Użine lilleżîne yukâtelûne bi-ennehum zulimû(c) ve-inna(A)llâhe ‘alâ nasrihim lekadîr(un)
Kendileriyle savaşılan ve saldırılan (mü’min) kimselere bundan böyle (silahlı çarpışmaya) izin verildi. Çünkü onlara zulmedilmiştir (ve artık silahla savaşılacak olgunluğa ve hazırlığa erişilmiştir) ve şüphesiz Allah onlara (Müslümanlara) yardım etmeye Kâdir’dir.
Kendileriyle savaşa girişilenlere, zulme uğradıklarından dolayı savaşmaya izin verildi ve şüphe yok Allah'ın, onlara yardım etmeye gücü yeter elbette.
Kendileriyle savaşa girişilen mü'minlere, zulme uğramalarından dolayı, savaş izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım ulaştıracak güçtedir.
Baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetlerinin engellenerek, zulmedilerek kendilerine fiilen savaş ilan edilenlerin, mü'minlerin savaşmalarına ruhsat verildi. Allah'ın yardımıyla mü'minleri daima zafere ulaştırmaya kesinlikle gücü kudreti yeter.*
Kendileriyle savaşılan (mü'minlere) zulmedilmeleri dolayısıyla (savaşa) izin verilmiştir. Şüphesiz Allah onlara yardım etmeye güç yetirir.
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü'minlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
Kendilerine savaş açılan müminlere, (kâfirlere karşı savaş için) izin verildi. Çünkü onlar zulmedildiler. Şüphe yok ki Allah, müminlere zafer vermeğe kadirdir.
Kendilerine zulmedildiği için onlarla savaşılan müminlere savaş izni verildi. Ve şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye kadirdir.
Zulme uğrayanlara, kendilerine savaş açılmış müminlere savaş izni verildi. Allah onlara yardım etmeye elbette gücü yetendir.[346]*
Kendilerine haksız yere savaş açılan (mü'min)lere zulme uğradıklarından dolayı (artık savaş için) izin verildi ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir. *
Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup savaşmasına izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeğe elbette Kadir'dir.
Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. *
Zulmedilerek kendilerine savaş açılanlara izin verilmiştir. ALLAH onları desteklemeye elbette kadirdir.
Kendilerine savaş açılan kimselere (kâfirlere karşı koymak için) izin verildi. Çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya kadirdir.
İzin verildi o kendilerine kıtal edilenlere, çünkü onlara zulm olundu ve şübhesiz ki Allah onları muzaffer kılmağa her halde kadirdir
Kendileriyle mukaatele edilen (ya'nî düşmanların hücumuna uğrayan mü'min) lere, uğradıkları o zulümden dolayı, (bilmukaabele harbe) izin verildi. Şübhesiz ki Allah onlara yardım etmiye elbette kemâliyle kaadirdir.
Kendilerine savaş açılan (Müslüman)lara, gerçekten zulme uğramaları sebebiyle(savaşmaları için) izin verildi.(1) Şübhesiz ki Allah, onlara yardım etmeye elbette hakkıyla gücü yetendir.*
Haksızlığa uğratıldıklarından dolayı. mücadele edenlere savaşma izni verilmiştir. Mücadele edenlere, Allah'ın mücadelelerinde onlara yardım etmeye gücünün yettiğini, duyur.
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş için) izin verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
Haksız yere saldırıya uğrayanlara, zâlimlerle savaşmaları için izin verilmiştir. Bir avuç mümin, kâfirlerin “süper” ordularına karşı ne yapabilir demeyin. Allah, kendi yolunda cihâd eden müminleri zafere kavuşturmak üzere, onlara yardım etmeye elbette kâdirdir.
Kendilerine haksız yere saldırılan (Müslüman)lara, (kâfirlerle) savaşma izni verildi. Şüphesiz Allah’ın onlara yardım etmeye gücü yeter.1*
KENDİLERİNE haksız yere saldırılan 57 kimselere [savaşma] izni verilmiştir -ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir-:
(İşte bu yüzden), kendilerine savaş açılan kimselere (savaş) izni verildi;[2846] zira onlar zulme uğramış kimselerdi: ve elbette Allah, onlara yardım edecek güce sahiptir.*
Kendileriyle mukatelede bulunanlara zulmolunduklarından dolayı izin verildi, ve şüphe yok ki, Allah onlara yardım etmeğe elbette kâdirdir.
Kendilerine savaş açılan müminlere, savaşmaları için izin verildi. Çünkü onlar zulme mâruz kaldılar. Allah onlara zafer vermeye elbette kadirdir. [39, 36; 65, 3; 9, 14-16; 3, 142; 47, 31]*
Kendileriyle savaşılan(mü'min)lere (karşı koyma) izn(i) verildi. Çünkü onlara zulmedilmiştir ve şüphesiz Allah, onlara yardım etmeğe kadirdir.*
Kendilerine karşı savaş açılanlara savaşma izni verildi çünkü haksızlığa uğradılar. Allah, onlara yardım için elbette bir ölçü belirlemiştir.
Zulme uğrayan kimselere savaşmaları için izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette kadirdir.
Kendilerine savaş açılan mü'minlere, zulme uğramaları yüzünden, savaş izni verildi. Hiç şüphe yok ki Allah onları muzaffer etmeye kadirdir.
Kendilerine savaş açılanlara savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette kadirdir.
Sanction is given unto those who fight because they have been wronged; and Allah is indeed Able to give them victory;
To those against whom(2816) war is made, permission is given (to fight), because they are wronged;- and verily, Allah is most powerful for their aid;-*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |