19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 227. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İllâ-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti veżekerû(A)llâhe keśîran ventesarû min ba’di mâ zulimû(k) veseya’lemu-lleżîne zalemû eyye munkalebin yenkalibûn(e)

Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve Allah'ı çok ananlar ve zulme uğradıktan sonra yardıma mazhar olanlar müstesna. Ve zulmedenler, yakında bileceklerdir halleri neye varacak ve nereye varıp gidecekler.

İstisnâ edilenler, Ravâhaoğlu Abdullah, Mâlik oğlu Kâ'b, Sâbitoğlu Hassân gibi Hz. Muhammed (s.a.a)'i öven, müşrik şâirlerinin hecivlerini reddeden im... Devamı..

Ancak iman eden, (ibadet ve istikametle) salih ameller işleyen ve Allah’ı çokça zikreden ve kendilerine (ve dinlerine) zulüm (ve hakaret) edildikten sonra, (rakiplerine karşı İslami bir gayretle) üstün gelmek (ve onları zelil ve aciz düşürmek üzere) yardımlaşıp savunmaya girişen (mü’min şairler ve yazarlar) müstesnadır. (Ancak; haksızlığı ve ahlâksızlığı yaymaya çalışan zorbalar, din istismarcısı ve yozlaştırıcısı iktidarlar ve onları alkışlayan riyakâr ve ucuz kahraman şair ve yazar takımı olan bütün) Zalimler ise nasıl bir inkılâba uğrayıp hangi dönüşümle devrileceklerini yakında bileceklerdir.

Ancak iman edip, dürüst ve faydalı davranışlar ortaya koyan, Allah'ı çokça anan, haksızlığa uğratıldıktan sonra, kendilerini savunanlar böyle değildir. Yaratılış gayesi dışında hareket edenler, yakında nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir.

Ancak iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen, Allah'ı çok çok zikreden, Allah'a çokça ibadet eden, Allah'ın dinini, şeriatını çokça anlatan, zulme, haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunan şairler müstesna.
Haksızlık edenler, zulmedenler, İslâm'ın yükselişinin, müslümanların ilerlemesinin önünü kesme planları yapanlar ve uygulayanlar, günah, isyan ve inkâr bataklığında bocalayanlar nasıl devrileceklerini, hangi âkibete uğrayacaklarını yakında öğrenecekler.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 40/52.

Ancak iman edip salih ameller işleyen, Allah'ı çokça anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmedenler hangi dönüş yerine döneceklerini yakında bilecekler. [8]

227.İbnu Ebi Hatim`in Urve`den rivayet ettiğine göre yukarıda üzerinde durduğumuz, şairlerle ilgili ayeti kerimeler (214 ve 215. ayeti kerimeler) indi... Devamı..

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öclerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.

Ancak iman edib salih amel işliyenler, Allah'ı çok ananlar, kendilerine zulmedildikten sonra (Peygambere hiciv yapan kâfirleri reddederek) öclerini alanlar müstesnadır. O zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine döneceklerini bilecelerdir.

İman edip salih ameller işleyen, Allah’ı çokça zikreden, zulmedildikten sonra düşmanına karşı (şiir ile) mukabele etmek isteyenler hariç. Ve onlara zulmedenler, nasıl bir inkılâp ile devrileceklerini bileceklerdir (göreceklerdir.)

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Zulmedenler hangi devrimle devrileceklerini bileceklerdir.[386]

[386] Şu‘arâ sûresinden çıkarılacak genel ilkeler için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XIV, 169-173.

Ancak inanarak, yararlı iş görenler, Allahı çok ananlar, zulme karşı koyanlar, bunlardan ayrıdırlar, hangi bir döneyde döndüklerini, zulmedenler görecekler

Yalnız iman edip erdemli davranışlar ortaya koyanlar, Allah'ı çokça ananlar ve zulme uğradıklarında zalimlere karşı koyanlar böyle değildirler. Zalimler, ne acı bir akıbetle yüz yüze geleceklerini yakında anlayacaklardır.

Yalnız îmân iden ve a’mâl-i sâlihada bulunan dâimâ Allâh’ı zikr iden ve zulme karşu kendilerini müdâfa’a iden şu’arâ müstesnâdır zulüm idenler ’âkıbetlerinin neye müncer olacağını öğreneceklerdir. (*)

(*) Basılı iki nüshasında da 228 olarak gösterilen bu ayet mevcut mushaflarda 227 ayettir.

Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır. Haksızlık eden kimseler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır.*

Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah’ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.

Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar, Allah’ı çokça ananlar ve haksızlığa uğratıldıktan sonra kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, neye nasıl dönüşeceklerini (başlarına nelerin geleceğini) yakında görecekler.

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.

 Sahih hadis kitaplarında yer alan birçok hadisten de anlaşıldığı üzere, kötülüğü ifade etmeyen ve iyi maksatla kullanılan şiir, yukarıda kötülenen şi... Devamı..

Ancak inananlar, erdemli davrananlar, ALLAH'ı çok ananlar ve haksızlığa karşı mücadele edenler hariç. Zalimler, nasıl bir devrim ile devrileceklerini bileceklerdir.

Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.

Ancak iyman edip iyi ameller işliyenler ve Allahı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra öclerini alanlar müstesna, yarın bilecek o zulmedenler hangi ınkılâba münkalib olacaklar

Ancak îmân edip sâlih ameller işleyen, Allah’ı çok zikreden ve kendilerine (kâfirler tarafından herhangi bir sözlü veya fiili saldırı yapılarak) zulmedildikten sonra (İslâm düşmanlarını şiirleri ile hicvederek) mukabele etmek isteyen (mü’min şair) ler müstesnâ. (Onlar bâtıl işler ile iştigal etmezler.) Zulmedenler/kâfirler, nasıl bir akıbete uğrayacaklarını yakında bileceklerdir!

Ancak inananlar, salihatı yapanlar, her zaman Allah'ın öğüdünü dinleyenler ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar hariç.¹ Zulmedenler, nasıl bir alt üst oluşla, alt üst² olacaklarını yakında bileceklerdir.

1- Şairler. 2- Nasıl bir devrimle devrileceklerini.

Ancak îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanlar, Allâhı çok zikredenler ve zulme uğratıldıklarından sonra öçlerini alanlar böyle değildir. O zulmedenler yakında hangi inkılâb ile sarsılacaklarını bileceklerdir.

Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, Allah'ı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra (şiirleriyle) intikamlarını alan (mü'min şâir)ler müstesnâ!Zulmedenler ise, nasıl bir inkılab yerine (dünyadaki hâllerinin zıddına) döneceklerini yakında bilecek(ler)dir.

Ancak iman edip, Rablerinin emrettiği doğru işleri yapanlar, Allah’ı çokça ananlar ve haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar (yapamayacağı şeyleri söylemezler.) Artık haksızlık yapanlar nasıl bir değişikliğe uğrayacaklarını öğrenecekler.

Ancak inananlar, iyilik edenler, Allah’ı sık sık ananlar, kıyıcılığa uğrayınca öc alanlar böyle değildirler. Kıyıcılık edenler de yakında göreceklerdir.

Şairden iman edip iyi amel işleyen, Allah/ı çok anan [⁶], zulüm olunduktan sonra öç alan [⁷] kimseler başka. Zalimler yakında nereye döneceklerini bileceklerdir.

[6] Şiirin kendini Allah'ı anmaktan alıkoymadığı zat.[7] Kâfirler mü'minleri hiciv ettikten sonra mukabeleten kafirleri hiciv eden zevat.

Ancak, inanıp iyi ve yararlı işler [sâlihât] yapanlar, Allah’ı çokça ananlar, zulme uğradıktan/hicvedildikten sonra kendilerini savunan (şairler) bunun dışındadır. Zulmedenler pek yakında nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını bileceklerdir.³⁶

36 Bu ayete binaen, Hz. Peygamber, manevi değerleri yücelten şiirleri tasvip etmiştir. İslam düşmanlarını yeren şairleri teşvik etmiştir. Hatta bir ha... Devamı..

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır.

Ancak Allah’a ve âhiret gününe yürekten iman eden, bu imanın gereği olarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyan, Allah’ın ayetlerini sürekli gündemde tutarak O’nu sıkça anan ve herhangi bir sözlü veya fiilî saldırıya maruz kalıp zulme uğrayınca, düşmana aynen karşılık veren; onları hicvederek ve gerekirse karşı saldırı düzenleyerek kendilerini savunanlar başka. İşte bunlar, Rablerinin hoşnutluğunu kazanacak ve er geç başarıya ulaşacaklardır. O hâlde, ey Müslüman! Sakın ümidini kaybetme, asla yılgınlığa düşme, sana müjdeler olsun:
Zâlimler, ne müthiş bir akıbete yuvarlanacaklarını, nasıl bir devrilişle yıkılıp gideceklerini yakında görecekler!

Ancak, iman etmiş, Salih Ameller işlemiş, Allah’ı çokca anmış, zulmedildikten sonra kendilerini savunmuş olanlar başka!
Zulmedenler yakında bileceklerdir, nasıl bir inkılâp ile devrilecekler? / nasıl çevrilip dönecekler? / ne duruma gelecekler? / nasıl değişecekler?

Ancak, inanıp yararlı faaliyetlerde bulunanlar, Allah adını dillerinden düşürmeyenler, vaktiyle mazlum iken şimdi muzaffer olanlar, ve de zulmü bizzat yapanlar, kimlerin tepetakla olacağını yakında görecekler.

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, yasalarımıza uyanlar, her yaptığı işi Allah’ın rızasına göre yapanlar, haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler ise şiddetle cezalandırılacaklarını yakında bilecekler. Hiç acele etmesinler! Günü gelince cezamızdan kurtulamayacaklar!

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah’ı çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar hariç. Haksızlık edenler, nasıl bir devrimle devrileceklerini ileride bileceklerdir.

Ancak (Allah’ın istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayanlar, Allah’ı çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar bunu dışındadır.¹ Zâlimler nasıl bir devrime uğrayıp devrileceklerini pek yakında bilecekler!²

1 Abdullah b. Revaha, Hassan b. Sâbit, Kâ’b b. Malik ve Kâ’b b. Züheyr gibi mü’min şairler.2 Bu âyet; İslâm dininin âlemde zâlimlere karşı yapacağı ha... Devamı..

Ama inanan, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan, Allah’ı sıkça anan, [sadece] haksızlığa uğratıldıkdan sonra kendilerini savunan ¹⁰¹ ve haksızlık yapanların, hangi devrimle devrileceklerini ¹⁰² er geç görecekleri [konusunda Allah’ın vaadine güvenen şairler] bu hükmün dışındadır!

101 Bu ifadeyle Kur’an, gerçek müminlerin ancak kendilerini savunmak amacıyla savaşa girebileceklerini açıklığa kavuşturmaktadır: karş. bu anlamda sav... Devamı..

Ancak iman eden, iyi ve güzel işler yapan, Allah’ı sürekli gündeminde tutan ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunanlar hariç. Sonunda o zalimler nasıl bir devrim ile devrileceklerini yakında anlayacaklar. 4/173, 67/29, 78/1...4

Ne var ki, iman eden ve sâlih amel işleyen, Allah’ı sürekli hatırda (ve hatırlı) tutan, zulme uğradıktan sonra haklarını savunanlar onlara dahil değildirler. Nihayet zulme gömülenler, nasıl bir devrimle devrileceklerini günü gelince öğrenecekler.[³²⁷⁴]

[3274] Veya âhirete ilişkin bir okumayla: “..nasıl bir dönüşle (Allah’a) döneceklerini günü gelince öğrenecekler”. Esasen zulmün ve zalimin sadece âhi... Devamı..

Ancak; iman edip de sâlih amellerde bulunanlar, Allah’ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar böyle değildir!.. (Onlar şiirle hiciv yaparlarsa; müminlere yapılan zulmün öcünü almak için söylerler. Nitekim, "Şiir de söz cümlesindendir; iyisi, iyi bir söz gibi güzel, kötüsü ise; kötü bir söz gibi çirkindir" ve "Bazı beyan vardır muhakkak hikmetlerin ta kendisidir" buyurulmuştur) Zulmedenler ise; nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını göreceklerdir! (Selametle, kurtuluşa eremeyecek, büyük bir felakete ve ebedi azaba uğrayacaklardır)

Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah’ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan yardımlaşanlar başka. Zulmedenler hangi halden hale uğrayacaklarını göreceklerdir.

Ancak imân edenler ve sâlih sâlih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokca zikredenler ve zulme uğradıklarından sonra öçlerini alanlar müstesna. Ve o kimseler ki, zulmettiler, nasıl bir inkılab mahalline yuvarlanıp gideceklerini yakın da bileceklerdir.

Ancak iman edip, güzel ve makbul işler yapanlar, Allah'ı çok zikredip ananlar ve zulme mâruz kaldıktan sonra haklarını savunanlar müstesna. Zalimler de nasıl bir inkılab ile devrileceklerini, yakında öğrenirler. [40, 52]

Cahiliye dönemi Arap şiirinde şehvet, intikam, ırkçılık gibi duygular hakim olup fazilet temaları az yer alırdı. Onun için Hz. Peygamber, genellikle ş... Devamı..

Ancak inananlar, iyi işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve kendilerine zulmedildikten sonra (rakiplerine) üstün gelmeğe çalışanlar böyle değildir. Zulmedenler, yakında nasıl bir devrime uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir!

Ancak îmân iden ve sâlih 'ameller işleyen ve Allâh Te'âlâ'yı çok zikr iden ve zulüm-dîde oldukdan sonra nusret taleb iyleyen şâ'irler öyle değillerdir ve zulüm idenler karîben hangi mercî'a rücû' ideceklerini görirler.

Ancak inanıp güvenen ve iyi işler yapanlar, Allah’ı sıklıkla ananlar, haksızlığa uğrayınca misliyle (dengiyle) öç alanlar, böyle değildirler. Haksızlık edenler de yakında nereye varacaklarını göreceklerdir.

İman eden, doğruları yapan ve çokça Allah'a zikreden, zulme uğradıkları zaman kendilerini savunanlar hariç. Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında öğrenecekler!

Ancak iman eden, güzel işler yapan, Allah'ı çokça anan ve zulme uğradıktan sonra kendisini savunan kimse müstesnadır.(11) Zulmedenler ise, nasıl bir inkılâpla devrilip gideceklerini yakında görecekler.

(11) İmana, güzel işlere, Allah’ın anılmasına, hakkın savunmasına dair şiirleri Peygamberimizin teşvik ettiğine ve okutup dinlediğine dair pek çok riv... Devamı..

İman edip barışa/hayra yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp baş aşağı döneceklerini yakında bilecekler.

illā anlar kim įmān getürdiler ya'nį mūsülmen şā'irleri daħı işlediler eyü işler daħı añdılar Tañrı’yı çoķ daħı öc aldılar ya'nį kāfir şā'irlerden andan śoñra kim güc eylendiler. daħı tįz bile anlar kim žulm eylediler ķanķı dönecek yire dönerler.

İllā ol kişiler ki īmān getürdiler ve eylük eylediler ve Tañrı Ta‘ālā[yı] çoḳañdılar. Daḫı nuṣret virildi özlerine, kendülere ẓulm olunduḳdan ṣoñra. Daḫıbileceklerdür ẓālimler ki ḳanḳı dönecek yire döneceklerdür.

Ancaq iman gətirib yaxşı işlər görən, Allahı çox zikr edən və zülmə uğradıqdan sonra intiqamını alanlardan başqa! Zülm edənlər isə (öləndən sonra) hansı dönüşə dönəcəklərini (hara qayıdacaqlarını, aqibətlərinin necə olacağını, hansı inqilabla sarsılacaqlarını) mütləq biləcəklər!

Save those who believe and do good works, and remember Allah much, and vindicate themselves after they have been wronged. Those who do wrong will come to know by what a (great) reverse they will be overturned!

Except those who believe,(3238) work righteousness, engage much in the remembrance of Allah, and defend themselves only after they are unjustly attacked. And soon will the unjust(3239) assailants know what vicissitudes their affairs will take!

3238 Poetry and the fine arts which are to be commended are those which emanate from minds steeped in the Faith, which try to carry out in life the fi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.