19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Şûrâ Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velev besata(A)llâhu-rrizka li’ibâdihi lebeġav fî-l-ardi velâkin yunezzilu bikaderin mâ yeşâ/(u)(s) innehu bi’ibâdihi ḣabîrun basîr(un)

Ve Allah, kullarının rızkını yaysaydı, bollaştırsaydı yeryüzünde azgınlıkta bulunurlardı ve fakat o, ne kadar dilerse o kadar indirir; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.

Eğer Allah, (bütün) kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup-yaysaydı, gerçekten yeryüzünde (sapıtıp) azgınlaşıverirlerdi. Ancak O, (nimetlerini) dilediği miktar (tayin ve tespit edilmiş ölçü) ile indirir. Çünkü O, muhakkak kullarının (biyolojik, psikolojik ve sosyolojik durumlarından) Haberi olandır, (herkesi, her şeyi ve her halinde) Görendir. (Allah imtihan gereği yeryüzündeki imkânları ihtiyaç nispetinde ve emek harcamakla ulaşılacak şekilde var etmektedir.)

Eğer Allah, bu dünyada kullarına bol bol rızık vermiş olsaydı, yeryüzünde azgınlıkta bulunurlardı. Fakat O ne kadar dilerse, o kadar ikram etmektedir. Çünkü O, kullarının ihtiyaçlarından tamamıyle haberdardır ve onları görmektedir.

Allah kullara rızkı ve serveti bol bol verseydi, kesinlikle yeryüzünde azarlardı, kural tanımamaya, haksızlığa başlarlardı. Fakat O, rızkı, bir hesap, bir plan dahilinde, sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olduğu ölçüde düzenli olarak indiriyor. O kullarının gizli açık her halinden haberdardır, onları biliyor, görüyor.

Allah kulları için rızkı genişletseydi yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Ancak dilediği bir ölçü üzere indirir. Şüphesiz o kullarından haberdardır, görendir.

Eğer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup-yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.

Eğer Allah, kullarına rızkı bol bol yayıverseydi, muhakkak yeryüzünde azar, taşkınlık ederlerdi. Fakat (Allah, rızıkları) dilediği bir miktar ile indirir. Şüphesiz ki O, kullarının bütün hallerinden haberdardır, bütün yaptıklarını görendir.

Eğer Allah, kulları için rızkı tam açmış olsaydı, yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, istediği miktarda rızkı indiriyor. Şüphesiz O, kullarından haberdar ve onları çok iyi görendir.

Allah, kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat Allah rızkı dilediği ölçüde indirir. Allah, kullarını çok iyi bilir ve görür.

Eğer Allah, kullarına azığı bol verseydi, yeryüzünde azarlardı, oysa, dilediği kadarını gönderir; Allah kullarının halini bilir, onları görür

Allah, kullarına (tümüne birden) rızkı bolca verseydi, yeryüzünde mutlaka azar, taşkınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Şüphesiz ki O, kullarının bütün hallerinden haberdardır, bütün yaptıklarını görendir.

Eğer Allâh insânlara bol bol erzâk ihsân ide idi arz üzerinde insânlar mütekebbir ve müfsid olurlar idi halbuki istediği ve takdîr itdiği nisbetde virir. Zîrâ ’ibâdının ahvâlinden haberdârdır, ânları görir.

Eğer Allah rızkı kullarının hepsine bol bol verseydi, yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Ama O, dilediğini bir ölçüye göre indirir. Doğrusu O, kullarından haberdardır, onları görendir.

Allah, kullarına (tümüne birden) rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde mutlaka azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla görendir.

Şayet Allah kullarına rızkı bol bol verseydi yeryüzünde taşkınlık ederlerdi; ama O dilediği ölçüye göre vermektedir. Çünkü O kullarının durumunu çok iyi bilmekte ve görmektedir.

Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat O, (rızkı) dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarının haberini alandır, onları görendir.

ALLAH kullarına rızkı bollaştırsaydı, yeryüzünde azacaklardı. Nitekim dilediği ölçüde gönderir. O, kullarından Haberdardır, Görendir.

Eğer Allah rızkı kullarına bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O dilediğini belli bir ölçüye göre indiriyor. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları hakkıyla görür.

Bununla beraber Allah kullarına rızkı bol bol seriverse Arzda azar ve taşgınlık ederlerdi. Ve lâkin dilediği kadar bir mıkdar ile indiriyor, şübhesiz ki o kullarına habîrdir basîrdir

Eğer Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat (Allah, rızıkları,) dilediği ölçüde gönderir. Şüphesiz ki O, kullarının bütün hâllerinden hakkıyla haberdardır, bütün yaptıklarını hakkıyla görendir.

Eğer Allah, kullarına rızkı genişletseydi, kesinlikle yeryüzünde azarlardı. Fakat O, dilediği kadarını indirir. Kuşkusuz O, kullarının Her Şeyinden Haberdar Olan'dır, Her Şeyi Gören'dir.

Eğer Allah (bütün) kullarına (müsavat üzere) bol rızık verseydi yer (yüzün) de muhakkak ki taşkınlık ederler, azarlardı. Fakat O, ne mıkdar dilerse (rızkı o kadar) indirir. Şübhe yok ki O, kulların (ın her haalin) den hakkıyle haberdârdır, (her şey'i) kemâliyle görendir.

Bununla berâber Allah, kullarına (herbirine) rızkı bol bol verse idi, elbette yeryüzünde azgınlık ederlerdi; fakat (O, rızkı dilediğine) dilediği mikdarda indirir. Şübhesiz ki O, kullarından hakkıyla haberdâr olandır, (onları) hakkıyla görendir.

Allah kulları için yeryüzünde rızkı bolca yaysaydı, insanlar yeryüzünü bozguna (fesadı yayarlardı) uğratırlardı[22]. Ancak, Allah bir ölçüye göre dilediği kadar rızık indiriyor. Allah kullarından haberdar olan ve onları görendir.

[22] İnsanlar ihtiyaçsız olursa, basit işleri (temizlik, inşaat, terzilik, berberlik vs. gibi) kim yapardı ki? O zamanda yeryüzü pislik ve karmaşa içi... Devamı..

Eğer Allah bütün kullarına azığı bol bol vermiş olsaydı, kesenkes onlar yeryüzünde taşkınlık ederlerdi. Ancak O, dilediği kadarını verir. Çünkü O, bilgilidir, bilicidir.

Allah kullarına rızkı genişletseydi onlar yeryüzünde yolsuzluğa sapacaklardı. Fakat rızkı dilediği kadar indirir. Çünkü O, kullarının her halini haber alır ve görür.

Şayet Allah rızkı bütün kulları için genişletseydi/bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat dilediğine onu ölçüye göre [takdir] indirir. Muhakkak ki O, kullarından en iyi haberdar olan ve onları en iyi görendir.

Eğer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.

Şâyet Allah, lütuf ve rahmet kapılarını sonuna kadar açarak kullarınıbu dünyada sınırsız nîmetlerle rızıklandırmış olsaydı, yeryüzünde iyice azgınlaşırlardı. Bunun için, nîmetlerini size dilediği ölçüde ve yetecek miktarda gönderiyor. Hiç kuşkusuz O, kullarının her türlü ihtiyaçlarından haberdardır ve onları dâimâ görmektedir.

Allah, kulları için Rızk’ı genişletseydi, Yeryüzü’nde haksızlık / azgınlık ederlerdi; ama dileyeceği şeyleri ölçülü indiriyor.
O, kullarını gören haberli olandır.

Eğer Allah, rızkı bütün kullarının önüne serse idi, dünyanın canına okurlardı. Kendi istediği miktarda indiriyor, çünkü kulların halini görüp duruyor.

Allah kullarına rızkı bolca verseydi, onlar yeryüzünde mutlaka azgınlık ederdi. Rabbin rızıkları ölçüyle dağıtır. Yağmurlar yağarken zengin fakir ayırmaz. Denizler, göller, ırmaklar, dereler rızkını dağıtırken rengin fakir ayırmaz. Güneş toprakla buluşup yeryüzü meyvelerini verirken zengin fakir ayırmaz. Hava insanları yaşatırken zengin fakir ayırmaz. Herkes hakkını alır. Kim insanların hakkına göz dikerse zalimlerden olur. Şüphesiz Allah insanların yaptıklarını hakkıyla görüp bilendir.

Allah kullarına rızkı bolca verseydi yeryüzünde azarlardı. Fakat O, (rızkı) dilediği ölçüde indirir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, görendir.

Eğer Allah kullarına sınırsız rızık verseydi onlar, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Fakat O (rızkı) dilediğine belirli bir ölçüye göre indiriyor. Çünkü O kullarından kesinlikle haberdardır, onları hakkıyla görendir.

Eğer Allah [bu dünyada] kullarına bol rızık vermiş olsaydı, yeryüzünde küstahça davranırlardı: ³¹ halbuki O, [rahmetini] gereği kadar dilediğince ihsan etmektedir: çünkü O, kullarının [ihtiyaçlarından] tamamiyle haberdardır ve onları görmektedir.

31 Bu pasaj, önceki ayette geçen, “Allah iman edip doğru ve yararlı işler yapanların dileklerini kabul eder” ifadesi ile bağlantılı olup onu açıklayıc... Devamı..

Şayet Allah, kullarına rızkı bol bol vermiş olsaydı, kesinlikle yeryüzünde azgınlık edip saparlardı. Fakat O, akıl sır ermez bir ölçüye göre dilediği kadar rızık vermektedir. Çünkü O kullarının her halinden haberdardır ve her şeyi görmektedir. 15/21, 34/39

Ve eğer Allah tüm kullarına rızkı bol bol verseydi,[⁴³³⁸] elbet yeryüzünde azıp saparlardı; lakin O istediğine akıl sır ermez bir ölçüyle[⁴³³⁹] indirmektedir: çünkü O kullarının her halinden haberdardır, her şeyi tarifsiz bir görüşle görmektedir.

[4338] Yani: Limitsiz ve zahmetsizce. [4339] Yani: “kontrollü olarak”. Bi-kaderindeki belirsizliğin tercümeye yansıması. İmtihan sırrıdır bu, ilâhî... Devamı..

Şayet Allah kullarına rızkı çok bol verseydi, yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat o, dilediği ölçüde indirir. Şüphe yok ki o, kullarının yaptıklarından haberdar olan ve her şeyi hakkıyle görendir.

Allâh kullarına bol rızkın kapısını açsaydı, yeryüzünde azarlardı. Lakin O dilediği kadarıyla rızkın kapısını aralıyor. Çünkü O, kullarının her halini haber alıp, görendir.

Ve eğer Allah, rızkı kulları için vapacak olsa elbette yerde haddi tecavüz ederlerdi. Velâkin dilediğini bir miktar ile indiriyor. Şüphe yok ki O, kullarından haberdardır. Ve (hepsini) Görücüdür.

Eğer Allah kullarına rızık ve imkânları bol bol yaysaydı, onlar dünyada azarlardı. Lâkin O, bu imkânları dilediği bir ölçüye göre indirir. Çünkü O, kullarından haberdar olup onların bütün yaptıklarını ve yapacaklarını görmektedir.

Toplumun bütün fertlerini üretimde olduğu gibi tüketimde de eşit hale getirme hayali peşinde koşmanın tutunduğu 2. dünya savaşı sonrası Avrupa’sında d... Devamı..

Allah kullarına rızkı bollaştırsaydı, yeryüzünde azarlardı. Fakat (O rızkı) dilediği ölçüde indiriyor. Çünkü O, kullarını(n her halini) haber alandır, görendir.

Allâh kullarına rızkı tamamıyla bast idüb yaya idi arzda tuğyân ve fesâd çıkarırlardı. Ve lâkin istediği mikdârda indirir (virir). O, kullarının mesâlihini bilici ve göricidir.

Allah, rızkı kullarının önüne serseydi, yeryüzünde taşkınlık ederlerdi. Ancak o, rızkı kullarına kendi tercih ettiği ölçüde indirir. O her şeyin içyüzünü bilir ve her şeyi görür.

Şayet Allah, kullarına rızkı yaymış olsaydı, elbette yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, dilediği miktarda indirir. Çünkü O kullarından haberdar ve (onları) görendir.

Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde taşkınlık ederlerdi. Onun için, Allah rızkı kendi dilediği bir ölçüde indirir. Şüphesiz ki O kullarından haberdardır ve onların her halini görmektedir.

Eğer Allah, kulları için rızkı yayıp döşeseydi, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Ama O, dilediğince ölçülü olarak indiriyor. Çünkü O, kullarından gereğince haberdardır, onları iyice görmektedir.

daħı eger döşese-di Tañrı rūzıyı ķullarına žulm eyleyelerdi yirde velįkin [259b] indürür endāze-y-ile anı kim diler. bayıķ ol ķullarına ħaberlüdür göricidür.

Eger Tañrı Ta‘ālā rızḳ döşese‐y‐di ḳullarına, fesād iderlerdi yir yüzinde. Lākin taḳdīr‐ile indürür her ne dilese. Ol ḳullarını bilicidür, göricidür.

Əgər Allah (bütün) bəndələrinə bol ruzi versəydi, onlar (günah etməkdə) yer üzündə həddi aşardılar. Lakin O (Öz bəndələrinə) istədiyi qədər (birinə az, birinə çox) ruzi göndərir. Allah öz bəndələrindən xəbərdardır, (onları) görəndir! (Allah kimə nə qədər ruzi verəcəyini Öz əzəli elmi, ilahi hikməti ilə çox gözəl bilir. Bəndələr içərisində eləsi vardır ki, çörəyi artıq olsa, xalqa əziyyət verər, hər şeyi, Allahı belə danar; eləsi də vardır ki, güzəranı bir qədər pisləşsə, yer üzündə fitnə-fəsad törədər, özgə malına əl uzadar).

And if Allah were to enlarge the provision for His slaves they would surely rebel in the earth, but He sendeth down by measure as He willeth. Lo! He is Informed, a Seer of His bondmen.

If Allah were to enlarge(4565) the provision for His Servants, they would indeed transgress beyond all bounds through the earth; but he sends (it) down in due measure as He pleases.(4566) For He is with His Servants Well-acquainted, Watchful.

4565 It may be objected that all prayers, even of good people, are not answered. The reply is: (1) that even everyone who is good does not necessaril... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.