18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mürselât Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Felmulkiyâti żikrâ(n)

Öğütleri telkin edenlere.

Maksat meleklerdir.

(Ve gelecek nesillere de) Bir zikir ve öğüt (olacak eserler) bırakanlara!

Öğüt getirip sunan meleklere ki,

Andolsun, vahyi, kutsal kitapları peygamberlere tebliğ edenlere, yazdıranlara, öğüt telkin edenlere!

bk. Kur’ân-ı Kerim, 27/6; 28/86.

Zikri (vahyi) bırakanlara,

Zikr (vahy, öğüt) bırakanlara;

5,6. Hak sahiblerine özür, yahud haksızlara azab olarak vahyi peygamberlere getiren melekler hakkı için;

5, 6. Kötülüğü önlemek yahut uyarmak için vahiy getiren meleklere andolsun ki;

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. [703][704]

5,6. Gerek özür, gerek kocundurma yoluyla öğüt verenlere ant olsun ki

İlahi mesajı ulaştıranlara,

5,6. ’özür veyâ ihtâr sözleri îrâd iyleyenlerin nâmına kasem iderim.

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

1,2,3,4,5,6,7. Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.

5-6. Mazereti ortadan kaldırmak veya uyarmak için vahyi iletenlere;

5, 6. (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere;

Mesajı verenlere,

Bir öğüt bırakanlara,

Sonra bir ögüt bırakanlara

1-2-3-4-5-6. Birbiri ardınca gönderilenlere, esip savuranlara, yaydıkça yayanlara, (hak ile bâtılın arasını hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde) ayırdıkça ayıranlara, (îmân ve tövbe ile hakka yönelenleri) mazur kılıp arıtmak ve (isyan edenleri) sakındırmak üzere, (emrimizle, peygamberlere,) zikri (vahyi) ulaştıranlara kasem olsun ki,

Ve de öğüdü ulaştıranlara,

5,6. kötülüğü imhaa ye, azâb ile tehdide çalışan peygamberlere vahyi getiren (melek) lere,

5,6. Hem (tevbe edenleri) ma'zur kılmak veya (günah işleyenleri) korkutmak için(peygamberlere) zikir (vahiy) bırakanlara!

Allah’ın zikrini ulaştıranlara,

gönül bilgisi getirenler hakkı için,

Vahyi ümmetlere telkin eden peygamberler hakkı için [⁴],

[4] Veya birbiri ardınca gönderilmiş melekler hakkı için; sertlik gösteren melekler hakkı için, kütüp ve şerayii lâyıkıyle neşreden melekler hakkı içi... Devamı..

Öğüt bırakanlara!..

Zikri (vahyi) ilka edenlere.

(Bu beş ayette zikredilen tüm sıfatlardan kastedilenler meleklerdir.)

Ve ardından, bir öğüt ve hatırlatmada bulunan;

Öğüt Bırakanlar’a!

5,6. Acı tatlı // öğüt verenler aşkına derim ki:

Onlar insanlara güzel öğütler vererek yaşamlarına anlam kazandırırlar. İnsanlara yaratılış amacını anlatırlar. Hâlbuki insan dünyaya nedensiz geldiğini zanneder. Bu inancını kendine yol edinir. Onlar görmüyorlar mı? Etraflarında olan hiçbir şey nedensiz değildir. Her yarattığımız varlık birbirini tamamlar. İnsan düşünmez mi? Yarattığımız her varlık birbirine bağlıdır. Varlıklar arasında bilmedikleri bir denge mevcuttur. Yaratılış yasamızla biz onların bilemeyeceği nice kurallar doyduk. Yasalarımızla birbirine bağladık. İnsan zanneder ki öylesine boşu boşuna dünyaya geldi. Amaçsız nedensiz yaşamını sürdürüp gidecektir. Hayır! Andolsun ki insanlara öğüt veren elçilerimiz, gönderdiğimiz ayetler; insanlara gerçeği açıklamaktadır.

5,6. Özür (imkânı vermek) veya uyarı(da bulunmak) için öğüt bırakanlara (ulaştıranlara) ki [*]

Bu ayetlerdeki yeminler ile kastedilen, vahiy ve vahyin çeşitli etkinlikleri olarak yorumlanabilir.

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilen (melek)lere, her şeyi kökünden koparan (fırtına)lara, gerçekleri yayan (Kur’an âyet)lerine, hak ile bâtılı ayıran, gerek mazur kılmak, gerekse uyarmak için öğüt veren (Peygamber)lere yemin olsun ki; elbette size söz verilen kıyamet, kesinlikle¹ kopacaktır.²

1 Buradaki (اِنَّمَا) hasr edatı olmayıp (اِنَّ) ve (مَا)’nın bitişik yazılış şeklidir ve tercüme ona göre yapılmıştır.2 İlk beş âyette sayılan sıfatl... Devamı..

ve sonra bir öğüt ve hatırlatmada bulunan,

Ardından bu ilahi mesajı/Kuran’ı insanlara ulaştıranlara. 2/159...162, 3/186

derken (insanı) tarifsiz (güzellikte) bir öğütle buluşturanlar;

5,6. Gerek (haklı olanların yapacağı) özrü kabul için, gerek (haksızları, başlarına gelecek azap ile) uyarmak için olsun (peygamberlere) vahyi indiren (melek)lere andolsun ki,

Ve (insanları Allah’ın) öğüdüyle buluşturanlar,

Sonra bir öğüt bırakanlara.

5, 6. Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:

Öğüt bırakanlara:

Ve rûh'ı götüren melekler hakkıyçün

(Diğer bir kavle göre "Peyderpey esen, 'azâb içün şiddetle giden, rahat ve mülâyim vezân olan, bulutları sevk iden, Hakkın zikrini bâdî olan rüzgârlar... Devamı..

ve arkalarında doğru bir bilgi bırakanlar[*]; işte bütün bu kişiler önemlidir.

[*] İlk ayetlerindeki kelimeleri, tefsir bilginleri meleklerin veya rüzgarın özelliği saymışlardır. Allah'ın yaptığı yeminler, bir şeyin önemini ortay... Devamı..

Uyarıyı/zikri ulaştıranlara..

5,6. Özür veya uyarı olsun diye zikri ulaştıranlara.(2)

(2) Kabul eden için özür, inkâr edecek olanlar için bir uyarı olmak üzere vahyi peygamberlere ulaştıranlar.

Öğüt ulaştıranlara/Kur'an'ı ulaştıranlara,

5-6. daħı bıraġıcılar ḥaķķı-y-içün vaḥy ma'zur dutmaķ yā ķorķıtmaķ

Daḫı vaḥy indürici melekler ḥaḳḳı‐çun nebīler üstine.

And olsun vəhyi (peyğəmbərlərə) çatdıranlara-

By those who bring down the Reminder,

Then spread abroad a Message,(5866)

5866 If we understand the reference to Prophets or Messengers of Allah, or the verses of Revelation which would be particularly appropriate for verses... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.