19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fâtır Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ yestevî-l-ahyâu velâ-l-emvât(u)(c) inna(A)llâhe yusmi’u men yeşâ(u)(s) vemâ ente bimusmi’in men fî-lkubûr(i)

Ve ne de dirilerle ölüler eşit olur; şüphe yok ki Allah, dilediğine duyurur ve sen kabirlerdeki ölülere duyuramazsın.

(Bunun gibi) Dirilerle ölüler de bir olamaz, (bunlar farklı ve aykırı şeylerdir, aynı değildir); şüphesiz Allah (hikmet ve hakikati) dilediği kimseye duyurup işittirir. Sen ise kabirlerde olanlara (canlı cenaze hükmündeki gafil ve kâfir insanlara) işittirebilecek değilsin. (Sadece tebliğ görevini yapmalı, sonuçlarına kafayı takmamalısın.)

ve ne de yaşayan ile kalben ölmüş bulunan. Şüphesiz Allah, dileyen kimseye dilediği şekilde işittirir. Halbuki sen, mezarlardaki ölüler gibi, kalben ölmüşlere işittiremezsin.

İman, Kur'an nuru ve marifetullah sayesinde ebedi hayata nail olacak mü'minler ile inkar ve isyan karanlıkları içinde kalan ölüler mesabesindeki kâfirler bir olmaz. Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklara tebliği duyurur. Sen kabirdekiler gibi duygusuz kafirlere bir şey duyuramazsın.

bk. Kur’an-ı Kerim, 11/24.

Dirilerle ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine duyurur. Sen kabirlerde olanlara duyuracak değilsin.

Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Allah, dilediğine işittirir; sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.

Dirilerle ölüler hiç de bir olmaz, (hülâsa müminlerle kâfirler müsavi değildir). Doğrusu Allah dilediği kimseye (hakkı kabul ettirir) işittirirse de sen, kabirde bulunanlara (kalbleri ölü kâfirlere) işittirecek değilsin.

Diriler ile ölüler de eşit değiller. Şüphesiz Allah, istediğine (bu mesajları) işittirir. Fakat sen kabirde olanlara (manen ölmüşlere) işittiremezsin.

19,20,21,22. Görmeyen ile gören, karanlık ile aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz. Diriler ile ölüler de bir olmaz. Şüphesiz ki Allah dileyene işittirir. Sen kabirdekilere işittiremezsin.

Dirilerle ölüler de bir olmaz; Allah işittirir dilediğine, mezarlarda olana sen işittiremen

Dirilerle ölüler de eşit olamaz. Allah, dileyene (gerçeği) işittirir. Sen, (cesetleri) kabirde bulunan (ölü)lere işittiremezsin.

Ayette geçen “kabirde bulunanlara işittiremezsin” ifadesi, hakkı inkâra şartlanmış olanların kabirlerdeki cesetler gibi ölü durumda olduklarına vurgu ... Devamı..

22, 23. Hayâtda olanlar ile ölüler müsâvî değildir. Allâh kime ister ise ismâ’ ider. Sen ise mezar derûnundaki meyyit gibi olan kâfirlere ismâ’ idemezsin, sen yalnız teblîğa me’mûrsın.

Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin.

Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah, dilediğine işittirir. Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.

Dirilerle ölüler de bir değildir. Allah dilediğine elbette işittirir; ama sen kabirlerdekilere de işittirecek değilsin!

Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah, dilediğine işittirir. Sen kabirlerdekilere işittiremezsin!  

 İman, bilgi, hikmet ve akıl sahibi, ahlâklı, faziletli kimseler ile bunların takip ettiği hak yol ve nâil olacakları uhrevî nimetler ile imansız, bil... Devamı..

Ne de diriler ile ölüler birdir. ALLAH, kim/kimi dilerse ona işittirir. Sen mezarlarda bulunanlara işittiremezsin.

Müşrikler mecazi anlamda ölülere benzetilirler. 6:122; 27:80; 30:50-52.

Ölülerle diriler de eşit olmaz. Gerçi Allah, her dilediğine işittirirse de sen, kabirlerdekine işittirecek değilsin.

Ölüler de müsavi olmaz diriler de, gerçi Allah her dilediğine işittirirse de sen kabirlerdekine işittirecek değilsin

Dirilerle ölüler de bir olmaz, (tıpkı mü’minlerle kâfirlerin, Allah nezdinde bir olmadığı gibi). Şüphesiz Allah, hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf eden kimseye, (lütfuyla hakikati) işittirir. Sen kabirlerdekilere (ısrarla küfrü tercih eden manen ölülere, hakikati) işittiremezsin!

Dirilerle ölüler bir değildir. Kuşkusuz ki Allah, dileyene duyurur. Sen mezarlarda olanlara asla duyuramazsın.

(Hulâsa:) Dirilerle ölüler bir olmaz. Şübhesiz ki Allah kimi dilerse ona (hakıykatları) duyurur. Sen kabirlerde olanlara da işitdirecek değilsin a!..

Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şübhesiz ki Allah (Kur'ân'ın hakikatini hikmetine binâen) dilediği kimseye işittirir (de onlara hidâyet eder). Yoksa sen kabirlerde bulunanlara(ma'nen ölmüş olanlara) işittirecek bir kimse değilsin!(1)

(1)Bakınız; (sahîfe 409, hâşiye 1)

Yaşayanlar ile ölüler de bir değildir. Allah dilediği kimseye işittirir, ama sen mezarlarda ki ölülere işittiremezsin.

dirilerle ölüler de. İşte Allah kimi dilerse ona işittirir. Sen sinlerinde yatanlara sesini işittiremezsin.

Dirilerle ölüler [³] de bir değildir, Allah dilediğine hakk/ı işittirir. Sen kabirlerde bulunan ve ölü gibi olan kâfirlere söz işittiremezsin.

[3] Mü'minlerle kâfirler veya âlimlerle cahiller

Dirilerle ölüler de bir değildir. Muhakkak ki Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.

Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Allah, dilediğine işittirir; sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.

Tıpkı, kalben diri olanlarla ölülerin aynı olmadığı gibi!
Çünkü Allah, ancak samîmî bir kalple doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyenehakîkati işittirir. Gönlünü kibir, inatçılık, bencillik örtüleriyle karartmış olanlara gelince; sen, mezarlardaki ölüler gibi hakîkat karşısında duyarsız kalan zâlimlere hiçbir şey işittiremezsin! Onun için, inanmıyorlar diye üzülme!

Ne Diriler eşit olur, ne Ölüler!
Allah, dileyeceği kimselere işittirir.
Sen Kabirler’deki kimselerin işittiricisi değilsin.

ölü ile diri de bir olmaz. Allah, duymak isteyene sesini duyurur. Sen, kabirdeki ölülere sesini duyuramazsın.

Dirilerle ölüler de bir olmaz. Rabbinizin katında inkâr edip yasalarına uymayanlar ölüler gibidir. Onlar ayetlerdeki gerçeklere karşı kör, sağır, dilsizlerdir. Aynı ölüler gibidirler. Gerçekleri görmez, duymazlar.

19,20,21,22. Kör ile gören, karanlıklar ile aydınlık, (serinletici) gölge ile (kavurucu) sıcak ve diriler ile ölüler bir olamaz. [*] Şüphesiz ki Allah dileyene (layık gördüğüne) duyurur. Sen (aklı) mezarlarda olanlara (gerçeği) duyuramazsın. [*]

Benzer mesaj: Mü’min 40:58 Bu ayet ruhen ölülere duyurulamayacağını göstermektedir. Ölü ruha duyurulamayacağına göre, bedenen ölmüş kişilere de elbet... Devamı..

Dirilerle ölüler de asla bir değildir. Gerçekten Allah dilediğine işittirir, sen ise kabirlerdekilere işittiremezsin.

ve ne de yaşayan ile [kalben] ölmüş bulunan. Şüphen olmasın ki [ey Muhammed,] Allah dilediğine işittirir, halbuki sen mezarlardaki [ölüler gibi kalben ölmüş]lere işittiremezsin:

Ne de dirilerle ölüler. Allah bu mesajı duymak isteyene işittirir. Fakat sen kabirdeki ölülere işittiremezsin. 27/80-81, 30/52

ne de (manen) dirilerle ölüler bir olurlar.[³⁹⁰⁵] Şu kesin ki Allah, tercih edene/tercih ettiğine işittirir, fakat sen mezardakiler (gibi manen) ölülere asla işittiremezsin:

[3905] Râzî, 19-22. âyetlerde sayılan unsurların söz diziminde sesin dikkate alındığı görüşündedir.

Dirilerle ölüler (hidayete erenlerle, sapıklıkta direnenler) elbette eşit olmaz. Şüphe yok ki Allah, dilediği kimseye (bu uyarıları) işittirir. (Ey Muhammed) Sen kabirde olanlara (o inatçı kâfirlere hak davetini) duyuracak değilsin.

Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah, dilediğine işittirir. Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.

Ve berhayat olanlar ile ölmüşler de müsavî olamaz. Şüphe yok ki, Allah dilediğine işittirir ve sen kabirlerde bulunanlara işittirici değilsin.

19, 20, 21, 22. Görenle görmeyen (âma) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kâfirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, Sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin. [11, 24]

Dirilerle, ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir; yoksa sen kabirlerde bulunanlara işittirecek değilsin.

Dirilerle ölüler de müsâvî olmazlar. Allâh Te'âlâ dilediğine işitdirir. Sen kabirlerde olan mevtâlara işitdirici değilsin.

Dirilerle ölüler de eşit olmaz. Allah dinlemeyi tercih edene dinletir. Sen kabirlerde olanlara bir şey dinletemezsin.

Dirilerle ölüler de bir değildir. Allah dilediğine işittirir. Sen kabirlerde olanlara işittiremezsin.

Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir; yoksa kabirdekilere işittirmek senin elinde değildir.

Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine/dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin!

daħı [233a] berāber degül diriler ne daħı ölüler. bayıķ Tañrı işiddürür aña kim diler daħı degülsin sen işittürici aña kim sinlerdedür.

Daḫı berāber olmaz diriler‐ile ölüler. Tañrı Ta‘ālā işitdürür kime dilese vesen yā Muḥammed işitdüremezsin sinlerde olanlara.

Dirilərlə ölülər də eyni deyillər! (Bütün bunlar kimi kafirlə mö’min, küfrlə iman, Cəhənnəmlə Cənnət, batillə haqq da eyni olmazlar!) Şübhəsiz ki, Allah dilədiyinə (ayələrini) eşitdirər. Sən isə (ya Peyğəmbər!) qəbirlərdə olanlara (haqqı) eşitdirən deyilsən!

Nor are the living equal with the dead. Lo! Allah maketh whom He will to hear. Thou canst not reach those who are in the graves.

Nor are alike those(3905) that are living and those that are dead. Allah can make any that He wills to hear; but thou canst not make those to hear who are (buried) in graves.

3905 The final contrast between the Living and the Dead; those whose future has in it the promise of growth and fulfilment, and those who are inert an... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.