Lekad vu’idnâ nahnu ve âbâunâ hâżâ min kablu in hâżâ illâ esâtîru-l-evvelîn(e)
"Andolsun ki, bu tür tehditler, (Elçiler tarafından) bize ve bizden önceki atalarımıza da yapılmıştı; ama bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" (şeklinde inkâra yönelmektedirler).
Andolsun ki bize de, daha önce atalarımıza da vaadedilmişti bu, fakat bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değil.
Gerçek şu ki: “Bize de, bizden önceki atalarımıza da, aynı şey vaat edilmişti. Eskilerin masallarından başka birşey değil bu” dediler.
“Hakikaten, bize de, daha önce atalarımıza da böyle bir vaatte bulunuldu. Bunlar, kesinlikle geçmiştekilerin masalları” dediler.*
Andolsun ki bize de daha önce atalarımıza da bu vaad edildi. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."
'Andolsun, bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir.'
Yemin ederiz ki, bize de atalarımıza da bu dirilme işi bundan önce vaad olundu. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değil.”
“Andolsun! Bu, bize de, daha önce babalarımıza da vaadedildi. Bu, eskilerin efsanelerinden başka bir şey değildir” dediler.
82,83. Öncekiler: “Ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? Andolsun ki, biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir” demişlerdi.
82,83. Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz? Yemin olsun ki, bu tehdit şimdi bize yöneltildiği gibi daha önce atalarımıza da yöneltilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.”
82,83. Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir" demişlerdi.
Andolsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu, öncekilerin uydurduğu masallardan başka bir şey değildir.
Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!
"Bize ve atalarımıza daha önce aynı şey söz verilmişti. Bu, geçmişlerin efsanesinden başka bir şey değildir."
"Yemin ederiz ki, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!"
Yemîn ederiz ki bize de, atalarımıza da bu, bundan evvel va'dolundu, bu eskilerin masallarından başka bir şey değil» dediler
«Andederiz ki bize de, atalarımıza da daha önce bu va'd olunmuşdur. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir».
“Yemîn olsun ki biz de, daha önce atalarımız da böyle tehdîd edilmiştik; bu(Kur'ân) evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir.”
Diyecekler ki “Allah'a aittir.” O zaman düşünmüyor musunuz?
“Şüphesiz bu tehdit, bize de ve bizden önceki babalarımıza da yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir.”
“Sadece bize değil, bizden önceki atalarımıza da böyle tehditler savrulmuştu; demek ki bunlar, öncekilerin efsanelerinden başka bir şey değil!”
(Bunlar da): “Yemin olsun biz de daha önceki atalarımız da bununla tehdit edilmiştik. Bu kesinlikle eskilerin masallarından1 başka bir şey değildir.” (dediler.)*
“Gerçek şu ki, bize de, bizden önce atalarımıza da aynı şey vaad edilmişti! Eskilerin masallarından başka bir şey değil bu!”
Doğrusu bu, bize ve bizden önceki atalarımıza da vaad edilmişti; ne ki, eskilerin masallarından başka bir şey değil bu!”
Andolsun ki, biz de ve evvelce babalarımız da bununla vaad olunmuşuzdur. Şüphe yok ki bu, evvelkilerin efsanelerinden başka değildir.
82, 83. “Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından, başka bir şey değil! ” dediler. [79, 11-14; 36, 77-79]
Andolsun bu tehdid bize de bizden önce atalarımıza da yapıldı. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir.
Bize yapılan bu tehdit, daha önce atalarımıza da yapılmış. Bu eskilerin hikayelerinden başka bir şey değildir.”
Bu, bize ve babalarımıza daha önce de vaat edilen eskilerin masallarından başka bir şey değildir.
“Bundan önce de bize ve atalarımıza böyle şeyler vaad edilmişti. Bunlar eskilerin efsanelerinden başka birşey değil.”
"Yemin olsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Öncekilerin masallarından başka bir şey değil bu!"
We were already promised this, we and our forefathers. Lo! this is naught but fables of the men of old.
"Such things have been promised to us and to our fathers before! they are nothing but tales of the ancients!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |