1 Mayıs 2024 - 22 Şevval 1445 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Rûm Suresi 8. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Eve lem yetefekkerû fî enfusihim(k) mâ ḣaleka(A)llâhu-ssemâvâti vel-arda vemâ beynehumâ illâ bilhakki veecelin musemmâ(en)(k) ve-inne keśîran mine-nnâsi bilikâ-i rabbihim lekâfirûn(e)

Hiç olmazsa kendi kendilerine bir düşünmezler mi ki Allah, gökleri ve yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri gerçek olarak ve mukadder bir zaman için yaratmıştır ve şüphe yok ki insanların çoğu, Rablerine kavuşacaklarını inkar ederler elbet.

Onlar kendi nefislerinin yapısını, (bedenlerinin, beyinlerinin ve tüm vücut sistemlerinin nasıl harika şekilde ayarlanıp ortaya çıktığını), Allah’ın gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları; ancak (kudret, rahmet ve hikmetini tanıtmak üzere) Hakk olarak ve belli bir süre için yarattığını hiç düşünmezler mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr etmektedirler.

Hiç olmazsa, kendi kendilerine düşünmezler mi ki, Allah gökleri ve yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri, gerçek uyumlu, düzenli ve belirtilmiş bir zaman için yaratmıştır. İnsanlardan çoğu, sonunda Rablerine kavuşacaklarını hâlâ inatla reddederler.

Kendi kendilerine, Allah'ın gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları ve imkânları ancak, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde ve belirli bir süre için yaratmasının sebeplerini hiç düşünmüyorlar mı? İncelemiyorlar mı? İnsanların bir çoğu Rablerinin huzurunda hesaba çekilmeyi, mükâfat ve cezayı gerçekten inkâr etmektedirler.

Kendi nefisleri üzerinde düşünmediler mi? Allah gökleri, yeri ve bunların arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süre ile yaratmıştır. Gerçekten insanların çoğu Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.

Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar.

Onlar, kendi aralarında düşünmediler mi ki, Allah göklerle yeri ve aralarındakileri, ancak hakkı yerleştirmek için ve muayyen bir vakit için yarattı, (bu vakit son bulunca, o varlıklar da yok olacaktır). Bununla beraber, gerçekten insanların çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ederler.

Kendi nefislerini inceleyip düşünmediler mi? Ki Allah, gökleri, yeri ve aralarındakileri ancak hak ile ve belli bir süre ile yaratmıştır. [Boş yaratmamıştır. Rastgele bırakmamıştır.] fakat insanların çoğu, Rableri olan Allah ile buluşmayı inkâr ediyorlar.

Kendi kendilerine, Allah'ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak bir amaç için ve sonu belirli bir süreye bağlı olarak yarattığını düşünmezler mi? İnsanlardan birçoğu, Rablerine kavuşacaklarını inkâr etmektedirler.

Göklerle yerde, ikisinin arasında olan Allahın ancak, hak olarak — adanmış bir zaman için— yaratmış olduğunu, kendi kendilerine düşünmüyorlar mı? İnsanlardan pek çokları Tanrıya kavuşmayı tanımıyorlar

Allah'ın, göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi hak ve hikmete uygun olarak, belirli bir süre için yarattığını onlar kendi kendilerine hiç düşünmezler mi? (Bırakın bunu düşünmeyi) İnsanların çoğu Rablerine kavuşacaklarını bile inkâr ederler.

“Göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyin hak ve hikmete uygun olarak yaratılması” demek, varlık âlemi mükemmel bir plan ve programa gör... Devamı..

Düşünmediler mi ki Allâh semâvâtı ve arzı ve ikisi beyninde bulunanları mahzâ hak içün yaratdı ve ânların müddet-i devâmları evvelce mu’ayyendir. Fakat insânların ekserîsi kıyâmet güni rablerinin huzûrına çıkacaklar, yine inanmazlar.

Kendi kendilerine, Allah'ın gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, gerçek olarak ve belirli bir süre için yarattığını düşünmezler mi? Doğrusu insanların çoğu, Rablerine kavuşacaklarını inkar ederler.

Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ediyorlar.

Kendi kendilerine bir düşünmezler mi? Allah gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları ancak hikmet temelinde, belli bir süreye kadar kalmak üzere yaratmıştır. Fakat şu bir gerçek ki insanların birçoğu rablerine kavuşmayı hâlâ inkâr etmektedir.

Kendi kendilerine, Allah'ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak olarak ve muayyen bir süre için yarattığını hiç düşünmediler mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr etmektedirler.

Kendi kendilerine hiç düşünmediler mi ki ALLAH gökleri, yeri ve aralarındakileri bir amaç için ve belli bir süre için yaratmıştır. Buna rağmen, insanların çoğunluğu Rab'leriyle karşılaşmayı inkar etmektedirler.

Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki, Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre için yaratmıştır? Gerçekten insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

Nefislerînde bir düşünmediler de mi? Allah o Gökleri ve Yeri ve ikisinin arasındakileri başka değil, ancak hak sebeb ve müsemmâ bir ecel ile halk buyurmuştur, bununla beraber doğrusu insanlardan bir çoğu rablarının likasına kâfirdirler

(Onlar) Allah’ın, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları, ancak hak ile (yerli yerinde) ve belirli bir süre için yarattığını, kendi nefislerinde hiç düşünmediler mi? Şüphesiz insanların birçoğu (hesap vermek üzere) Rablerine (O’nun manevi huzuruna) kavuşacaklarını inkâr ediyorlar.

Onlar, muhasebe yapıp hiç düşünmüyorlar mı? Allah; gökleri, yeri ve bu ikisinin arasındaki şeyleri ancak hakk ile ve belli bir süre için yarattı. İnsanların çoğu Rabb'lerinin huzuruna çıkacaklarını yok saymaktadırlar.

Nefisleri hakkında (olsun) iyiden iyi düşünmediler mi? Allah o gökleri, o yeri ve ikisinin arasında bulunan şeyleri hakk (ın ikaamesine) ve muayyen bir va'de (nin inkızaasına) sebeb olmakdan başka (bir hikmetle) yaratmamışdır. Hakıykat, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı cidden inkâr edicilerdir.

(Onlar) Allah'ın, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları, ancak hak ile (yerli yerinde) ve belirli bir ecel ile yarattığını, kendi nefislerinde hiç düşünmediler mi? Şübhesiz ki insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr eden kimselerdir.

Allah’ın göklerde, yerde ve ikisi arasındakileri planlanmış bir amaç için, belirlenmiş bir vakte kadar yarattığını, kendi nefislerince düşünemiyorlar mı? İnsanların pek çoğu, Rablerine kavuşmayı inkâr ediyorlar.

Onlar kendi kendilerine düşünmezler mi ki Allah yerleri, gökleri ancak gerektiği gibi, belli bir süre içinde yaratmıştır. İşte insanların çoğu çalaplarına kavuşmaya hiç inanmazlar.

Onlar kendi kendilerine düşünmüyorlar mı ki Allah gökleri, yeri ve aralarındakini ancak hak ve hikmete göre ve muayyen olan bir müddette yaratmıştır. İnsanların çoğu [¹] Rablerine kavuşmayı tanımıyorlar.

[1] Kureyş müşrikleri.

Onlar kendi kendilerine;³ Allah’ın gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları, ancak bir plan dâhilinde/hak olarak ve belirli bir süre için yarattığını hiç düşünmüyorlar mı? Muhakkak ki insanların pek çoğu Rablerine kavuşacaklarını doğrusu inkâr ediyorlar.

3 Krş. Ahkâf, 46/3

Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

Peki onlar, Allah’ın kendilerine lûtfedip verdiği aklı bu yolda kullanarak kendi içlerinde bir muhasebe yapıp düşünmüyorlar mı ki; Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak ve adâlet esaslarına göre, belli bir hikmet doğrultusunda ve şaşmaz kanunlara bağlı mükemmel bir sistem hâlinde, yani hak olarak yaratmıştır ve yine akıllarını kullanıp anlamıyorlar mı ki, Allah bu hayatı sonsuza dek sürecek şekilde değil, ancak belirli bir süre için yaratmıştır? Aslında herkes, bunları bilir fakat gel gör ki, insanların çoğu, hesap vermek üzere bir gün Rablerine kavuşacaklarını inatla reddeder.

Kendi nefislerinde düşünmediler mi?
Allah, belirli bir süreliğine Yer’i, Gökler’i, ikisi arasındakileri ancak Hakk ile yarattı.
İnsanlar’dan çokları, rabb’leriyle karşılaşmayı inkâr etmektedir.

Acaba insanlar, kendi bedenleri üzerinde hiç kafa yormazlar mı ?... Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri, tam bir denge içerisinde, fakat süreli olarak yaratmıştır. Bunu idrak edemeyen çoğu insan, Allah'a varıp hesap vereceğine de inanamaz.

Onlar yaratılışlarını hiç düşünmediler mi? Allah gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile yarattı. Yarattıklarının her birinde hikmetler vardır. Yarattıklarına belirli bir süre tayin etti. Şüphesiz insanların çoğu Rabbinin dünya yaşamından hesaba çekeceğine inanmıyor.

Allah’ın, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak ve ancak bir amaç ile [*] ve belirli bir süre için yarattığını kendi kendilerine hiç mi düşünmediler! Şüphesiz ki insanların çoğu, Rableriyle karşılaşmayı inkâr etmektedir.

Benzer mesajlar: En‘âm 6:73; Yûnus 10:5; İbrâhîm 14:19; Hicr 15:85; Nahl 16:3; ‘Ankebût 29:44; Zümer 39:5; Duhân 44:39; Câsiye 45:22; Ahkâf 46:3; Teğâ... Devamı..

Ve onlar Allah’ın, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakileri, hak¹ ile ve belirli bir süre için yarattığını, kendi aralarında hiç düşünmüyorlar mı? Gerçekten insanların pek çoğu, (âhirette) Rablerine kavuşacaklarını kesinlikle inkâr etmektedirler.

1 Buradaki “hak”, şaşmaz ve asla değişmez kurallar anlamındadır.

Onlar kendi içlerinde bir muhasebe yapmayı hiç bilmezler mi? ⁵ Allah, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunan her şeyi [derunî] bir anlamdan ve [kendi belirlediği] bir zaman sınırından yoksun yaratmış olamaz: ⁶ fakat, çoğu kimse, sonunda Rablerine kavuşacaklarını hâlâ inatla reddeder!

5 Lafzen, “onlar kendi içlerinde hiç düşünmezler mi?”6 Yani, Allah’ın ezelî ve ebedî olmasına karşılık bütün yaratılmışlar sınırlı bir ömre sahip olup... Devamı..

Peki onlar kendi iç dünyalarında, Allah’ın gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki her şeyi sadece gerçek bir amaç ve belirli bir süreliğine yarattığını hiç düşünmüyorlar mı? Ne var ki insanların çoğu, hesap vermek için Rablerinin huzuruna çıkacaklarına inanmıyorlar. 14/19, 46/3

Şimdi onlar kendi iç dünyalarında hiç muhasebe yapmazlar mı? Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri asla bir amaç ve anlamdan,[³⁵⁶⁵] dahası sınırlı bir ömürden yoksun olarak yaratmamıştır. Ne var ki insanlardan bir çoğu Rablerine kavuşacaklarını inatla inkâr etmektedirler.[³⁵⁶⁶]

[3565] Bi’l-hakk, yaratılışın anlamlı ve amaçlılığını ifade eder (Bkz: 14:19 ve 18:13, notlar 20 ve 15). Her şeyin bir amacı olsun da insan gibi bir ş... Devamı..

Onlar hiç -ilerisini- düşünmezler mi ki Allah, gökleri, yeri ve aralarında bulunan her şeyi (boş yere değil) ancak hak (ve hikmet) ile ve belirli bir süre için yaratmıştır! Gerçek şu ki insanların çoğu ahireti inkar edicidirler!

Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki Allâh, göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak gerçek olarak ve belirtilmiş bir süre ile yaratmıştır? İnsanlardan çoğu, Rabblerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

Nefisleri hakkında tefekkürde bulunmadılar mı? Allah gökleri ve yeri ve bunların aralarındakilerini yaratmadı, ancak hak ile ve muayyen bir vakit için yaratmıştır. Ve şüphe yok ki, insanlardan birçokları Rablerine kavuşmayı elbette münkirdirler.

Onlar azıcık olsun kendi başlarına kalıp düşünmediler mi ki: Allah gökleri, yeri ve ikisinin arasında olan bütün varlıkları gerçek bir gaye ile, belirli bir vâdeye kadar yaratmıştır. Ama insanların birçoğu, Rab'lerinin huzuruna çıkacaklarını inkâr ediyorlar.

Bu ayet onları kendi vicdanlarında bir muhasebeye davet etmekte ve vicdanlarından hareketle dış âlem hakkında birtakım gerçeklere ulaşmalarını istemek... Devamı..

Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki Allah, göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak olarak ve belirtilmiş bir süre ile yaratmıştır? İnsanlardan çoğu, Rabblerine kavuşmayı inkar etmektedirler.

Onlar, Allâh'ın gökleri ve yeri ve ikisi arasındaki şeyleri ancak hak olarak ve vakit ve zamân-ı mu'ayyen içün halk itdiğini kendi nefislerinde tefekkür itmezler mi? Tahkîk nâsdan ekserîsi rablerine mülâkî olacaklarını inkâr iderler.

Onlar içten içe hiç düşünmediler mi; Allah gökleri ve yeri başka şekilde değil, sadece gerçek ve belli bir ömrü olan varlıklar olarak[*] yaratmıştır. İnsanların çoğu Rableriyle yüzleşmeyi gözardı ederler.

[*] Ecelli müsemma ilgili diğer ayetler Enam 6/2, Taha 20/129, Ahkaf 46/3

Kendi kendilerine hiç düşünmüyorlar mı? Allah gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri ancak hak ile ve belirli bir süre için yaratmıştır. İnsanların çoğu, Rabb'lerinin huzuruna çıkacaklarını inkar ederler

Onlar kendi üzerlerinde hiç düşünmediler mi? Allah gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirlenmiş bir ecel ile yaratmıştır. Fakat insanların birçoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ediyor.

Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar.

iy daħı endįşe eylemediler mi gendüzilerinde? yaratmadı Tañrı gökleri daħı yiri daħı ikisinüñ ara śondaġıyı illā ḥaķk-ıla daħı adanılmış müddet-ile. daħı bayıķ çoķ ādemįlerden çalabı’ların görmekliġine kāfirlerdür.

Fikr eylemezler mi öz nefslerinde ki yaratmadı Tañrı Ta‘ālā gökleri veyirleri, ikisi arasında olġanı daḫı illā ḥaḳḳı‐ıla, daḫı mu‘ayyen ecel bile.Daḫı ādemīlerüñ çoġı Tañrı Ta‘ālā liḳāsına kāfirlerdür.

Məgər onlar öz-özlüklərində Allahın göyləri, yeri və onların arasındakıları ancaq haqq-ədalətlə və müəyyən bir müddət üçün yaratdığını düşünmürlərmi? Həqiqətən, insanların çoxu Rəbbi ilə qarşılaşacağını (qiyamət günü dirilib haqq-hesab üçün Allahın hüzurunda duracağını) inkar edir.

Have they not pondered upon themselves? Allah created not the heavens and the earth, and that which is between them, save with truth and for a destined end. But truly many of mankind are disbelievers in the meeting with their Lord.

Do they not reflect in their own minds? Not but for just ends(3513) and for a term appointed, did Allah create the heavens and the earth, and all between them: yet are there truly many among men who deny the meeting(3514) with their Lord (at the Resurrection)!

3513 Cf. 15:85. Here the argument is about the ebb and flow of worldly power, and the next clause is appropriately added, "and for a term appointed". ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.