20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zâriyât Suresi 21. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vefî enfusikum(c) efelâ tubsirûn(e)

Ve kendi özünüzde de, hala mı görmezsiniz?

Ve kendi nefislerinizde (bedenlerinizde ve vücut sistemlerinizde) de (ne harika hikmet ve ibretler gizlidir). Yine de (gerçeği) görmüyor musunuz?

Kendi öz benliğinizde de, nice ibretler, alametler var. Hâlâ bunları görmüyor musunuz?

Kendi bedenlerinizde, ruhlarınızda ve birbirinizde de deliller, ibretler var. Hâlâ görmeyecek misiniz, düşünmeyecek misiniz?

Kendi nefislerinizde de. Görmüyor musunuz?

Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?

Nefislerinizde de (hücrelerden vücud yapınıza kadar) bir çok alâmetler var (ki, hep Allah'ın kudretine ilmine, azamet ve iradesine delâlet ederler). Hâlâ görmiyecek misiniz?

Nefsinizde (içinizde) de önemli ayetler vardır. Artık görmeyecek misiniz?

Kendi iç âleminizde de âyetler vardır. Gözlem yapmıyor musunuz?

20,21. Hani, yeryüzünde, hemi de nefsinizde yakından inanana belgeler vardır, görmüyor musunuz?

Kendi (yaratılışı)nızda bile (nice deliller vardır). Hala görmeyecek misiniz?

Hattâ nefsinizde de bu ’alâmetler vardır, görmüyor mısınız?

20,21. Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?

20,21. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?

Hatta kendinizde de. Hiç görmüyor musunuz?

Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz?

Kendi içinizde de... Görmez misiniz?

20,21. Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz?

Nefislerinizde de, halâ görmiyecekmisiniz

Kendi nefislerinizde/varlığınızda (yaratılışınızda, Allah’ın varlığını, vahdaniyetini ve kudretini gösteren nice) deliller ve ibretler vardır. (Hâlâ hakikati) görmeyecek misiniz?

Ve kendiniz de ayetsiniz. Hala görmüyor musunuz?

Kendi nefislerinizde dahi (nice âyetler var. Bunları) görmüyor musunuz?

20,21. Kat'î olarak îmân edecekler için yerde ve kendi nefislerinizde (Allah'ın kudretine ve birliğine) deliller vardır.(1) Hiç görmez misiniz?

(1)“İnsan, -üç cihetle- esmâ-i İlâhiyeye (Allah’ın isimlerine) bir âyinedir. Birinci vecih: Gecede zulümât(karanlık), nasıl nûru gösterir. Öyle de; in... Devamı..

Bakmıyorlar mı? Kendi nefislerinde de ibret alınacak işaretler var.

Sizin kendinizde de belgeler vardır. Yine de bunu görmüyor musunuz?

Nefislerinizde de vardır [⁵], hâlâ ibret gözüyle görmüyor musunuz?

[5] Yahut muhatap yalnız kâfirler olur: Yeryüzünde yakînen bilenler için kâfi alâmetler vardır, siz kâfirlerin de nefislerinizde birtakım alâmetler va... Devamı..

Hatta kendinizde de. Hâlâ görmüyor musunuz?

Ve kendi nefislerinizde de (ayetler vardır). Yine de görmüyor musunuz?

Ve bizzat kendi iç dünyanızda... Hâlâ hakîkati görmeyecek misiniz?

Kendi nefislerinizde de! Görmez misiniz?

20,21. Aklı başında olan kimseler için bu dünyada çıkarılacak dersler vardır. Hatta bizzat kendi bedeninizde. Bir görebilseniz!

Aynı şekilde insanın kendisi de bir ayettir. Yaratılışı, yetenekleri, özellikleri, aklı, zekâsı, yaşantısı ders alınacak bilgilerle doludur. Müminler bunları fark eder. Bunları görür. İnkâr edenlere sorar. “Bu kadar gerçeği hala görmüyor musunuz?”

20,21. Kesin olarak inananlar için yerde de deliller vardır, kendinizde de. Görmüyor musunuz? [*]

Benzer mesaj: Fussilet 41:53.

20,21. Gerçekten inanmak isteyenler için yeryüzünde de kendinizde de nice işaretler, vardır. Hâlâ (bu gerçekleri) görmeyecek misiniz?

tıpkı kendi kişiliğiniz üzerinde ¹³ de [O’nun işaretleri bulunduğu] gibi: [bunları] görmüyor musunuz?

13 Bkz. 45:4, not 3.

Bizzat kendi varlığınızda da. Bunları hiç görmüyor musunuz? 45/3-4

tıpkı sizin kendi varlığınızda olduğu (gibi):[⁴⁷¹⁴] bunları görmüyor musunuz?

[4714] Yeryüzü kitap, insan kitaptır. Şu halde Kur’an, fiilî vahiy olan insana inmiş sözlü vahiydir.

20,21. Kesin bilgi edineceklere -yeryüzünde- kendileri için alınacak nice ibretler vardır.

(Vicdanlara baş vurulması halinde de iman eden herkes, her günkü hayatında bile görev ve sorumluluğunun varlığını anlar, iyi çalışanlarla görevini ihm... Devamı..

Kendi nefislerinizde de (ayetler var) göremiyor musunuz?

Ve sizin kendi nefislerinizde de (deliller vardır) hiç de görmez misiniz?

20, 21, 22. Kesin inanmak isteyenler için yeryüzünde birçok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâlâ görmeyecek misiniz? Gökte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vâd olunan cennet vardır.

Kendi canlarınızda da öyle. Görmüyor musunuz?

20,21. İttikân ve idrâk iden kavim içün yeryüzünde ve kendi nefislerinde kudret-i bâliğamıza delâlet iden 'alâmetler vardır. Bunı basîret göziyle görmez misiniz?

Kendinizde de var; gözlemlemiyor musunuz?

Kendi içinizde de, görmüyor musunuz?

Kendinizde de nice âyetler var; hâlâ görmeyecek misiniz?

Benliklerinizin içinde de. Hâlâ bakıp görmeyecek misiniz?

20-21. daħı yirde nişānlardur gümānsuz olıcılara daħı gendüzilerü gözde iy görmez misiz?

Siz nefslerüñüzde daḫı, pes niçün idrāk eylemezsiz?

Sizin özünüz də (sizi yaradanın birliyini sübut edən) əlamətlər vardır. Məgər görmürsünüz?

And (also) in yourselves. Can ye then not see?

As also in your own(5002) selves: Will ye not then see?

5002 The Signs and Evidence of Allah are in all nature and within the body and soul of man, if man has but the spiritual eyes to see. Cf. 41:53.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.