Ve-iżâ en’amnâ ‘alâ-l-insâni a’rada ve neâ bicânibihi ve-iżâ messehu-şşerru feżû du’â-in ‘arîd(in)
İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir. (Önemli ve gerekli olan, sağlıklı ve varlıklı olduğu dönemde Allah’a yönelmektir.)
Ve insana bir nimet verdik mi yüz çevirir ve şükürden uzaklaşır ve eğer bir şerre uğrarsa uzunuzadıya dua eder durur.
Biz insana bir nimet verdik mi, şükür ve kulluktan yüz çevirip, kibirlenip yan çizer. Kendisine bir kötülük, bir şer geldiğinde de, kapsamlı ve enine boyuna dua eder.
Biz insana bir nimet verdiğimiz zaman bize şükürden yüz çevirir ve yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğu zaman da uzun uzun yalvarır.*
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve yan çizer. Kendisine bir kötülük dokunduğunda ise artık geniş (çok çok) dua eder.
İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir.
Biz insana nimet verdiğimiz vakit, şükretmekten yüz çevirir ve yan büküb uzaklaşır. Kendisine darlık dokunuverdi mi, artık geniş geniş duaya dalar.
İnsana nimet verdiğimiz zaman, (Biz’den) yüz çevirir ve kendini çeker. Ona bir şer dokunduğu zaman, uzun uzadıya yalvarmaya başlar.
İnsana bir nimet verdiğimizde nankörlük edip yüz çevirir; fakat ona bir kötülük dokununca da yalvarıp durur.
Ne zaman insana nimetlerimizi bağışlasak yan çizer ve (bizi anmaktan) uzaklaşır. Fakat başına bir kötülük gelince de hemen dua okumaya başlar!
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince uzun uzun yalvarır.
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur.
İnsana bir nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirir ve yan çizer. Fakat ona bir şer dokunduğu zaman da yalvarıp durur.
İnsana bir nimet verdik mi, yüz çevirip yan çizer. Başına bir kötülük geldiğinde ise yalvarıp durur.
Biz insana bir nimet verdiğimiz zaman o yüz çevirir, yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğu zaman da uzun uzun yalvarır.
Evet insana ni'met verdiğimiz vakıt yan büker, başının tuttuğuna gider de kendisine şer dokunuverdimi artık enine boyuna duâya dalar
İnsana ni'met verdiğimiz vakit (şükürden) yüz çevirir, nefsi ondan uzaklaşır. Ona bir şer dokunduğu zaman ise artık o, geniş (bol) bir düâ saahibidir.
Hem insana ni'met verdiğimiz zaman (şükürden) yüz çevirir ve yan çizer. Ona kötülük dokunduğu zaman da bol bol duâ eden bir kimse olur.
Biz insana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve bizden uzaklaşarak yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğunda, sanki devamlı dua ediyormuş gibi dua sahibi kesilir.
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve uzaklaşır; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş bir yakarış sahibidir.
Evet; insanoğluna katımızdan zenginlik, sağlık, güzellik, güç, zeka gibi bir nîmet verdik mi, bunları kendisine kimin verdiğini unutarak ayetlerimizden yüz çevirir ve kibre kapılarak yan çizer fakat başına bir belâ gelince de, onun bir an önce kaldırılması için uzun uzadıya Bize yalvarıp yakarır.
Biz, insana bir nîmet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer(ek Bizden) uzaklaşır, ama kendisine bir şer dokunduğu zaman da ısrarla yalvarır.1*
Ne zaman insana nimetlerimizi bağışlasak yan çizer ve [Bizi anmaktan] uzaklaşır, başına bir kötülük gelince de hemen dualar okumaya başlar! 47
Ne zaman insana nimetlerimizi bahşetsek yüz çevirir ve yan çizer; ne zaman da başına bir musibet gelse, başlar yalvar yakar uzun uzadıya dualar okumaya.
Ve insana nîmet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve böbürlenmekte bulunur. Ve ona bir kötülük dokunduğu zaman ise artık bol bol duacıdır.
Biz insana nimet verdiğimizde o, şükürden yüz çevirir, başını alır uzaklaşır. Fakat kendisine sıkıntı dokununca, bir de bakarsın uzun uzun yalvarır durur. [17, 83; 11, 9]
İnsana bir ni'met verdik mi yüz çevirir; yan çizer. Ona bir şer dokundu mu yalvarıp durur.
İnsana iyilik etsek yan çizip kendini kenara çeker. Başına bir sıkıntı gelince de yalvarır durur.
İnsana bir nimet verdiğimizde yüz çevirir ve büyüklük taslar. Bir kötülük dokunduğu zaman hemen yalvarmaya başlar.
Biz ne zaman insana bir nimet bağışlasak, o yüz çevirir, yan çizer. Başına bir kötülük gelince de derinlemesine duaya dalar.
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan yatar. Kendisine şer dokununca, hemen duaya koyulur.
When We show favour unto man, he withdraweth and turneth aside, but when ill toucheth him then he aboundeth in prayer.
When We bestow favours(4523) on man, he turns away, and gets himself remote on his side (instead of(4524) coming to Us); and when evil seizes him, (he comes) full of prolonged prayer!*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |