19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 79. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fetevellâ ‘anhum vekâle yâ kavmi lekad eblaġtukum risâlete rabbî venasahtu lekum velâkin lâ tuhibbûne-nnâsihîn(e)

Salih, onlardan yüz çevirdi de ey kavmim dedi, andolsun ki ben size Rabbimin bildirdiği haberleri tebliğ ettim ve öğüt verdim ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.

O da onlardan yüz çevirdi ve (Hz. Salih şöyle) dedi: "Ey kavmim! Andolsun size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz."

Salih onlardan yüz çevirdi ve: “Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Fakat siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz” dedi.

Sâlih de o zaman onlardan uzaklaştı:
“Ey kavmim, Andolsun ki, ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.”

(Salih) onlardan yüz çevirip şöyle dedi: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin bildirdiğini ulaştırdım ve size öğüt verdim; ama siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz."

O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: 'Ey kavmim, andolsun size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz.'

Salih onlardan yüz çevirip şöyle dedi: “- Ey kavmim, ben size Rabbimin elçiliğini tamamen tebliğ ettim, size nasihat ettim, fakat siz öğüt verenleri sevmezsiniz.”

Bunun üzerine Salih, onları bıraktı. Ve: “Ey kavmim! Şüphesiz ben, Rabbimin mesajını size ilettim, size samimi davrandım. Fakat siz, samimi davrananları sevmiyorsunuz” dedi.

Sâlih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.”

Salih yüz çevirdi onlardan, dedi ki: «Ey ulusum ! Ben Tanrımın buyrumların size eriştiririm, size öğüt veririm, sizlerse sevmezsiniz öğüt vericileri»

(Salih de onların düştüğü bu felaketi görünce) onlardan yüz çevirip şöyle dedi: “Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin mesajını tebliğ ettim ve (iyiliğiniz için) size öğüt verdim; Anlaşıldı ki, siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz.”

Sâlih ânları terk itdi ve didi ki: "Size Allâh’ın emrini tebliğ itdim size nasîhatler virdim fakat siz nasîhatleri sevmiyorsınız."

Salih de onlardan yüz çevirdi ve "Ey milletim! And olsun ki ben size Rabbimin sözünü bildirmiş ve öğüt vermiştim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz" dedi.

Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve “Andolsun, ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz” dedi.

Sâlih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Andolsun ki ben size rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.”

Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.

O da onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım, size Rabbimin elçiliğini ilettim, size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz," dedi.

Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiliğini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz."

Döndü de onlardan ey kavmim! Dedi: ben size rabbımın risaletini tamamiyle tebliğ ettim ve nasıhat ettim, hayrınıza çalıştım ve lâkin nasihat edenleri sevmezsiniz

(Sâlih) onlardan yüz çevirip şöyle dedi: “Ey kavmim! Ben size Rabbimin bildirdiğini ulaştırdım ve size öğüt verdim ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.”

O da onlardan yüz çevirip: “Ey halkım, ben size Rabb'imin mesajını ilettim ve size öğüt verdim, ancak siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.” dedi.

O da onlardan yüz çevirdi ve (kendi kendine) şöyle dedi: «Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin elçilerini tebliğ etmişimdir. Size hayrhahlık göstermişimdir. Fakat siz hayrhahlârı sevmezsiniz ki».

(Sâlih) artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: “Ey kavmim! Yemîn olsun ki size Rabbimin (vahiy olarak) gönderdiklerini teblîğ ettim ve size nasîhat ettim; fakat (siz)nasîhat edenleri sevmiyorsunuz.”

Salih inkârcılardan yüz çevirdi, sonra kavmine “Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ ettim ve size öğüt verdim, ama siz kendinize öğüt verenleri sevmiyorsunuz.” dedi.

Bunun üzerine Salih onların yanından ayrıldı da dedi: "Ey ulusum! Gerçekten ben size çalabımın elçiliğini bildirdim. Size öğüt verdim. Ancak siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz."

Salih olanlardan yüz çevirip dedi ki: «— Ey kavmim! Ben Rabbimin ahkâmına ait haberlerini size eriştirdim, size hayırhahlıkda bulundum. Fakat siz hayırhahları sevmezsiniz.

Salih onlardan yüz çevirerek dedi ki: “Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz!”

Bunun üzerine Salih de onlardan yüz çevirdi ve “Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajını tebliğ ettim ve size iyiliğinize öğütler verdim. Lâkin siz, iyiliğinize öğüt verenleri sevmediniz” dedi.

Sâlih, bu müthiş olaydan sonra oradan ayrıldı. Bakışlarını öteye çevirerek, “Ey benim isyankâr halkım; ne olurdu, sözümü dinleyip zulüm ve haksızlıklardan vazgeçseydiniz! Oysa, ben size Rabb’imin mesajını iletmiş,bu korkunç âkıbetten kurtarmak için size içtenlikle öğüt vermiştim! Ne var ki siz, öğüt verenlerden hiç hoşlanmıyorsunuz!” dedi.

Salih onlardan yüz çevirdi.
-“Ey kavmim! And olsun, rabbimin risaletini size tebliğ ettim! Size nasihat ettim; ama Nasihat Edenler’i sevmezsiniz” dedi.
80.

Salih, cesetlerden uzaklaşırken kendi kendine söyleniyordu: “ A kardeşlerim! Ben Rabb’imin özel haberini sizlere ilettim. Size nasihatler ettim, ama siz nasihatçileri hiç sevmiyorsunuz ki. “

Salih; “Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz!” Diyerek onlardan yüz çevirdi.

(Salih) onlardan yüz çevirip kendilerine şöyle demişti: “Ey kavmim! Şüphesiz ki ben size Rabbimin mesajını ulaştırdım ve size öğüt verdim fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.”

(Salih) de: “Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin gönderdiği (gerçekleri) duyurdum ve öğüt verdim. Meğer siz öğüt verenleri sevmiyormuşsunuz.” diyerek dönüp gitti.

Ve [Salih] onlardan yüz çevirdi: “Ey kavmim!” dedi, “gerçek şu ki, ben Rabbimin mesajlarını ilettim ve güzelce öğüt verdim size; (ama) siz güzel öğüt verenleri sevmediniz.”

Salih ise, onları arkalarında bırakırken şöyle söylendi: – Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin mesajını tebliğ etmiştim ve size öğüt vermiştim. Ne var ki siz öğüt verenleri hiç sevmiyorsunuz. 88/21, 23/70, 43/78

Ve (Sâlih) onları ardında bırakırken “Ey kavmim!” diye mırıldanmıştı,[¹²¹⁴] “Doğrusu ben size Rabbimin mesajını tebliğ etmiş ve size samimi davranmıştım; ne var ki siz samimi davrananları hiç sevmiyorsunuz!”

[1214] Nebinin bu sözü, helâke uğrayan kavminin geride kalan enkazına bakarak söylediği açık.

Salih de o zaman onlara arkasını döndü ve (kendi kendine) "Ey kavmim, andolsun ki ben size, Rabbimin risaletini (hükümlerini) tebliğ ettim, (elimden geldiği kadar) size öğüt verdim, fakat (ne yazık ki) sizler hayrınıza öğüt verenleri sevmezsiniz, (bu yüzden böyle helak olmayı hak ettiniz)" dedi.

(Sâlih), onlardan yüz çevirdi ve: "Ey kavmim, ben size rabbimin mesajlarını ulaştırdım ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz!" dedi.

Artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: «Ey kavmim! Ben size Rabbimin risâletini muhakkak ki, tebliğ ettim ve sizin için öğüt verdim. Velâkin siz hayırhâh olanları sevmezsiniz.»

Gördüğü müthiş manzara karşısında Salih, yüzünü üzüntü ile öteye çevirip“Ey halkım! ” dedi, “Ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ ettim, sizin iyiliğinize çalıştım, size öğütler verdim. Lâkin siz, iyiliğinizi isteyip öğüt verenleri bir türlü sevmediniz gitti! ”

(Salih), onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim, ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz!" dedi.

Sâlih onlardan yüzüni çevirüb gider iken: "Ey Kavmim! Ben size rabbimin emrini ve risâletini teblîğ itdim ve size nasîhat iyledim (siz kabûl itmediniz). Çünki siz nasîhat idenleri sevmezsiniz" didi. [¹]

[1] Semûd kavminin helâkine 'âid ileride tafsîlât vardır.

Salih onlardan ayrıldı[*] ve şöyle dedi: “Ey halkım! Rabbimin sözlerini size ulaştırmış ve iyiliğiniz için çaba göstermiştim. Ama siz iyiliğe çalışanları sevmiyorsunuz.”

[*] Allah elçileri o halkın içindeyken onlara azap etmez. (Bkz.: Enfal 8/33)

Salih ise, onlardan yüz çevirip:-Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz, dedi.

Salih yüzünü onlardan çevirdi, “Ey kavmim, ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim ve size nasihat de ettim,” dedi. “Lâkin siz nasihatçileri sevmezsiniz.”

Nihayet, Sâlih onlardan yüzünü döndürüp şöyle dedi: "Ey toplumum! Andolsun ki, Rabbimin mesajını size tebliğ ettim, size öğüt verdim; ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz."

pes yüz döndürdi anlardan daħı eyitti “iy ķavmum! bayıķ degürdüm size çalabum yalavaçlıġın daħı eyü diledüm size velįkin sevmezsiz eyü dileyicileri.”

Pes yüz dönderdi Ṣāliḥ anlardan ve eyitdi: İy benüm ḳavmüm, taḥḳīḳ benirişdürdüm size Tañrı Ta‘ālānuñ risāletini. Daḫı ögüt virdüm size,līkin siz sevmezsiz ögüt viricileri.

(Saleh) onlardan üz döndərib belə dedi: “Ey camaatım! Mən sizə Rəbbimin əmrini (mənə lütf etdiyi peyğəmbərliyi) təbliğ etdim və sizə öyüd-nəsihət verdim. Lakin siz öyüd-nəsihət verənləri sevmirsiniz!”

And Salih turned on them and said : O my people! I delivered my Lord's message unto you and gave you good advice, but ye love not good advisers.

So Salih left them,(1048) saying: "O my people! I did indeed convey to you the message for which I was sent by my Lord: I gave you good counsel, but ye love not good counsellors!"

1048 Salih was saved by Allah's mercy as a just and righteous man. His speech here may be either a parting warning, or it may be a soliloquy lamenting... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.