20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 49. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle âmentum lehu kable en âżene lekum(s) innehu lekebîrukumu-lleżî ‘allemekumu-ssihra felesevfe ta’lemûn(e)(c) leukatti’anne eydiyekum veerculekum min ḣilâfin veleusallibennekum ecma’în(e)

Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin büyüğünüz, büyüyü o öğretti size; şimdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim ve hepinizi de astıracağım.

(Bunu duyan Firavun kızgın ve hırçın şekilde: "Bana danışmadan ve) Benden izin almadan mı O’na iman ettiniz? (Hem O’na iman edecek ne var? O sadece büyücülükte sizden biraz daha ileri bir kişiden başkası değildir.) Kesinlikle o size sihri (büyüyü) öğreten büyüğünüz (yerinde) birisidir. (Haydi, bu kararınızdan vazgeçin, yoksa) Yakında (başınıza neler geleceğini görecek ve) bileceksiniz! (Şöyle ki:) Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi astırıp (en feci şekilde öldüreceğim)" diye (tehdit etmişti.)

[Not: Bugünkü zalimler de Firavun’un iman eden sihirbazlarına yaptığı gibi, gerçeği konuşanları ve halkı uyaranları, işkence ile öldürmek, hapset... Devamı..

Firavun: “Ben size izin vermeden, O'na inanıyorsunuz öyle mi?” diye çıkıştı. “Size büyüyü öğreten ustanız bu olmalı mutlaka. Fakat yakında, nasıl intikam alacağımı göreceksiniz. Bana karşı gelmenizden dolayı ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim sonra hepinizi asacağım!” dedi.

Firavun:
“Ben size izin vermeden mi, ona boyun eğip güvendiniz? Anlaşıldı ki, size sihri öğreten büyüğünüzmüş o. Şimdi size yapacaklarımı göreceksiniz. Ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Hepinizi astıracağım.” dedi.

(Firavun) dedi ki: "Ben size izin vermeden önce ona iman mı ettiniz? O size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Yakında muhakkak bileceksiniz. Sizin ellerinizi ve bacaklarınızı çaprazlama kesecek sonra hepinizi asacağım."

(Firavun) Dedi ki: 'Ona, ben size izin vermeden önce mi inandınız? Gerçek şu ki, o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür; öyleyse yakında bileceksiniz. Şüphesiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hepinizi gerçekten asıp-sallandıracağım.'

(Firavun onlara şöyle) dedi: “- Ben size izin vermeden ona (Mûsa'ya) iman ettiniz, anlaşıldı ki o size büyü öğreten büyüğünüzmüş! O halde mutlaka yakında bileceksiniz: Muhakkak surette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve gerçekten hepinizi asacağım.”

Firavun: “Ben size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. İlerde bileceksiniz. Ben, el ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve hepinizi asacağım.” dedi.

Firavun, “Ben size izin vermeden ona inanıyorsunuz, öyle mi?” diye çıkıştı. “Doğrusu o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Andolsun, yakında bileceksiniz, bana karşı gelip döneklik yapmanız yüzünden ellerinizi ve ayaklarınızı doğrayacağım, hepinizi asacağım” dedi.

Firavun dedi ki: «Benden izin almadan ona inan mı getirdiniz, gerçekten o, size büyü öğreten büyüğünüz olmalı, yakında anlarsınız, Ellerinizi, ayaklarınızı verevine keseceğim, hepinizi asacağım da!»

Firavun: “Ben size izin vermeden ona inanıyorsunuz, öyle mi?” diye çıkıştı. “Doğrusu o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Andolsun, yakında bileceksiniz, bana karşı gelip döneklik yapmanız yüzünden işlerinizi/mesleklerinizi ellerinizden alacağım, özgürlüğünüzü kısıtlayıp sizi tutuklayacağım ve (daha sonra da ibret olması için) hepinizi asacağım” dedi.

Bkz. 7/124 ve dipnotu, 20/71 ve dipnotu.

Fir’avn: "Ben size müsâ’ade itmezden evvel îmân itdiniz, dimek o sizin âmirinizdir. Sihri size o öğretdi. Lâkin başınıza gelecekleri görirsiniz. Aksi cihetlerden birer el ve ayağınızı kesdireceğim ve cümlenizi asacağım" didi.

Firavun: "Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz? Muhakkak ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi bileceksiniz; ellerinizi ayaklarınızı, and olsun, çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım" dedi.

Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım” dedi.

Firavun dedi ki: “Benim size izin vermemi beklemeden ona iman ediyorsunuz, öyle mi? Anlaşılan o, size sihri öğreten üstadınızmış! Ama şimdi göreceksiniz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım!”

Firavun, (kızgınlık içinde) dedi ki: Ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha! Demek ki size sihiri öğreten büyüğünüzmüş o! Ama şimdi (size yapacağımı görecek ve) bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım!

Dedi ki, "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyücülüğü öğreten ustanız olmalı. Şimdi göreceksiniz: Ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım."

Firavun (kızgınlık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! Anlaşıldı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama ke stireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!"

Ona, dedi: ben size izin vermeden iyman ettiniz, anlaşıldı ki o size sihri ta'lim eden büyüğünüzmüş, o halde mutlak yakında bileceksiniz, çaresiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına kestireceğim, hem muhakkak hepinizi çarmıha gerdireceğim»

Firavun (kızgınlık içinde) dedi ki: “Ben size izin vermeden O’na îmân ettiniz ha! Anlaşıldı ki, o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi (size yapacağımı görecek ve) bileceksiniz. Kesinlikle, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hepinizi astıracağım!”

“Benden izinsiz ona iman ettiniz. Kesinlikle o size sihir öğreten büyüğünüzdür! Şunu kesin olarak bilin ki ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve kesinlikle hepinizi astıracağım!” dedi.

(Fir'avn) dedi ki: «Ben size izin vermeden siz ona îman etdiniz ha! Hakıykat size büyüyü öğreten büyüğünüzmüş o! O halde yakında bileceksiniz. Herhalde sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesdireceğim, sizin topunuzu behemehal çarmıha gerdireceğim»!

(Fir'avun:) “(Ben) size izin vermeden ona îmân ettiniz, öyle mi? Şübhesiz ki o, gerçekten size sihri öğreten büyüğünüzmüş. Ama ileride elbette göreceksiniz. Mutlaka ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi kesinlikle asacağım!” dedi.

Firavun sihirbazlara “Ben size izin vermeden önce, iman mı ettiniz? Herhalde o (Musa) size sihir öğreten üstadınız. Şunu iyice öğreneceksiniz ki, çaprazlama olarak ellerinizi ve ayaklarınızı kesip, hepinizi sallandırıp asacağım. ” dedi.

Firavun dedi: «Sizler benim uygunum olmadan Ona inandınız, öyle mi? Besbelli ki size büyüyü öğreten büyügünüz budur. Yakında ben size göstereceğim. Ne olursa olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim, sonra da, ne olursa olsun, hepinizi birden astıracağım.»

Firavun onlara dedi: «— Ben size izin vermeden evvel ona iman ettiniz. Çünkü o, size büyücülüğü öğreten büyük üstadınızdır. Yakında cezanızı göreceksiniz. Sizin ellerinizi, her biri bir yanda olarak keseceğim, topunuzu asacağım».

(Firavun da), “Ben size izin vermeden ona inandınız öyle mi? İyice anlaşıldı ki, o size sihri öğreten büyüğünüzmüş/hocanızmış. Öyleyse yakında bileceksiniz/göreceksiniz! Andolsun ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hepinizi astıracağım¹⁴” dedi.

14 Krş. A’râf, 7/123-124; Tâhâ, 20/71

(Firavun) Dedi ki: “Ben size izin vermeden önce mi ona iman ettiniz? Hiç tartışmasız o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse yakında bileceksiniz, şüphesiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizin hepinizi gerçekten asıp sallandıracağım.”

Bu manzara karşısında öfkeden çıldıran Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız, öyle mi?” diye homurdandı, “Durun hele, şimdi anladım! Demek ki Mûsâ, size büyücülüğü öğreten üstadınız ve siz de Mûsâ adına çalışan birer ajandınız. Nasıl da düşünemedim; ta başından beri bunu plânlayıp bana oyun oynadınız. Fakat bana ihânetin cezası neymiş, göreceksiniz: Sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesecek, sonra da hepinizi hurma ağaçlarına asacağım! Mûsâ’nın Rabbi’nin azabı mı, yoksa benim azabım mı daha çetin ve daha sürekliymiş, o zaman göreceksiniz!

-“Ben size izin vermeden önce ona iman ettiniz, ha? O, size Sihr’i öğreten büyüğünüz. Artık ilerde bileceksiniz. Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına (hılaf’tan, ardı ardına) kestireceğim; topluca sizi çarmıha gerdireceğim” dedi.

Fıravun: " Ona benden izin almadan inandınız. Demek size büyüyü öğreten büyük hocanız o imiş. Pek yakında göreceksiniz: ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesip hepinizi sallandıracağım. "

Firavun, "Ben size izin vermeden mi inandınız? Musa size büyülü sözler öğreten büyüğünüzdür. Yakında bileceksiniz. Bakın size neler yapacağım. Ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sonra hepinizi asacağım!"

(Firavun) şöyle demişti: “Ben size izin vermeden ona iman ettiniz, (öyle mi)! Şüphesiz ki o (Musa), size büyü öğreten büyüğünüzdür (akıl hocanızdır). İleride (size neler yapacağımı) elbette bileceksiniz. Dönekliğ(iniz)den dolayı kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı elbette kestireceğim ve hepinizi astıracağım!” [*]

Burada mesaj, [min hılâfin] ifadesi gereği el ve ayakların “çaprazlama” kesilmesinden ziyade, “döneklik” nedeniyle bu cezanın verilmesidir. El ve ayak... Devamı..

(Firavun, büyücülere): “Ben size izin vermeden siz, o (Mûsa’ya) inandınız ha?¹ Demek ki, size büyüyü öğreten büyüğünüz oymuş.² Öyleyse (size yapacağımı yakında) anlayacaksınız. Yemin olsun, sizin hepinizin ellerini ve ayaklarını çaprazlama kestireceğim ve hepinizi astıracağım!” dedi.

1 Firavun’un bu ifâdesinden; Firavunlar ve benzerlerinin, insanların nelere inanacaklarına kadar onlara zulmettikleri ve bunun, onların genel mantığı ... Devamı..

[Firavun:] “Ben size izin vermeden ona inanıyorsunuz, öyle mi?” diye çıkıştı, “Size büyüyü öğreten ustanız bu olmalı mutlaka! ²⁶ Fakat yakında [benim intikamımı] göreceksiniz: içinizden çoğunun ellerini ayaklarını kestireceğim, hepinizi astıracağım!” ²⁷

26 Yani, “öylesine üstün bir büyücü ki, sizin hocanız olmuş olabilir”.27 Bkz. Yukarıdaki cümlede tekraren vurgulanan “çoğunun”, “hepinizi” ifadelerine... Devamı..

–Firavun Ben size izin vermeden önce ona iman ettiniz öyle mi? Anlaşıldı demek ki size sihri öğreten büyük ustanız oymuş, fakat göreceksiniz yakında sizin sahip olduklarınızla ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim ve sizi hurma kütüklerinde sallandırıp idam edeceğim. 7/103...145

(Firavun) dedi ki: “Demek siz ben izin vermeden ona inandınız, öyle mi? Anlaşıldı ki o size büyüyü öğreten üstadınızdır; fakat pek yakında gününüzü göreceksiniz: dönekliğinizden dolayı[³²⁰³] ellerinizi ve ayaklarınızı mutlaka keseceğim ve topunuzu asacağım!”

[3203] “Dönekliğinizden dolayı” min hilâfinin karşılığı olarak verilmiştir.

Bunun üzerine Firavun; "Ben size izin vermeden, ona inandınız ha!.. Şüphe yok ki o, sizlere sihir öğreten elebaşınızdır, şimdi cezanızı çekin bakalım!.. Andolsun ki ben, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hepinizi çarmıha gereceğim " dedi.

(Fir’avn) dedi: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, size sihir öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse (size ne yapacağımı) yakında bileceksiniz: Ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve hepinizi asacağım!"

(Fir'avun) Dedi ki: «Ben size izin vermeden evvel siz ona imân ettiniz, şüphesiz ki, o size sihri öğretmiş olan büyüğünüzdür. Artık yakında bileceksiniz, elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kestireceğim ve muhakkak ki sizi toplu bir halde astıracağım.»

Firavun: “Demek ben size izin vermeden ona inandınız ha! Anlaşıldı: Size büyüyü öğreten ustanız oymuş! Size yapacağımı da yakında öğreneceksiniz. Farklı yönlerden olmak üzere el ve ayaklarınızı kesecek ve hepinizi asacağım! ”

(Fir'avn) dedi: "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse (size ne yapacağımı) yakında bileceksiniz: Ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve hepinizi asacağım!"

Fir'avn: "Ben size izin virmezden evvel ona îmân mı itdiniz? O size sihri ta'lîm iden büyüğünüzdür. Şimdi görirsiniz. Elleriniz ve ayaklarınızı muhâlif taraflardan keseceğim ve cümlenizi asacağım" didi.

“Ben izin vermeden ona inadınız öyle mi? Demek ki, o sizin büyüğünüz, size büyüyü öğreten adam. Göreceksiniz; kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kesecek ve hepinizi asacağım” dedi.

-Ben size izin vermeden önce ona iman mı ettiniz? Anlaşıldı ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür, elleriniz ve ayaklarınızı çaprazlama kestireyim ve sizi çarmıha gerdireyim de görün siz! dedi.

Firavun “Fakat ben size izin vermeden iman ettiniz,” dedi. “Demek, bu size büyücülüğü öğreten büyüğünüzmüş. Siz görürsünüz; ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kesip hepinizi asacağım.”

Firavun haykırdı: "Ben size izin vermeden ona inandınız ha! Anlaşıldı, o sizin hepinize sihirbazlığı öğreten büyüğünüz. Yakında bileceksiniz. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlamasına keseceğim ve yemin olsun sizi toptan asacağım."

eyitti: fir'avn “įmān getürdüñüz aña andan ilerü kim destūr virem size. bayıķ ol uluñuzdur ol kim ögretti size cādūlıġı pes tįz [197a] bilesiz. gey kesem ellerüñüzi daħı ayaķlaruñuzı şaşru ya'nį śaġ el sol ayaķ daħı 'aśam sizi dükelcügüñüzi.”

Fir‘avn eyitdi: İnanduñuz mı eger ben size destūr virmeden burun? Ol sizüñuluñuzdur ki size cāẕūluġı ögretdi. Siz bileceksiz, keser‐men ellerüñüzi veayaḳlaruñuzı muḫālif. Daḫı boġazuñuzdan aṣar‐men barçañuzı.

(Fir’on) dedi: “Mən sizə izin verməmişdən əvvəl siz ona iman gətirdiniz, çünki o, həqiqətdə sizə sehr öyrətmiş olan böyüyünüzdür. (Heç eybi yoxdur. Əzabımın nə olduğunu) sözsüz ki, biləcəksiniz. Mütləq əl-ayağınızı çarpaz kəsdirib hamınızı çarmıxa çəkdirəcəyəm!”

(Pharaoh) said, Ye put your faith in him before I give you leave. Lo! he doubtless is your chief who taught you magic! But verily ye shall come to know. Verily I will cut off your hands and your feet alternately, and verily I will crucify you everyone.

Said (Pharaoh): "Believe ye in Him before I give you permission? surely he is your leader, who has taught you sorcery! but soon shall ye know!(3165) "Be sure I will cut off your hands and your feet on opposite sides, and I will cause you all to die on the cross!"

3165 The sorcerers knew that they had met something very different from their tricks. Allah's spirit worked on them and they professed the True God. A... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.