İnne-lleżîne keferû veyesuddûne ‘an sebîli(A)llâhi velmescidi-lharâmi-lleżî ce’alnâhu linnâsi sevâen(i)l’âkifu fîhi velbâd(i)(c) vemen yurid fîhi bi-ilhâdin bizulmin nużikhu min ‘ażâbin elîm(in)
Kafir olanlar ve halkı Allah'ın yolundan çıkaranlar ve insanlar için ibadet yeri olarak halkettiğimiz ve orada yurt tutanla orayı ziyaret için gelen hakkında aynı hükümleri yürüttüğümüz Mescidi Haram'dan men edenlerse. Ve kim orada nehy edilmiş birşeyi zulmederek yapmak isterse ona elemli azabı tattırırız.
Şüphesiz, kâfir olup (insanları) Allah’ın yolundan menederek (saptıranlar) ve (Mekke’de oturan) yerlilerle (Hacc ve Umre ziyaretlerine) dışarıdan gelen bütün insanlar için, aynı kutsallıkta (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram’dan (Müslümanları) alıkoyanlar, (bilsinler ki) kim orada haddi aşıp zulmederek zorbalık yapmak isterse, ona acı bir azap tattıracağımız (kesindir).
Gerçekten, O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, Allah'ın yolundan ve kendisini ziyarette yerlisi ile misafiri eşit tutulan, Mescidi Haram'dan insanları alıkoyanlar şunu bilmeliler ki, kim orada zulüm ile haktan sapıp dinsizliğe yeltenirse, ona can yakıcı bir azaptan tattırırız.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre saplananları, Allah yolundan, İslâm'a girmekten, İslâm'ı yaşamaktan ve yerli-taşralı ayırımı yapmaksızın herkes için hür, serbest ibadet, ticaret bölgesi, siyasî ve ekonomik kararlar, kültür ve medeniyet merkezi haline getirdiğimiz Mescid-i Haram'a gitmekten insanları alıkoyanları şiddetle cezalandıracağız. Orada zulümle, baskı ve işkenceyle, Harem'in saygınlığına gölge düşürenlere, karaborsacılara, müslümanların hürriyetlerini engelleyerek doğru yoldan saptırmak isteyenlere, can yakıp, inleten müthiş bir azaptan tattıracağız.
İnkar edenler, Allah'ın yolundan ve içerisinde oranın yerlisi ile dışarıdan gelen bir olmak üzere insanlar için (ibadet ve ziyaret yeri) kıldığımız Mescidi Haram'dan alıkoyanlar (bilsinler ki); kim orada saptırmaya ve zulme yeltenirse biz ona acıklı bir azap tattırırız.
Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azab taddırırız.
Amma o küfre varıp da Allah yolundan ve Mescid-i Haram'dan -ki biz onu, mukîm ve misafire müsavi olmak üzere bütün insanlar için (kıble ve ibadethane) yapmışızdır - alıkoymakta olanlar elbette azab göreceklerdir. Her kim, Mescid-i Haram'da hakdan meylederek zulüm yaparsa, ona acıklı bir azab taddırırız.
Şüphesiz Allah’ın yolundan ve gerek yerli gerek misafir bütün insanlar için eşit kıldığımız Mescid’ül-Haram’dan (insanları) geri çeviren o kâfirlere (elim bir azabı tattıracağız.) (Çünkü) kim orda bir zulüm, bir engelleme yapmak isterse, Biz ona elem verici bir azabı tattırırız.
Şüphesiz, inkâr edenlere, insanları Allah'ın yolundan, yerli ve yabancı bütün insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Harâm'dan alıkoyanlara ve orada haktan ayrılarak zulmetmek isteyenlere acıklı bir azabı tattıracağız.
Kâfir olan kimselere, Allahın yolundan —gerek yerli, gerek yabancı için bir düzeyde kıldığımız— Kâbe'den alıkoyana, orda zulüm yapana, ağrıtıcı bir azap tattıracağız!
İnkâr edenlerle (insanları) Allah'ın yolundan çevirmeye; (keza) hem orada yaşayan hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Haram'dan alıkoymaya çalışanlara ve (bile bile) haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye kalkışanlara çok can yakıcı bir azap tattıracağız.
Küfür idenler diğerlerini Allâh yolundan Mescid-i Harâm’dan teb’îd idenlerdir. Biz Mescid-i harâm’ı bütün insânlar içün kıble itdik ki orada mukîm olanlar da gurabâ da aynı vechile ziyâret ve îfâ-yı hac itsünler, hâinâne o mahall-i mübâreki telvîs itmek isteyenler ’azâb-ı elîme dûçâr olacaklardır.
Doğrusu inkar edenleri, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescidi Haram'dan alıkoyanları ve orada zulm ile yanlış yola saptırmak isteyeni, can yakıcı bir azaba uğratırız.*
İnkâr edenler ile Allah’ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız.
İnkâr edenlere, insanları Allah yolundan ve -yerli olsun dışarıdan gelmiş olsun bütün insanlar için (ibadet yeri) yaptığımız- Mescid-i Harâm’dan alıkoyanlara ve her kim orada zulmederek haktan saparsa ona elem veren bir azap tattırırız.
İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.
İnkar edenler, yerli ve dışarıdan gelen tüm insanlar için eşit olarak ayırdığımız Kutsal Mescid'den ve ALLAH'ın yolundan geri çevirenler ve orada zulüm ve sapıklık arayanlar, tarafımızdan acı bir azap tadacaklardır.
Şüphesiz inkâr edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescidi Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab tattırırız.
Amma şunlar ki küfr ettiler hem Allah yolundan ve o Mescidi haramdan meni' ediyorlar ki biz onu, mukîm ve müsafir içinde müsavi olmak üzere, umum insanlar için yapmışız ve her kim onun içinde zulm ile ilhad ile bir irade ederse ona muhakkak elîm bir azâb tattırırız
(Hakkı) inkâr edip, (inananları) Allah yolundan (bâtıla saptırmaya çalışan), hem mukim hem de misafir olan bütün insanları, içinde eşit kıldığımız Mescid-i Harâm’dan alıkoyanlar bilsinler ki, kim orada haktan saparak bir zulme yeltenirse, biz ona elem dolu bir azaptan tattırırız.
Hakıykat, o küfredenler, o Allahın yolundan ve kendisi (ni ziyaret) de yerli, müsâfir insanları müsâvî kıldığımız Mescid-i haramdan alıkoymakda olanları... Kim orada zulm ile ilhaada yeltenirse biz ona pek acıklı bir azâb tatdırırız.
Şübhesiz ki o inkâr edenler ve (insanları) Allah yolundan, içinde yerli olsun misâfir olsun (kıble ve ma'bed olma husûsunda) insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Harâm'dan men' edenler yok mu, işte her kim ki orada zulüm ile haktan sapmak isterse, ona (pek) elemli bir azabdan tattırırız.
Şüphesiz ki doğruları inkâr edenlere ve insanları zorla Allah’ın yolundan ve gerek çölden gelenler veya uzaklardan deve sırtında gelenlerin eşit oldukları mekân olarak yaptığımız Mescid-i Haramdan çevirenlere, acıklı bir azap tattıracağız.
İşte kimseler ki tanımazlar, hem de Allah’ın yolundan, kapısını bütün insanlara açtığımız Mescid-i Haram’a yüz sürmekten alıkoyarlar, bir de onun içinde kıyıcılık edip suç işlerler, onlara acıklı bir azabı tattıracağız.
Kâfir olup halkı Tanrı yolundan, yerlilerle hariçten gelenler için müsavi surette harem ve kıble kıldığımız Mescid-i Haram/dan alıkoyanlar yok mu? İşte onlara, bir de haremde zulüm irtikâp ederek adaletten sapanlara acıklı bir azap tattıracağız.
Muhakkak ki o küfre sapanlara, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve de orada zulüm ile haktan sapmaya yeltenenlere, elim bir azaptan tattırırız.
Allah’ın ayetlerini inkâr eden, inananları Allah’ın yolundan çevirmeye çalışan ve hem Mekke halkı, hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için aynı derecede güvenli bir sığınak ve bütün müminlerin eşit şekilde faydalanma hakkına sahip olduğu ortak bir bölgekıldığımız Kutsal Mescit Kâbe’yi ziyaret etmekten alıkoyanlara gelince; şunu iyi bilsinler ki, her kim azgınlık edip orada en ufakbir haksızlık yapmaya kalkışırsa, ona can yakıcı azâbı tattırırız! Çünkü Kâbe, şu temel esaslar üzerinde kurulmuştu:
İnkâr etmiş olanlara gelince; Dışardan Gelen ve orada İkamet Eden İnsanlar için eşit düzeyde kıldığımız Mescid ül-Harâm’dan ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar.
Kim orada zulüm ile haddi aşmak isterse, ona, acıveren bir azaptan tattırırız.
Gerçekleri göz ardı edenlere, Hak yolcusunu yolundan edenlere, yerli yabancı herkesin ibadet ve istifadesine açık tuttuğumuz kutsal mekanlara sokmayanlara, gerçekleri kaba kuvvetle bastıranlara cezamız pek ağır olacak…
Yerli yabancı Mescid-i Haram’da bulunanlar eşit kılınmıştır. İnsanları Allah’ın yolundan engelleyenler, Mescid-i Haram’ı ziyaret için yola çıkanları engelleyenler, Allah’ın gerçeklerini inkâr edenler, Mecid-i Haram’da insanlara zulmedenler, insanları saptırmak için uğraşanlar, bilsinler ki; hesap günü can yakıcı bir azaba çarptırılırlar.
Kâfir olanlar, Allah’ın yolundan ve yerli (veya) uzaktan gelen bütün insanlara eşit [*] (kıble) kıldığımız Mescid-i Haram’dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (bilmeliler ki) kim orada (böyle) haksızlık ile gerçek(ler)den sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.
(Şunu iyi bilin ki insanları) Allah’ın yolundan, yerli ve misafirlere eşit olarak (mescid) kıldığımız Mescid-i Haram’dan¹ alıkoyan ve orada (Müslümanlara) zulmederek onları haktan saptırmak isteyen² kâfirlere, acı bir azap tattırırız.³
BİLİN Kİ, hakkı inkara şartlanmış olanlara, [başkalarını] Allah’ın yolundan ³¹ çevirmeye, (keza) hem orada yaşayan, hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Harâm’dan [alıkoymaya] çalışanlara ve (bile bile) haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye ³² kalkışanlara [öte dünyada] çok can yakıcı bir azap tattıracağız. ³³
Fakat gerçekleri örtbas eden kâfirler ve insanları Allah’ın yolundan ve yerli yabancı herkes için eşit bir ibadet mekânı kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar iyi bilsinler ki, kim orada zorbalıkla ve zorla insanları yanlışa saptırmak isterse biz ona acıklı bir azap tattıracağız. 2/217
FAKAT inkârda direnenleri, Allah yolundan ve yerli-yabancı ayrımı gözetmeden bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Haram’dan alıkoyanları,[²⁸²¹] oralı olmayı sapıklığa[²⁸²²] ve haksızlığa bile isteye vesile kılanları,[²⁸²³] elem verici bir azaba terk edeceğiz.[²⁸²⁴]
Allah yolundan (özellikle) yerli yolcu bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada halkı, zulümle yanlış yola saptırmaya yeltenenlere gelince, şüphe yok ki biz onlara, çok çetin bir azabı tattırırız! (Çünkü orası mukaddes bir beldedir, nitekim)
O kafirler, Allâh’ın yolundan engelleyenler ve gerek yerli, gerek dışarıdan gelen bütün insanlar için ibâdet yeri yaptığımız Mescidi Harâm’dan (insanları) geri çevirenler (bilsinler ki), kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı bir azâb taddırırız.
Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular ve Allah'ın yolundan ve yerliler ile taşradan gelenler için müsavî kıldığımız Mescid-i Haram'dan (nâsı) menederler, ve her kim ki, orada zulme meyletmek arzusunda bulunur, ona bir acıklı azaptan tattıracağız.
Kendileri dini inkâr edenler, üstelik insanları Allah'ın yolundan ve gerek şehirli, gerek taşralı bütün insanlara müsavi olmak üzere kıble ve ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haramdan engelleyip uzaklaştıranlar bilsinler ki kim orada böyle zulüm ile haktan ve adaletten sapmak isterse ona can yakıcı bir azap tattırırız. [8, 34]
Nankörlük edenler, Allah'ın yolundan ve gerek yerli, gerek dışarıdan gelen bütün insanlar için ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haram'dan (insanları) geri çevirenler (bilsinler ki), kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı bir azab taddırırız.
Küfür idenlere ve Allâh'ın yolundan ve gerek mukîm ve gerek misâfir içün müsâvî mahall-i emn ve bereket kıldığımız Mescid-i Harâm'dan nâsı men' idenlere ve orada zulüm ile ilhâdı murâd iyleyenlere elemli 'azâbdan tatdırırız.
Ayetleri görmezlikte direnen, insanları Allah’ın yolundan, bir de yerli-yabancı herkes eşit olsun diye kurduğumuz Mescid-i Haram’dan engelleyen ve yanlış yaparak orada yamukluk peşinde olanlara acıklı bir azap tattıracağız.
Küfredenlere, Allah yolundan ve yerli olsun, yolcu olsun bütün insanlar için eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulüm ile sapıklık isteyenlere acı bir azap tattırırız.
İnkâr eden ve insanları Allah'ın yolundan ve yerli olsun, yolcu olsun, eşit şekilde hepsi için bir ibadet yeri yaptığımız Mescid-i Haramdan alıkoyanlar bilsinler ki, kim orada haktan saparak bir zulme yeltenirse, Biz ona acı bir azaptan tattırırız.
Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar. Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız.
bayıķ anlar kim kāfir oldılar daħı yıġarlar Tañrı yolından daħı mescidi’l ḥarām’dan ol kim ķılduķ anı ādemįler içün berāber durdurıcı anda daħı çıķıcı andan. daħı her kim dileye anuñ içinde meyl eylemek ya'nį yıġlınmış nesenelere žulm -ıla ŧaduravuz aña 'aźābdan acıdıcı.
Taḥḳīḳ ol kişiler ki kāfir olurlar ve ḫalḳı yıġarlar ve azdururlar Tañrı Ta‘ālāyolından, Mescid‐i Ḥarāmdan daḫı ki anda biz ḳılduḳ barça ḫalḳı berāberḳılduḳ, içinde muḳīm olanları, daḫı ṣoñradan gelenleri daḫı. Daḫı kim kianda ḥaḳdan ‘udūl dilese eylemek ẓulm bile, aña daddurur‐biz yürekler acıdı‐cı ‘aẕābdan.
Kafir olub (insanları) Allah yolundan, həm yerlilər, həm də gəlmələr üçün (qiblə, mə’bəd) etdiyimiz Məscidülhəramdan döndərənlərə və orada zülmə, haqsızlığa meyl etmək istəyənlərə də şiddətli əzabdan daddıracağıq!
Lo! those who disbelieve and bar (men) from the way of Allah and from the Inviolable Place of Worship, which We have appointed for mankind together, the dweller therein and the nomad; whosoever seeketh wrongful partiality therein, him We shall cause to taste a painful doom.
As to those who have rejected ((Allah)), and would keep back (men) from the Way of Allah, and from the Sacred Mosque, which We have made (open) to (all) men - equal is the dweller there and the visitor from the country - and any whose purpose therein is profanity or wrong-doing -(2796) them will We cause to taste of a most Grievous Penalty.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |