18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kehf Suresi 88. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veemmâ men âmene ve’amile sâlihan felehu cezâen(i)-lhusnâ(s) vesenekûlu lehu min emrinâ yusrâ(n)

Fakat inanan ve iyi iş işleyene güzel bir karşılık var ve biz ona emirlerimizden kolay olanını emredecek, o çeşit emirler vereceğiz.

"Her kim de iman (ve itaat) eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz."

Ama kim iman edip iyi, yararlı güzel işler işlerse, ona güzel bir karşılık var ve biz ona buyruğumuzdan kolay olanı emrederek, zor işlere koşmayız onu.

“Ya da geçmişin kirlerinden arınarak iman edip, gevşekliği bırakarak, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirene, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayana, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olana, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyene de, mükâfat olarak en güzeli, cennet ve güzel muamele vardır. Biz ona, yerine getirilmesi kolay sorumluluklar yükleyeceğiz, kolay planlar uygulatacağız.

Ancak kim iman eder ve salih amel işlerse ona en güzel karşılık vardır. Buyruğumuzdan da ona kolay olanı söyleyeceğiz.

Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz.'

Amma her kim de iman edip iyi bir iş yaparsa, bunu da mükafat olarak en güzel akıbet (cennet) vardır; ve ona emirlerimizden kolayını söyliyeceğiz (zorluk göstermiyeceğiz).”

Kim de iman edip iyi işler yaparsa, ona güzel bir mükâfat vardır. Ve işlerimizden de ona kolay şeyleri buyuracağız” dedi.

Ancak inanıp yararlı iş yapana gelince, onun için güzel ödül vardır. Biz ona kendi emirlerimizden kolay olanı söyleyeceğiz.

İnanarak, yararlı iş görene, güzel ödül verilir, kolaylıklar gösterilir»

“Her kim de inandıktan sonra dürüst ve erdemli davranışlarda bulunursa, böyle birine mükâfat olarak daha güzeli vardır. Ve üstelik ona (yalnızca) emrimizden (yerine getirilmesi) kolay olanı söyleyeceğiz.”

Lâkin îmân idenler ve a’mâl-i sâlihada bulunanlar mükâfâta nâil olurlar ve ânlara sehlü’l icrâ emirler virirler.

87,88. "Haksızlık yapana azap edeceğiz, sonra Rabbine döndürülür, onu görülmemiş bir azaba uğratır; ama inanıp yararlı iş işleyene, mükafat olarak güzel şeyler vardır, ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleriz" dedi.

“Her kim de iman eder ve salih amel işlerse, ona mükâfat olarak daha güzeli var. (Üstelik) ona emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz.”

İman edip iyi şeyler yapan kimseye gelince, onun için de en güzel karşılık vardır. Ve ona işimizden kolay olanını buyuracağız.”

«İman edip de iyi davranan kimseye gelince, onun için de en güzel bir karşılık vardır. Ve buyruğumuzdan, ona kolay olanını söyleyeceğiz.»

"İnanıp erdemli davranana gelince, ona güzel bir ödül vardır. Ona kolaylık göstereceğiz."

"Amma her kim de iman edip iyi bir iş yaparsa, buna da en güzel mükâfat vardır. Biz ona dünyada kolaylık gösterir zor işlere koşmayız."

Amma her kim de iyman edip iyi bir iş tutarsa buna da mükâfat olarak en güzel âkıbet vardır ve ona emrimizden bir kolaylık söyleriz

(Zu’l-Karneyn sözlerine şöyle devam etti:) “Her kim de îmân eder ve sâlih amel işlerse, ona (Allah’ın vaadi üzere, dünya ve âhirette) en güzel mükâfatlar vardır. (Bu güzel davranışından ötürü de dünyada) ona emirlerimizden (kendisi için) kolay olanını söyleyeceğiz.”

Kim iman eder ve salihâtı yaparsa, en iyi karşılık onundur. Biz, ona her türlü kolaylığı göstereceğiz.

«Amma kim îman eder, güzel de amel (ve hareket) eylerse onun için en güzel bir mükâfat vardır. Ona emrimizden kolay (taraf) ını da söyleyeceğiz».

“Fakat kim îmân edip sâlih amel işlerse, işte onun için en güzel karşılık (Cennet)vardır. Ona emrimizden bir kolaylık da söyleyeceğiz” (dedi).

Kimde iman edip doğru işler yapmışsa, Rabbinin katında, ona en güzel mükafaatlar vardır. Onun için bizde iman edene, bütün kolaylıkların sağlanmasını söyleyeceğiz.

Ancak, her kim de inanır, iyilik işlerse artık onun için en güzel bir karşılık vardır. Hem onlara buyruklarımızın kolay olanlarını bildireceğiz."

87, 88. Zülkarneyn dedi ki, her kim küfürle öz nefsine zulüm ederse ona azap edeceğiz. Sonra o, Rabbine dönecek. Artık Rabbi onu misli görülmemiş bir azap ile azap edecektir. İman edip iyi amel işleyene gelince onun için en güzel bir mükâfat vardır. Ona kolaylıkla da muamele edeceğiz.

Fakat inanıp da iyi ve yararlı iş [sâlih] yapan kimseye de ne güzel mükâfat vardır. Ona da işimizden/buyruğumuzdan kolay olanı söyleyeceğiz.

Kim de iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleriz.”

Allah’a ve gönderdiği mesaja iman edip güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyanlara gelince, onlara da, yaptığı iyiliklerin karşılığı olarak, âhirette en güzel ödül verilecektir. Biz de yöneticiler olarak, bu dünyada onları şefkatle bağrımıza basacak, sevgi ve merhamet temeline dayalı bir anlayışla, dâimâ yerine getirilmesi kolay emirlerle yükümlü tutacağız!”

“Ancak! Kim de iman eder ve salih bir amel işlerse, ona ödül olarak İyilikler-Güzellikler vardır. Bir kolaylık olmak üzere emrimizden ona söyleyeceğiz”.

Ama, yürekten ve dürüst çalışan, karşılığını fazlasıyla alır, zaten onlara yapabilecekleri kolay işler buyuracağız . "

"Her kim de inanır, iman eder! Allah’ın yasalarına uyar. Güzel işler yaparsa; ona mükâfat olarak yaptıklarından daha güzeli verilir. Biz böylelerine hayatı zorlaştırmayız. Daima emirlerimizden en kolayını söyleriz!”

İman edip iyi işler yapan kimseye gelince, onun için de en güzel karşılık vardır. Buyruğumuzdan ona kolay olanını söyleyeceğiz.”

(Ve devamla): “Kim de inanır ve (inandığı) iyi işleri yaparsa, ona (âhirette) en güzel mükâfat vardır, (dünyada da) ona buyruğumuzdan kolay olanı¹ söyleyeceğiz.” (dedi.)

1 Onu zor işlere koşmayacağız, dışlamayacağız. Sadece Allah’ın emrettiklerini emredeceğiz.

Ama inanıp dürüst ve erdemli davranışlarda bulunan kimseye gelince, böyle biri (yaptıklarının) karşılığı olarak [ahiret hayatının] nihaî güzelliğine, iyiliğine ulaşacaktır; ve Biz de onu [yalnızca] yerine getirilmesi kolay olanla yükümlü tutacağız”. ⁸⁹

89 Dürüst ve erdemli davranmak, ilke olarak, insandan beklenen en tabii, en olabilir davranış tarzı olduğuna göre bu davranış tarzıyla ilgili yasaları... Devamı..

Fakat kim de iman eder ve güzel işler yaparsa, ona da karşılık olarak güzel bir mükâfat vardır ve biz ona her türlü kolaylığı sağlayacağız. 4/124, 18/2-3, 16/97

Ama kim de iman eder ve erdemli davranırsa, işte onu da karşılık olarak güzel bir akıbet beklemektedir; zaten Biz ona talimatlarımızdan kolay olanları buyuracağız.[²⁴³⁸]

[2438] Zımnen: İnsanı yaratanla vahiydeki buyrukları veren aynı kaynaktır. Bu yüzden İlâhî emirler insanla uyumludur ve uygulanması kolaydır.... Devamı..

Kim de (hak davetim gereği) iman eder ve sâlih amellerde bulunursa, elbette onun için çok güzel bir mükafat (cennet) vardır. Ve buyruğumuzdan ona kolay olanını teklif ederiz" dedi. (Böylece Zülkarneyn; zulmetmeyi Rabbinin emrini yerine getirmeyenlere tahsis ederek, başka bir maksatla kimseye zulmetmeyeceğini Rabbine bildirmiş oldu)

"Her kim de iman eder ve salih amel işlerse, ona mükâfat olarak daha güzeli var. (Üstelik) ona emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz. "

Amma her kim imân eder ve sâlih amelde bulunursa artık onun için çok güzel bir mükâfaat vardır ve ona emrettiğimiz şeylerden bir kolaylık söyleriz.

Fakat iman edip makbul ve güzel davranışlar içinde olana, en güzel karşılık verilir ve ona kolay olan buyruklarımızı emrederiz, kolaylık gösteririz. ”

Fakat inanıp iyi iş yapan kimseye de en güzel mükafat vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleyeceğiz (onu zor işlere koşmayacağız).

"Ammâ onlardan îmân iden ve a'mâl-i sâliha işleyen kimselere eyi ve makbûl mükâfâtlar vardır. Ve biz onlara kolay olan ile emr iyleriz" didi.

Ama kim inanıp güvenir ve iyi iş yaparsa onun için en güzel karşılık vardır. Bu gibilere kolay emirler vereceğiz."

Fakat, kim de iman eder ve doğruları yaparsa, ona da iyi bir karşılık vardır. Ona emrimizden kolay olanı şöyle yapacağız.

“Kim de iman eder ve güzel bir iş yaparsa, ona da ödülün en güzeli vardır; kendisine kolayca yerine getirilebilecek buyruklarımızı teklif ederiz.”

"İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan, kolay olanı söyleyeceğiz."

“daħı ammā ol kim įmān getürdi daħı işledi eyü iş anuñdur yanud görklürek daħı eyidevüz aña buyruġumuzdan geñezlik”

Ammā ol kimse ki īmān getüre, daḫı ‘amel‐i ṣāliḥ işleye. Pes anuñ cezāsıcennetdür. Daḫı eydür‐biz aña bizüm buyruġumuzdan, geñezlik virür‐biz.

İman gətirib yaxşı iş görənləri isə ən gözəl mükafat (Cənnət) gözləyir. Biz ona asan bir şey əmr edəcəyik!” (Onu Allaha yaxınlaşdırmaq üçün bacardığımız hər şeyi – oruc, namaz, zəkat, cihad və s. öyrədəcək, gücü çatmayan bir işi isə görməyə vadar etməyəcəyik).

But as for him who believeth and doeth right, good will be his reward, and We shall speak unto him a mild command.

"But whoever believes, and works righteousness,- he shall have a goodly reward, and easy will be his task as We order it by our Command."(2433)

2433 He never said like Pharaoh, "I am your Lord Most High!" (79:24). On the contrary, his punishments were humbly regulated as not being final, and h... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.