5 Mayıs 2024 - 26 Şevval 1445 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 156. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tekûnû kelleżîne keferû ve kâlû li-iḣvânihim iżâ darabû fî-l-ardi ev kânû ġuzzen lev kânû ‘indenâ mâ mâtû vemâ kutilû liyec’ala(A)llâhu żâlike hasraten fî kulûbihim(k) va(A)llâhu yuhyî veyumît(u)(k) va(A)llâhu bimâ ta’melûne basîr(un)

Ey inananlar, sakın kafir olup da sefere çıkan, yahut savaşa giden kardeşlerine, bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi, öldürülmezlerdi diyenlere benzemeyin. Allah, bunu, onların yüreklerine bir hasret olarak yerleştirdi. Halbuki dirilten de Allah'tır, öldüren de ve Allah, bütün yaptıklarınızı görür.

Ey iman edenler! Yeryüzünde (hicret ve sefer için) gezip dolaştıkları veya (gazada olup Hakk yolunda) çarpıştıkları süreçte (mü’min olarak ölen) kardeşleri için: "Eğer yanımızda kalsalardı, ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi" diyerek (şehitleri kınayan) kâfir kimseler gibi olmayın!.. Allah, bunu (Hakk yolda fedakârlığı, ahmaklık sanma şuursuzluğunu) onların (münafıkların) kalplerinde onulmaz bir hasret (ve huzursuzluk duygusu) olarak kılmıştır. (Zira aslında) Dirilten ve öldüren Allah’tır. Allah, yaptıklarınızı Görendir. (Her şeyi kayıt altına alandır.)

Ey iman edenler! Uzak yerlere seyahate çıkan veya savaşa katıldıktan sonra ölen kardeşleri hakkında “Bizimle kalmış olsalardı ölmeyeceklerdi veya öldürülmemiş olacaklardı” diyen, gerçekleri örtbas eden kâfirler gibi olmayın. Zira Allah, bu gibi düşünceleri onların kalplerinde acı bir pişmanlık kaynağı yapacaktır. Çünkü hayat bağışlayan ve ölüme hükmeden yalnızca Allah'tır. Allah yaptığınız herşeyi görmektedir.

Ey iman nimetine kavuşanlar, sizler, yeryüzünde ticaret ve rızkını kazanmak için sefere çıkan veya savaşan kardeşlerine:
“Eğer bizim yanımızda kalsalardı ölmezlerdi, öldürülmezlerdi” diyenler, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler gibi olmayın. Allah, bu düşünceyi, onların kalplerine dayanılmaz bir üzüntü ve pişmanlık olarak koydu. Hayat veren, yaşatan Allah'tır, eceller gelince ölümü gerçekleştirecek olan da Allah'tır. Allah işlediğiniz amellerin hepsini biliyor, görüyor.

Ey iman edenler! Kardeşleri yola çıktıklarında veya savaşa katıldıklarında onlar hakkında: "Bizim yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın. Allah bunu onların kalplerine bir hasret olarak yerleştirdi. Dirilten de öldüren de Allah'tır. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

Ey iman edenler, inkâr edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: 'Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi' diyenler gibi olmayın. Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı. Dirilten ve öldüren Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı görendir.

Ey iman edenler! Kardeşleri yeryüzünde dolaştığı veya bir savaşta bulundukları zaman, haklarında şöyle söyleyen kâfirler gibi olmayın: “- Bizim yanımızda olsalardı, ölmezler ve öldürülmezlerdi.” Allah onların bu söz ve inançlarını kalblerinde bir keder ve hasret olsun diye bıraktı. Halbuki Allah dilediğini yaşatır, dilediğini de öldürür. Allah, yapmakta olduğunuz şeyleri bilendir.

Ey inananlar! Sakın, o kâfirler gibi olmayın ki; kardeşleri sefere çıktıkları veya gazi oldukları zaman onlar için: “Eğer yanımızda olsalardı ölmezlerdi, öldürülmezlerdi.” dediler. Nihayet Allah bunu böylece kalplerinde bir hasret kıldı. Dirilten ve öldüren Allah’tır. Muhakkak Allah, yaptıklarınızı çok iyi görendir.

Ey iman edenler! Sakın sefere veya savaşa çıktıktan sonra kardeşleri hakkında, “Bunlar bizim yanımızda kalsalardı ölmezler veya öldürülmezlerdi” diyen kâfirler gibi olmayınız. Allah bunu onların içine yürek yarası yaptı. Allah yaşatır ve öldürür; Allah, bütün yaptıklarınızı bilir.

Ey inanmış olanlar! Küfredenler gibi olmıyasınız, onlar derler ki: «Savaşa çıkan, ya da şehit olan kardeşleriyçin, bizim yanımızda bulunsalardı onlar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi», Allah bunu onlara, iç acısı kılmakçin böyle yapmıştır, Allah diriltir, Allah öldürür, Allah görür neylersiniz

Ey inananlar! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri hakkında: “Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi” diyen inkârcılar gibi olmayın! Allah, bu tür düşünceleri onların kalplerinde derde dönüştürür. Çünkü yaratan ve ölüme hükmeden yalnızca Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Ey mü’minler seyahate çıkan veyâ muhârebeye giden kardaşları hakkında "Bizim ile kalmış olsa idi ölmez idi veyâ katl olunmaz idi" diyen kâfirlere benzemeyiniz. Allâh hayât ve ölüm virir, ef’âlinizi görir.

Ey İnananlar! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri hakkında: "Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın ki, Allah bunu onların kalblerinde bir hasret olarak bıraksın. Dirilten de öldüren de Allah'tır. Allah işlediklerinizi görür.

Ey iman edenler! Kardeşleri sefere veya savaşa çıktığında onlar hakkında, “Onlar bizim yanımızda olsalardı, ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi” diyen inkârcılar gibi olmayın. Allah, bunu (bu düşünceyi) onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, yaşatır ve öldürür. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.

Ey iman edenler! Sizler, sefere çıkan veya savaşa giren kardeşleri hakkında -Allah sonunda bunu kalplerinde bir hasret acısı kılsın diye- “Onlar yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi” diyen inkârcılar gibi olmayın. Hayat veren de öldüren de Allah’tır; Allah yaptıklarınızı görmektedir.

Ey iman edenler! Sizler, inkâr edenler ve yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında: «Eğer bizim yanımızda kalsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi» diyenler gibi olmayın. Allah bu kanaatı onların kalplerine (kaybettikleri yakınları için onulmaz) bir hasret (yarası) olarak koydu. Canı veren de alan da Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür.

İnananlar! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri için, "Bizimle kalsalardı ne ölür ne de öldürülürlerdi," diyen inkarcılar gibi olmayın. ALLAH bu tip düşünceyi kalplerinde bir üzüntü kaynağı yapar. Yaşatan da öldüren de ALLAH'tır. ALLAH yaptıklarınızı Görüyor.

Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savaşa çıkan kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi." diyenler gibi olmayın. Allah bunu, onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

ey o bütün iyman edenler! Sakın şunlar gibi olmayın ki küfrettiler de ıhvanları Arzda bir siyahat ettikleri veya gazaya gittikleri vakit haklarında şöyle dediler «yanımızda olsalar ne ölürlerdi ne katlonurlardı» Allah bunu kalblerinde bir hasret olarak bıraksın diye, halbuki hayatı veren de Allah mematı veren de, ve Allah her ne yaparsanız görüb duruyor

Ey îmân edenler, kardeşleri (akrabaları, arkadaşları) sefere veya cihada çıktığında, onlar hakkında, “Onlar bizim yanımızda olsalardı, ölmezler veya öldürülmezlerdi” diyen kâfirler gibi olmayın. Allah, bunu (bu düşünceyi) onların kalplerine (kaybettikleri yakınları sebebiyle, derin) bir hasret (yarası) olarak koydu. Yaşatan ve öldüren Allah’tır. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Ey iman edenler! Yolculuğa çıkan ya da savaşa katılan kardeşleri hakkında, “Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi.” diyen, gerçeği yalanlayan nankör kimseler gibi olmayın. Allah, bunu, kalplerinde bir hasret¹ olsun diye yaptı. Allah, yaşatan ve öldürendir. Kuşkusuz, Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir.

1- Pişmanlık.

Ey îman edenler, siz, o küfredib de yer yüzünde seyaahat ve seferde, yahud gazada bulundukları zaman (ölen) kardeşleri hakkında: «Bizim nezdimizde olsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi» diyenler gibi olmayın. Allah bunu onların yüreklerinde akıbet, dağ-ı derun yapdı. Allah hem diriltir, hem öldürür. Allah ne yaparsanız, hakkıyla görendir.

Ey îmân edenler! İnkâr eden ve kardeşleri hakkında yeryüzünde yolculuğa çıktıkları veya gaziler oldukları (savaşa gittikleri) zaman: “Eğer yanımızda olsalardı ne ölürler, ne de öldürülürlerdi!” diyenler gibi olmayın ki, Allah bunu (bu sözü) onların kalblerinde bir hasret (ve pişmanlık) kılsın! Çünki hayâtı veren de öldüren de (ancak) Allah'dır. Allah ise,yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir.

Ey İman etmiş olanlar! Yeryüzünde rızık aramak veya savaşmak için evinden çıkan kardeşleri için “Bizimle beraber olsalardı ölmezler veya öldürülmezlerdi” diyen gerçekleri inkâr edenler gibi olmayın. Böylece Allah, onların kalplerinde bu yenilgiyi bir sıkıntı yapmıştır. Yaşatan da Allah, öldüren de Allah dır. Allah yaptıklarınızı mutlak görendir.

Ey inananlar! Sakın siz o kimseler gibi olmayın ki onlar Allah’ı tanımadılar, yolda, yada savaşta ölen din kardeşleri için dediler: "Eğer onlar bizim yanımızda kalsalardı ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bu türlü düşünmeyi onlara iç üzüntüsü yaptı. Dirilten de öldüren de Allah’tır. Allah bütün işlediklerinizi görücüdür.

Ey iman edenler! Seferde ölen veya gazalarda şehit düşen kardeşleri hakkında «yanımızda olsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi» diyen kâfirler gibi olmayın ki Allah bunu onlara dağ-ı derun kılacaktır. Allah hem diriltir, hem öldürür. Allah işlediklerinizi görür.

Ey inananlar! Yeryüzünde yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri için, “Şayet yanımızda olsalardı ölmezlerdi veya öldürülmezlerdi” diyen inkârcılar gibi olmayınız. Zira Allah, bunu onların kalplerinde bir dert/pişmanlık [hasret] yapar. Çünkü Allah hayat bağışlayan ve ölüme hükmedendir. Allah bütün yaptıklarınızı en iyi görendir.

Ey iman edenler! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri hakkında, “Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi” diyen küfre sapanlar gibi olmayın. Allah bunu (batıl arzuları) kalplerine bir hasret olarak bırakır. Dirilten de öldüren de Allah'tır. Allah yaptıklarınızı görür.

Ey iman edenler! Sakın ola ki, Allah için yeryüzünde yolculuğa çıkan veya savaşa katılan ve şehit olan akrabaları hakkında, “Eğer gitmeyip bizim yanımızda kalsalardı, ne ölür, ne de öldürülürlerdi!” diyen şu ikiyüzlü inkârcılar gibi olmayın! Çünkü Allah bunu, bu tür kuruntu ve saplantıları, onların kalplerinde sürekli kanayan bir pişmanlık yarası yapacaktır. Onlar, âhirete inanmayıp tamamen dünyaya bel bağladıkları için, ne zaman acı bir sürprizle karşılaşsalar büyük bir pişmanlık düşüncesi sürekli içlerini kemirecek, hiçbir zaman teselli bulamayacaklar; dünyaya dalmış lüks bir hayat içinde yaşarken bile içleri kan ağlayacak, gerçek mutluluk ve huzuru asla tadamayacaklar. Ve hesap günü, müminleri cennet nîmetleri içinde, kendilerini de cehennem ateşinde gördükleri zaman, sonsuza dek sürecek bir acı ve pişmanlıkla kahrolacaklar. Çünkü onlar dünyada iken, ölümden korkarak Allah yolunda mücadeleden uzak durmuşlardı.
Hâlbuki yaşatan da, öldüren de Allah’tır. O hâlde, başarı yolunda her türlü tedbiri alın, fakat sonucu Allah’a bırakın ve O’nun hükmüne razı olun. Unutmayın ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.

Ey iman edenler!
İnkâr edenler gibi olmayın!
Yolculuğa çıktıkları veya gazaya / savaşa gittikleri zaman kardeşleri için:
-“Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi” dediler.
Allah bunu onların kalblerinde bir hasret / sızı yapsın!
Yaşatan da, öldüren de Allah’tır.
Allah ne işliyorsanız görmektedir.

Sevgili müminler! inkarcılar gibi olmayın. Hele hele sefere katılıp da gazi olarak dönen kardeşlerine: " bizim yanımızda olsalardı, ölmez ya da öldürülmezlerdi " diyenler gibi de olmayın. Çünkü Allah, onlara ağızlarının payını verecektir: Çünkü, canı veren de alan da Allah’tır. Allah, bütün yapıp ettiklerinizi görüp durmaktadır.

Ey iman edenler! Kardeşleri sefere veya savaşa çıktığında onlar hakkında, "Onlar bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi veya öldürülmezlerdi!" diyen inkârcılar gibi olmayın! Bu düşünceyi inkâr edenlerin kalplerine bir hasret yarası olarak koyduk. Unutmayın! Sadece Allah yaşatır ve öldürür. Hiçbir kimse eceli engelleyemez. Öldürmeye müdahale ettiğini zannedenler sadece Allah’ın kararını uygulamaya sebep olmuşlardır. Oldukları sebepler yüzünden hesaba çekilecekler, neticede suçlu olanlar cezaya çarptırılacaklardır. Onların suçu insanı öldürmek değildir. İnsan eceli geldiği için zaten ölecektir. İnsanın ölümüne sebep olan kişinin düşüncesi, azmi, inancı, eylemi suçtur. Çünkü Rabbiniz insanı öldürmeye yönelik düşünceyi, eylemi yasaklamıştır. Unutmayın! Allah yaptıklarınızı gerçeğiyle görüyor.

Ey iman edenler! kâfir olanlar ve yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında “Bizim yanımızda olsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi.” diyenler gibi olmayın! Sonunda Allah bunu kalplerinde bir pişmanlık kılacak. [*] Allah diriltir (hayat verir) ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görendir.

Ayette kastedilen mesaj şöyle de anlaşılabilir: “Savaşa katılmamakla kalmayıp savaşan müminleri caydırmaya çalışanlara bu tavırları hasret sebebi olac... Devamı..

Ey îman edenler! Sizler, sakın savaş için yolculuğa çıkan kardeşleri hakkında; Allah’ın bunu, kalplerine (tesellisi mümkün olmayan) bir acı olarak koyması sebebiyle; “Eğer onlar yanımızda olsalardı, ölmezler ya da öldürülmezlerdi” diyen kâfirler gibi olmayın. Dirilten de öldüren de Allah’tır ve Allah, yaptıklarınızı görüp durmaktadır.

Siz ey imana ermiş olanlar! Uzak yerlere seyahate çık[tıkt]an ¹¹⁸ veya savaşa katıl[dıktan sonra öl]en kardeşleri hakkında, “Bizimle kalmış olsalardı ölmeyeceklerdi,” veya “öldürülmemiş olacaklardı” diyen, hakikati inkara şartlanmış kimseler gibi olmayın; zira Allah, bu tür düşünceleri onların kalplerinde acı bir pişmanlık kaynağı yapacaktır, ¹¹⁹ çünkü hayat bağışlayan ve ölüme hükmeden yalnız Allah’tır. Allah, yaptığınız her şeyi görür.

118 Lafzen, “yeryüzünde seyahat ettikleri zaman”.119 Lafzen, “Allah onu ... yapsın diye”: Ancak li-yec‘al deyimindeki li takısı, bariz olarak bir lâmu... Devamı..

Ey iman edenler! Sakın ha sefere çıkan veya savaşa katılan akrabaları için “Yanımızda kalsalardı ne ölür ne de öldürülürlerdi” diyen kâfirler gibi olmayın. Allah, bunu onların yüreklerinde derin bir sızı ve yakıp kavuran bir hasrete dönüştürmüştür. Canı veren de Allah’tır alan da. Allah, yaptığınız her şeyi görendir. 4/78, 10/31

SİZ ey iman edenler! İnkâra saplanıp da, yeryüzünde sefere çıkan ya da gazaya katılan kardeşleri için “Bizimle kalmış olsalardı ölmeyecekler ya da öldürülmeyeceklerdi” diyenler gibi olmayın! Zira Allah bunu, onların içine bir yürek yarası yapacaktır. Çünkü hayatı ve ölümü yaratan Allah’tır: ve Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.[⁶⁸⁰]

[680] İnancı uğruna canını verenlerin ardından akıl hocalığı yapanlara zımnen: Allah yokmuş gibi konuştuğunuzun farkında mısınız? Yürek yarası yapmak;... Devamı..

Ey iman edenler, sizler o kafirler (münafıklar) gibi olmayın ki, yeryüzünde dolaşırken vefat eden veya düşmanla savaşırken şehid düşen (soyca yakınları olan) kardeşleri hakkında: "Eğer onlar bizim yanımızda kalsalardı ne ölürlerdi ne de öldürülürlerdi" derler. Allah bunu (bu yanlış kanaati) onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. (Ölüm ve öldürülmeyi bu gibi sebeplere bağlayanlar ve daha ilerisini düşünmeyenler için teselliye imkan yoktur.) Oysa canı veren de, alan da Allah'tır. Allah yaptıklarınızı elbette hakkıyle görür. (Ey müminler bundan ibret alın)

Ey imanedenler, siz inkâr edenler ve yeryüzünde sefere, ya da savaşa çıkan gazi kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve vurulmazlardı. " diyenler gibi olmayın. Allâh, onların bu düşünce ve sözlerini, kalblerinde dert yapar. Yaşatan da, öldüren de Allahtır. Allâh, yaptıklarınızı görmektedir.

Ey imân edenler! Kâfir olanlar ve kardeşleri için sefere çıktıkları veya gaziler oldukları zaman, «Eğer onlar bizim yanımızda olsalar idi ne ölürlerdi ve ne de öldürürlerdi,» diyenler gibi olmayınız. Allah Teâlâ onu kalblerinde bir haslet kılmak için yapmıştır. Halbuki Allah Teâlâ yaşatır, öldürür ve Allah Teâlâ yaptığınız şeyleri hakkıyla görücüdür.

Ey iman edenler! Dini inkâr edip de Allah için seferde ölen veya gazalarda öldürülen arkadaşları hakkında: “Bizim yanımızda olsalardı, ne ölürler ne de öldürülürlerdi. ” diyenler gibi olmayın! Allah bunu, onların gönüllerinde bir hasret, bir yürek yarası olarak bıraksın diye yaptı. Hayatı veren de, alan da Allah'tır. Allah bütün yaptıklarınızı görür.

Ey inananlar, siz inkar edenler ve yeryüzünde sefere, ya da savaşa çıkan gazi kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve vurulmazlardı." diyenler gibi olmayın. Allah, onların bu düşünce ve sözlerini, kalblerinde dert yapar. Yaşatan da, öldüren de Allahtır. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.

Ey Mü'minler! Ticâret içün yolculığa çıkub onda vefât iden ve yâhud cihâda çıkub katl olunan kardaşları ve dostları içün "Eğer yanımızda kalsalardı ölmez ve katl olunmazlardı" diyen kâfirler gibi olmayınız. Allâh onların bu zan ve i'tikâdlarını kalblerinde sebeb-i hasret ve esef olmak üzere kılmışdır. (Bu zan ve i'tikâdları sebebiyle teessüf ider ve acırlar) Hakbuki öldüren ve dirilden Allâh'dır. (Onun emri ve izni olmadan ne kimse ölür ve ne kimse doğar) Allâh Te'âlâ işlediğiniz şeyleri göricidir.

Ey inanıp güvenenler! Âyetleri görmezlikten gelenler (kâfirler) gibi olmayın. Onlar, yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri için "Yanımızda olsalardı ne ölür ne de öldürülürlerdi." derler. Bu, Allah’ın yüreklerinde acı oluşturması içindir. Canı veren ve alan Allah'tır. Yaptığınız her şeyi gören de Allah’tır.

-Ey iman edenler! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri için “yanımızda kalsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi” diyen kafirler gibi olmayın. Allah, bunu onların kalbinde yakıp kavuran bir dert kılmak için ortaya koymuştur. Yaşatan da öldüren de Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.

Ey iman edenler! Sefere veya savaşa çıkan kardeşleri için “Bizim yanımızda olsalardı ölmez yahut öldürülmezlerdi” diyen kâfirler gibi olmayın. Allah bunu onların yüreklerine bir hasret olarak yerleştirdi. Yaşatan da Allah'tır, öldüren de. Allah sizin yaptıklarınızı da görmektedir.

Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah, diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir.

iy anlar kim įmān getürdiler! olmañ anlaruñ gibi kim kāfir oldılar daħı eyittiler ya'nį münafıķlar; daħı eyittiler ķarındaşlarına, ol vaķt kim yüridiler yirde, [35b] yā oldılar ġāzılar: “eger olalar-ıdı bizüm ķatumuzda, ölmeyelerdi, daħı depelenmeyelerdi”; tā ķıla Tañrı şunı ḥasret, göñülleri içinde. daħı Tañrı dirürür daħı öldürür. daħı Tañrı anı kim işlersiz göricidür.

İy īmān getüren kişiler, olmañuz ol kāfirler gibi kim eyitdiler ḳardaşları‐çun ḳaçan sefer eyleseler yir yüzinde yā olsalar ġazālıḳda, eger bizümḳatumuzda olsalardı ölmezlerdi, kimse daḫı anları öldürmezdi tā ḳılmaġ‐ıçunTañrı Ta‘ālā anı ḥasret yürekleri içinde. Daḫı Tañrı Ta‘ālā dirildür ve öldü‐rür. Tañrı Ta‘ālā işlegeni göricidür.

Ey iman gətirənlər! Səfərə və ya müharibəyə getmiş (orada vəfat etmiş və ya öldürülmüş) qardaşları barəsində: “Əgər onlar bizim yanımızda olsaydılar, nə ölər, nə də öldürülərdilər”, - deyən kafirlər kimi olmayın! Allah bunu (bu əqidəni) onların ürəklərində bir həsrət (yarası) olsun deyə yaratdı. Halbuki, dirildən də, öldürən də Allahdır. Allah etdiyiniz əməlləri görəndir!

O ye who believe! Be not as those who disbelieved and said of their brethren who went abroad in the land or were fighting in the field: If they had been (here) with us they would not have died or been killed; that Allah may make it anguish in their hearts. Allah giveth life and causeth death; and Allah is Seer of what ye do.

O ye who believe! Be not like the Unbelievers, who say of their brethren, when they are travelling through the Earth or engaged in fighting: "If they had stayed with us, they would not have died, or been slain." This that Allah may make it a cause of sighs and regrets in their hearts. It is Allah that gives Life and Death,(469) and Allah sees well all that ye do.

469 It is want of faith that makes people afraid (1) of meeting death, (2) of doing their duty when it involves danger, as in travelling in order to e... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.