2 Mayıs 2024 - 23 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 7. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ erselnâ kableke illâ ricâlen nûhî ileyhim(s) fes-elû ehle-żżikri in kuntum lâ ta’lemûn(e)

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erleri göndermiştik insanlara, bilmiyorsanız sorun kitap ehlinin bilginlerine.

Biz Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında (meleklerden, cinnlerden ve dişilerden) elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline (ilim ve irfan sahiplerine ve kendini Allah’a adamış kimselere) sorun (ve öğrenin).

Ey peygamber! Biz senden önce de peygamber olarak meleklerden değil, ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkeklerden elçiler gönderdik. Yani kadınlardan peygamber göndermedik. Bunun için o inkâr edenlere de ki, eğer kendiniz bilmiyorsanız bilenlere sorun.

Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy ile irtibat kurduğumuz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâkatli, güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Bilmiyorsanız Allahın kutsal kitaplarda vahyettiği bilgilere vakıf olanlara sorun.

Senden önce de (elçi olarak) kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkalarını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline [2] sorun.

2.Kitap ehline.

Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.

Biz, senden önce de, ancak kendilerine vahy ettiğimiz bir takım (senin gibi) erkek peygamberler gönderdik. Haydin, kitab ehli olanların alimlerine sorun, eğer bilmiyorsanız.

Senden önce de, yalnızca kendilerine vahyettiğimiz bazı adamları peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ve ilim ehlinden sorun.

Biz, senden önce, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Kur'ân'ı bilenlere sorunuz!

Ancak, biz senden önce de, nice erler gönderdik, onlara da vahyeyledik, bilginlere sorasız, eğer bilmiyorsanız

Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz birtakım adamları/erkekleri resul olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorun! 

Bkz. 12/109, 16/43 ve dipnotu.

Senden evvel gönderdiklerimiz de hep insân idiler yalnız vahiy alıyorlardı. Eğer bilmiyor iseniz ehl-i kitâbdan olan insânlara suâl idiniz.

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun.

Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.

Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz kimseleri peygamber olarak gönderdik; eğer bilmiyorsanız kitaplar hakkında bilgi sahibi olanlara sorun.

Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz.  

 Bu âyette geçen «ehlü’z-zikr» yani «bilenler»den maksat, müfessirlere göre, Tevrat ve İncil hakkında doğru ve yeterli bilgisi olan ehl-i kitap alimle... Devamı..

Senden önce, insanların dışında elçi göndermedik; onlara vahyediyorduk. Bilmiyorsanız uzmanlara sorunuz

Bak 7:46.

(Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkek(peygamber)ler gönderdik. Bilmiyorsanız kitap ehli olanlara sorun.

Senden evvel de başka değil ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz bir takım ricâl gönderdik, haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız

(Resûlüm!) Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. (Ey müşrikler!) Eğer (bu hakikati) bilmiyorsanız (bu hususu) ehli zikre sorun.

Âyet-i kerîme, “Şayet Allah bize bir peygamber göndermeyi dilemiş olsaydı, muhakkak bir melek gönderirdi” diyen müşrikler hakkında nâzil olmuştur. Müş... Devamı..

Bizim, senden önce gönderdiklerimiz de ölümlü kimselerden başkası değildi. Yalnızca onlara vahyettik. Eğer bilmiyorsanız Zikir Ehli'ne¹ sorun.

1- Geçmiş vahiy mensuplarına. Kitap ehline.

Biz senden evvel de kendilerine vahy etdiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız ehl-i zikre sorun.

Senden önce de kendilerine vahyetmekte olduğumuz birtakım erkeklerden başkasını(peygamber olarak) göndermedik; eğer bilmiyorsanız ehl-i zikre (âlimlere) sorun!

Senden öncede gönderdiğimiz birtakım adamlara da vahy etmiştik. Eğer bilmiyorsanız, bunları bilen zikir ehline (ehli kitaba) sorun. .

Biz senden önce ancak gönüllerine bildirdiğimiz er kişileri elçi olarak göndermiştik. Eğer bunu bilmiyorsanız Kitaplılara sorun.

Senden evvel, peygamber olarak ancak birtakım erkek insanlar gönderdik ki kendilerine vahiy olunurdu. Bunu bilmezseniz Ehl-i Kitaptan sorun.

(Ey Peygamber!) Senden önce de ancak vahyettiğimiz kişileri [ricâl] göndermiştik.² (Onlara de ki): “Eğer bilmiyorsanız zikir/ilim sahiplerine sorunuz.”³

2 Krş. En’âm, 6/8-9; Yûsuf, 12/109 3 Krş. Nahl, 16/43

Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (melekleri) peygamber göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.

(Hâkim Haskani Şevahid’ut Tenzil c.1, s.432’de bildirdiğine göre Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’a yemin olsun zikir ehli bizleriz. İlim ehli ... Devamı..

Ey Muhammed! Biz senden önce de, kendilerini vahiyle desteklediğimiz senin gibi yiyip içen, çarşı pazarlarda dolaşan ölümlü adamlardan başkasını elçi olarak göndermedik. Zira onlar, bütün hal ve hareketleriyle müminlere önder ve örnek olacaklardı. Ey insanlar! Eğer bu gerçeği bilmiyorsanız, Allah’ın ayetlerini, dini, kitapları, Peygamberleri iyi bilen dürüst ve güvenilir insanlara, yani zikir ehline sorun. Onlar da şâhitlik edeceklerdir ki:

Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik.
Bilmezdiyseniz, Zikir ehline sorun!

Resulüm! Senden önceki elçiler de sadece vahiy farkı olan sıradan adamlardı. Eğer bilmiyorsanız, ehlikitaba sorun.

Biz senden önceki toplumlara da erkeklerden elçi seçtik. Eğer bilmiyorlarsa Resul gönderdiğimiz toplumların ilim sahiplerine gitsinler. Resullerimiz hakkında onlardan bilgi alsınlar. Niye itiraz edip duruyorlar?

Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber) olarak göndermedik. Bilmiyorsanız [zikr] (Kur’an) ehline sorun! [*]

Benzer mesajlar: Yûnus 10:94; Nahl 16:43.

Biz senden önce de kendilerine vahyetti-ğimiz erkekler¹ dışında Peygamberler göndermedik. (Ey kâfirler!) Eğer bilmiyorsanız, gidin kendilerine kitap verdiklerimize² sorun.

1 Peygamberler hep erkeklerden gönderilmiştir. Allah, Peygamberlik yükünü kadınlara yüklememiştir. Ama kadınlardan bazılarını muhatap alarak vahiy gön... Devamı..

Biz senden önce de [ey Muhammed,] kendilerine vahiy indirilen [ölümlü] adamlardan başkasını [elçi olarak] göndermedik; bunun içindir ki, [o inkarcılara de ki:] “Eğer kendiniz bilmiyorsanız, önceki kitapları okuyup izleyen kimselere ⁹ sorun”.

9 Lafzen, “Hatırlatıcı [Kitabı] izleyenlere.” Burada, tahrifata uğramamış ilk haliyle, Allah’ı ve O’nun buyruklarını insana hatırlatan belgelerden bir... Devamı..

Oysa senden önce de kendilerine vahiy vererek elçilikle görevlendirdiğimiz kişiler ancak senin gibi birer insandılar. Eğer bilmiyorsanız kitap ehline sorun! 12/109, 16/43, 17/94

Biz senden önce de kendilerine mesajlarımızı ilettiğimiz (ölümlü) insanlardan[²⁶⁸¹] başka birilerini elçi olarak göndermedik. Hem eğer (bu konuda bir şey) bilmiyorsanız, (geçmiş) vahiylerin mensuplarına sorun!

[2681] Lafzen: “adamlardan, erkeklerden”. Burada vahyi ve peygamberliği inkâr edenlerin itirazı peygamberin cinsiyetiyle değil beşerliğiyle alâkalıdır... Devamı..

(Ey Muhammed, sen -onlar gibi- bir insan olduğun için, senin peygamber olduğuna inanmadıklarını söylüyorlar, oysa) Senden önce kendilerine vahyettiğimiz peygamberleri de birer insan, erkekler olarak gönderdik. (Ey müşrikler) Eğer bilmiyorsanız zikir ehline (kitap ehlinin alimlerine) sorun!.. (Çünkü onlar kendilerine gelen peygamberlerin -melekler değil- birer beşer olduğunu biliyorlar)

Biz, senden önce istisnasız (kadınları değil) erkekleri resul gönderdik ve onlara (Allah’ın buyruklarını) vahyettik. Eğer bilmiyorsanız (kendilerine kitap verilmiş olan) zikir ehline sorun.

Ve senden evvel de göndermedik, ancak kendilerine vahyeder olduğumuz birtakım erkekler gönderdik. Eğer siz bilmez kimseler oldunuz ise artık bilgin zâtlardan sorunuz.

Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Şayet bilmiyorsanız, bunu bilenlere sorunuz. [12, 109]

“Bilenler” diye tercüme edilen kelimenin aslı “Ehlu’z-zikr” yani “kitap, tebliğ veya uyarının muhatapları” demektir. Tevrat, İncîl, Kur’ân esas itibar... Devamı..

Biz, senden önce yalnız kendilerine vahyedilen erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Zikir ehline (Kitap sahiplerine) sorun.

(Yâ Muhammed) Senden evvel gönderdiğimiz rasûller, kendilerine vahy iylediğimiz insânlar idiler. Siz bilmiyor iseniz Ehl-i Kitâb'ın 'ulemâsına sorunuz.

Senden önce gönderdiğimiz elçiler sadece vahyettiğimiz erkeklerdi. Bilmiyorsanız o Zikri bilenlere[*] sorun.

[*] Ayetin metninde geçen Zikir, Allah'ın indirdiği kitap, ehl-i zikir de o kitapta uzmanlaşmış kişi demektir.

Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Kitap ehline sorun, eğer bilmiyorsanız ..

Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka birşey değildi. Bilmiyorsanız ilim ehline sorun.(1)

(1) Bu âyetin benzeri 16:43’te de geçmişti. Her iki âyetin metnindeki ifade “zikir ehli” şeklindedir ki, daha önce de geçtiği gibi, Kur’ân’da zikir sö... Devamı..

Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...

daħı viribimedük senden ilerü illā erenler vaḥy olınurdı anlara. pes śoruñ kitāb ehli’ne eger bilmezseñüz.

Daḫı biz göndermedük senden öñdin illā erenler vaḥy olurdı özlerine. Pesṣoruñuz kitāb ehline, eger siz bilmezseñüz.

(Ya Rəsulum! Biz səndən əvvəl də hər bir ümmətə mələk deyil) ancaq kişilər (kişi peyğəmbərlər) göndərdik ki, onlara vəhy edirdik. Əgər bilmirsinizsə, zikr (kitab) əhlindən soruşun!

And We sent not (as Our messengers) before thee other than men whom We inspired. Ask the followers of the Reminder if ye know not?

Before thee, also, the messengers We sent were but men, to whom We granted inspiration: If ye realise this not, ask of those who possess the Message.(2670)

2670 See 16:43 and n. 2069. This answers the Unbelievers' taunt, "he is just a man like ourselves!" True, but all messengers sent by Allah were men, n... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.