Velehu-lkibriyâu fî-ssemâvâti vel-ard(i)(s) vehuve-l’azîzu-lhakîm(u)
Göklerde ve yerde Kibriya (büyüklük ve ululuk) O'na aittir. O, Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.
Ve onundur ululuk göklerde ve yeryüzünde ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.
Göklerde ve yeryüzünde büyüklük ancak O'na mahsustur, o güçlüdür, O'nun gücüne hiçbir güç erişemez, O yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır.
Göklerde ve yerde büyüklük, azamet O'na mahsustur. Kudret ve hikmet sahibi, hükümran olan O'dur.
Göklerde ve yerde ululuk O'nundur. O güçlüdür, hikmet sahibidir.
Göklerde ve yerde büyüklük O'nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Göklerde ve yerde azamet O'nundur. O, Azîz'dir = her şeye galibdir. Hakîm'dir = hikmet sahibidir.
Göklerde ve yerde büyüklük ve yücelik O’na mahsustur. O, üstün, güçlü ve her şeyi yerli yerinde yapandır.
Göklerde ve yerde bütün ululuk O'nundur. Yalnız O, kudretlidir; hikmet sahibidir.[549]*
Göklerde ve yerde azamet/büyüklük yalnız O'na mahsustur. Ve O, mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.
Göklerde ve yerde azamet O'nundur, O, güçlüdür, Hakim'dir.*
Göklerde ve yerde ululuk O’na aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Göklerde ve yerde azamet yalnız O'nundur. O, azîzdir, hakîmdir.
Göklerde ve yerde tüm büyüklükler O'na aittir. O Üstündür, Bilgedir.
Göklerde ve yerde büyüklük ve hâkimiyet O'nundur. O, Aziz'dir (herşeye galiptir); Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
Ve Göklerde, Yerde büyüklük onun, o öyle azîz, öyle hakîm
Göklerde de, yerde de büyüklük ancak Ona mahsusdur. O, mutlak kaadirdir, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir.
Hem göklerde ve yerde büyüklük, yalnız O'na mahsustur; ve O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
Göklerde ve yerde bütün büyüklenmeler ona yakışır. O güçlü ve her şeyin hükmünü verendir.
Göklerde ve yerde büyüklük O'nundur. O, güçlü ve hikmet sahibidir.
Göklerde ve yerde büyüklük ve azamet sadece O’nun hakkıdır ve yalnızca O’dur, sonsuz kudret ve hikmet sahibi!
Göklerde ve yerde bütün yücelikler, Ona aittir. Zîrâ O çok güçlüdür, hüküm (ve hikmet) sahibidir.
Göklerde ve yerde bütün azamet yalnız O'nundur; ve yalnız O, kudret ve hikmet sahibidir!
Göklerde ve yerde erişilmez büyüklük O’na mahsustur: zira O’dur mutlak üstün ve yüce olan, her hükmünde tam isabet kaydeden sadece O’dur.[4497]*
Ve göklerde ve yerde büyüklük O'na mahsustur ve azîz, hakîm olan da O'dur.
Göklerde ve yerde ululuk yalnız O'na aittir. Azîz ve hakîm O'dur (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Göklerde ve yerde ululuk, yalnız O'na aittir. O, azizdir hakimdir.
Göklerde de yerde de büyüklenme hakkı sadece O’ndadır. Üstün olan ve doğru kararlar veren O’dur.
Göklerde ve yerde büyüklük O'nundur. Aziz ve hakim O'dur.
Göklerde ve yerde büyüklük Onundur. Onun kudreti herşeye üstündür, hikmeti ise herşeyi kuşatmıştır.
Göklerde ve yerde ululuk/büyüklük O'nundur! Azîz'dir O, Hakîm'dir.
And unto Him (alone) belongeth majesty in the heavens and the earth, and He is the Mighty, the Wise.
To Him be glory throughout the heavens and the earth: and He is Exalted in Power, Full of Wisdom!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |