Ev yenfe’ûnekum ev yedurrûn(e)
Yahut size bir faydaları var mı, bir zarar veriyorlar mı?
"Ya da size bir yararları veya zararları dokunuyor mu?" diye (sormuştu).
yahut size fayda ve zarar verebildiklerine, gerçekten inanıyor musunuz?” dedi.
“Size faydaları dokunuyor mu? Size zarar verebiliyorlar mı?”
Yahut size fayda veya zarar veriyorlar mı?"
'Ya da size bir yararları veya zararları dokunuyor mu?'
Yahud size fayda veya zarar verirler mi?”
Veya size bir fayda ve zarar veriyorlar mı?” diye sordu.
69,70,71,72,73,74. Onlara İbrâhim'in kıssasını anlat! İbrâhim, babasına ve ulusuna “nelere tapıyorsunuz?” demişti. Onlar: “Putlara tapıyoruz; onlarla ilgilenip duruyoruz” demişlerdi. İbrâhim: “Çağırdığınız zaman sizi duyarlar mı ve size bir fayda ve zarar verirler mi?” demişti. Onlar: “Ancak, babalarımızı da böyle yaparken bulduk” demişlerdi.[378]
İbrahim dedi ki «Eğer çağırırsanız, işitirler mi?
Yahut (ihtiyacınız olduğu zaman) size faydaları olur ya da (kötülük yaptığınız zaman) zararları dokunuyor mu?” diye sordu.
72, 73. İbrâhîm: "Siz ânlara nidâ itdiğiniz vakit işidirler mi, sizin işinize yararlar mı, size bir fenâlık idebilürler mi?" diyu sordı.
72,73. İbrahim: "Çağırdığınız zaman sizi duyarlar veya size bir fayda ve zarar verirler mi?" demişti.
“Yahut size fayda veya zararları dokunur mu?”
Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?”
Yahut size fayda ya da zarar verebiliyorlar mı?
"Yahut size yarar veya zarar verebiliyorlar mı?"
"Veya size fayda veya zararları olur mu?"
Veya size bir menfeat verir yâhud bir zarar ederler mi
Ya da size bir yararları veya zararları dokunuyor mu?”
“Veya size bir yararları ya da zararları oluyor mu?”
«Yahud size (taparsanız) bir fâide veya (tapmazsanız) bir zarar yapıyorlar mı»?
“Yâhut size fayda sağlıyor veya zarar verebiliyorlar mı?”
“Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?” dedi.
onların size bir yararları, ya da bir zararları oluyor mu?»
Yahut size menfaat veya mazarrat veriyorlar mı?»
“Yahut size zararları veya faydaları dokunuyor mu?” (diye sordu).
“Ya da size bir yararları dokunuyor mu veya zararları?”
“Yâhut size en ufak bir fayda veya zarar verebilirler mi?”
“Ya da size yarar sağlıyorlar mı? Yahut zarar veriyorlar mı?”.
72,73. İbrahim: " Peki, onlara yalvarıp yakarırken sizi duyabiliyorlar mı? // Ya da size bir faydaları veya zararları oluyor mu ?"
"Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?" diye sordu!
72,73. (İbrahim) “Kendilerine yalvardığınızda sizi duyuyorlar veya size yarar ya da zarar verebiliyorlar mı?” diye sormuştu.
(Ve devamla): “Yahut size fayda ya da zarar verebiliyorlar mı?” (dedi.)
yahut size fayda ya da zarar verebildiklerine [gerçekten inanıyor musunuz]?” dedi.
Ya da size herhangi bir yararları veya zararları dokunuyor mu? 10/66
“ya da, size bir yararları veya zararları dokunuyor (mu)?”
Size yarar veya (tapmazsanız) zarar sağlıyorlar mı?" diye sordu.
Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?
«Yahut size bir menfaat mi veya bir zarar mı verebiliyorlar?»
72, 73. “Peki” dedi, “Siz kendilerine dua ettiğinizde onlar sizi işitiyorlar mı? Yahut taptığınızda size fayda veya tapmadığınızda size zarar verebiliyorlar mı?
Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?
"Yâhud size bir fâideleri ve zararları olur mı?" didi.
Size bir faydaları veya zararları oluyor mu?”
Ya da size faydaları veya zararları dokunuyor mu?
“Yahut size faydaları olur mu? Veya zararları dokunur mu?”
"Size yarar sağlıyor yahut zarar veriyorlar mı?"
“yā aśśı degürüler mi size yā ziyān degürürler mi?”
Yā size aṣṣı idebilürler mi, yā ziyān idebilürler mi?
Yaxud sizə bir xeyir və ya zərər verə bilirlərmi?”
Or do they benefit or harm you?
Or do you good or harm?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |