20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kasas Suresi 11. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekâlet li-uḣtihi kussîh(i)(s) febesurat bihi ‘an cunubin vehum lâ yeş’urûn(e)

Ve kız kardeşine, sen dedi gözetle onu; o da, öbürleri anlamadan uzaktan gözetledi.

(Annesi, Musa’nın) Kız kardeşine: ’Onu gözetle ve takip et’ dedi. Böylece o da, onlar (Firavun görevlileri olup bitenin) farkında değilken, onu (suya bırakılan çocuğu) uzaktan gözetledi.

Annesi Musa'nın ablasına: “O'nu izle” dedi ve ablası da, Firavun yandaşlarından kimseye farkettirmeden, O'nu uzaktan gözetledi.

Annesi, Mûsâ'nın ablasına:
“Onun peşini takip et” demişti. Ablası, onlar farkına varmadan, özlemini duyarak uzaktan kardeşini gözetliyordu.

(Musa'nın) kızkardeşine: "Onu izle" dedi. O da ötekiler farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

Kız kardeşine: 'Onu izle,' dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

(Mûsa nehire atıldıktan sonra) Mûsa'nın annesi, Mûsa'nın kızkardeşine dedi ki: “- Onun izini tâkip et.” O da uzaktan gözetledi, onlar farkında değillerdi.

Ve Musa’nın kızkardeşine: “Onu takip et” dedi. O da onlar farkına varmadan onu gözetledi.

Annesi, Mûsâ'nın ablasına, “Onu izle!” dedi. O da, kimse farkına varmadan, Mûsâ'yı uzaktan gözetledi.

Anası, Musa'nın bacısına dedi ki: «Git ardınca sen onun», uzaktan gözledi karındaşını, onlar bilmiyorlardı

(Annesi, Musa'nın) ablasına: “Onun izini takip et!” diye talimat verdi. O da kimse farkına varmadan uzaktan (kardeşi) Musa'yı gözetledi.

Hemşiresine "Çocuğı ta’kîb it" didi. Kimse farkına varmıyacak vecihle uzakdan âna nezâret idiyor idi.

Musa'nın ablasına: "Onu izle" dedi. O da, kimse farkına varmadan, Musa'yı uzaktan gözetledi.

Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, “Onu takip et” dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına varmadan uzaktan gözledi.

Mûsâ’nın ablasına, “Onu izle” dedi. O da ötekiler farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

Kızkardeşine, "Onu izle," dedi. O da kimse farketmeden uzaktan izledi.

Annesi Musa'nın ablasına, "Onun izini takip et" dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

Onun hemşiresine izini ta'kıyb et de demişti, o da uzaktan gözetti, onlar farkında değillerdi

(Annesi, Mûsâ’nın) kız kardeşine, “Onu takip et, (onun durumu hakkında bana haber getir)” dedi. (Mûsâ’nın kız kardeşi, saraya doğru yol alıp) kimseye fark ettirmeden, uzaktan (kardeşi) Mûsâ’yı gözetledi.

Kız kardeşine:¹ “Onu izlemeye al.” dedi. O da onlar farkında olmadan onu uzaktan izledi.

1- Mûsâ\nın annesi, Mûsâ\nın ablasına.

(Musânın) kız kardeşine dedi ki: «Onun izini ta'kıyb et». O da, berikiler farkında olmayarak, onu uzakdan gözetledi.

Ve (annesi, Mûsâ'nın) kız kardeşine: “Onun izini ta'kib et!” dedi. Bu yüzden (o da) onlar farkında olmadan, onu (kardeşini) uzaktan gözetledi.

Musa’nın annesi kızına ”Bebeği takip et ve onlara kendini hissettirmeden yandan yandan gözetle” dedi.

Musa’nın anası kız kardeşine dedi: "Sakın onun ardını bırakma." O da onu uzaktan gözetledi. Ötekiler ise bunu anlamadılar.

Musa/nın anası, kız kardeşine dedi ki kardeşinin izini takip et. Kız kardeşi de uzaktan uzağa takip edip onu uzaktan görmüştü. Halbuki onlar bunun farkında değillerdi.

Annesi Musa’nın kız kardeşine/ablasına, “Onu izle!” dedi. O da onlar farkına varmayacak şekilde uzaktan gözetledi.

Ve onun kız kardeşine, “Onu izle” dedi. Böylece o da kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

Fakat o Rabb’ine güvenerek sabretmişti. Daha sonra kızına, yani Mûsâ’nın ablasına, “Onu sahil boyunca takip et de, neler olup bittiğini bana haber ver!” demişti. Bunun üzerine kızcağız, kıyı boyunca yürüyerek kardeşinin bulunduğu yere ulaşmış ve hiç kimseye sezdirmeden kardeşini ve onu nehirden alan insanları uzaktan izlemeye başlamıştı.

Musa’nın kız kardeşine: -“Onu takip et!” dedi.
Onlar farkına varmadan onu yandan gözetledi.

Ablasına: " Bebeği uzaktan izle " dedi. Ablası, Fıravun'lara hissettirmeden kardeşi Musa'yı gözlüyordu.

Annesi Musa’nın ablasına: “Onun izini takip et!” dedi. Ablası kimse farkına varmadan kardeşini gözetledi.

(Annesi, Musa’nın) ablasına “Onun izini takip et!” demişti. [*] O da (Firavun’un adamları) farkına varmadan uzaktan onu (Musa’yı) gözetlemişti.

Hz. Musa’nın annesinin bu sözü çocukları hayat yolculuklarında takip etmek, onları başıboş bir duruma terk etmemek gerektiğini göstermektedir.... Devamı..

Annesi (Mûsa’nın) ablasına: “Onu takip et.” dedi. O da onlara fark ettirmeden uzaktan kardeşini gözetledi.

İşte bu haldeyken (Musa’nın) kız kardeşine: “Onu izle!” dedi. Ve [kız da], [Firavun ailesinden] kimseye fark ettirmeden o’nu uzaktan gözetledi.

Annesi, daha önce Musa’nın kız kardeşine “Onu takip et” demiş, o da kimseye hissettirmeden onu uzaktan izlemişti. 20/40

İşte o (anne bu haldeyken, Musa’nın) ablasına “Onu izle!” dedi. Bunun üzerine kız onu uzaktan izlemeye koyuldu. Hâlâ onlar hiçbir şeyin farkında değildiler.

(Sabah olunca Musa’nın) Kız kardeşine "Var git de onu izle bakalım" dedi. O da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi. (Bu arada saraydakiler bebeği, bir çok sütanne ile denemişlerdi.)

Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, "Onu takip et" dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına varmadan uzaktan gözledi.

Ve kızkardeşine dedi ki: «Onun izini takib et.» Artık o da onu uzaktan bakıp gördü. Onlar ise farkında değillerdi.

İşte bu haldeyken Mûsa'nın annesi, onun kız kardeşine: “Sen, çaktırmadan onu izle! ” dedi. O da, kendisini ele vermeksizin kardeşini uzaktan gözetledi.

(Musa'nın) kızkardeşine "Onun izini takip et," dedi. O da onlar farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

Vâlide-i Mûsâ, Mûsâ'nın kız kardaşına: "Git ondan bir haber al" didi. Merkûme gidüb çocuğı Fir'avn'ın zevcesinin yanında gördi. Onlar bunun, Mûsâ'nın kız kardaşı oldığını bilmezlerdi.

Anası, Musa’nın kız kardeşine “onu takip et” dedi. O da bir kenardan Musa’yı izledi ama onlar bunu da fark edemiyorlardı.

Musa'nın kız kardeşine “Onu takip et” dedi. O da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

Annesi, Musa'nın ablasına “Onu izle” dedi. O da Firavun'un adamlarına fark ettirmeksizin, uzaktan uzağa Musa'yı gözledi.

Annesi, Mûsa'nın kız kardeşine, "-Onu izle" dedi. O da onu kenardan gözledi. Onlarsa işin farkında olmuyorlardı.

[206b] daħı eyitti mūsā anası mūsā ķız ķarındaşına “ardınca var mūsā 'nuñ!” pes gördi anı bir yañadın anlar bilmezlerken.

Daḫı eyitdi anası Mūsānuñ ḳız ḳarındaşına: Mūsā ardınca var. Pes gördiMūsāyı ıraḳdan Fir‘avn elinde anlar sizmezler‐iken.

O, (Musanın Məryəm, yaxud Gülsüm adlı) bacısına: “Onun dalınca get! (Əhvalatdan xəbər tut!)” – dedi. O da (saraya yol tapıb Fir’onun adamları onun kim olduğunu) hiss etmədən uzaqdan-uzağa (Musanı) gördü.

And she said unto his sister: Trace him. So she observed him from afar, and they perceived not.

And she said to the sister of (Moses), "Follow him" so she (the sister) watched him in the character of a stranger. And they knew not.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.