2 Mayıs 2024 - 23 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velâ tehinû velâ tahzenû veentumu-l-a’levne in kuntum mu/minîn(e)

Ve gevşeklik etmeyin, mahzun olmayın, inanmışsanız mutlaka üstünsünüz siz.

(Kâfirlere ve zalim düzenlere karşı) Sakın gevşeklik göstermeyin, üzüntüye girmeyin (ümitsizliğe düşmeyin). Eğer gerçek mü’minlerden olursanız zaten en üstün sizsiniz. (Ve galip geleceksiniz.)

Öyleyse cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka üstün gelecek olan sizsiniz.

Düşmana karşı zaaf göstermeyin, gevşemeyin, mağlup olduk diye mahzun da olmayın. Eğer siz samimi mü'minler haline gelirseniz, devamlı galip gelecek ve her zaman, her yerde hakim olacaksınız.

bk. Tefsîru Ebüssuûd, 2/88; et-Tefsîru’l-Kebir, 9/13-14.

Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman etmiş iseniz en üstün sizsiniz.

Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.

Ey müminler, savaştan gevşemeyin ve Uhud bozgununa üzülmeyin. Hâliniz onlardan netice itibariyle çok yüksektir; eğer gerçekten (vâdimize) inanıyorsanız.

(Uhud’daki mağlubiyetten dolayı) gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer inanıyorsanız, üstünsünüz.

Gevşeklik göstermeyiniz; üzüntüye kapılmayınız. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka siz en üstün olursunuz.

Gevşemeyin, kaygılanmayın, eğer siz inanmışsanız, onlardan çok üstünsünüz

(Ey inananlar zalimlere, yeryüzünde fesat çıkaranlara karşı) gevşemeyin, (yaptıklarından dolayı da) üzülmeyin! Eğer (gerçekten) mü'minseniz mutlaka onlara galip geleceksiniz (ve inandığınız sürece de galip gelmeye/üstün olmaya devam edeceksiniz).

Allah; üstün olmayı iman etmeye değil, mü’min olmaya bağlıyor. Eğer “mü’minseniz üstünsünüz” diyor. Çünkü inanmakla mü’min olmak aynı şey değildir. Al... Devamı..

Korkmayınız ve mahzûn olmayınız, mü’min iseniz galebe idersiniz.

Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür.

Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.

Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz.

Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.  

 Bu âyet, müslümanların, Uhud savaşında uğradıkları geçici başarısızlıktan dolayı ümitsizliğe kapılmamaları gerektiğini onlara ihtar etmekte ve müslüm... Devamı..

Gevşemeyin, üzülmeyin; inanıyorsanız üstün sizsiniz!

Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.

Fütur getirmeyin ve mahzun olmayın daha yükselecekken sizler, gerçek mü'minlersiniz

(Ey mü’minler! Cihat hususunda) gevşemeyin (cesaretinizi kaybetmeyin), ve (Uhud’da yaşadıklarınıza) üzülmeyin. (Allah rızası için yapmış olduğunuz cihatta, sonuç ne olursa olsun) Eğer (gerçekten) îmân etmiş kimseler iseniz (hakikatte) üstün olan sizlersiniz. (Zira siz hak üzeresiniz)

Gevşemeyin, üzülmeyin! Eğer, gerçekten inanmışsanız, üstün olan sizsiniz.

(Ey mü'minler), gevşemeyin, mahzun olmayın, Siz eğer (gerçekden) mü'min iseniz (düşmanlarınıza gaalib ve onlardan) çok üstünsünüzdür.

O hâlde gevşemeyin ve üzülmeyin! Eğer (gerçekten) mü'min kimseler iseniz, en üstün olanlar sizsiniz!

Gevşemeyin (cesaretinizi kaybetmeyin), üzülmeyin, eğer Allah’a inanıyorsanız üstünsünüz.

Sakın gevşeklik göstermeyin, kaygılanmayın. Eğer inanıyorsanız, onlardan üstünsünüzdür.

Gevşeklik göstermeyin, endişe de etmeyin. Allah/ın vaadine inanıyorsanız mutlaka üstsünüz [³].

[3] Veya daha yükseksiniz.

(Ey Müslümanlar!) gevşemeyiniz, üzülmeyiniz eğer gerçekten inananlardan iseniz mutlaka üstünsünüz.³⁴

34 Uhut Savaşı’ndan sonra Müslümanları teselli için gelmiştir. Burada yapılan vurgu imanadır. Eğer gerçekten inanıyorsak üstünüz. Üstün değilsek herha... Devamı..

Gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer gerçekten müminler iseniz mutlaka en üstün olan sizlersiniz.

Öyleyse şu öğüdü iyi dinleyin: Zorluklar karşısında yılgınlığa düşmeyin, bu uğurda başınıza gelebilecek acı olaylardan ötürü üzüntüye de kapılmayın. Zira eğer gerçekten inanıyorsanız, eninde sonunda üstün gelecek olan, sizlersiniz.

Mümin iseniz, siz en yükselecek iken gevşemeyin, üzülmeyin!

Savaşta kendinizi salıp hemen panik olmayın. Eğer yürekten inanıyorsanız, en büyük sizsiniz.

Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer gerçekten iman etmişseniz mutlaka üstün gelecek sizlersiniz!

Gevşemeyin; hüzünlenmeyin! İnanıyorsanız üstünsünüz. [*]

Benzer mesajlar: Mâide 5:56; Kasas 28:35; Sâffât 37:173; Mücâdele 58:21. Yüce Allah Medine’deki müslümanlara seslenmekte ve Uhud’da yaşadıkları geçici... Devamı..

(Ey îman edenler!) Sakın gevşemeyin, karamsarlığa kapılmayın. Eğer gerçekten inanıyorsanız, en üstün olan daima sizsiniz.

Öyleyse, cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin: ⁹⁹ Eğer [gerçekten] inanıyorsanız mutlaka (insanların) en üstünü olursunuz.

99 Uhud’daki felakete ve Müslümanların uğradıkları ağır can kaybına (takriben yetmiş kişi) bir atıf.

Üzülmeyin, yılgınlığa kapılıp gevşemeyin, eğer gerçekten inanıyorsanız siz üstünsünüz. 9/50...52, 24/55

Öyleyse ne yılgınlığa kapılın ne de üzülün: eğer inanmış biriyseniz, insanların en üstünü mutlaka siz olursunuz.[⁶⁶⁵]

[665] Şu âyetler ışığında anlaşılmalıdır: “Artık gevşeklik göstermeyin, ama siz üstün durumdaysanız barışa davet edin! Çünkü Allah sizinle beraberdir.... Devamı..

(Ey iman edenler) eğer siz gerçekten inanmış iseniz (savaşlarda) gevşeklik göstermeyin, (şayet kuvvetli bir düşman ile karşılaşacak olursanız) endişeye kapılmayın, muhakkak üstün gelecek olan sizsiniz,

(Bu ayet, Uhud'da uğranılan geçici başarısızlıktan dolayı müminleri teselli ve takviye için inmiştir.)

Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer iman ediyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz.

Ve fütur getirmeyiniz ve mahzun olmayınız ve siz mü'minler iseniz çok yükselmiş olanlar ancak sizlersiniz.

Sakın yılmayın, üzüntüye kapılmayın, eğer iman ediyorsanız mutlaka üstün gelirsiniz!

Muhtemel başka mânalar: “Eğer mümin iseniz, yılmayınız, üzüntüye kapılmayınız! Çünkü siz hep üstünsünüz.” Şu mâna da mümkündür: “Siz, konum bakımından... Devamı..

Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz.

(Uhud güni mağlûbiyetinden dolayı) kendinize korku ve za'af getirmeyiniz ve (o gün şehîd olan kardaşlarınız içün de) mahzûn olmayınız. Siz her halde onlardan üstünsünüz (hak üzerinde bulundığınız ve şehîdlerinizi cennetde oldukları cihetle ve yâhud nihâyet galebe ve zafer ihrâzıyla onların üzerlerinde olursunuz)

Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer inanıp güveniyorsanız en üstün olan, sizlersiniz.

Eğer gerçekten mümin olduysanız, siz, daha üstün olmanıza rağmen gevşemeyin, üzüntüye düşmeyin.

Gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer inanmış kimselerseniz, üstün olan sizsiniz.

Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz.

daħı ża'if olmañ; daħı ķayurmañ. daħı siz yüksegireklersiz eger olursañuz mü’minler.

Kāhil, ẕelīl olmañuz, daḫı ḳayġu yimeñüz, siz barça ḫalḳdan yücesiz eger siz mü’minler‐iseñüz.

(Ühüd müharibəsində baş vermiş bə’zi hadisələrə görə) ruhdan düşməyin və qəmgin olmayın. Halbuki, əgər mö’minsinizsə, siz (Allah yanında inanmayanlardan) çox yüksəkdə durursunuz!

Faint not nor grieve, for ye will overcome them if ye are (indeed) believers.

So lose not heart, nor fall into despair: For ye must gain mastery if ye are true in Faith.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.