19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 109. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehli-lkurâ(k) efelem yesîrû fî-l-ardi feyenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lleżîne min kablihim(k) veledâru-l-âḣirati ḣayrun lilleżîne-ttekav(k) efelâ ta’kilûn(e)

Senden önce gönderdiğimiz kimseler de şehirlerin ahalisinden birtakım adamlardı ancak. Yeryüzünde hiç mi gezmezler de kendilerinden öncekilerin sonucu ne olmuş, görmezler? Ve ahiret yurdu, çekinenler için elbette daha hayırlıdır, hala mı akıl etmezsiniz?

Biz Senden önce de, (karyeler) ülkeler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkek kişiler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? (İnanıp Allah’tan) Korkan (ve hazırlık yapanlar) için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

Senden evvel peygamber olarak gönderdiklerimizin hepsi, o memleketlerin halkından olup, kendilerine vahyettiğimiz ölümlü erkek kişilerdi. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler; ve onlar bilmiyorlar mı ki, yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışan kimseler için ahiret yurdu, bu dünyadan daha tercihe layıktır. Hâlâ akıllarını kullanmayacaklar mı?

Senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendiğimiz peygamberler de, kesinlikle yerleşik toplum hayatı yaşayan insanlar arasından, kendilerine vahiy verdiğimiz liyâkatli ve güvenilir erkeklerdi. Kâfirler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler, incelesinler, ibret alsınlar. Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü'minler için âhiret yurdu, ebedî yurt elbette daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

bk. Tefsiru Ebüssuûd, 4/310.

Senden önce (peygamber olarak) kasabaların halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım adamlardan başkalarını göndermedik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğunu bir görsünler? Şüphesiz ahiret yurdu (kötülüklerden) sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?

Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkup-sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirler halkından kendilerine vahy ettiğimiz bir takım erkeklerdi. Şimdi kâfirler, kendilerinden önce gelen inkârcıların akıbetlerinin nasıl olduğuna bakıp ibret almak için yeryüzünde dolaşmadılar mı? Muhakkak ki ahiret yurdu, Allah'dan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ bunu düşünüp anlamıyacak mısınız (Ey kâfirler)?

Senden önce adamlardan başkasını peygamber olarak göndermedik; o adamlara, kasabalar halkının durumlarından vahyediyorduk. İşte bu insanlar, yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, kendilerinden önceki (o kasaba halklarının) sonunun nasıl olduğunu görsünler. Ve şüphesiz ahiret yurdu kendilerini koruyanlar için daha hayırlıdır. Artık neden aklınızı kullanmıyorsunuz?

Senden önce de, şehir halkından seçip kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Kâfirler yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Sakınanlar için âhiret yurdu elbette daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Senden önce onlara gönderdiklerimiz, ancak şehirler halkından vahiy ettiğimiz adamlar idi; yeryüzünde gezmezler mi? Kendilerinden önce geçenlerin sonu nice olmuştur? Görmüyorlar mı? Ahret yurdu sakınçlara hayırlı, anlamaz mısınız?

Senden önce de memleketler halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım adamları (resul) olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetinin ne olduğuna bakmıyorlar mı? Ahiret yurdu, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için elbette çok daha hayırlıdır. Artık aklınızı kullanmayacak mısınız?

Bkz. 16/43 ve dipnotu, 21/7

Senden evvel muhtelif karyeler ahâlîsinden müntehab rasûller gönderdik. Ânlara emirlerimizi vahy iyledik bunlar yeryüzünde gezmediler mi? Kendilerinden evvel yaşamış olanların ’âkıbetini görmediler mi? Allâh’dan korkanlar içün âhiretde ikāmet dünyâda ikāmetden daha hayırlıdır. Anlamıyacak mısınız?

Senden önce kasabalar halkından şüphesiz, kendilerine vahyettiğimiz bir takım insanlar gönderdik. Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden önce geçenlerin sonlarının ne olduğunu görsünler? Ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hayırlıdır. Akletmez misiniz?

Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Senden önce de şehir halkı içinden seçip kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber göndermedik. İnkârcılar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Günahtan sakınanlar için âhiret yurdu elbette daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler)  yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?  

 Bu âyet, «Allah, peygamber olarak melekleri gönderseydi ya!» diyen kâfirlere cevap olarak inmiştir.

Senden önce, kentler halkının arasından (seçip) vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetine bakmazlar mı? Erdemliler için ahiret yurdu daha iyidir; anlamaz mısınız?

Burada "adam" olarak çevirdiğimiz "rical" kelimesi "erkek" veya "iki ayak üzerinde yürüyen/insan" anlamlarına gelir. Bak: 2:239; 7:46-48; 22:27; 39:29... Devamı..

Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de o memleketlerin halkındandı, onlar da kendilerine vahiy verdiğimiz birtakım erkeklerden başkası değillerdi. Şimdi o yerlerde şöyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar ya!... Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?

Senden evvel gönderdiğimiz Peygamberler de başka değil ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyeylediğimiz bir takım erler idi; Ya şimdi o yerde bir gezmediler mi? Baksalar â kendilerinden evvel geçenlerin akıbetleri nasıl olmuş? Ve elbette Âhiret evi korunanlar için daha hayırlıdır ya, hâlâ akletmiyecekmisiniz?

Biz senden önce de her memleketin kendi halkından, vahiyle desteklediğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette âhiret yurdu, Allah’ (ın emir ve yasakların) a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

Senden önce gönderdiğimiz¹ ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler de şehirlerde yaşayanlardan² başkası değildi. Hem onlar, yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Baksalar ya! Kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna! Takvâ sahipleri için Ahiret Yurdu daha hayırlıdır. Hala akılınızı kullanmayacak mısınız?

1- Resuller. 2- Onlar da tıpkı sizin gibi insan evladıydılar; melek değillerdi.

Senden evvel (peygamber olarak) gönderdiklerimiz (başka değil senin gibi) şehirler halkından kendilerine vahy eder olduğumuz erkek adamlardı. (Acaba müşrikler) kendilerinden evvelkilerin akıbeti nice olduğunu görmeleri için hiç de yer yüzünde gezib dolaşmadılar mı? Âhiret yurdu (şirkden ve günâhlardan) sakınanlar için elbet daha hayırlıdır. Siz (ey müşrikler) haalâ akıllanmayacak mısınız?

(Ey Resûlüm!) Senden önce de (bedevîlerden ve kadınlardan değil,) şehirlerin halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerden başkasını (bir meleği, peygamber olarak) göndermedik. (O müşrikler) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Âhiret yurdu ise, (günahlardan) sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?

Senden önce de şu şehir halkından bir takım vahyettiğimiz adamları onlara (uyarmaları için) göndermiştik. Onlar yeryüzünde hiç gezip dolaşmıyorlar mı? Onlardan önce yaşayanların akıbetleri nasıl olmuş? Bir baksınlar. Hâlbuki ahiret yurdu, Allah’dan korunanlar için daha hayırlıdır. Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?

Bizim senden önce gönüllerine bildirip gönderdiğimiz elçiler hep kent kişileri olan erlerdi. Onlar yeryüzünde dolaşarak kendilerinden öncekilerin sonu nice oldu. Görmüyorlar mı? Öbür dünya yurdu sakınanlar için yeydir. Yine de akılları yatmıyor mu?

Senden evvel, ancak kasaba ahalisinden olup kendilerine vahiy nazil kıldığımız birtakım erkek adamlar gönderdik [⁴]. Onlar [⁵] yeryüzünde gezip daha evvel peygamberleri yalancı sayanların nasıl akıbete uğradıklarını görmüyorlar mı? Dâr-ı âhiret sakınanlar için hayırlıdır. Daha aklınızı kullanmaz mısınız?

[4] Melek göndermedik.[5] Ehl-i Mekkeliler.

(Ey peygamber!) Biz senden önce de bir kısım beldelerin halklarına, kendi içlerinden vahyettiğimiz adamları/ kimseleri elçiler olarak gönderdik. Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Sorumluluk bilinci taşıyanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

Biz senden önce şehirler halkına, kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (melekleri elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, böylece kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğunu bir görmüş olsunlar? Takva sahipleri için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

Biz senden önce de, her ülkenin kendi halkından, vahiyle desteklediğimiz fâni insanlardan başkasını elçi olarak göndermedik. Bu inkârcılar, yeryüzünde hiç gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden önceki güçlü toplumların, medeniyetlerin nasıl ve ne sebeple yok olup gittiğine bakıp ibret alsınlar!
Evet, dürüst ve erdemlice yaşayan ve kötülüklerden titizlikle sakınan o takvâ sahipleri için âhiret yurdu, şu gelip geçici dünya hayatından elbette çok daha iyidir; ey akıl sahipleri, hâla aklınızı kullanmayacak mısınız? O hâlde:

Senden önce Şehirler’in halkından ancak kendilerine vahyedeceğimiz adamları rasûl gönderdik.
Yeryüzü’nde gezmediler mi?
Bir baksınlar, onlardan öncekilerin sonu nasıl oldu?
Elbette Âhiret’in yurdu, sakınıp korunanlar için en hayırlıdır.
Akletmez misiniz?

Resulüm! bizim daha önce gönderdiğimiz elçiler de senin gibi adamlardı. Kent halkından farklı olarak onlara sadece vahiy ile ulaşıyorduk. Acaba bu insanlar, yeryüzünde gezmediler mi? Daha öncekilerin sonu n'olmuş görmediler mi? Öbür dünya, kendisini sağlama alanlar için elbet daha hayırlıdır. Düşünsenize bir.

Onların iddialarına bak! Ne kadar saçma! Sanki daha önce insanlardan başka varlıkları elçi göndermişiz gibi iddiada bulunuyorlar. Senden önce hiçbir topluma erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Onlar yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden önceki toplumlar inkâr ettikleri için başlarına neler geldi? Hiç duymamışlar mı? İnkârlarından dolayı yok edilen toplumların kalıntılarını görmediler mi? Düşünseler! Azabımızdan sakınanlar için ahiret yurdu daha iyidir. Hâlâ akıllarını kullanmıyorlar mı? Dünya hayatı gelir geçer! Dünyada kazanmak için haklı haksız yaptığınız her şey; ahiret hayatınızı etkileyecektir. Kendini dünyaya kaptıranlar ahiret hayatını kaybeder. Bunu hiç düşünmüyorlar mı?

Senden önce de şehirlerin halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmek üzere yeryüzünde hiç mi dolaşmadılar? [*] Ahiret yurdu [takvâ]lı (duyarlı) olanlar için hayırlı olandır. Akıl etmiyor musunuz?

İbret almak için yeryüzünde gezip dolaşmayla ilgili benzer mesajlar: Âl-i İmrân 3:137; En‘âm 6:11; Nahl 16:36; Hacc 22:46; Neml 27:69; Rûm 30:9, 42; F... Devamı..

Bizim senden önce, kendilerine vahye-derek elçi olarak gönderdiklerimiz de (senin gibi) o memleketin halkından olan erkeklerdi.¹ (Bu inkârcılar) hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Elbette âhiret yurdu (olan cennet) Allah’tan çok sakınanlar için, daha hayırlıdır. Siz (buna) hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?

1 Ayetin bu bölümü, “Bizim senden önce, kendilerine vahyederek elçi olarak gönderdiklerimiz de (senin gibi) medenî erkeklerdi” şeklinde de anlaşılabil... Devamı..

Ve Biz senden önce de [elçilerimiz olarak] her topluma [kendi içlerinden, onlara mesajlarımızı ulaştırmak üzere] kendilerine vahyettiğimiz [ölümlü] adamlardan başkasını göndermedik. ¹⁰⁵ Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçen [inkarcı]ların sonlarının nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Ve [bilmiyorlar mı ki,] Allah’a karşı sorumululuk bilinci taşıyan kimseler için ahiret yurdu [bu dünyadan] daha tercihe şayandır? Öyleyse artık akıllarını kullanmayacaklar mı?

105 Bu ayet, inanmayanlar tarafından sıkça öne sürülen, Allah’ın insana yönelttiği mesajın kendileri gibi ölümlü bir insana emanet edilmeyeceği yolund... Devamı..

Bizim senden önce gönderdiğimiz elçiler, o ülkelerin içinden seçip kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkaları değildi.1 Şimdi bunlar yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı; kendilerinden önce gelip geçmiş toplumların feci akıbetlerini görüp ibret almazlar mı?2 Ahiret yurdu, korunanlar için daha hayırlıdır; hala akıllanmayacaklar mı?3, 116/43, 21/7, 230/9-42, 47/10, 313/35, 27/89, 28/83

Senden önce gönderdiğimiz rasuller, kentlerin ahalisinden (seçip) kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkası değildi.[¹⁹²⁶] Hem onlar yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Öyle yapsalardı,[¹⁹²⁷] kendilerinden öncekilerin başına gelen feci akıbeti görmüş olurlardı! Ve Allah bilincine ulaşanlar için âhiret yurdu elbette daha hayırlıdır: Bunu dahi akletmiyor musunuz?

[1926] Yani: Meleklerden değil, ölümlü insanlardandı. Çünkü Mekke müşrikleri, Allah Rasûlü’nün nübüvvetine “Eğer Rabbimiz birini gönderecek olsaydı, b... Devamı..

(Ey Muhammed) Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de o memleketlerin halkındandı, kendilerine vahyettiğimiz er kişilerdendi! (Melek değildi, müşrikler) Yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı, kendilerinden önce gelip geçenlerin sonlarının ne kadar feci olduğunu -geride kalan harabelerinden- görüp de, hiç ibret almazlar mı? Elbette ki ahiret yurdu (kötülüklerden) sakınanlar için daha hayırlıdır. (Ey müşrikler) hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?

Senden önce kentler halkından, yalnız kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını, resul olarak göndermedik. Yeryüzünde hiç gezmediler mi ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünleı. Ve korunanlar için âhiret yurdu daha iyidir. Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Ve senden evvel göndermedik, ancak şehirler ahalisinden kendilerine vahyeder olduğumuz birtakım erler gönderdik. (Münkirler) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Baksalar ya kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuştur? Ve elbette ahiret yurdu ittikada bulunmuş olanlar için hayırlıdır. Artık akıl erdiremeyecek misiniz?

Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de başka değil, ancak şehirlerde oturanlardan vahye mazhar ettiğimiz birtakım erkeklerdi. Onlar dünyayı hiç gezmediler mi ki kendilerinden önce yaşayanların âkıbetlerinin nasıl olduğunu görüp anlasınlar? Âhiret diyarı elbette Allah'a saygı duyup haramlardan sakınanlar için daha iyidir. Siz ey müşrikler, hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? [21, 7]

Senden önce de kentler halkından, yalnız kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka, (elçi) göndermedik. Yeryüzünde hiç gezmediler mi ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Korunanlar için ahiret yurdu daha iyidir. Aklınızı kullanmıyor musunuz?

(Yâ Muhammed) Biz senden evvel ancak karyeler ve memleketler ehlinden racüller gönderdik ve onlara vahy iyledik. 'Acabâ kâfirler yeryüzünde seyr u seyahat idüb kendilerinden evvel geçen akvâmın 'âkıbetleri nasıl oldığına nazar itmezler mi?

Senden önce gönderdiğimiz elçiler, o kentlerin halkından vahyettiğimiz erkeklerdi. Bunlar yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun ne olduğunu görsünler? Ahiret yurdu Allah’tan çekinerek kendini bozmayanlar için elbette daha iyidir. Aklınızı kullanmaz mısınız?

Senden önce de, ülkelerin içinden yalnızca kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Yeryüzünde gezmiyorlar mı ki, kendilerinden önce geçenlerin sonlarının nasıl olduğuna baksınlar? Ahiret yurdu takva sahipleri için hayırlıdır. Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de, o beldelerin ahalisinden kendilerine vahyettiğimiz adamlardı. Yeryüzünde gezip de bakmazlar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nice olmuş? Âhiret yurdu, takvâ(10) sahipleri için daha hayırlıdır. Bunu akıl edemiyor musunuz?

(10) Takvâ için 2:2’nin açıklamasına bakınız.

Senden önce gönderdiklerimiz de kentler halkından kendilerine vahyettiğimiz bazı erlerden başkası değildi. Yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, onlardan öncekilerin akıbeti nice oldu görsünler. Elbette ki âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllarınızı kullanmayacak mısınız?"

daħı viribimedük senden ilerüden illā erenler vaḥy olınur anlara köyler ķavmından pes yürimediler mi yirde göreler nite oldı śoñı anlaruñ kim anlardan ilerüdi! daħı āħiret sarāyı yigrekdür anlara kim śaķındılar pes añlamaz misiz?

Daḫı biz göndermedük senden öñdin illā erenler, ‘avratlar hīç nebī olmadı.Daḫı olurdı anlar ehlinden seyyidlerüñ. Pes niçün görmezler yir yüzinde,ḥattā göreler nice oldı ṣoñları ol kişilerüñ ki özlerinden evvel geçdi. Daḫı āḫiret evi yigrekdür müttaḳīlere. Pes niçün fikr eylemezler?

Səndən əvvəl də (səhra əhlindən deyil) ancaq şəhər əhlindən olub özlərinə vəhy etdiyimiz neçə-neçə kişilər (qadın, mələk yox, məhz kişi peyğəmbərlər) göndərdik. Məgər (bu müşriklər) yer üzündə gəzib dolaşmırlarmı ki, özlərindən əvvəl gəlib-gedənlərin (məhv olmuş xalqların, tayfaların) aqibətinin necə olduğunu görsünlər? Həqiqətən, axirət yurdu Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənlər üçün daha xeyirlidir. Məgər dərk etmirsiniz?

We sent not before thee (any messengers) save men whom We inspired from among the folk of the townships Have they not travelled in the land and seen the nature of the consequence for those who were before them? And verily the abode of the Hereafter, for those who ward off (evil), is best. Have ye then no sense?

Nor did We send before thee (as messengers) any but men,(1793) whom we did inspire,- (men) living in human habitations. Do they not travel through the earth, and see what was the end of those before them? But the home of the Hereafter(1794) is best, for those who do right. Will ye not then understand?

1793 I was man that allah sent as His Messengers to explain Him to man. He did not send angels or gods. Into His chosen men He breathed His inspiratio... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.