Lev neşâu ce’alnâhu ucâcen felevlâ teşkurûn(e)
Dileseydik onu tuzlu, acı bir su haline getirirdik, hala mı şükretmezsiniz?
Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; (deniz suyu gibi asla içemezdiniz, hâlâ) şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik o gökten inen tatlı suyu, tuzlu ve acı su haline getirirdik. Öyleyse neden şükretmiyorsunuz?
Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, onu tuzlu ve acı yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?
Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde (bu türlü nimetlere karşı Allah'a) şükretseniz ya...
Eğer isteseydik, onu tuzlu su yapardık. Artık şükretmeniz gerekmez mi?!
68,69,70. İçtiğiniz suyu hiç düşündünüz mü? Siz mi onu buluttan indiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik onu acı yapardık. Hiç şükretmez misiniz?
Dileseydik biz onu acı yapardık, niçin şükretmezsiniz
Dileseydik onu acı ve tuzlu bir su yapardık. O hâlde niçin hâlâ şükretmiyorsunuz?
Eğer istese idik bu suyı acı su yapar idik. Niçün müteşekkir olmuyorsunuz?
Dileseydik onu acılaştırırdık; hala şükretmez misiniz?
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!.
Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?
Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmez misiniz?
Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya!
Dilesek onu acı bir çorak ediverirdik o halde şükretseniza
Dileseydik onu (bulutlar vasıtasıyla yağdırdığımız yağmuru, içemeyeceğiniz çok) tuzlu (bir su) yapardık. (O hâlde bunca nimetlere karşılık, Rabbinize) şükretmeniz gerekmez mi?
Eğer dileseydik onu tuzlu yapardık. Buna şükretmeniz gerekmez mi?
Eğer dileseydik onu (içilmeyecek) tuzlu bir su yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?
Dileseydik onu tuzlu (acı bir su) yapardık; o hâlde şükretmeniz gerekmez mi?
Biz isteseydik o suyu içilemez hale (acı, tuzlu) getirirdik. Şükretmeniz gerekmiyor mu?
Eğer Biz dileseydik onu acı bir su yapardık. Öyleyse ne diye şükretmiyorsunuz?
Dileseydik biz onu acı bir su yapardık. O halde niye şükretmiyorsunuz?
Dileseydik onu acı ve tuzlu yapardık, şükretmeniz gerekmiyor mu?
Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; o halde neden şükretmiyorsunuz?
Dileseydik, onu acı ve tuzlu da yapabilirdik; öyleyse, bunca nîmetlere karşılık Rabb’inize şükretmeniz gerekmez mi?
İsteseydik, onu acılaştırırdık. Keşke şükretseniz!
İstesek onu acı yapabilirdik. Şükretmelisiniz.
Dileseydik onu tuzlu yapardık! Siz de içemezdiniz. Görmüyor musunuz? Genişliğini hesap edemediğiniz denizler tuzlu sulardan oluşuyor. İçebiliyor musunuz? Bulutlardan inen, pınarlardan, derelerden, ırmaklardan akan suların hepsi tuzlu olsaydı ne yapardınız?
Dileseydik onu da tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?
Eğer dilersek onu da tuzlu (ve acı) yapardık. Buna şükretseniz olmaz mı?
[O tatlı bir su şeklinde iner, ama] dileseydik yakacak kadar tuzlu ve acı yapabilirdik: öyleyse neden [Bize] şükretmiyorsunuz?
Biz isteseydik onu acı ve tuzlu bir su yapardık. Buna şükretmeniz gerekmez mi? 24/43
Eğer isteseydik onu tuzlu ve acı bir su yapardık: şu halde neden hâlâ şükretmiyorsunuz?
Dileseydik onu tuzlu kılardık. (Da susuzluktan kavrulurdunuz) O halde (Rabbinize) şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik onu acı/içilemez bir su yapardık. O hâlde teşekkür etmeli değil misiniz!...
Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz?
Dileseydik onu tuzlu da yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şüketmeniz gerekmez mi?
Eğer istesek onı acı ve içilmez kılardık. Bu ni'mete şükür itmez misiniz?
O suyu, tuzlu ve sıcak indirmeyi tercih edebilirdik. Öyleyse görevlerinizi neden yerine getirmiyorsunuz!
İsteseydik onu tuzlu bir su yapardık; şükretmeniz gerekmez mi?
Dileseydik onu acı bir su yapardık; öyleyse niçin hâlâ şükretmezsiniz?
Dileseydik, onu tuzlu yapıverirdik. Peki şükretmeniz gerekmez mi?
eger dilemiş-misse-dük ķılduġ-ıdı anı acı. pes nişe şükr eyle mezsiz?
Eger dilese‐y‐dük anı acı ḳılurduḳ. Pes niçün şükr eylemezsiz?
Əgər istəsəydik, onu acı (bir su) edərdik. Elə isə niyə (Allahın ne’mətlərinə) şükür etmirsiniz?
If We willed We verily could make it bitter. why, then, give ye not thanks?
Were it Our Will, We could make it salt (and unpalatable):(5253) then why do ye not give thanks?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |