19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Furkân Suresi 55. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veya’budûne min dûni(A)llâhi mâ lâ yenfe’uhum velâ yedurruhum(k) vekâne-lkâfiru ‘alâ rabbihi zahîrâ(n)

Allah'ı bırakıp da kendilerine ne bir faydası, ne bir zararı dokunan şeylere kulluk ederler ve insan, Rabbine karşı Şeytan'a yardımcıdır.

(Zavallı şaşkınlar ve sapkınlar) Allah’ı bırakıp kendilerine (gerçek anlamda) yarar ve zarar sağlayamayacak olan şeylere (zalim kişilere ve ülkelere) kulluk (ve hizmet) ediyorlar. İşte (asıl tehlikeli ve gizli) kâfir olan; kendi Rabbine (ve sadık mü’minlere) karşı (şeytani güçlere) arka çıkandır (veya; asıl kâfir, Rabbine karşı gelenlere destek olandır).

Ama buna rağmen, yine bazı insanlar, Allah'ı bırakıp kendilerine ne yarar, ne de zarar ulaştırmaya gücü yetmeyen şeylere tapınıp duruyorlar. Zaten kâfir olan kimse, Rabbine sırtını dönüp şeytana arka çıkan bir yardımcıdır.

Kâfirler, Allah'ı bırakıp, kulları durumundakilerden, kendilerine fayda sağlamayan, zarar da vermeyen şeylere tapıyorlar. O, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhüdünü, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden büyük kâfir de, şirk koşarak, İslâm düşmanlığı yaparak Rabbine isyan edip, şeytana, şeytanî güçlere arka çıkmakta, Rabbini önemsememektedir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 36/74-75.

Allah'ı bırakıp kendilerine yararı da zararı da olmayanlara kulluk ediyorlar. İnkarcı kişi Rabbine karşı (şeytana) yardımcıdır.

Allah'ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar. Kafir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.

Böyle iken kâfirler Allah'ı bırakıyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar vermiyecek şeylere tapıyorlar. Kâfir (Ebu Cehil) de Rabbinin aleyhinde şeytana yardımcı oluyor.

Allah’ın dışında, onlara ne fayda ne de zarar vermeyen şeylere tapıyorlar. Şüphesiz insan Rabbine karşı kötülüğe yardımcıdır.

Böyle iken, Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk ediyorlar. Zaten kâfir, Rabbine sırtını dönen kişidir.

Allahı bırakarak, onlara ne zararı, ne de kârı dokunan şeylere tapınırlar; kâfir olan bir kimse Tanrısına karşı bâtılı arkalıyor

(Ama yine de bazıları,) Allah'tan başka, kendilerine yarar sağlamayacak, zarar da veremeyecek şeylere de tapınıp dururlar. (Zaten gerçek) kâfir Rabbine karşı sırtını dönen kişidir!

Aslında Rablerine sırtlarını dönmeleri O’nu inkâr etmelerinden ya da O’na güvenmemelerinden değil, başkalarını araya sokarak yakınlıklarını artırmak v... Devamı..

Müşrikler Allâh’ın yerine kendilerine ne nef’i, ne zararı dokunabilecek şeylere tapdılar. Kâfir, rabbine karşu şeytâna zahîrdir.

Allah'ı bırakıp, kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere kulluk ederler. İnkar eden, Rabbine karşı gelenin (şeytanın) yardımcısıdır.

Onlar, Allah’ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.

Ama onlar, Allah’ı bırakıp kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ediyorlar. Zaten inkârcı kişi, rabbine karşı inkârcıya arka çıkar.

(Böyle iken inkârcılar) Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda ne de zarar verebilen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı da Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır.

ALLAH'ın yanısıra kendilerine ne yarar ve ne de zarar veremiyenlere de kulluk ediyorlar. İnkarcı kimse Rabbine karşı çıkandır.

(Böyle iken inkârcılar) Allah'ı bırakıp kendilerine ne fayda, ne zarar veremeyen şeylere kulluk ediyorlar. İnkârcı olan kimse Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır.

Böyle iken Allahı bırakıp da kendilerine ne menfeat ne zarar edemiyecek şeylere tapıyorlar ve kâfir o rabbının aleyhine zahîr oluyor

(Bunca hakikate rağmen, bir kısım insanlar) Allah’ı ilâh edinmekle birlikte, kendilerine (hiçbir) fayda veya zarar veremeyen, (kendi uydurdukları) şeylere tapıyorlar. Kâfir kimse, Rabbine karşı olanın (şeytanın) yardımcısıdır.

Allah'ın yanı sıra kendilerine bir yararı da zararı da olmayan şeylere kulluk ediyorlar. Gerçeği yalanlayan nankör, Rabb'ine karşı olanın destekçisidir.

(Böyle iken kâfirler) Allâhı bırakırlar da kendilerine ne fâide, ne zarar yapmayacak olan şeylere taparlar. Kâfir, Rabbinin aleyhine (şeytana) yardımcıdır.

Böyle iken (onlar) Allah'ı bırakıp, ne kendilerine fayda verecek ne de kendilerine zararı dokunacak şeylere tapıyorlar. Kâfir ise, Rabbisine karşı (âsî olmakla, şeytana)yardımcıdır.

Buna rağmen Allah’dan başka, kendilerine ne bir yarar, nede bir zarar veremeyenlere kulluk ediyorlar. Gerçekleri kabul etmeyenler Rablerine sırtlarını çeviriyorlar.

Onlar Allah’ı bırakıp da kendilerine ne yararı nede zararı dokunmıyanlara taparlar. Tanımaz olan kimse çalabına karşı Şeytan’a arka vericidir.

Müşriklerse Allah/ı bırakarak kendilerine hiçbir menfaat ve mazarrat vermeyen şeylere taparlar, kâfir Rabbine karşı şeytana arka olmuştur.

Onlar, Allah’ı bırakıp da kendilerine fayda ve zarar veremeyen şeylere kulluk ederler. Kâfir, sırtını Rabbine dönmüş kişidir.

Allah'ı bırakıp kendilerine yarar da zarar da sağlayamayacak şeylere ibadet etmektedirler. Küfre sapan, kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.

Ama bazı kimseler, Allah’ın yanı sıra, kendilerine herhangi birfayda veya zarar veremeyen varlıklara da kulluk ediyorlar. Böylece, o varlıklar aracılığıyla Allah’a yaklaştıklarını sanıyorlar. Oysa Allah’tan başkasına taparak yahut birtakım varlıkları mutlak itaat makamına yücelterek kâfir olan kişi, —bunu Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapıyor olsa bile— gerçekte Rabb’ine karşı isyan etmektedir.

Allah’tan başka, onlara zarar vermez, yarar da sağlamaz olan şeylere kulluk ediyorlar.
Kâfir, kendi rabbine karşı zahîr / arka çıkan olmuştur.

Allah’ı göz ardı edip kendilerine hiçbir fayda ve zararı olmayan şeylere kulluk ediyorlar. Nankörün biri de kalkmış, Tanrıya rağmen şeytana arka çıkıyor.

İnkâr edenler kendilerine zarar veya yarar veremeyecek şeylere tapıyorlar. Bazıları da Rabbine karşı gelerek arzularını heveslerini ilah edinenlere tapıyorlar. Onların bir dediklerini iki ettirmiyorlar. Ne diyorlarsa anında yapıyorlar. Kötü dediklerine kötü iyi dediklerine iyi diyorlar. Her şeyin hükmünü onlara sorup, yaşamlarını onların dediklerine göre kuruyorlar. Onların ilkelerine yasalarına uyuyorlar. Ayetlerimizin ne dediğine bakmıyorlar. Böylece peşinden gittikleri insanları Allah’a ortak ediyor, onları ilah edinerek, onlara tapıyor ve kulluk ediyorlar. Bu onların nefislerinin istediği şeydir. Unutma ki böyle yapıp Rabbine karşı gelenler sadece şeytana uymuş olurlar. Onlar sadece şeytanın dostu şeytanın yardımcılarıdır.

(Kâfirler) Allah’ın peşi sıra kendilerine yarar da zarar da veremeyen varlıklara tapıyorlar. İşte bu kâfir(ler), Rabbine karşı (şeytana) destek çıkmaya çalışır.

(Fakat o kâfirler), Allah’ı bırakıp kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere kulluk ediyorlar. Zâten kâfir de Rabbine sırtını dönen (kişi)dir.

Ama yine de bazı insanlar, ⁴⁵ Allah’ı bırakıp, kendilerine ne yarar ne de zarar ulaştırmaya gücü olmayan şeylere tapınıp duruyorlar; zaten (gerçek) kafir de, Rabbine sırtını dönen kişidir!

45 Lafzen, “onlar”.

Yine de onlar Allah’tan başka kendilerine yararı da zararı da dokunmayanlara kulluk ediyorlar. Zaten bu kâfir tip, Rabbine hep sırt dönen kişidir. 7/188, 10/18, 22/12, 72/21

Yine de onlar, Allah’ı bırakıp kendilerine ne yarar ne de zarar verebilecek olan şeylere kulluk ediyorlar: ve zaten som[³¹⁴³] bir kâfir/nankör de, Rabbinin düşmanlarına arka çıkan kişidir.[³¹⁴⁴]

[3143] el-Kâfir’deki belirlilik takısı, bu bağlamda çeviriye “som” şeklinde yansıtılmıştır. [3144] âyetteki Rabbin Allah’ı değil de “efendi”yi göst... Devamı..

(Müşrikler) Allah'ı bırakıp, -kendilerine bile yarar sağlamaya güçleri yetmeyen- nesnelere taparlar.

NOT: Ayetin son kısmının meali baskıda bulunmuyor. (ÖFK)

Onlar, Allah’ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunmayanlara kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.

(Böyle iken kâfirler) Allah'ın gayrı kendilerine ne menfaat ve ne de mazarrat veremiyecek olan şeylere ibadet ederler ve kâfir, Rabbine karşı (şeytanlara) mu'in olmuştur.

Buna rağmen bir kısım insanlar, kendilerine, tapmaları halinde fayda, tapmamaları halinde zarar veremeyen birtakım şeyleri tanrılaştırıp, Allah'ın dışında onlara ibadet ettiler. Zaten kâfir, Rabbine karşı hep batıla arka çıkar. [36, 74-75]

Allah'tan başka kendilerine ne yarar, ne de zarar veremeyecek şeylere tapıyorlar. Kafir, Rabbine karşı şeylere yardımcıdır.

Yahut: Rabbine göre kâfir, değersizdir.

Kâfirler, kendilerine menfa'atleri olmayan ve zarar îrâs idemeyen şeylere Allâh'dan gayrı 'ibâdet iderler. Kâfirler rablerine (ittihâz iyledikleri ma'bûdlara) zahîr ve mu'în oldılar.

Kendilerine ne faydası, ne de zararı olacak şeyi Allah ile aralarına koyup kulluk ederler. Kendini doğruya kapatan(kâfir), Sahibine karşı, başkasına destek verirler.

Allah'tan başka kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere kulluk ediyorlar. Kafir, Rabbine karşı duranın yardımcısıdır.

Fakat onlar Allah'ın gayrısında, kendilerine ne bir yararı, ne de bir zararı dokunmayan şeylere kulluk ediyorlar. Zaten kâfir, Rabbine karşı hep bâtıla arka çıkmıştır.

Allah'ın berisinden, kendisine yarar sağlamayacak, zarar da veremeyecek şeylere ibadet/kulluk ediyorlar. İnkârcı, Rabbi aleyhine başkalarına arka çıkar.

daħı ŧaparlar Tañrı’dan ayruġa aña kim aśśı degürmez anlara ne daħı ziyān degürür anlara. daħı oldı kāfir çalabı’sı üzere arķa virici ya'nį şeyŧāna

Daḫı ṭaparlar Tañrı Ta‘ālādan özge anlara ki aṣṣı eylemezler, ziyān daḫıidemez kendülere. Daḫı kāfir özini yaradan Tañrıya ‘āṣīdür.

(Belə olduğu təqdirdə müşriklər) Allahı qoyub özlərinə nə xeyir, nə də zərər verə bilənlərə (bütlərə) ibadət edirlər. Kafir özünün haqq olan Rəbbinə arxa çevirər. (Və ya kafir öz Rəbbinə qarşı Şeytana kömək edər).

Yet they worship instead of Allah that which can neither benefit them nor hurt them. The disbeliever was ever a partisan against his Lord.

Yet do they worship, besides Allah, things that can neither profit them nor harm them: and the Misbeliever is a helper (of Evil), against his own Lord!(3115)

3115 Here is the highest contrast of all—material things which are inert, and Allah, Whose goodness and power are supreme; Faith and Unfaith, meriting... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.