanların bir karşılığı olduğunun hatırlatılmasıdır. Demek ki emek vermek “sebep”, ödülle ... Devamı..

Hiç bir nefis (dünyada) yaptıklarına karşılık olarak, kendilerini (âhirette) nice göz kamaştırıcı (nîmetlerin) beklediğini bilemez.

[Böyle davranan müminlere gelince,] yaptıklarından dolayı mükafat olarak [öteki dünyada] onları şimdiye dek gizli kalan hangi mutlulukların ¹⁵ beklediğini kimse tahayyül edemez.

15 Lafzen, “göz aydınlığı [olarak] onlar için saklanmış olan”, yani görülmüş, işitilmiş ve hissedilmiş olsun veya olmasın, onlar için bekletilen mutlu... Devamı..

İşte yapa geldikleri bu güzel işlerin ödülü olarak, ahirette onları göz kamaştıran ne gibi nimetlerin beklediğini hiç kimse bilemez. 39/73, 43/67...73, 47/15,

İşte, yapageldiklerinden dolayı bir mükâfat olarak, onları (cennette) ne türden göz kamaştırıcı sürprizlerin beklediğini hiç kimse bilemez.[³⁷⁰⁰]

[3700] Her sürprizin vasfı, sahibi için saklanmış olmasıdır. Mâ uhfiye lehum ibaresine “sürpriz” anlamı vermemiz bundandır. Allah Rasûlü bu âyeti, All... Devamı..

Yaptıkları bu güzel ibadetlere karşılık (Rableri tarafından, ahirette) onlara, gözlerini aydın kılacak ne kadar üstün nimetlerin saklanmış olduğunu kimse bilemez. (Bir tahminde bulunamaz.)

Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözler aydınlatıcı neler (ne ni’metleri)in saklandığını hiç kimse bilmez!

Onlara yapar oldukları şeylere mükâfaaten gözlerin aydın olacağı şeylerden neler saklanılmış olduğunu artık hiç bir kimse bilmez.

İşte onların dünyada yaptıkları makbul işlere mükâfat olarak gözlerini aydın edecek, gönüllerini ferahlatacak hangi sürprizlerin, hangi nimetlerin saklandığını hiç kimse bilemez. [4, 22; 10, 26] {KM, II Korintos. 12, 4}

Bu âyet, cennet nimetlerini pek güzel tavsif etmektedir. Hiç kimse kendisi için hazırlanan nimetleri bilemez. Çünkü bu nimetler maddî gözlerden saklı... Devamı..

Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne gözler aydınlatıcı(ni'metleri)in saklandığını hiç kimse bilmez!

Onlar içün, işledikleri a'mâl-i sâlihanın mükâfâtı olarak nezd-i Bârî'de, gözleri rûşen idecek ni'metlerden ne saklandığını hiç kimse bilmez.

Yaptıkları işlere karşılık onlar için, gözleri kamaştıran ne güzellikler sakladığımızı kimse bilemez.

Yaptıklarına karşılık ödül olarak, onlara göz kamaştıran neler gizlendiğini hiç kimse bilmez.

Yaptıklarının karşılığında onlar için göz aydınlığı olacak ne ödüller saklandığını hiç kimse bilemez.(7)

(7) Peygamberimiz, Yüce Allah’ın “Ben salih kullarıma öyle nimetler hazırladım ki, ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne de bir beşerin hatırına gelmişt... Devamı..

Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını bilmez.

pes bilmez hįç nefs anı kim gizlendi anlaruñ içün gözler aydınıñdan yanud virmek içün aña kim oldılar işlerler.

Hīç kimse bilmez ne nesne gizlenüpdür anlar‐çun gözler aydınındanmüzd‐içün ‘amelleri sebebi‐y‐ile.

Etdikləri əməllərin mükafatı olaraq (Allah dərgahında) onlar (mö’minlər) üçün göz oxşayan (onları sevindirəcək) nə cür ne’mətlər gizlənib saxlandığını heç kəs bilməz!

No soul knoweth what is kept hid for them of joy, as a reward for what they used to do.

Now no person knows what delights of the eye(3650) are kept hidden (in reserve) for them - as a reward for their (good) deeds.

3650 Delights of the eye: an idiom for that which pleases most and gives most satisfaction. In our present state we can scarcely imagine the real Blis... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.