19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şu’arâ Suresi 166. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veteżerûne mâ ḣaleka lekum rabbukum min ezvâcikum(c) bel entum kavmun ‘âdûn(e)

Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Hayır, siz, haddi aşmış bir topluluksunuz.

"Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıp (çirkin bir çirkefliğe yönelmektesiniz). Hayır, siz sınırı çiğneyen (ve rezilliği işleyen) bir kavimsiniz."

Hem de Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakarak. Yoo, siz her türlü ölçüyü aşan bir toplumsunuz.”

“Rabbinizin sizler için yarattığı eşleri bırakıp da erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz, sapık, insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz.”

Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz. Doğrusu siz sınırı aşan bir kavimsiniz.

'Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.'

Ve Rabbinizin, sizin için helâl yarattığı zevcelerinizi bırakıyorsunuz? Doğrusu siz harama tecavüz eden bir kavimsiniz.”

165, 166. Rabbiniz olan Allah’ın size yarattığı hanımları bırakıp da insanlar içinde erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz haddi aşan bir toplumsunuz.” dedi.

165,166. Allah'ın sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, erkeklerle mi cinsel ilişkiye giriyorsunuz? Doğrusu siz sapık bir toplumsunuz.”

Tanrınızın sizinçin yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Siz taşkın bir ulussunuz!»

165-166. “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.”

Bkz. 11/78, 15/71

160-166. Lût kavmi rasûllerine yalancılık isnâd itdi. Birâderleri Lût ânlara: "Allâh’dan korkmıyacak mısınız? Ben size emîn bir rasûl olarak geliyorum. Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz. Ben sizen hiç bir ücret istemem, benim ücretimi rabbu’l ’âlemîn virir. Bu kadar mahlûkât meyânında erkekler ile mi münâsebetde bulunacaksınız? Rabbinizin sizin için yaratdığı zevceleri bırakacak mısınız? Siz mütecâviz bir kavimsiniz" didi.

161,162,163,164,165,166. Kardeşleri Lut, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp da, insanlar arasında, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz azmış bir milletsiniz" dedi.

165,166. “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.”

165-166. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da insanlar arasından erkeklerle mi beraber oluyorsunuz? Doğrusu siz haddini aşan bir kavimsiniz!”

165, 166. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz!

"Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi terkederek? Siz gerçekten haddi çok aşan bir toplumsunuz."

"Bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı eşleri! Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!"

Bırakıyorsunuz da sizin için yarattığı çiftleri? Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz

165-166. Rabbinizin, sizin için yaratmış olduğu zevcelerinizi bırakıp da insanlar içerisinden, (şehvetle) erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Gerçekten siz haddi aşan (sapkın) bir topluluksunuz!”

“Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır! Siz azgın bir halksınız.”

165,166. «Siz, Rabbinizin sizin için yaratdığı zevcelerinizi bırakıb da insanların içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır, (siz halâlden harama) tecâvüz eden bir kavmsiniz».

165,166. “Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, el'âlemin (bütün insanların) içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır! Siz haddi aşan bir kavimsiniz!”(1)

(1)“Ma‘lûmdur ki: A‘lâ (kıymetli) bir şey bozulsa, ednâ (kıymetsiz) bir şeyin bozulmasından daha ziyâde bozuk olur. Meselâ: Nasılki süt ve yoğurt bozu... Devamı..

“Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz gerçekten yoldan çıkmış bir topluluksunuz” dedi.

çalabınızın sizin için yarattığı eşlerden uzak kalıyorsunuz, öyle mi? Çünkü siz azgın kimselersiniz.»

165, 166. «— Siz bu âlemde şehvetle erkeklere yanaşıyor da, Rabbinizin sizin için yarattığı zevcelerinizi bırakıyor musunuz? Hayır siz haddi aşan [²] kavimsiniz».

[2] Helâlı, haramı geride bırakan.

“Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakarak. Bilakis, siz haddi (çoktan) aşmış/azgın bir kavimsiniz.

“Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakır mısınız? Hayır, siz haddini aşan azgın bir topluluksunuz.”

“Hem de, Rabbinizin sizin cinsel ihtiyaçlarınızı gidermeniz ve çocuk sahibi olmanız için yarattığı eşlerinizden uzaklaşarak? Doğrusu siz, gerçekten de pek azgın bir toplumsunuz!”

“Eşlerinizden, rabbinizin sizin için yarattığı şeyleri bırakıyorsunuz. Siz, haddi aşmış bir kavimsiniz”.

165,166. Eğer siz, Tanrı'nın size özel yarattığı eşlerinizi bırakıp göz göre göre erkeklerle birlikte oluyorsanız gerçekten çok adî bir milletsiniz. "

"Rabbinizin yarattığı kadınları bırakıyor musunuz? Siz Allah’ın insanlar için koymuş olduğu yasaları çiğneyen bir topluluksunuz. Rabbiniz kadınlar için erkekleri, erkekler için kadınları, birbirlerinin eşleri olarak yaratmıştır. Doğru, normal bir yol varken niçin şeytana uyuyorsunuz? Niçin arzularınızı, isteklerinizi doğru yoldan gidermiyorsunuz? Niçin kadınlarla evlenerek, huzurlu, mutlu bir aile kurup neslinizi çoğaltmıyorsunuz? Niçin cinsel arzularınızı erkek erkeğe tatmin ederek neslinizi yok ediyorsunuz?”

Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz. Doğrusu siz sınırı aşmış (sapkın) bir topluluksunuz!”

“(Hem de) Rabbinizin sizler için eşlerinizde yarattığını bırakarak!¹ Doğrusu siz, insanlıktan çıkmış bir toplumsunuz.” (dedi.)

1 Âyetin bu bölümü: “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakarak...” şeklinde de tercüme edilebilir.

Hem de, Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizden uzaklaşarak? Yoo, siz her türlü ölçüyü aşan azgın bir toplumsunuz!”

Bu şekilde Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bir yana bırakıyorsunuz. Siz basbayağı sınırları çiğneyen bir toplumsunuz. 16/72

Bu şekilde, Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bir yana bırakıyorsunuz? Yoo, siz basbayağı sınırları çiğneyen[³²⁵⁴] bir toplumsunuz!”

[3254] Fıtratla çizilen cinselliğin doğasına uygun sınırları…

165,166. Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, (şehvetinizi tatmin için) erkeklere mi yanaşıyorsunuz? (yaptığınız çok çirkin ve büyük günah olan bir iştir) Siz, azmış bir kavimsiniz!" (Üzerinize inecek azabı de/ etmek istiyorsanız, bana itaat edin, o çirkin işten vazgeçin) diyerek onları uyardı.

Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz? Siz sınırı aşan bir kavimsiniz.

«Ve Rabbinizin sizin için yarattığı zevcelerinizi bırakıyorsunuz da. Hayır, siz haddi tecavüz eden bir kavimsiniz.»

165, 166. Neden siz bütün insanlardan sadece erkeklere şehvetle varıyorsunuz? Neden Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da bu işi yapıyorsunuz? Siz hakikaten iyice azmış bir toplumsunuz. ”

Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz? Siz sınırı aşan bir kavimsiniz.

"Rabbinizin sizin içün halk iylediği zevcelerinizi öyle bırakır mısınız? Şübhesiz haddi tecâvüz iden bir kavimsiniz" didikde

Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerden uzak duruyorsunuz, öyle mi? Hayır, siz azgın bir toplumsunuz.”

Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıpta.. Gerçekten siz, azgın bir toplumsunuz.

“Rabbinizin sizin için yarattığı hanımlarınızı bırakıyor musunuz? Doğrusu, siz haddini aşan bir topluluksunuz.”

Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Doğrusu siz haddi aşmış bir kavimsiniz."

165-166. “ay yaķınlıķ eylersiz irkeklere 'ālemlerden daħı ķorsız. anı kim yarattı sizüñ içün çalabuñuz 'avratlaruñuzdan? belki siz ķavum siz güc eyleyiciler.”

Daḫı terk eylersiz Tañrı Ta‘ālā sizüñ‐çün yaratġan ‘avratlaru‐ ñuzı. Bel kisiz ḥadden geçmiş ḳavmsiz, didi.

Və Rəbbinizin sizin üçün yaratdığı qadınlarınızı tərk edirsiniz? Siz (günah etməklə) həddi aşan bir camaatsınız!”

And leave the wives your Lord created for you? Nay, but ye are froward folk.

"And leave those whom Allah has created for you to be your mates? Nay, ye are a people transgressing (all limits)!"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.