Elleżîne kânet a’yunuhum fî ġitâ-in ‘an żikrî vekânû lâ yestatî’ûne sem’â(n)
Onların delillerimi görüp beni anmak hususunda gözleri perdelenmişti ve Kur'an'ı dinlemeye tahammülleri yoktu onların.
Onlar ki, Benim (tabiattaki ve Kur’an’daki ayetlerimi) zikrimi ve öğütlerimi görme (ve yaratılış gayelerini yerine getirme) hususunda (sanki) gözleri perdelenmişti. Ve (Kur’ani gerçekleri) dinlemeye asla tahammül edemezlerdi.
Onlar ki, beni anmaya karşı gözleri perde içinde idi ve Kur'ân'ı dinlemeye de tahammülleri yoktu.
Onlar, gözleri, beni hatırlatan âyetleri, delilleri, övünç kaynağı Kur'ân'ımı görmeye kapalı olanlar, Kur'ân'ımın âyetlerine kulak vermeye de tahammülü olmayanlardır.
Ki onlar, Beni zikretme (konusun)da gözleri bir perde içindeydi. (Kur'an'ı) dinlemeye katlanamazlardı.
Onlar, kâfirlerdir ki, gözleri beni hatırlatan âyetlerimden bir perde içinde idi ve (kelâmımı) işitmeğe de tahammül edemiyorlardı.
O kâfirler ki; gözleri zikir ve mesajıma karşı perde içinde idi ve bizi dinleyemiyorlardı.
100,101. Dünyada iken gözleri beni hatırlatan her şeye karşı perdeli, kulak vermeye de dayanamayan kâfirleri, o gün cehennemle yüz yüze getireceğiz.
Hakka karşı, onların gözlerinde perde vardı, söz de duymazlardı
100-101. O gün cehennemi, hakikati görmek hususunda gözleri perdeli olan, (Kur'an'ı) dinlemeye tahammül edemeyen inkârcıların karşısına dikeceğiz.
100, 101. O gün cehennemi kâfirlere ve âyâtımıza karşu gözlerini kapayanlara ve bizi dinlemeyenlere göstereceğiz.
100,101. Gözleri bizim öğüdümüze karşı kapalı olan ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir gösteririz ki!*
100,101. O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!
100-101. Ve (dünyada iken) gözleri beni hatırlatacak delillere kapalı bulunan, vahye kulak vermeye de tahammül edemez olan kâfirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.
100, 101. Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kâfirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.
Onlar ki mesajıma karşı gözleri perdeliydi, dinleyemezlerdi de...
Onlar ki, beni hatırlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi. İşitmeye de tahammül edemiyorlardı.
Onlar ki beni ıhtar eden âyetlerimden gözleri bir gıtâ içinde idi, işitmeğe de tehamül edemiyorlardı
Onlar ki, (dünyada iken) gözleri, zikrime (Kur’ân’a karşı manen) perdeli (olan kimseler) idi. Ve (Kur’ân’ı) dinlemeye tahammül edemiyorlardı.
100,101. Beni anmak (hakıykatı görmek) hususunda gözleri perdeli olan, (Kur'ânı) dinlemiye tahammül edemeyen kâfirlere o gün cehennemi öyle bir göstereceğiz ki!
Onlar ki, beni anmaktan (ve âyetlerimi görmekten) gözleri bir perde içinde idi ve(Kur'ân'ı) dinlemeye tahammül edemiyorlardı.
O inkâr edenler dünyada iken, benim hatırlatmalarımı görmemek için, gözlerine örtü çekmişler ve (Kur’an’ı) dinlemek için de hiçbir çaba göstermemişlerdi.
O tanımazları ki Benim öğütlerime karşı gözlerini yummuşlar, kulaklarını tıkamışlardır.
Onlar ki, Beni anmaya karşı gözleri perdeli idi ve (Kur’an’ı) dinlemeye tahammül edemezlerdi.
Onlar, gözleri beni anmaktan bir perde içinde olan ve işitmeye tahammül edemeyen kimselerdi.
Çünkü onlar, Kur’an’da dile getirdiğim bunca uyarılarıma karşı, gözleri kibir, önyargı ve inat örtüleriyle perdelenmiş kimselerdi; öyle ki, uyarıları işitmeye bile tahammül edemiyor; dinlemeden, anlamadan hakikati reddediyorlardı. Kimileri de, ilâhlık makâmına yücelttikleri birtakım varlıklar sayesinde kurtulacaklarını iddia ediyorlardı. Fakato gün, ne büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlayacaklar! Öyle ya;
Benim öğüdümden gözleri perdeliydi.
İşitmeye güç yetiremiyorlardı.
sonra, Kitabımı görünce gözlerini kaçıranlara, Daha sonra da duymaya bile tahammül edemeyenlere göstereceğiz...
Onlar yeryüzünde yaşarken anlattığımız gerçekleri görmezden, duymazdan gelirlerdi. Sanki gözlerinde perde, kulaklarında sağırlık vardı. Onlara; “İşte inkâr ettiğiniz hesap günü! İşte inkâr ettiğiniz cehennem!” deriz.
100,101. Gözleri beni anmaya kapalı olmuş ve (gerçeği) duymaya da dayanamayan kâfirleri o gün cehennemle yüz yüze getireceğiz.
Ki onlar, gözleri Beni hatırlatan şeylere perdeli olan ve (Kur’an’ı) dinlemeye dayanamayan (kâfir) kimselerdi.
O inkarcılar ki, [gerçeğin sesini] işitmeye katlanamadıklarından ötürü gözlerine Beni hatırlatıcı şeylere karşı perde çekilmişti.
Çünkü onlar dünyadayken zikrime/Kuran’a karşı kör kesilmişler ve ayetlerimi duymaya da tahammül edemiyorlardı. 7/179, 46/26
Onlar öyle kimselerdi ki; beni hatırlatan (her şeye) karşı gözlerine bir perde çekilmişti, üstelik onlar işitmeye de yanaşmıyorlardı.
"O kafirler ki, (dünyadayken -Benim tevhid delillerimi görmemek ve) beni anmamak için- gözlerini perdelemişler ve (Kur'an'ın uyarılarını işitmemek için de) kulaklarını tıkamışlardı.
Onlar ki beni anmağa karşı gözleri perde içinde idi ve (Kur’ân’ı) dinlemeğe tahammül edemezlerdi.
Onlar ki, gözleri benim zikrimden bir perdede idi ve işitmeğe de kâdir olmaz olmuşlardı.
100, 101. Gözleri Benim kitabım karşısında perdeli olup, Kur'ân'ı dinlemeye tahammül edemeyen kâfirlere, o gün cehennemi gösteririz, cehennemle karşı karşıya koyarız onları.
Onlar ki beni anmağa karşı gözleri perde içinde idi ve (Kur'an'ı) dinlemeğe tahammül edemezlerdi.
100-101. Ve o gün, benim âyâtımı görmekden gözleri perdeli olan ve onları istimâ'a kudretleri bulunmayan kâfirleri cehenneme ibrâz ider ve gösteririz.
Onların gözleri, benim zikrimden uzaklaştıran bir perdenin içindeydi. Onu dinlemeye de katlanamıyorlardı.
Onların gözleri öğütlerime/uyarılarıma karşı örtülü ve kulakları da duymuyordu.
Onlar, gözleri benim zikrim/Kur'anım karşısında perde içinde olan insanlardı. Dinlemeye dayanamıyorlardı.
100-101. daħı görindürdük ŧamuyı ol gün kāfirler-içün görindürmek anlar kim oldı gözleri örtü içinde anmaġumdan daħı oldılar güçleri yitmez işitmekdin yaña.
Ol kimseler ki gözleri örtülü‐y‐di benüm āyetlerümden, güçleri yitişmezdiişitmege daḫı.
O kəslər ki, gözləri Məni anmaqdan qapalı (pərdəli) idi və eşitməyə də qadir deyildilər. (Onlar Qur’anın ülviyyətini, Mənim ayələrimi, qüdrətimə dəlalət edən əlamətləri görmür, öyüd-nəsihətlərimi də eşitmirdilər).
Those whose eyes were hoodwinked from My reminder, and who could not bear to hear.
(Unbelievers) whose eyes had been under a veil from remembrance of Me, and who had been unable even to hear.(2447)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |